Paylaş
Antalya Side’de, beş yıldızlı otelden yaşanan erken rezervasyon rezaletini takip etmişsinizdir. Etmeyenleriniz varsa, kısa bir özet geçeyim. Son yılların furyası olan erken rezervasyon uygulamasından yararlanan vatandaşlar, Antalya’da faaliyet gösteren Calista Tur isimli seyahat acentasından, Side’de beş yıldızlı bir otelde konaklamak için paralarını da ödeyip, rezervasyon yaptırıyorlar. Otelin kapısına geldiklerinde ise rezervasyon onayını aldıkları otele alınmıyorlar. Gerekçe ne? Otel, tur şirketi ile sözleşmesini iptal etmiş de ondan. Sonuç, onlarca kişi mağdur. Bitmedi. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan bu olayın ardı çorap söküğü gibi geldi. Tur şirketinin başka otellerde yaptırdığı rezervasyonlarda da sorunlar yaşandı ve mağdur sayısı daha da arttı. Tur şirketinin sahibi ise şirketin kapısında kilit vurup, ortadan kayboldu.
YASA VAR, UYAN YOK
Dikkat ettim de son 15 gündür turizm piyasası bu rezaleti konuşuyor. Mağdurlar, yetkili makamlara şikayet üzerine şikayette bulunuyor. Turizm ile ilgili kurum ve kuruluşlar devreye girip incelemeler başlatıyor. Gereksiz panik! Tur şirketi kapıya kilit mi vurdu, onlarca vatandaş otel kapasında mı kaldı; hemen başvurulur tur şirketinin zorunlu olan sigortayı yaptırdığı sigorta şirketine, tüm zararı sigorta şirketi karşılar, konu kapanır. Ama öyle değil işte; çünkü zorunlu olan sigorta yaptırılmamış. Sanıyor musunuz ki, bu yaşanan ilk olay? Her yıl birkaç seyahat acentası iflas ediyor ve arkasında da turizm zedeler bırakıyor. 11 yıl önce çıkarılan yasa ile seyahat acentalarına yurtiçinde sattıkları tüm paket turlar için sigorta zorunluluğu getirildi. Tur şirketleri hem bu sigortayı yaptırmak hem de tüketiciye sigorta poliçesini vermek zorunda. Peki, sorun nerede? Sigorta zorunlu hale getirilmiş ama ne denetleyen var, ne de yaptırım uygulayan. Turizm Bakanlığı, 11 yıl önce bu uygulamayı yasa ile başlatmış, gerisini getirmemiş. Vatandaş desen, sigortanın varlığından haberdar değil. Hal böyle olunca da her yıl onlarca vatandaş mağdur oluyor.
ZARARI KİM KARŞILAYACAK?
Bu sene de Calista Tur olayı patladı. Öğrendiğime göre Calista Tur, rezervasyon yapma taahhüdü ile vatandaşlardan parayı toplamış, sonra da rezervasyonları iptal etmiş ve vatandaşa da bunu bildirmemiş. Bu açıdan bakıldığında da yaşanan bu olay paket tur sigortası kapsamına girmiyormuş. Paket turun tanımı hakkında bir araştırma yaptım. Aynen paylaşıyorum: Paket tur sözleşmesi; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dahil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti 24 saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren sözleşmelerdir. Eğer Calista Tur, tüketici ile bir haftalık otel rezervasyonu için sözleşme yapıyorsa ve karşılığında da para alıyorsa, bana göre bu bir paket turdur ve sigorta kapsamına de girer.
Şunu da belirteyim, her yıl, özellikle de erken rezervasyon döneminde bu köşeden paket tur sigortası konusunda uyarılarda bulunuyorum. Büyük tur şirketlerinin dışındaki seyahat acentalarının maliyetleri artırdığı gerekçesiyle zorunlu olan bu sigortayı yaptırmaktan kaçındıklarını yazıyorum. Eğer yasada sigorta konusunda bir eksiklik varsa bunun giderilmesi, eksiklik yoksa da denetim sisteminin çalıştırılması gerektiğini söylüyorum. Yine her sene yazılarımda bu konuya el atılmazsa mağdur sayısı artacak diye de uyarıyorum. Maalesef her sene birkaç tur şirketinin iflası nedeniyle de mağdur sayısı artıyor.
PAKET TUR SİGORTASI NEDİR?
Seyahat acentaları, yurtiçinde sattıkları tüm paket turlar sigorta yaptırmak zorunda. Paket tur sigortası, tur şirketinin iflasından tutun da beş yıldızlı otel deyip üç yıldızlıda konaklatmaya, uçak deyip otobüsle seyahat ettirmeye kadar seyahat acentasının taahhüt ettiği tüm hizmetleri yerine getirememesini ya da taahhüt ettiği şekilde yerine getirememesini kapsıyor. Bunlardan biri gerçekleşirse tüketici sigorta şirketine başvuruyor ve tüm zararını sigortadan alıyor. Ayrıca tüketici boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebiliyor. Seyahat acentası, paket tur sattığı anda müşterisine sigorta poliçesini de vermek zorunda. Vermezse sigorta yaptırmayan şirketin faaliyet ruhsatı iptal ediliyor. Seyahat acentaları ve sigorta şirketleri, sigorta sözleşmelerini yaptıkları andan itibaren sözleşmenin bir örneğini Turizm Bakanlığı’na göndermekle de yükümlü.
Paylaş