Noyan Doğan

İşe dönüş için 31 Aralık son gün

10 Aralık 2020
Alacakların yapılandırılmasına yönelik kanunun çıkması ile herkes vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yapılandırılmasına odaklandı. Gözlerden kaçtı, halen de kaçmaya devam ediyor; oysa aynı kanunda, istihdam teşvikleri adı altı çok önemli düzenleme yapıldı. Daha doğrusu, hem çalışana hem işverene önemli bir hak tanındı. Adına da istihdama dönüş ya da bir başka adıyla işe dönüş hakkı dendi. Bu haktan da geçmişte sigortasız işçi çalıştıran, halen de sigortasız işçi çalıştırmaya devam eden işverenler ile geçmişte işten ayrılmış çalışanlar yararlanabilecek. Ne zamana kadar? 31 Aralık son gün. İşe dönüş hakkından kimler, nasıl yararlanacak madde madde anlatayım.

1 Ocak 2019 ile 17 Nisan 2020 tarihi arasında ahlak ve iyi niyet kuralları dışında hangi sebepten olursa olsun işten çıkartılanlar, işten çıkarıldıkları işyerine, işe alınmaları için başvurabilecek.

Başvurular, 1 Aralık 2020 tarihinde başladı ve 31 Aralık tarihine kadar devam ediyor. Yani, işten çıkanların bu sene sonuna kadar aynı işyerine başvurmaları gerekiyor. Altını bir kere daha çizeyim, başka bir işyerine değil, işten çıkarıldığı işyerine işe alınmaları için başvuracaklar.

İŞTEN ÇIKARILANA YENİ HAK

Aynı şekilde işverenlerin de işten çıkardığı kişileri 1 Aralık ile 31 Aralık tarihleri arasında işe alması ve işbaşı yaptırması gerekiyor.

İşveren, bu durumda olan kişileri işe alırsa, işçi başına günlük 44.15 lira destek verilecek. İşveren, kişiyi aylıklı olarak işe alırsa, 1.324.5 lira destekten yararlanacak.

İşe alınacak kişi sayısında sınır bulunmuyor. İşveren, bu durumda olan 10 kişiyi işe yeniden başlatırsa ve bu kişileri de aylıklı olarak çalıştırırsa, 10 kişi için toplam 13 bin 245 lira destek alabilecek.

Eğer işveren 1 Ocak 2019 ile 17 Nisan 2020 tarihi arasında sigortasız işçi çalıştırmışsa ve işçiyi de bu tarihler arasında işten çıkartmışsa yine aynı haktan yararlanabilecek. Yani, geçmişte sigortasız çalıştırıp da işten çıkardığı işçileri bu sene sonuna kadar işe alan işveren, hem kişi başına aylık 1.324.5 lira destek alacak hem de işveren hakkında sigortasız işçi çalıştırmaktan dolayı hiçbir cezai işlem yapılmayacak.

Bu durum halen sigortasız işçi çalıştıran işverenler için de geçerli. Şöyle ki, işveren, bugün sigortasız işçi çalıştırıyorsa, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimde bulunması halinde çalıştırdığı işçi için destekten yararlanacak ve işveren hakkında da cezai işlem yapılmayacak.

Yazının Devamını Oku

Yapılandırmadan yararlanabilirsiniz

9 Aralık 2020
Soru: Temmuz ayı sigorta bildirimini, 25 Eylül’de cezalı verdik. Primi ödedik, cezayı ödemedik. 25 günlük kasti olmayan bu ceza af kapsamına girer mi? Kapsama girerse nereye ve nasıl başvuracağız? Hasan K.

Cevap: Gecikme zamları ve cezalar yapılandırma kapsamına giriyor. Dolayısıyla yeni çıkan kanundan yararlanabilirsiniz. Başvurular sene sonuna kadar SGK’ya, il müdürlüklerine yapılacağı gibi internet üzerinden de yapılabilecek

ÜCRETSİZ İZİN İÇİN İŞVEREN BAŞVURACAK

Soru: Önceki karantina döneminde ücretsiz izin ödeneğinden yararlanmıştım. Kasımda kendi isteğimle işten ayrıldım, kasım ayının ödemesi bu ay yatar mı? Ücretsiz izinden yararlanabilir miyim? Yoksa iş yerinin tekrar benim için başvuru yapması mı gerekiyor? Samet T.

Cevap: İşten ayrıldıysanız ücretsiz izin desteği alamazsınız. Anladığım kadarıyla yeniden işe başladınız. Eğer işvereniniz sizi ücretsiz izne ayırdıysa, sizin için başvurması gerekiyor. Bu durumda destek alabilirsiniz. Ancak çalışmıyorsanız destek alamazsınız.

EMEKLİLER KISA ÇALIŞMADAN YARARLANAMAZ

Soru: Çalışmakta olduğum şirketten emekli oldum ve çalışmaya devam ediyorum. Çalıştığım şirket kısa ödenekten yararlanıyor, beni de part-time olarak 15 gün çalışıyor gösteriyor. Emekli ve çalışan kişiler ücretsiz izinli gösterilebiliyor mu?
M. Yıldırım

Cevap:

Yazının Devamını Oku

Yeni kurulan SEDDK iyi işlere imza atıyor

7 Aralık 2020
Sigortacılık, Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), 2019’un Ekim ayında, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu. Bu yılın mayıs ayında da atamalar yapılarak, faaliyete geçti. Kurumun Başkanlığına Türker Gürsoy, İkinci Başkanlığa Ali Ersoy, üyeliklere Ender Şenol, Fatih Küçükcan; Başkan Yardımcılıklarına da Mete Güler, Mahir Çipil ve Uluç İçöz atandı. Atananlar; sigortacılık, bireysel emeklilik, hayat ve sağlık sigortacılığı alanlarında yıllarca çalışmış, değişik şirketlerde yöneticilik görevlerini üstlenmiş kişiler. İşin özü, hepsi kendi alanlarında uzman.

SEDKK’nın kurulması bazı kesimler için belki bir şey ifade etmeyebilir ama önemini çok kısa özetleyeyim. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), gibi sigortacılıkta da benzeri bir yapının oluşturulması 20 yıldır konuşulan; Avrupa Birliği ile uyum sürecinden tutun da dünya sigorta ve özel emeklilik pazarları ile entegrasyona, tüketicinin korunmasına kadar sürekli gündemde bir konuydu; hatta geç bile kalınmıştı. Bu kadar önemli, yani.

DÜN BİR, BUGÜN İKİ!

Her ne kadar SEDDK’nın kuruluşu bir yıl olsa da faaliyete geçeli 6 ay oldu. Kurumun, 6 aylık bilançosunu çıkarayım istedim. Eminim çoğunluk, ‘bu kadar kısa sürede bu kadar önemli kurumun bilançosu mu olur?’ diyecektir. Doğru da, dikkat ettim, bir süredir Kuruma yönelik karalama yapılıyor.

Tabi bu bilançoyu da oturup, tek başıma çıkarmadım. Sektörün tüm temsilcileri ve yöneticileri ile konuştum. Kurumun kurulmasından ve şu ana kadarki teşkilatlanmasından memnunlar ama ‘dün bir bugün iki’ diyorlar. SEDDK’ya atamalar mayıs ayında yapıldı, teşkilatlanmasına yönelik yönetmelik çıkalı hepi topu bir-iki ay oldu. Başkan yardımcıları bile ekim ayında atandı. Kurumun tam olarak yapılanması için daha çok zaman var. Yani, bu iş öyle turşu küpü değil; üstelik salgın dönemindeyiz. Daha açık bir anlatımla, SEDDK’nın geçmişinden bahsedilecekse, en fazla bir-iki aylık geçmişten söz edilebilir. Bu kadar zamanda da; ne yeni sigorta lisansı verilir, ne de yeni yatırımcılar ile görüşülür ki, bu pandemi ortamında ortada yeni yatırım falan olmaz, olamaz da.

BIRAKIN, İŞLERİNİ YAPSINLAR

Yine de bu bir-iki ayda önemli işler yapıldı. Bana göre en önemlisi, yeni kurulacak sigorta şirketlerinde gerekli olan sermaye tutarı ciddi anlamda artırıldı ki, önüne gelen sigorta şirketi kurmasın. Mevcut kurulan ne olacak derseniz, herhalde önümüzdeki dönem gerekli önlem, tedbir alınacaktır. Bence alınmalıdır da.

Asıl önemlisi bundan sonrası. Kurumun gündemi yoğun. Hele ki, 2021’deki ekonomi programında tasarruf konusuna ağırlık verileceği hesaba katılacak olursa, SEDDK’ya ne kadar iş düşeceği anlaşılır. Katılım sigortacılığının geliştirilmesi, 18 yaş altının bireysel emeklilik sistemine girişine imkan tanınması, pandemi nedeniyle tamamlayıcı sağlık sigortasının geliştirilmesi, kefalet sigortasının yaygınlaştırılması; Kurumun gündemindeki konulardan çok azı.

Daha da önemlisi var, yabancı sermaye konusu. Şu anda dünyada çok konuşulan satın almadan dolayı Türkiye’de sigorta pazarında önemli bir birleşme olacak. Salgının seyri biraz azaldığında, iyi biliyorum, Türk sigorta pazarına girecek yeni yabancı sermaye olacak. Diyeceğim o ki, sigortacılık ve özel emeklilikte bu kadar yoğun gündem varken, yapılacak bavul yüküyle iş varken; kişisel çıkarlar için Kuruma mesnetsiz iddialar yüklemek kimseye fayda sağlamaz, bir işe de yaramaz.

Yazının Devamını Oku

Yeniden kısa çalışmaya başvurabilirsiniz

3 Aralık 2020
Soru: Mağazalardaki personelimiz nisan ayından beri kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Bir mağazamızı kapattık, çalışanlarımızı, diğer şubeye aldık. Personelimiz için kısa çalışma talep ettik yararlanamadığımızı öğrendik. Şubelerde yapacağımız rotasyon ve koronavirüs testinin  pozitif çıkarak karantinaya girme gibi nedenlerle kısa çalışma hakkı kalkar mı? Bir de normalleşme desteği nedir? Ahmet S.

Cevap: Düne kadar kısa çalışmadan yararlanamama sorunu vardı ancak bu sorun 1 Aralık’ta Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ortadan kalktı. Artık tüm personeliniz için 31 Aralık tarihine kadar kısa çalışmaya başvurabilir ve ödenekten yararlanabilirsiniz. Eğer kısa çalışma ödeneği alıyorsanız ki, baştan beri aldığınız anlaşılıyor, normalleşme desteğinden yararlanamazsınız.

ÜCRETSİZ İZİN DESTEĞİ ALABİLİRSİNİZ

Soru: 4 aylık çalıştığım şirket beni ücretsiz izine gönderdi, her hangi bir devlet katkısı alamıyorum. Ayrıca 2 aydır maaş da alamıyorum. Ne yapmam lazım? Ömer E.

Cevap: Emekli çalışan olup olmadığınızı belirtmemişsiniz. Eğer emekli değilseniz ve emekli maaşı almıyorsanız işveren ücretsiz izne çıkardığı için devletten nakdi ücret desteği almanız gerekiyor. Bu ücreti alabilmek için de işverenin müracaat etmesi gerekiyor. Ancak emekli maaşı alanlar nakdi ücret desteğinden yararlanamaz. Ücretsiz izin desteği için işvereniniz ile konuşun.

NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ HAKKINIZ VAR

Soru: Haziran ayında restoranda ise başladım, alınan kısıtlamalar nedeniyle restoran kapandı. Günlerim tutmadığından şartları karşılamıyorum. İşe 17 Nisan’dan sonra girdiğim için ücretsiz izin desteğinden yararlanamaz mıyım? Ayhan K.

Cevap: Ücretsiz izin desteğinden, kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik maaşından yararlanamayanlar yararlanabiliyor. Dolayısıyla ücretsiz izin desteği alabilirsiniz.

YENİ DÜZENLEME SİZİ DE KAPSIYOR

Yazının Devamını Oku

Kısa çalışma ödeneğinin şartları değişti

2 Aralık 2020
Bir önceki kısıtlamalar sonrası okuyuculardan çokça soru aldım, ‘kısa çalışma ödeneğinden yararlanamıyoruz, ne yapmamız lazım?’ diye.

Haklılar, çünkü düne kadar 30 Haziran öncesi kısa çalışma başvurusunda bulunmuş işyerleri, aynı çalışanlar için, aynı şartlarda kısa çalışma ödeneği almaya devam ediyordu. Koronavirüs önlemleri kapsamında 17 Kasım’da alınan kararla, başta restoran ve kafeler olmak üzere bazı işyerlerinin faaliyetleri kısıtlandı, bazı işyerlerinin ise durduruldu. Ancak bu işyerlerinden sadece 30 Haziran’a kadar kısa çalışmaya başvurmuş olanları bu imkandan yararlanabildi. Bu tarihte sonra işe girenler ve yine bu tarihten sonra ilk kez kısa çalışmaya başvuranlar ödenekten yararlanamadı.

Dün yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bu durum değişti ve kısa çalışma ödeneğinde yeni uygulama başlatıldı. Peki, yeni karara göre kimler, hangi şartlarda kısa çalışmadan yararlanabilecek? Madde madde anlatayım.

KİMLER, NASIL YARARLANACAK?

* 30 Haziran tarihi, 31 Aralık tarihine uzatıldı.

* Kısa çalışma ödeneğine yeni başvurular 1 Aralık, yani dün itibariyle başladı.

* 30 Haziran’a kadar kısa çalışmaya başvurmuş işyerleri ödenek hakkından yararlanırken yeni kararla, 31 Aralık tarihine kadar tüm işyerleri kısa çalışma ödeneğine başvurabilecek ve çalışanları için ödenek alabilecek.

* İşe yeni girmiş çalışanlar da kısa çalışma ödeneği alacak.

* 30 Haziran tarihine kadar kısa çalışmaya başvurmuş işyerleri hem bu dönemdeki çalışanları için hem de bu dönem sonrası ilave çalışanları için de kısa çalışma ödeneği alabilecek.

Yazının Devamını Oku

BES’i olanlara iki önemli öneri

30 Kasım 2020
Son iki-üç yıldır bireysel emeklilik sisteminde getiriler çok iyi. Neye göre iyi? Birincisi, diğer yatırım araçlarının getirileri ile mukayese edildiğinde çok üzerinde getiriler sağlandı. İkincisi, geçmiş yıllara göre iyi çünkü, sisteme yönelik en büyük şikayet, getirilerin düşük olmasıydı; hatta kimileri, ‘yatırdığımızı bile alamıyoruz’ diye şikayet ediyordu. Her ne kadar bu kişilere, ‘bu iş emeklilik işidir, uzun vadeli bakmak gerekiyor, en az 5-10 yıllık getirilere bakın’ denilse de birçoğu getirilerin azlığı nedeniyle sistemden ayrıldı.

Artık bu şikayetler yok. O nedenle de salgında; birçok işyerinin kapanmasına, birçok çalışanın kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin desteğinden yararlanmasına –ki, bunların bir kısmı da BES sistemindeki kişiler- rağmen sistemden çıkışlar olmadı, aksine yeni girişler bile oldu.

FON TERCİHİNİZİ DEĞİŞTİRİN

Bugün 6.8 milyonu gönüllü BES’te, 5.7 milyonu da 45 yaş altı çalışanların BES’e girmesine imkan tanıyan otomatik katılım sisteminde olmak üzere sistemde toplam 12.6 milyondan fazla kişi bulunuyor. Bu kişilere, özellikle de gönüllü BES’teki kişilere naçizane iki önerim olacak.

Birincisi, birikimlerinizi değerlendirmek için seçmiş olduğunuz emeklilik planlarını ve bu planlar içindeki fonlarınızı değiştirin. Senede 6 kere değiştirme hakkınız var. Bu kadar sık değişiklik yapmayın ama mutlaka piyasa koşullarına göre bir-iki kere değiştirin. Bunu niye söylüyorum? Sene başından bu yana BES’in ortalama getirisi yüzde 25.5; aynı dönemde enflasyon yüzde 10.6 olmuş. Emeklilik fonları enflasyonun 10 puan üzerinde getiri sağlamış. Mesela, altın fonları yüzde 61, içinde döviz olan kamu dış borçlanma fonları yüzde 39 getiri sağlamış. Bu dönemde birikimlerini faiz, repo gibi klasik yatırım araçlarını içeren fonlarda değerlendirenlerin getirileri fonuna göre yüzde 10 ila 14 arasında olmuş. Yine bir getiri olmuş ama ya enflasyonun altında kalmış ya da enflasyonun bir-iki puan üzerine çıkmış.

Mesela 2019’de en yüksek getiriyi yüzde 36 ile hisse fonları sağlamış, ama bu sene hisse fonlarının getirisi iyi olmamış. Diyeceğim o ki, şu fon tercihlerinizi en azından senede bir kere değiştirin. Biliyorum ki, sistemdeki kişilerin sadece yüzde 10’unu bu değişikliği yapıyor. Ben bu fon işinden falan anlamam, diyeceksiniz. Kolayı var, emeklilik şirketinizden destek alın. Hemen hemen tüm emeklilik şirketleri bu hizmeti veriyor; hatta bu fon değişiklikleri artık internetten yapılabiliyor, hatta hatta emeklilik şirketleri robotları bile devreye soktular ki, fon işlerinden anlamayanlara destek olsunlar diye.

DEVLET KATKINIZI ARTIRIN

İkinci önerim ise sene sonu yaklaşıyor, imkanınız varsa, devlet katkısından daha fazla yararlanmak için BES’e ödediğiniz katkı payını artırın. Devlet katkısının üst sınırı, brüt asgari ücretin yüzde 25’i ile sınırlı ki, bu yıl için, bu üst sınır 8.829 lira. Örneğin, sisteme her ay bin lira ödüyorsanız, devlet de her ay 250 lira, yıllık da 3 bin lira sizin adınıza katkı sağlıyor. Eğer o ödediğiniz bin lirayı senin sonuna kadar 2 bin liraya çıkarırsanız, devlet sizin için 500 lira katkı sağlar. Mümkünse daha da artırabilirsiniz, hatta toplu bir ödeme bile yapabilirsiniz. Bu sayede devlet katkısından maksimum yararlanmış olursunuz, birikiminiz de artar.

 

Yazının Devamını Oku

Trafik kazasında tedaviyi sigorta ödemiyor

27 Kasım 2020
Trafik kazalarında tüm tedavi masraflarını SGK karşılıyor. Sigorta şirketleri ise trafik sigortası primlerinin yüzde 10’unu SGK’ya aktarıyor. Bu da sigorta şirketleri ile vatandaşlar arasında anlaşmazlığa neden oluyor. Sadece bu yıl sigortacılar, SGK’ya 1.1 milyar lira aktardı.

GEÇENLERDE bir dostum aradı, ‘trafik sigortasındaki sağlık giderleri teminatı var ya ne işe yarar bu teminat, şirketler trafik sigortasında sağlık giderlerini karşılamıyor, şu konuyu bir gündeme getirsen’ dedi. Herkes salgınla uğraşırken böyle bir konuyu gündeme taşımak ne kadar doğru bilmem ama bir taraftan da geçmişe nazaran sayıları azalsa da halen ciddi oranda trafik kazaları yaşanıyor ve bu kazalarda da birileri yaralanıyor, tedavi görüyor.

Konuya başka bir noktadan yaklaşayım. Araştırdım, sadece 2020’nin ocak-eylül döneminde sigorta şirketleri Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK), tedavi giderleri için trafik sigortası primlerinden 1.1 milyar lira aktarmış. Son dört yılda, aktarılan tutar 5 milyar lirayı geçmiş.

KAZA GEÇİREN NE YAPACAK?

Peki, niye, sigorta şirketleri, SGK’ya prim aktarıyor? 2011 yılına kadar trafik kazalarında tedavi giderleri trafik sigortası kapsamında sigortacılar tarafından karşılıyordu. 2011’de yasa ile bu durum değişti, trafik kazalarında tüm tedavi masraflarını SGK karşılamaya başladı. Aynı yasa ile sigorta şirketlerine, topladıkları trafik sigortası primlerinden yüzde 10 payı SGK’ya aktarma zorunluluğu getirildi. Böylece sigorta şirketlerinin trafik kazalarındaki tedavi masraflarını ödeme sorumluluğu ortadan kalktı. Dokuz yıldır kazalarda yaralananların tedavilerini sigorta şirketleri karşılamıyor, onun yerine SGK’ya her yıl prim aktarıyor.

Örnekle anlatayım. Trafik kazası geçirdiniz, özel ya da kamu fark etmez, yakındaki hastanenin aciline gittiniz. Yoğun bakımda zaten tedavi masraflarını SGK karşılıyor. Yoğun bakım sonrasında tedavinizin devamı için iki seçeneğiniz var. Birincisi, tedaviye kamu hastanesinde devam etmek, bu durumda hiçbir masraf ödemiyorsunuz. İkincisi ya SGK ile anlaşmalı özel hastaneye gideceksiniz ki, burada da SGK Sağlık Uygulama Tebliği üzerinden ödeme yaptığından hastanenin fark ücreti alma hakkı var. Ya da bulunduğunuz özel hastanede tedaviye devam edecek, tüm masrafı cebinizden karşılayacaksınız.

SORUMLULUK SİGORTADA DEĞİL

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘tedavimi niye cepten ödüyorum, trafik sigortası ödesin’. Haklısınız da dokuz yıl önce sigorta şirketlerinin bu konuda sorumluluğu ortadan kalktı. Tabi, bu zaman içinde kimi vatandaşlar sağlık giderini alabilmek için sigorta şirketlerine başvurdu, olumlu cevap alamayınca mahkemelerin yolunu tuttu. Kimi mahkeme sigorta şirketini haklı buldu, kimi mahkemeler ‘öyle olsa da sigorta ödeyecek’ kararı aldı. Sigorta şirketleri düne kadar trafik sigortasının tedavi teminatı kapsamında geçici iş göremezlik, bakıcı, protez gibi giderleri karşılarken, bugün bunlar karşılanmıyor. Protez giderleri de SUT üzerinden ödeniyor. Tabi bu durum kimi aracıların işine geliyor. Şöyle ki, aracılar, ‘bize vekalet ver SGK’nın ödediğinin üstüne sigortadan alalım’ diyerek, kazazedelerin kapısına dayanıyor. Oysa 2011 yılında yasa çıkarken; tedavi masrafından bakıcı giderine, iş göremezlik ödemesine kadar sigorta şirketlerinin yaptıkları tüm ödemeler hesaplanarak, SGK’ya yüzde 10 prim aktarımı yapılmasına karar verildi. 

Yazının Devamını Oku

Yeni yasadan yararlanabilirsiniz

26 Kasım 2020
Soru: Kendime ait işletmem var ve 15 yıldır Bağ-Kur’luyum. Önceki yıllara ait prim borçlarımdan dolayı sigortalılığım durduruldu. Yaklaşık 1800 günlük prim borcum bulunuyor. Bundan dolayı emekliliğim gecikiyor. Yapılandırmadan ben de yararlanabilir miyim? Ömer F.

Cevap: Yeni kanun Bağ-Kur borçlarına yönelik yapılandırma imkanı tanıyor. Önce SGK’ya yapılandırmadan yararlanmak için iki ay içinde başvuracaksınız. Durdurulan sigortalılık süresi için ödeyeceğiniz prim tutarını hesaplatacaksınız. Borç tutarı size tebliğ edildikten sonra 3 ay içinde borcunuzun tamamını ödemeniz halinde 1800 gününüz sigortalılık süresinden sayılacak ve bununla birlikte emekliliğinize sayılacak.

ÇALIŞSANIZ BİLE SİGORTALILIĞINIZ DURDURULACAK

Soru: 5 Mart 2017’de ilk Bağ-Kur’lu olarak sigorta girişim var. Bugüne kadar prim ödemesi yapmadım, sadece sigorta kaydım yapıldı. Önceki yapılandırmalardan yararlanmak istedim, yapamadım. Şimdi sigortalılığımın durdurulacağı söyleniyor, doğru mudur? Halen çalışıyorum, bu durumda sigortalılığım nasıl durdurulabilir? Engin K.

Cevap: Yeni çıkan yasaya göre sigortalılığınız durdurulacak. Şöyle ki; yeni yasaya göre bu yılın ekim ayı öncesi prim borcu olanlar ve sizin gibi sigorta kaydı yapılmasına rağmen hiç prim ödememiş olanların sigortalılık süreleri durdurulacak, sigortalı sayılmayacaksınız. 1 Kasım 2020 tarihi itibariyle yeniden sigortalı olarak girişiniz yapılacak. Yani, 4 yılınız sigortalı sayılmayacak. 

YAPILANDIRMA TÜM BORÇLARINIZI KAPSAYACAK

Soru:

Yazının Devamını Oku