Hava sıcaksa, soğuksa, kar yağıyorsa, trafik her zamankinden daha sıkışıksa Ankara’nın yüzünden. Kentlinin canını sıkan bir durum varsa, tek sorumlusu Ankara. Son günlerde ise Ankara’nın suçu, hava sıcaklıklarında yaşanan ani düşüş oldu. Mart ayının sonuna yaklaşırken yakacak kazma küreğin de kalmadığını haykıran Ankaralılar, derdini Twitter’a döktü:
@kahyayahyaaa Ankara sıcak, Ankara soğuk, Ankara başkent, Ankara başa dert. Psikolojik olarak İç Anadolu iklimi gibiyim. Sabah soğuk, öğlen sıcak, akşam buz.
@defnee_mm Ve Ankara kendine yakışanı yaptı. Sibirya mübarek.
@zeyyynepcetin Ankara havası bu. Valize kaldırdığın kabanı bile çıkarttırır.
@Ankara_mizah06 Başta soğuk geliyor ama yaşayınca alışıyorsun.
@ankarageddo Ankara’da hava sıcak ve güneşli ama bu durum, yanıma montumu, atkımı ve eldivenlerimi almayacağım anlamına gelmez. Her an kar yağma potansiyeli taşıyor bu şehir.
@twiitankara Ankara’da hava güneşli olduğuna göre dışarı çıkarken yanıma montumu ve şemsiyemi almalıyım.
www.summitbikeshare.com internet sitesinden inceleyebileceğiniz uygulama, dokuz istasyondaki 120 elektrikli bisikletle hizmet veriyor. Utah’ta 2017 yılında başlatılan proje kapsamında, bugüne kadar 54 bin 943 yolculuk yapılmış ve 114 bin 371 mil mesafe kat edilmiş. Kış aylarında olumsuz hava koşulları nedeniyle uygulamanın kullanılamadığını da belirteyim. Utah’a bağlı Park City’de hâl böyleyken, @onuralpunal’in sorusuna bisiklete hasret Ankaralılardan gelen yanıtlarsa şunlar olmuş:
@kutalkalfali Öncelikle bisiklet şeridi kavramını kabullenmemiz gerekiyor. Ancak ve ancak bunu kabul edersek, oralara park etmeyi vs. bırakırsak, bu tarz şeyleri düşünebiliriz.
HURDACIYA SATARLAR
@tugaycinar1 Ben motosikletimle sağ şeritten giderken bile ölmemek için direniyorum. Üstüne üstlük bilinçsiz kullanıcı bunu alır, fazla yaşayamaz üstünde.
@OMR_CNGZ55 Olmaz ki bazı kendini bilmezler karşı çıkarlar hatta parçalayanlar bile olur...
@hibrahimemre Yenidoğan’ın ara sokaklarında parçalara ayırıp hurdacıya satarlar birader, hayal kurdurma bize.
@chefposei Ankara’da nerede sürülebilir ki, imkansız.
Aradan yıllar geçti, her şey biraz değişti. Geldiğimiz noktada lokmanın içine ve dışına envaiçeşit çikolata sıkılıyor, üzerine fındık fıstık dökülüyor. Dükkanların isimlerinin mutlaka ‘Lokma’ ile başlaması gerekiyor. Ve bugünün lokması, bana 35 yaşında, “Hey gidi hey, nerede eski lokmalar” dedirtiyor.
Günümüzde, sosyal medyada yahut sokakta kısa bir süre gezindiğinizde, yeni nesil lokmayla karşılaşmama ihtimaliniz yok. Seveni de, sevmeyeni de çok olan lokmayla ilgili Twitter’da yapılan yorumlarsa şöyle:
@hendaanovic #ankara dev bir çikolata dolgulu lokma ve İskenderun dönercisine dönüşüyor.
@hakanduranhd Yine bir yerlerde bugün lokmacı açılıyor hissediyorum.
@saptroloji Ülkede ne çok çikolata ve fıstık tozu varmış. Her şeyin üstüne döktüler, lokma, su böreği künefe. Yer, mekan ayırt etmeden bir şeylerin üzerine bir şeyler döküyorlar sürekli.
@halfofmom Ankara dev bir çikolatalı lokma dükkanına döndü. Biz daha ne olduğunu anlamadan sardılar her yeri.
Paylaşımlar arasında en çok ilgi çekense, @ramboparkour’un Instagram hesabında “Bu devirde bi örümcek adam kolay yetişmiyor” notuyla paylaştığı video oldu. Videoda, Örümcek Adam maskesi takmış bir kişinin, Ankaray’da bir hırsızı yakalaması ve çalınan çantayı sahibine iade etmesi yer alıyor. Kahraman Örümcek Adam’ımız, olaydan sonra şaşkın bakışlar arasında demirlere atlayıp şovunu sonlandırıyor.
“Yaptığım şeylerden dolayı bi gün başım belaya girerse kusura bakmayın” diyen @ramboparkour’un paylaşımlarını böyle ciddi bir şekilde anlatmak zor. Kızılay’da tuhaf danslar yapan, metroda spagat açan, duvarlardan ters takla atarak atlayan, parkta şaşkın bakışlar arasında parende atarak gezinen bir grup insan düşünün ve bu insanların yüzüne çok ciddi bir ifade ekleyin. İşte @ramboparkour ve arkadaşları... Örümcek Adam videosuyla kötü adamın hakkından gelerek gönüllerde taht kuran kahramanımıza gelen yorumlarsa şöyle:
@yunusemredz -Al. -Teşekkür. Bu Spiderman çok centilmen.
@levent.snturk Sen nasıl bir kralsın.
@p.a.t.a.t.e.s.l.e.n.d.i.n.i.z Ve dünya 20 saniyeliğine güzelleşir.
@erolccan Kardeşim kısa mesafe olduğu için ağ atıp israf etmemiş yoksa atabiliyor.
@serrakesik Artık bu dünya daha güvenli teşekkürler spaydi.
Kampüsün çeşitli noktalarına acil durum kutuları yerleştiren oluşum, “İlk görüşte aşk durumunda camı kırın” çağrısında bulundu. @METU_ODTU, bu güzel sürprizi Twitter hesabından şöyle duyurdu:
“AdımODTÜ’den ODTÜ öğrencilerine Sevgililer Günü sürprizi. Bu sabah öğrenciler kampüsün farklı noktalarına yerleştirilmiş olan ‘In case of love at first sight break glass’ yazılı kutuların içindeki kırmızı güllerle karşılandı.” @ozkan_cplak “Nerden baksan kral hareket” derken, uygulamaya diğer yorumlar şunlar oldu:
@srpkrzm ODTÜ farkı.
@R_Aktan Gerçekten harika.
@Sercocico Lüzumsuz kullananlar cezalandırılır.
@Melekar111 İşte bu yüzden seviyorum okulumu, her köşeye koymuşlar.
Belki yolu uzun olanlar koltuğa hücum etmekten daha az utanır, çünkü oturmaları halinde elde edecekleri fayda daha fazladır. Birkaç durakta gideceği yere ulaşacak olanlarsa vakur durabilir, çünkü onların tuzu kurudur. Neticede herkes toplu taşımada oturmak ister ve herkesin kendi meşrebince bir planı vardır.
Metroda yer kapmaya çalışan kent sakinlerinin mücadelesini, Twitter hesabından paylaştığı videoyla gözler önüne seren @AnkaraBeyfendi, paylaşıma, “Survivor Ankara / Metro Oyunu” notunu düştü. 52 binden fazla kişinin izlediği videoda, metro koltuklarını saniyeler içinde dolduran Ankaralılar görülüyor. Kısa sürede toplu taşıma mağdurlarının buluşma noktasına dönüşen videoya gelen yorumlarsa şöyle
OTURMAK NASIL BİR ŞEY ACABA
@dearstann Hiç oturamadım oturmak nasıl bir şey acaba.
@narinkirpi Siz bir de İstanbul’dakileri görün.
@mutluuolyeter Metroda yer kapma oynamayan da Angaralıyım demesin.
“Eskiden Ankara’da ‘Neredeyim?’ isimli bir oyun vardı. Oynayalım. Sene 2008, berem ve saçma bir montum var. Elimde bir deste para ile ‘dooolaaar dooooııvııızz’ diye bağırıyorum neredeyim? (bilen yenisini sorar)” diyen @suleymancanku’nun başlattığı oyun, @lavarlaa ve @ankaracimbizi’nın da katkısıyla büyük ilgi topladı. Oyuna katılanlar Ankara’da geçen anılarını küçük detaylarla paylaşırken, oyuna dahil olmayanların zaman akışı da “Neredeyim” sorusuyla dolup taştı.
1968’in iğde kokulu açık hava sineması, 80’lerin sonunda Ankara’nın ilk alışveriş merkezindeki kumpir sırası, 90’ların buz pateni pistiyle ünlü Kurtuluş Parkı, Hasanoğlan Köy Enstitüsü, hatta 2087 yılının, yapay zeka polis robotlarının çevirmesine takılan Ankaralısı bu oyunda bir araya geldi.
@CNNCakmakci, “Sene 1989, yeni açılan alışveriş merkezinde kumpir için neredeyse tüm şehir sıradayız. Patatesler Mars’ta yetişmiş olsa daha az ilgi görürdü. Biz nerdeyiz” sorusuyla Atakule’yi tarif etti. “90ların sonu, aklımız yerinde değil pek ama bir suyun aktığını anımsıyoruz. Tepede hayal gücünü dışarıdan da içeriden de hareket geçiren bir yapı. Yıllar sonra öğreniyoruz ki Çankaya Deresi oradan doğuyormuş. Neredeyiz” diye soran @ankaracimbizi’na çok sayıda cevap geldi. Oyun kurucu @suleymancanku’nun “Cımbızcının sorusu Ankara’yı karıştırdı. İncesucular gergin. Dikmenliler vadiyi savunuyor. İmrahorcular şafak sökünce gelir, Cımbızcı bizi şifala” çağrısının ardından doğru yanıt geldi: Botanik Parkı.
İĞDE KOKULU SİNEMALAR
@BesimCanZirh, “Bugün, @lavarlaa’nın da yaygınlaştırmasıyla, pek eğlenceli bir oyun başladı Ankara’yla ilgili. Yalnız 2000’lerin ortasından geriye giden pek görmedim. Denk gelmedi belki” tespitinde bulunurken, @NurhanErsoy sordu, “Yıl 1968 annem ve babam bizi açık hava sinemasına götürüyor. Hava mis gibi, iğde ağaçları kokuyor. Neredeyim hadi bakalım?”
Şakacı tayfa durur mu. Oyuna Dikmen’den katıldığı tahmin edilen @karamursellisin, “Sene her sene, duraktan eve gitmek için yokuş çıkıyorum. Evden bakkala gitmek için yokuş çıkıyorum. Evin içinde mutfaktan banyoya giderken bile yokuş çıkıyorum. Burası neresi” derken, geleceğin Ankara’sına selam çakan @Biyolog_Bey, “Sene 2087. Su kuyruğundan yeni çıkmış eve doğru giderken, iki yapay zeka polis robotu bileğimdeki çipi okuyarak sosyal skorumu güncelliyor. Neredeyim” diye sordu. @frkncyr ise, @onediocom’a çağrıda bulundu: “@lavarlaa’nın “Neredeyim” oyununda sorulan tüm yerleri bilerek ‘Ne kadar Ankaralısın’ testinde has Ankaralı çıktım. @onediocom editörleri bu testi kaçırmayın.” Diğer sorular ise şunlar oldu:
90’LARDA BUZ PATENİ
@emirdiker
Yahya Kemal’in “Ankara’nın en çok nesini seviyorsunuz?” sorusuna verdiği “İstanbul’a dönüşünü” yanıtı bu bakış açısının basmakalıp argümanı olurken, kenti sevenlerse bu sevginin akla yatkın sebepleri olduğunu açıklamanın peşinde. Hâl böyleyken “Ankara’nın nesini seviyoruz floodı yapıcam yettiniz gari” diyen @killayanak666, Ankara sevgisinin nedenlerini beş maddede özetlemiş. Öncelikle Ankara’da uzak diye bir kavram olmadığını belirten @killayanak666’nın tespitleri şunlar olmuş:
“En uzak ilçeden merkeze 45 dakikada ulaşabilirsin. İkincisi, çeşit çeşit insan hususunda Ankara henüz o kadar heterojen değil. Birkaç tip insan var. Üçüncüsü hâlâ park işlevi gören müthiş parklar. Dördüncüsü Ankara’da herkesin bir şekilde birbirini tanıyor olması. Düşünsene başkentsin ama şu olayı hala mümkün kılıyorsun. Beşincisi biraz klişe ama o herkesin çirkin ve bayağı bulduğu binalarda, sokaklarda anı biriktirmek hayattan keyif almayı bilenlerin işi. Cebeci’den Kızılay’a yürümenin dadını sen bilemezsin zaten hocam.”
MORAL BOZUKLUĞUNA OYUN HAVASI
Sosyal medya, tabiri caizse, gözlük takmaya başlayan arkadaşlarıyla acımasızca dalga geçen 2-E sınıfına benziyor. Ankaralı olmaktan bir şikâyeti olmayan, kimi zaman buna mecbur, hatta bundan memnun olan bireylerin bunca izahatta bulunmak zorunda kalmasını başka türlü açıklayamıyorum. Neredeyse Ankara’da yaşadığımız için özür dilememizin beklendiği bir noktadayız. @albusfarukus’un yönelttiği “Moralim bozuk olunca sahile gidiyorum. Acaba Ankara’da ne yapıyorlar” sorusu da bu minvalde. Soruyu nüktedan bir şekilde yanıtlayan Ankaralıların açıklamalarıysa birbirinden ilginç. Kimi bozulan moralini oyun havası dinleyerek düzelttiğini açıklamış, kimi duvara bakıp ağladığını. İşte cevaplar:
@pryagain Moralimiz bozulmuyor.
@BengisuOgutcen Aspava’ya gidiyoruz.
@hulyacmm Dışarıya çıktığımızda soğuktan moral bozukluğunu unutuyoruz. Doğru eve.