Türkiye’nin sayılı seramik sanatçılarının başında gelen Füreya Koral’a özel olarak yaptırılan sehpalar, yıllarca Türkiye siyasetine yön veren sohbetlere şahitlik etti.
Özel koleksiyon değeri olan sehpalar kulis salonunun dışında, komisyon toplantı salonlarını, makam odalarını da süsledi yıllarca. TBMM’nin en az tablo koleksiyonu kadar değerli olan sehpaları, 2010’ların başında yenileme adına aşama aşama tozlu depolara kaldırıldı. Hatta o dönem sehpaların akıbetinin peşine düşen muhalefet milletvekilleri oldu. Bu değerli sehpalar yerine seri üretim mobilya parçalarının konulması eleştirildi.
Anayasa konusunda günlerdir konuşulan başlıklar arasında tek netleşen bu. Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan değerlendirmelerden sonra, yeni anayasayı ete-kemiğe büründürecek ekibin başına Atar getirildi. Şimdi Atar, bu konunun uzmanı olan tüm kesimlerin temsilcilerinden oluşan bir komisyon kuracak. İşte o komisyonda kimlerin olacağı ve ortaya çıkacak taslak, çok şey anlatacak.
Bu yol haritasına göre, oluşturulacak anayasa ekibinin ortaya bir metin çıkarması konusunda öyle çok acele edilmeyecek. Bu taslak, ikinci aşamada, partinin genel merkez ve grup yönetiminin katıldığı daha geniş bir ekiple tartışmaya açılacak. Bu, anayasa metnine siyasi dokunuşların yapıldığı, sadece uzman ve teknokratların bakışından çıkarıldığı aşama olacak. Bu aşamalarda Cumhurbaşkanı sık sık ortaya çıkan metin hakkında brife edilecek.
Sonra üçüncü aşamaya geçilecek ve taslak metin, önce Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’ye götürülecek. Tabii, bu noktaya gelene kadar MHP’nin çalışmanın içeriğinden hiç haberdar olmayacağını düşünmek yanlış olur. Bir dizi toplantılardan sonra taslak metin, kamuoyunda tartışmaya açılacak.
Bundan sonraki aşama daha önemli. Çünkü Meclis’te uzlaşma aranma noktasına gelinecek. Taslak metin, muhalefet partilerine götürülecek. Bu partilerde, şimdikinden farklı bir tavır görülürse, Meclis Başkanlığı’nın organizasyonunda bir uzlaşma komisyonu kurulması söz konusu olacak.
Zaten, yeni anayasanın Meclis’ten onay alması için muhalefetin desteği gerekiyor. Bırakın uzlaşma ile TBMM’den geçmesini, referanduma götürülebilmesi için bile muhalefete ihtiyaç var.
Plan böyle. Aşama aşama izleyeceğiz. Bu çalışmanın zor ve uzun bir yolu olduğu kesin.
PANDEMİ KİTAP KULÜBÜ
Pandemi
Odaya çaylar söylendi. Kendisini uğurlayacak parti yönetimiyle sohbete koyuldu. Erdoğan, tam o sırada karşısındaki televizyonda reklamı fark etti. Yanında duran Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a yönelerek, “Lütfi, şu işe bir çekidüzen verin. Bunlarla ilgili şikâyetler artıyor, yakında Kombassan, Çiftlik Bank işine dönecek. Batarlarsa devlete yük olacak hepsi” dedi.
Odada bulunanlar, Erdoğan’ın dikkatini çeken reklama odaklandı. Faizsiz peşinatsız ev-araba-eşya satışına ilişkin reklam olduğu fark edildi. Bakan Elvan, bu konuda yapılan çalışmaların sonuna gelindiğini, yakında Meclis’e gönderileceğini söyledi.
Hürriyet’in geçen hafta duyurduğu bu çalışmaya ilişkin hazırlıkların perde arkası böyle. Erdoğan’ın daha önce yaptığı uyarının çalışmayı başlattığı öğrenildi. Sektörde çalışan köklü firmaların büyük bölümü, bu çekidüzen yasasına destek veriyor.
Çünkü son günlerde sayıları hızla atan bu tür firmaların, toplanan paraları amaç dışında kullandığı, bankada faizde değerlendirildiği, sistemden çıkmak isteyenlere zorluk çıkarıldığına ilişkin şikâyetler Erdoğan’a kadar ulaştı.
Ve önceki gün, yasa teklifi TBMM’ye verildi.
KAPADOKYA’NIN ÜSTÜ ALTINDAN DEĞERLİDİR
Orada, “idarenin nezaket ve şeffaflık ilkesine” atıf yapılmıştı. İşte bu kurallar ilginç bir başvuruda yeniden anımsatıldı.
Mesut Hasan Benli’nin aktardığına göre, kurum, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nde 17 yıldır sözleşmeli olarak çalışan tiyatrocunun herhangi bir gerekçe gösterilmeden sözleşmesinin yenilenmemesi konusunda çarpıcı bir karar verdi. Konu, ilgili kuruma soruldu ve yanıt olarak, Volkan Özman adlı tiyatrocunun, 2019-2020 tiyatro sezonunda sergilenecek herhangi bir oyunda görevi olmaması gerekçe gösterildi. Bu yanıt, Ombudsmanlık Kurumu tarafından yeterli sayılmadı.
Yapılan incelemede, söz konusu tiyatrocunun görev yaptığı süre boyunca görevinde başarısız olduğuna veya yürütülen sanatsal faaliyetler kapsamında hizmetine ihtiyacın kalmadığına ilişkin olarak herhangi bir somut bilgi veya belgenin sunulmadığı belirtildi.
Alınan kararda, “İdarenin takdir yetkisinin olması, keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmez” denildi. KDK, tiyatrocuya kurum tarafından yanıt verilmemesini de “idarenin nezaket ve şeffaflık ilkelerine” uymaması olarak nitelendirdi. Tabii, ardından da sanatçının sözleşmesinin feshedilmesi kararının geri alınmasını istedi.
Şimdi gözler, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün ne kadar nazik olacağında.
Ancak öğrendik ki, konu mahkemeye taşınmış bile.
ŞİDDET YOKSA KOLAY BOŞANMAHazırlıkları
İdeal akademisyenin nasıl olması gerektiğini anlatırken, “öğrencisinin gözlerindeki aşkın pırıltısını görmeyi” önemli bir kriter saymak, pek alışılmadıktır. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a göre bu önemli bir konu.
Şentop, geçtiğimiz haftalarda üniversitelerin ikinci dönem eğitiminin başlaması nedeniyle akademisyenlere seslendi. Farklı bir yaklaşım sergileyen Şentop, son dönemde yapılanların aksine öğrencilere değil, öğretim üyelerine yüklendi.
Gençlerden şikâyet etmenin yöneticilerin kendi sorumluluklarını görmezden gelmesi olarak nitelendiren Şentop, “Genç neslin şartlarını, görgü ve kültürünü bizler oluşturuyoruz. O nedenle ben gençlerimizin yaşadığımız çağın sorunlarından sorumlu tutulmasını doğru bulmuyorum. Dönüp kendimize, ‘Biz gençler için ne yaptık?’ diye sormak gerekir” dedi.
Şentop
“Araplar en güzel yerleri satın aldı” başlıklı eleştiriler sık duyulur. Irak, İran, Suudi Arabistan ve Kuveyt vatandaşlarının yaptığı alımlar ilk 5’e girince, bu iddialar doğru kabul edilebilir. Ancak Türkiye’ye ilgi duyanlar sadece onlar değil, Seyşeller ve Norfolk adalarının vatandaşları da listede görünüyor. Hatta Haitililer de var tek tük de olsa.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2002-2020 tarihleri arasında yabancılara yapılan taşınmaz satışlarının rakamlarını açıkladı. CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in soru önergesine yanıt veren bakanın verileri, dünyanın öbür ucundan Türkiye’ye ilgi duyanlar olduğunu da gösterdi.
Umut Erdem’in aktardığına göre, bu sürede 172 ülkeden vatandaş taşınmaz edinirken, en çok ilgiyi gösteren ülkelerin başında Irak geldi. En çok taşınmazın alındığı iller ise sırasıyla İstanbul, Antalya, Bursa, Muğla ve Ankara oldu. En çok taşınmaz alan 10 ülke vatandaşı Irak, Rusya Federasyonu, İran, Suudi Arabistan, İngiltere, Kuveyt, Almanya, Afganistan, Azerbaycan ve Ürdün olarak sıralandı.
Bizim dikkatimizi çeken, adını bile bilmediğimiz, bazıları turistik cennet olan ülkelerden de Türkiye’de konut, arsa, arazi, tarla, bağ, bahçe alanlar olması. Sayıları sınırlı da olsa, listede, Saint Kitts ve Nevis, Eritre, Komor Adaları, Antigua ve Barbuda, Vanuatu, Seyşeller, Mauritius, Batı Samoa, Benin, Haiti, Norfolk Adaları, Reunyon, Sierra Leone, Trinidad ve Tobago gibi ismi az duyulan ülke vatandaşlarının da olduğu görüldü.
Liste böyle uzayıp gidiyor. Tabii bu ilginin ticari ve siyasi boyutuna ayrıca bakmak gerekir.
YEREL YÖNETİMDE İLGİNÇ PLAN
Kılıçdaroğlu Ailesi'ne, oğul Kerem’den yadigâr olan iki kaplumbağa, yeni bir yolculuğa çıkacak.
Öğrendik ki, yıllardan beri Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu’yla birlikte yaşayan, Özgür ve Kerem adlı iki kaplumbağanın artık doğal yaşama bırakılmasına karar verilmiş.
Tabii kastettiğimiz doğal yaşam, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2016’da kurduğu, Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği’ne üye olan ve hayvanların doğal yaşam koşullarında bakılmasını esas alan Çiğli Sasalı Doğal Yaşam Parkı.
Kılıçdaroğlu Ailesi'nin büyüyen ve ev koşullarında zorluk çekmeye başlayan iki kaplumbağası için oldukça uygun bir alan bulunmuş. Veterinerler gözetiminde oluşturulan özel alanda yaşayacak Özgür ve Kerem, yeni yolculuğuna yakında çıkacak.
Moore’un İngiltere’nin dış istihbarat örgütü MI6’nın başına geçmesi büyük yankı uyardırmıştı. Artık İngiltere’nin en büyük istihbarat örgütünün başkanı olan Moore’un aklı hâlâ Türkiye’de. Geçen günlerde Serkan Demirtaş, İngiltere’nin yeni büyükelçisi Dominick Chilcott ile Türkiye ve İngiltere’nin yeni dönemdeki ticari ilişkisini konu olan önemli bir röportaj yaptı. İngiltere’nin AB’den bağımsız geliştireceği yeni ticaret ilişkisi, Türkiye için o kadar büyük önem taşıyor ki TBMM’nin tatilden sonra çıkaracağı ilk yasa da bu anlaşma olacak.
Konumuza dönersek; bu röportajı, yeni İngiltere Büyükelçisi Chilcott, Twitter hesabından paylaştı. Retweet edenler arasında kim var dersiniz? Richard Moore. Moore’un retweet ettiği bir konu doğrudan İngiliz yönetimine de ulaşıyor, doğal olarak. Anlaşılan hem Türkiye’deki gelişmeleri hem de selefini yakından izliyor. Richard Moore’un sosyal medyaya olan ilgisi, yaptığı görev nedeniyle İngiltere’de de konu ediliyor. Ayrıca Türkiye ilgisi ve bilgisi de İngiliz basınının dikkatini çekiyor.
Tabii, MI6’nın başkanı tarafından izlenmek ne kadar tercih edilir, ayrı konu!
BAZEN TEK BİR SES YETERTürkiye