Vergi veren şirketlerin yüzde 95'i incelemede

TÜRKİYE'deki Kurumlar Vergisi'nin yüzde 83'ünü 1500 kurumun ödediğini söyleyen TÜSİAD Vergi Çalışma Grubu Başkanı Şaban Erdikler, ‘‘1500 vergi mükellefinin neredeyse yüzde 95'i Maliye'nin sıkı denetimine tabi.

Bunun sonunda çok ağır vergi cezalarıyla karşılaşılıyor. Bu kurumlar kayıt altında olduğu için çok rahat vergi incelemesine alınıyor’’ dedi.

TÜRK Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Vergi Çalışma Grubu Başkanı Şaban Erdikler, Türkiye'deki Kurumlar Vergisi'nin yüzde 83'ünü 1500 kurumun ödediğine dikkat çekerek, kayıt dışı kurumların biran önce vergi mükellefi haline getirilmesi gerektiğini söyledi. ‘‘Kayıtlı vergi mükellefinin yakasına yapışılıyor, kayıt dışı olanların peşine düşülmüyor' diyen edrikler şöyle konuştu:

‘‘1500 vergi mükellefinin neredeyse yüzde 95'i Maliye'nin sıkı denetimine tabi. Bunun sonunda çok ağır vergi cezalarıyla karşılaşılıyor. Çünkü bu kurumlar kayıt altında olduğu için çok rahat vergi incelemesine alınıyor.’’

Maliye Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye'de 540 bin kurum bulunduğunu hatırlatan Erdikler, ‘‘TÜSİAD'ın 465 üyesinin kurum sayısı da 1500'e yaklaşıyor. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, Türkiye'nin Kurumlar Vergisi'nin yüzde 80'ini de TÜSİAD üyeleri ödüyor’’ dedi. TÜSİAD üyelerinin çok ağır vergi yükleriyle karşılaştığına işaret eden Erdikler, bu yüzden en fazla ve kapsamlı eleştirilerin, sistemde en ağır yükü ödeyen TÜSİAD'dan geldiğini belirtti.

Andersen Türkiye'nin de yönetici ortağı olan Şaban Erdikler, kriz öncesinde büyümek için kendilerine yabancı ortak arayan şirketlerin, bugünlerde ‘‘Satayım, kurtulayım’’ arayışına girdiğine dikkat çekti.

TÜSİAD Vergi Çalışma Grubu'nun üzerinde çalıştığı yeni vergi raporunun sonbaharda tamamlanacağını belirten Erdikler, özel yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Şaban Erdikler ile Türkiye'deki vergi sistemini, sorunlarını, yapılması gerekenleri ve krizi konuştuk.

Türkiye'nin vergi konusunda yaşadığı en önemli sorunlar neler?

- Türkiye bugün önemli problemlerle karşı karşıya. Bunların içinde en fazla altı çizilmesi gereken konu, kayıt dışı ekonomi. Bir problem de, Maliye Bakanlığı'nın vergi kaynaklarını yakalamada ve onları adil bir şekilde vergilendirmede yetersiz kalması. Üzerinde tartışılmakla birlikte GSMH'nın yüzde 50'siyle yüzde 150'si arasında değişen bir oranda kayıt dışı ekonomiden bahsediliyor. Bu kayıt dışı ekonomi, vergi dışı bırakılan kaynakların varlığına işaret ediyor. Bir müddet sonra kayıt dışı ekonomi kendi kendini beslemeye başlıyor. Benim alışım kayıt dışıysa, satışım da kayıt dışı olmak zorunda kalıyor. Kendi kendini besleyen bu kayıt dışı ekonomi, giderek daha büyük ve içinden çıkılmaz bir problem olarak karşımızda duruyor.

Vergi yükünün dağılımı nasıl?

- Son on yıllık dönemde toplanan vergilerin GSMH'ye oranına bakıldığında Türkiye olağanüstü başarılı gibi görünüyor. Türkiye'nin vergi yükü yüzde 27'lere yaklaştı. Bu da son on yıllık bir dönemde yüzde 11'lik bir artışa karşılık geliyor. OECD ülkeleri arasında bu oranı bu kadar artıran başka bir ülke daha yok. Türkiye böyle bakılınca vergilemede başarılı gibi görünüyor. Ama bunun arkasında başka çarpıcı rakamlar var. Çeşitli meslek grupları tarafından ödenen vergiler, bu meslek sahiplerinin ortalama hayat standardıyla karşılaştırıldığında çok düşük kalıyor.

Kurumlar Vergisi'nde nasıl bir tablo çıkıyor karşımıza?

- Kurum bacağında da çok çarpıcı bazı rakamlarla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'de Maliye Bakanlığı istatistiklerine göre 540 binden fazla kurum var. Çoğu zaten faaliyette bile olmayan bu 540 bin kurumdan 1500'ü Kurumlar Vergisi'nin yüzde 83'ünü ödüyor. Türkiye'de toplanan vergilerin GSMH'ya oranı çok artmış. Öte yandan bu artan vergiyi ödeyen mükellef sayısı sadece 1500. Bu ne demek? Türkiye'deki bu 1500 kurum için vergi sistemi bir cehennem, yaşanılmaz bir ortam yaratıyor. Prof. Osman Altuğ da, 'Türkiye'deki şirketler vergilerini normal öderse 3-5 yılda batarlar' diyor.

TÜSİAD üyelerinin Kurumlar Vergisi'ne katkısı nedir?

- TÜSİAD'ın 465 üyesi var. Bu üyelerin kurum sayısı da 1500'e yaklaşıyor zaten. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, Türkiye'nin Kurumlar Vergisi'nin yüzde 80'inden fazlasını TÜSİAD üyeleri ödüyor. Ayrıca TÜSAD'ın 465 üyesi Türkiye'deki katma değerin yüzde 40'ını sağlıyor. Türkiye ihracatının yüzde 35'ini gerçekleştiriyor. Bu rakamlara bakıldığında, işlem vergileri gibi diğer dolaylı vergilerde de TÜSİAD üyelerinin payının çok büyük olduğu ortada.

TÜSİAD VE VERGİ

Vergi konusundaki en büyük eleştiriler genelde TÜSİAD'dan geliyor.

- Evet, çünkü TÜSİAD üyeleri çok ağır vergi yükleriyle karşı karşıya. Kendi işlerini devam ettirecek kaynağı üretmekte zorlanıyorlar. Bu yüzden vergi sisteminden en fazla şikáyet, vergi sistemindeki en ağır, en geniş kapsamlı eleştiriler TÜSİAD'dan geliyor. Çünkü en ağır yükü onlar ödüyor.

TÜSİAD Vergi Çalışma Grubu'nun son zamanlarda hayata geçirilen önerileri oldu mu?

- Şirketlerin birleşmesi ve bölünmesiyle ilgili kanuna ilişkin çalışmalarda bulunduk. Avrupa Topluluğu'nu dikkate alarak Türkiye'de şirketlerin birleşmesi, bölünmesinin önündeki vergisel engellerin kaldırılmasıyla ilgili önerilerde bulunduk. 4684 nolu kanun parlamentoda kabul edilince şirketlerin bölünmesi ve birleşmeler artık vergi engeli olmadan gerçekleştirilebilir hale geldi. Ancak Maliye Bakanlığı, bu kanunun uygulanmasına ilişkin esasları bir an önce belirlemeli ki, şirketlerimiz içinde bulundukları zor ortamdan çıkmak üzere yeniden yapılanma projelerini hayata geçirebilsin. Son birleşmeler 4684 sayılı kanunun getirdiği getirdiği imkanlarla oldu. Daha önce bu birleşmelerde çok büyük vergi yükleriyle karşılaşılıyordu.

Vergi sisteminin iyileştirilmesi için gerekenler yapılıyor mu?

- Maliye artık mükelleflerini bilgisayardan takip etmeli. Vergi hasılatı endişesini bırakıp, sağlıklı bir işleyişi ön planda tutmalı. Kayıtlı vergi mükellefinin yakasına yapışılıyor, kayıt dışı olanların peşine düşülmüyor. 1500 vergi mükellefinin neredeyse yüzde 95'i Maliye'nin sıkı denetimine tabi. Bunun sonunda çok ağır vergi cezalarıyla karşılaşılıyor. Çünkü bu kurumlar kayıt altında olduğu için çok rahat vergi incelemesine alınıyor. Yaptıkları işlemler yoruma açık olsa da çok rahat vergi cezası kesiliyor. Bu da kurumların vergi ödeme şevkini azaltıyor. Bugün Türkiye'nin büyük holdingleri trilyonlara varan vergi cezalarıyla karşı karşıya.

Şirketini satmak isteyen isteyene


Kriz öncesi ve sonrası müşterileriniz talepleri nasıl değişti?

- Kriz öncesi büyümek ve yeni yatırım için ortak aranıyordu. Şimdi 'Kaçayım, kurtulayım, şirketi satıp bu işten çıkayım' diyen kapımızı çalıyor. Elimde somut bir örnek var. 1994'te bir şirketin yabancılara satışında müşavirlik yaptık. Şirketin değeri 400 milyon dolardı. Yüzde 20'sini 80 milyon dolara sattık. Aynı şirket bugün yine yabancı ortak arıyor. Şirketin değeri 90 milyon dolar çıktı. Bu rakama kendimiz de inanamıyoruz ama bunun formülü açık. Ekonomik sorunlar ve geleceğe ilişkin beklentiler şirketlerin değerini çok düşürüyor.

Şirketini satmak isteyenler genelde hangi sektörlerden?

- Turizmden gıdaya, tekstile hemen her sektörden şirket var. Şu anda 20 proje üzerinde çalışıyoruz. Yabancı ortak ya da yabancı sahip arıyoruz.

TÜSİAD'ın yeni vergi raporu sonbaharda


TÜSİAD'ın vergi sistemi konusunda yeni çalışmaları var mı?

- Geçtiğimiz yıllarda TÜSİAD bir vergi raporu hazırlatmıştı. Bu raporda, sıfır bazlı bir vergi sistemi öneriliyordu. Bu sistem, vergi yükünü ne artıracak, ne de azaltacaktı, ama Türkiye'deki vergi yükünün daha adil dağılımını sağlayacaktı. Bu kez sıfır bazlı sistemden vazgeçtik, Türkiye'ye özel yeni bir vergi sistemi çalışması içindeyiz.

Bu yeni vergi raporu ne zaman açıklanacak?

- Vergi raporumuzun tamamlanması sonbaharı bulacak. TÜSİAD Vergi Çalışma Grubu olarak bu çalışmaları iki kanaldan yürütüyoruz. Birincisi vergi konusunda yaşanan güncel problemleri, belli konularda üyelerimizden gelen talep ve önerileri Maliye Bakanlığı'na iletiyoruz. İkincisi, uzun vadeli strateji geliştirmeye çalışıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı da ‘‘vergi daireleri, kamu harcamaları, vergi kayıplarının telafisi ve verginin tabana yayılması, istihdamın artırılması ve yatırımların önündeki vergi engelleri’’ olarak beş ana grupta topladı.

ŞABAN ERDİKLER


Andersen Türkiye Ofisi yönetici ortağı Şaban Erdikler'in uzmanlık alanı mali danışmanlık. Erdikler aynı zamanda Andersen'in Mali Danışmanlık Bölüm Başkanlığını da yürütüyor. Erdikler, 6 yıl Maliye Müfettişi olarak kamuda çalıştıktan sonra, 1978 yılında vergi müdürü olarak Andersen'e katıldı. 1993 yılında da

Andersen Türkiye ortak yöneticisi oldu. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Vergi Çalışma Grubu Başkanı olan Şaban Erdikler, Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Üyesi. Erdikler ayrıca Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Üyesi ve Türkiye Etik Değerleme Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi.
Yazarın Tüm Yazıları