Paylaş
Ekonometri ve matematiksel ekonomi dersi veren Prof. Dr. Erden’le iyi bir kariyerin püf noktalarını konuştuk.
Bir yabancı olarak akademik kariyer yaparken zorlandınız mı?
- 2001’den beri New York’tayım. Akademik dünyada çok yabancı var. Hele doktora yapanların çoğu yabancı. Öyle bir zorlanma olmadı.
Kadın akademisyen olarak yükselirken sorunlarla karşılaştınız mı?
- O konuda da sıkıntı yaşamadık. İkinci çocuğumu doğururken sorun yaşadım. Doktorayı verdim, iki gün sonra çocuğum dünyaya geldi. Çocuklarla uğraşırken bir bölünme yaşadım. Şu anda 22 ve 25 yaşında iki çocuğum var. Birisi New York Üniversitesi’nden mezun olup, master için Londra’ya gidiyor. Diğeri tıp okuyordu, bu ay sonunda mezun
Buradan bakınca Türkiye’deki akademik çevre nasıl görünüyor?
- Orada akademik çevreden çok arkadaşım var. Bazen isyan ediyorlar, bazen de başları belaya girmesin diye susuyorlar. Ama dünyada olduğu gibi Türkiye’de de akademik üretkenlik artıyor.
Uzmanlık alanınız ekonometri. Türkiye’nin ekonomisi nasıl görünüyor buradan?
- Enteresan. Üç - dört ay öncesine göre iyi gidiyor gibi.
Bu üniversitede en çok hangi alana ilgi var?
- Ekonomi eğitimi almak isteyenlerin sayısı çok arttı. Columbia’nın hızla artan bölümü burası. Herkes ekonominin önemini anladı. Bana kalırsa özellikle bu çok yakın tarihte
Amerika’nın yaşadığı 2008-2010 arasında yaşayan o zaman çocuk, şimdi genç olanlar ekonomiye kafa yoruyorlar. Çünkü anne-babalarının nasıl etkilendiklerini gördüler ve ekonomiyi öğrenmek istiyorlar. Onun reaksiyonu sonucunda bu alanda eğitim almak istiyorlar.
ÇOCUKLARI RAHAT BIRAKIN
Öğrencilerin bu üniversiteye girmesi için ne önerirsiniz?
- Notu iyi olacak ama akranlarından bir farkı olmalı. Burada, kabulde en önemli şey adayın hakikaten bir şeyi çok isteyip, ilgilenip sonra da onunla ilgili farklı bir çalışması
olmasıdır. Bazı sosyal sorumluluk projelerini yapıyormuş gibi davrananlar hemen anlaşılıyor. Sadece CV’sine eklemek için bir şeyler yapmış olanlarla gerçekten bir işle uğraşanları gayet iyi ayırt ediyorlar. Anne-babanın istemesiyle çocuk bir yere yerleşmiyor. Çocuk isteyince oluyor. Anne-babalara tavsiyem, çocuklarını bu konularda rahat bıraksınlar. Çocuğun üzerindeki baskı bazen ters tepiyor. Okul, üniversite tanıtılsın ama onlar adına bir şey yapmak doğru değil. Ayaklarının üzerinde duran, sosyal bilinci olan, dünyanın gidişiyle ilgilenen, politika ile toplumsal sorunlarla ilgilenen ve sadece kendi küçük dünyasında yaşamayan çocuklar kabulde farkını fark ettiriyor.
Türk ailelerden burası için torpil isteyen var mı?
- Oluyor. Olmaz mı? Anneler özellikle. Çok enteresan... Duymuşlar ki her hocanın burada bir öğrenci kontenjanı varmış, her hoca bir çocuğu buraya alabiliyormuş. Böyle efsaneler söylüyorlar. Ben de tabii benim veya hiçbir hocanın bir kontenjanı olmadığını sadece kabul için nasıl hazırlanacağına yönelik yardımcı olabileceğimi söylüyorum.
NOTLAR İYİ OLMALI
Prof. Seyhan Erden’e göre Amerika’da iyi bir üniversiteyi kazanmanın formülü şöyle:
“Notların çok iyi olması şart. SAT gibi genel sınavlar da iyi olmalı. Başvuruda yazılan makaleyi aday yazmalı, onun özgün düşünceleri ve gerçek istekleri yansıtılmalı. TOEFL’ı geçmeli. İngilizce yeterli değilse en az iki yıl dil öğrenmeye zaman ayırmalı.”
Paylaş