Nur Hande Başpınar

Sosyal medyayı sallayan radar

25 Mart 2018
Gün geçmiyor ki internet aleminde bir cin fikirli çıkıp kitleleri peşinden sürüklemesin, dillere pelesenk, sosyal medyaya hashtag olmasın...

İnternette, moda tabirle ‘sosyal medyayı sallayan’ son oluşum, mevlit bulma grupları oldu. Facebook’ta geçen temmuz ayında kurulan Mevlüd Bulma Grubu, bugün 40 binden fazla üyeye ev sahipliği yapıyor. Gruba katılırken, ‘Pazar günleri sık köfte kokusu duyar mısınız?’ ve ‘Yemek bulunca yer dayak bulunca kaçar mısınız?’ sorularını yanıtlamanız gerekiyor. Grup yöneticisi, sistemin işleyişini şöyle anlatıyor:
“Etrafınızda gördüğünüz mevlitleri paylaşarak (menü de verirseniz iyi olur) katkıda bulanabileceğiniz grup. Mahallenizde, sağda, solda mevlit görünce gruba konum atıyorsunuz, menüyü beğenen bedava yemeği kaçırmıyor.”
Grubun favorisi içinde köfte bulunan menüler. Tercih edilmeyen ise lokma paylaşımları. Gerekçe, üç tane lokma verilmesi ve kuyruğun çok uzun olması.
Grup üyeleri ise, “Gelecek sezonda bu grubun bir telefon uygulaması olmalı. Menü filtreleme, yakın lokasyonlardaki mevlitleri gösterme, saatleri ile ilgili bildirimler vs ne varsa olmalı” görüşünde.

ERKEN GİTMEK ÖNERİLMİYOR

Mevlüd Bulma Grubu’nu geçen ay ise, Mevlüd Bulma Grubu Ankara izledi. Grup yöneticisi, oluşumu şöyle anlatıyor:
“Arkadaşlar grubumuz şöyle çalışıyor. Mevlit radarını açıyor mevlidi buluyorsunuz sonra yerini, menüyü, varsa tatlıyı ve köfteliyse kaç köfte olduğu gibi detayları güzel bir fotoğrafla paylaşıyorsunuz. Sonra hep birlikte gidip keyfini çıkarıyoruz. Nice mutlu mevlitlere.

Yazının Devamını Oku

CHP'nin 'Şero'su evine döndü

17 Mart 2018
Sosyal medya, kalp acıtan, vahşet dolu fotoğrafların, beklemediğimiz bir anda, mozaiksiz, uyarısız karşımıza çıktığı bir mecraya dönüşüyor sık sık.

Bu paylaşımların amacı kimi zaman duyarlılık sağlamak olsa da, genellikle vahim bir durumu normalleştiriyor ve maruz bıraktığı kişiye ummadığı, kendini güvende hissettiği bir anda, bir telefondan ya da bilgisayardan sızarak şiddet uyguluyor. Böyle anlarda yaşanan kalp çarpıntısına, üzüntüye, öfkeye artık hepimiz aşinayız. Günümüzde şiddetin bu türünden korunmaksa neredeyse imkânsız. Neyse ki aynı mecra kimi zaman büyük dertlere deva olup ilham veriyor, güzellikleri, iyi yürekleri, gündelik hayattan neşe veren kareleri de bizimle buluşturuyor. Bu neşe veren görüntülerde ilk sırada ise başrol kedilerde.
Kentimizin ünlü kedilerinden biri bu hafta sosyal medyada çok konuşuldu. CHP Genel Merkezi’nin kedisi Şero, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Çankaya Belediyesi tarafından tedaviye alındı. @CankayaBelediye, Şero’nun görüntülerini, “Geçirdiği karaciğer rahatsızlığı nedeniyle hayranlarını üzen sosyal medyanın en ünlü kedisi Şero’yu tedavisinden sonra yuvasına kavuşturduk. @SeroChp” notuyla paylaşırken, hayvanseverlerin yorumlarıysa gecikmedi:

KORKUTTUN BİZİ

@birgulfazli Dünya güzeli.
@mersin6665 Sırf bu yüzden bile bütün oylar size...
@EbruSunshine Geçmiş olsun yün yumağına, keşke bütün kediler Şero gibi şanslı olsalar.

Yazının Devamını Oku

Kentin hafıza bekçileri

4 Mart 2018
Şehrin renklerinin, kentlinin gündelik hallerinin, sokaklardaki kimi zaman trajikomik, kimi zaman tuhaf durumların fotoğraflarını biriktiren Everyday Ankara yeni bir yola koyuldu. Video formatında da içerik üreten oluşum, İtfaiye Meydanı’nın çınarlarından dikiş makinesi tamircisi Hasan Çakır’ın hikâyesini takipçileriyle buluşturdu.

Çamlıdere’nin Bayındır Köyü’nde 1929 yılında doğan Hasan Çakır, videoda, “89 yaşındayım, çalışıyorum. Mühim olan üretmek. Tüketici değil, üretici olacaksın” çağrısında bulunuyor. Bu işe askerden geldikten sonra başladığını belirten Çakır, “Bundan 30-40 sene önce tamirat çoktu. Artık tamirat kalktı. O zamanlar bir pantolon 15 sene giyilirdi. Üzerimdeki pantolon 23 senelik” diyor.

EVERYDAY FURYASININ BAŞKENT DURAĞI

Yeni içerikleriyle güzel insanların ve güzel mekânların hikâyelerini anlatacağının müjdesini veren Everyday Ankara, son olarak kentlinin yakından tanıdığı, yüzde 70 zihinsel engelli ressam Muhammed Yalçın’ın hikâyesini bir videoyla takipçileriyle paylaştı. 2011 yılında gittiği bir okulda resim yeteneği keşfedilen Muhammed’in, o zamandan beri fırçayı elinden bırakmadığını belirten Everyday Ankara, çektiği belgeselde şunları söylüyor: “Ancak ressam olarak sadece tuval değil, evinin duvarlarını da kullanıyor. Atölye haline getirdiği evinde resim yapmaya devam ediyor. Art brut (ham sanat) akımını çağrıştıran resimleriyle pek çok sergi açan Muhammed’in çok sayıda ziyaretçisi bulunuyor. Muhammed ve ailesi evlerinin müze veya resim atölyesi olmasını istiyor.”
Afrika kıtasında çalışan iki Amerikalı gazetecinin sosyal medyada açtığı Everyday Africa hesabıyla başlayan ve dünyanın dört bir yanına yayılan ‘Everyday’ furyasının Başkent’teki renkli durağı Everyday Ankara’yı, Instagram, Facebook, Twitter ve Youtube hesapları üzerinden takip edebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Sosyal medyada 7. Cadde anketi

25 Şubat 2018
Sosyal medyada geçtiğimiz hafta Ankara’yla ilgili içerikler oldukça fazlaydı. Ankara Beyefendisi Twitter hesabından Bahçelievler 7. Cadde’nin trafiğe kapatılmasıyla ilgili bir anket yaptı.

Boyoz arayan bir vatandaşla Çankaya Belediyesi’nin diyaloğu gülümsetti. Ankara’ya gelen ve kentte ilk kez bu mevsimde güneşli bir hava gördüğünü söyleyen Haluk Levent’in tweet’inden kısa bir süre sonra yağmur, ardından da paylaşıma yorum yağdı.
@AnkaraBeyfendi’nin ‘Bahçelievler 7. Cadde ile ilgili sizin görüşünüz nedir?’ diye sorduğu ankete bin 452 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 81’i ‘Trafiğe kapatılmalı’ derken, yüzde 19 ise ‘Trafiğe açık olmalı’ yanıtını verdi. Sosyal medya kullanıcılarının yorumları ise şunlar oldu:
@CemHosnam Kapatıp ne yapacaksınız? O kadar araba nereye park edecek acaba? Alt yapısını yapmadan trafiği kapatmak sadece Ankaralı insanlara eziyet olur...
@glpelen Bence kapatmaya gerek yok insanlar yayalara gayet saygılı ve öncelik yayalara veriliyor. Bahçeli’yi Yenidoğan ile karıştırmayalım lütfen :D

NOSTALJİK TRAMVAY

@72ufuksen Ankara’da hiç bir şey olmaz insanlarda önce saygı olmalı. İnsanı trafik değil trafikteki insan ilişkileri yıpratıyor. Bir tek Ankara’da gördüm trafiğin sağdan aktığını
@BasriOrtac Aslında Taksim Meydanı gibi, Sıhhiye’den Kızılay’a kadar trafiğe kapatacaksın.

Yazının Devamını Oku

'Retweet'in gücü adına

18 Şubat 2018
Ankara'nın, kentteki ilk yürüyen merdivenin kullanıma açılmasından bu yana deva bulamayan bir derdi var.

Bu meretin nasıl kullanılacağı, neresinde durulacağıyla ilgili tartışmalar uzun zamandır bitmek bilmiyor. Kentte her yürüyen merdivene hemen her dakika bir kavga, itiş kakış, en iyi ihtimalle birkaç söylenme düşüyor. Sosyal medya da yürüyen merdiven çatışmalarından nasibini alıyor.
Kimi yolu kapatanlara öfkeli, kimi “Yürüyeceksen normal merdivenden çık kardeşim” ekolünden, kimiyse “Yürüyen merdiven statik yüklere göre tasarlanmıştır, dinamik yüklere göre değil. Yürürsen zırt pırt bozulur” diyor.
Hâl böyleyken, alternatif Ankara hayatının takipçisi @lavarlaa, geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından fazla iyimser bir soru sordu: “RT gücüyle Ankaralılara yürüyen merdivenin sağında beklemek gerektiğini öğretebilir miyiz dersiniz?” Sosyal medya sakinlerinin yanıtlarıysa gecikmedi...

YÜRÜYEREK ÇIKMAK İSTEYEN BİNMESİN

@kkeserdilara Bugün Bahçeli metrosunda bi kız yürüyen merdivenin solunda durulması gerektiğini savunuyodu. Gerekçesi de yürüyen merdivenden yürüyerek çıkmak isteyen binmesin, normal merdiven kullansın.
@gulsenyb Kesinlikle hayır! Hatta bir de Kızılay Meydanı’nda karşıdan karşıya geçerken sağdan yürümek gerektiğini de öğretmek imkansız!
@ahmtysrkarakas Denemekten zarar çıkmaz.

Yazının Devamını Oku

'AHBAP'tan bebelere balon

11 Şubat 2018
Sevilen sanatçı Haluk Levent’in girişimleriyle kurulan Anadolu Halk ve Barış Platformu’nun (AHBAP) Ankara İnsanlık Kurulu, geçtiğimiz günlerde Kızılay’da çocuklara mutluluk dağıttı.

@Ahbap_Ankara, etkinliği, “Kızılay sokaklarında geleceğimize ışık tutacak çocuklarımıza balonlar dağıttık. Balonlarımıza umut dolu notlar ekledik. ‘Hayat bayram olsa’ şarkılarıyla Kızılay sokaklarını şenlendirdik” notuyla Twitter hesabından duyurdu.
@ahbapank_insan ise, “Kızılay’ın çeşitli yerlerinde umut ve mutluluk dağıtmaya başladık. Hadi siz de çocuklarımızı alıp gelin balonlarını verelim” çağrısında bulundu. Balonların yanı sıra, umut dolu yazılar hazırlandı. Son yılların meşhur tabiriyle ‘Dünya bir dakikalığına güzelleşti.’

RÖVEŞATA ATIP MEŞHUR OLAYIM

Etkinliğe Twitter’dan da destek gecikmedi. Sosyal medyada büyük ilgi toplayan balona röveşata atan genci hatırlatan @ATA_KAN_006, “Ne güzel ya rövaşata atan yok” derken, @melik0m, “Atayım da meşhur olam diyen oldu” yanıtını verdi. Diğer yorumlarsa şunlar oldu:
@tprkcgn Dün yıllar sonra Kızılay’da şöyle bir gezelim dedik. İlk dakikadan elimize balon tutuşturdular. Balonu veren arkadaşın gülümseyen yüzü günümüzü aydınlattı. İyi ki karşılaşmışız. Oysa gülen yüzlere ne çok ihtiyacımız varmış sokakta. Teşekkürler #AHBAP
@Ahmetyldrm3406 Harikasınız güzel yürekli ahbaplar.

Yazının Devamını Oku

Ayaz tarafından bıçaklandım

28 Ocak 2018
Kentliye botoks yapan soğuk havanın etkisini arttırmasıyla sosyal medya da buz kesti.

Beş dakikalık mesafede burnu düşen, soğuktan yumruk yiyen Twitter kullanıcıları veryansın etti. Kimi, “Kısır eden soğuk var, içlik giyiniz” uyarısında bulundu, kimiyse Ankara ayazı tarafından baldırından bıçaklandığını iddia etti. Buz tutan parmaklar klavye başında çözüldü.
@zordeplasman, “Ankara’da o kadar manasız bir soğuk var ki kelimelerle ifade edemiyorum. Hava insanı dövüyor. Temiz bir dayak yesem canım bu kadar acımazdı” derken, ilginç benzetmeler birbiri ardına geldi:
@anesteziici Sadece 2 dakika bakkala gidip geldim ama sanırım Aşk-ı Memnu finaldeki Firdevs Hanım’a dönüştüm. Bu kadar soğuk olma Ankara.
@drbensu Ankara Türkiye’nin karanlık, soğuk ve evin en arkasında kalan pimapen kaplı balkonudur.
@TwiitAnkara Kutupları merak eden Ankara’ya gelsin.
@ztrkbusraa 5 dakikalık mesafede burnum düştü bu nasıl Ankara soğuk bey?
@zeyirya Canım Ankara’m tamam soğuk olma demiyorum kış ayındasın tabii ki soğukların olacak ama suratımıza yumruk atar gibi havalar da ayıp yani.

Yazının Devamını Oku

Senden habersiz ölenler olmasın

21 Ocak 2018
Her sabah işe gitmek üzere yola koyulduğumuzda karşılaştığımız, tanımadığımız ama bir süre görmezsek içten içe merak ettiğimiz insanlar vardır. Sık sık yolumuzun düştüğü yerlerden her geçişimizde gördüğümüz simalar... Her sabah sokaktan geçen simitçi, her akşam torunuyla balkona çıkıp kızının eve gelişini bekleyen kadın, köşedeki yufkacı, hatta mahallenin sürekli karşılaştığınız geçimsiz tekiri... Kendinizi o yüzlerle oraya ait hissedersiniz.

Sosyal içerik platformu emoji.com.tr’de, Durmuş Bayram’ın kaleme aldığı ‘Başkent Ankara’nın Nevi Şahsına Münhasır 16 İnsanı ve Şaşırtan Hikayeleri’ başlıklı paylaşımda, bir mahallenin değil tüm kentin aşina olduğu bu insanlar bir araya getirilmiş. Kentin gündelik hallerinin izini süren Everyday Ankara’nın fotoğraflarına kısa notlar düşen Bayram, “Ankara’nın simgesi simit, Atakule, Kızılay gibi şeyler değil; Simitçi Murat Amca, Ressam Muhammed Yalçın, Kuğulu Park’taki çaycı abi gibi harbi insanlardır” diyor.
Listedeki ilk isim, Tarihi Ulus Hali’nde balıkçılık yapan Müslüm Baba. İsmiyle müsemma, Müslüm Gürses’e benzerliğiyle dikkat çekiyor ve Müslüm Baba şarkıları söylüyor. İkinci sırada rastalı evsiz abi var. Fotoğrafa, “Kızılay’da bir süre takılan hemen herkesin görüp zihnine kazıdığı uzun saçlı, rastalı evsiz ağabeyimiz. Kendisi hakkında türlü tevatürler dolaşsa da doğrusu bu yazıyı yazan kişi olarak benim detaylı bir malumatım yok. Yalnız isminin Orhan olduğu ve eski boksör olduğu söyleniyor” notu düşülmüş.

FAKÜLTENİN MÜTEMMİM CÜZÜ

Üçüncü isim, Sakarya Caddesi’ndeki oyuncak satıcısı. Ziya Gökalp, Sakarya ve Atatürk Bulvarı çevresinde oyuncak satan bu simayı pek çok Ankaralı anımsayacaktır. Dördüncü sırada, İtfaiye Meydanı’ndaki dükkanında birbirinden ilginç ürünleri bulabileceğiniz Necmettin Düz, namıdiğer Neco bulunuyor.
Beşinci isim, kentlinin yakından tanıdığı Muhammed Yalçın. Muhammed, yüzde 70 zihinsel engelli. Resimle tanıştıktan sonra tuvaller yetmemiş Muhammed’e. Altındağ’daki evinin duvarlarını da çalışmalarıyla buluşturmuş.
Altıncı sırada, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin önünde 1988’den bu yana simit satarak geçimini sağlayan, üniversitenin simge isimlerinden Murat Haydar Selimoğlu yer alıyor. Fakültenin mütemmim cüzü olarak anılan simitçi Murat amca, geçtiğimiz yıl hayatını kaybetmişti.

Yazının Devamını Oku