Paylaş
Türkiye’nin sayılı seramik sanatçılarının başında gelen Füreya Koral’a özel olarak yaptırılan sehpalar, yıllarca Türkiye siyasetine yön veren sohbetlere şahitlik etti.
Özel koleksiyon değeri olan sehpalar kulis salonunun dışında, komisyon toplantı salonlarını, makam odalarını da süsledi yıllarca. TBMM’nin en az tablo koleksiyonu kadar değerli olan sehpaları, 2010’ların başında yenileme adına aşama aşama tozlu depolara kaldırıldı. Hatta o dönem sehpaların akıbetinin peşine düşen muhalefet milletvekilleri oldu. Bu değerli sehpalar yerine seri üretim mobilya parçalarının konulması eleştirildi.
İşte o sanat eserleri, TBMM’nin açılışının 100. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, tozlu depolardan çıkarıldı ve restore edildi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, geçen hafta, ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanat Koleksiyonu Füreya Koral Sergisi’nin açılışını yaptı. 56 yıl Meclis’e hizmet eden bu sanat eserleri, hak ettiği değere yeniden kavuştu.
BİR NEVİ ÖZÜR SERGİSİ
Birçok sanatçı yetiştirmiş Şakir Paşa ailesinin bir üyesi olan Füreya Koral’ın 1910 yılında Büyükada’da başlayan, 1997 yılında İstanbul’da sona eren hayatı, seramik sehpalarındaki renkler kadar canlıydı. Paris’ten ABD’ye, oradan Meksika’ya desenlerin, farklı toprakların, kültürlerin peşinde koştu.
Türkiye’nin en önemli sanatçılarından Koral için açılan sergi, bir nevi özür niteliği taşıdı.
TUTANAKTAN SİLİNDİ AMA…
TBMM’de pek de benzeri olmayan bir durum, Deprem Araştırma Komisyonu’nun geçen haftaki toplantısında yaşandı. Komisyon, kentsel dönüşüm uygulamalarının sonuçlarını değerlendirmek için konunun uzmanını TBMM’ye davet etti. TOKİ Ankara Büyükşehir Belediyesi Proje AŞ (TOBAŞ) Genel Müdürü Ferhat Ertürk, yaşadıkları sorunları anlatırken, kamuya iş yapan müteahhitler için “çoğu hırsız” ifadesini kullandı. Komisyon Başkanı AK Parti Milletvekili Recep Uncuoğlu, duyar duymaz müdahale etti. Bülent Sarıoğlu’nun aktardığına göre, o ilginç görüşme ve düzeltme şöyle:
Ferhat Ertürk (TOBAŞ Genel Müdürü): “Yapım işleri genel şartnamesinde müteahhidin 15 yıl sorumluluğu var. 11 bin konut yapmışsınız, çatısı akıyor, bacası akıyor. Müteahhitler sütten çıkmış ak kaşık değil, sayın vekilim. Birçoğu hırsız, daha ne söyleyeyim?”
Recep Uncuoğlu (Başkan): “Öyle demeyelim.”
Ertürk: “Peki, öyle demeyelim. Lafımı geri alıyorum.”
Uncuoğlu: “Sonuç itibarıyla içerisinde işini çok doğru yapan, düzgün yapan müteahhitlerimiz var... Hatalar, eksiklikler, bunlar müstesnadır.”
Ertürk: “Özür dilerim... Ama bu da hayatın bir gerçeği.”
Uncuoğlu: “Biraz önce sunum içerisinde bahsi geçen o talihsiz cümlenin tutanaklardan çıkarılmasını oylarınıza sunacağım. Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir...”
Sonuçta önceki tartışmalar tutanakta yer alınca, silinme de ancak bu kadar oldu. Ne derler: “Devlette hiçbir şeyin kaydı silinmez!”
Paylaş