Özetle, “Varsa yoksa kasko, trafik... Bir müşterime 782 bin lira değerinde mal sattım, üzerinden 8 ay geçti halen alacağımı tahsil edemedim. Bizim gibi küçük işletmeler için bu çok büyük rakam. Bunu da yazsana” demiş. Haklı mı; haklı. Bu ülkede kasko, trafik, sağlık sigortasından başka sigorta yok mu? Var da yaptıran yok. Anlaşılan o ki, bilen de yok. Hazır konusu açıldı, mesela, ürettiğini satıp da parasını alamayan küçük ve orta ölçekli şirketler için kapı gibi alacak sigortası var. Özellikle pandemi döneminde alacak sigortasının, küçük işletmeler için hayati önemde olduğu ortaya çıktı. Nitekim salgında dünya ticareti yüzde 20’ye yakın daraldı, Avrupa’da gecikmiş ödemeler neredeyse üçte iki artınca alacak sigortasında patlama yaşandı, işletmeler bu sayede kendilerini kurtardı, kurtarmaya da devam ediyorlar.
Peki, nedir alacak sigortası? Biri ihracat yapanlara, diğeri de yurtiçinde satış yapanlara yönelik iki farklı alacak sigortası türü var. İhracatçıları bir kenara koyuyorum, onların zaten sigortasız ihracat yapması çok da akıl kârı iş değil; hele ki, bu dönemde. O yüzden de alacak sigortasının ne olduğunu ihracatçı çok iyi biliyordur. Yurtiçi satışlara uygulanan sigorta ise daha yeni olduğundan, bilinmiyor da olabilir. Üstelik bu sigortada devlet desteği de var. O nedenle adı devlet destekli ticari alacak sigortası.
PANDEMİ İLE DENGELER DEĞİŞTİ
Bizde bir gelenek vardır, alan da satan da birbirini tanır, ahbap çavuş ilişkisi vardır, mal verilir, karşılığında çek alınır; o çek de öyle ya da böyle ödenir. Piyasa yıllardır böyle çalışır. Maalesef son bir buçuk yıldır bu gelenek pandeminin ekonomi üzerinde yarattığı etki nedeniyle bozuldu. İşte o nedenle alacak sigortası önemli hale geldi. Şunu da hatırlatayım, bugün KOBİ’lerin, bilançolarının yaklaşık yüzde 40’ını alacakları oluşturuyor ki, pandemi ile bu oran arttı.
Ticari alacak sigortasını en basit haliyle anlatayım. Yıllık cirosu 125 milyon lira ve altında olan işletmeler, devlet destekli alacak sigortasını yaptırabiliyor. Sigorta sistemi sayesinde KOBİ’den mal alacak firmalar için bir değerlendirme yapılıyor ve buna göre de limit belirleniyor. Sigorta süresi içinde kredi limiti belirlenen alıcıların finansal durumlarında bozulma olursa sigortalı KOBİ’ye, ‘aman dikkat’ anlamında bilgi veriliyor. KOBİ, alacağını tahsil edemezse, devreye sigorta giriyor ve sigortalıya alacağı ya da bir başka adıyla tazminatı ödeniyor. Özetle, sigorta yaptırıyorsun, sattığın malın karşılığını alamazsan, sigorta ödüyor. Sistem bu kadar basit aslında.
BANKAYA TEMİNAT VERECEKLER
Peki, pahalı mı? Sigorta yaptıran KOBİ’nin cirosu üzerinden bir prim hesaplaması yapılıyor. Örneğin, yıllık cirosu 2 milyon TL olan bir KOBİ, 180 gün vade ile satış yapıyorsa, ortalama 16 bin lira prim ödeyerek, sigorta yaptırabiliyor. Son yapılan düzenleme ile alacak sigortasında KOBİ’lere bir imkân daha tanındı; sigorta poliçesi bankalara teminat olarak verilebiliyor. Yani, alacağınız için sigorta yaptırdınız, poliçeyi bankaya veriyorsunuz, banka poliçedeki tutarı teminat yerine saymak zorunda.
Alacak sigortası yaptıran KOBİ’lerin sayısı artıyor ama yeterli değil. Bugüne kadar 40 bin alıcı için 6.5 milyar TL sigorta teminatı sağlandı. Yani, sistemi bilen KOBİ’ler, 6.5 milyar liralık alacağının ödenmemesine karşı sigorta yaptırmış. Yine bugüne kadar da alacağını tahsil edemeyen KOBİ’lere sigortadan da 3.5 milyon TL tazminat ödenmiş. Bu da şu anlama geliyor, işini bilen KOBİ, ‘paramı alabilir miyim, alamaz mıyım diye düşüneceğime bundan sonrasını sigortacı düşünsün’ demiş.
Birincisi, yapılandırma için başvurmaya gerek yok; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sağlık prim borcu olanların bu borçlarını otomatik yapılandırdı. Yani, sağlık borçlarının yapılandırması için başvuru şartı aranmıyor. Buna göre, 2021 nisan ayı da dahil öncesine ait genel sağlık sigortasına prim borcu olanlar yapılandırmadan yararlanabiliyor.
31 ARALIK SON TARİH
Peki, kim bu kişiler? En basit haliyle, zorunlu sigortalılıkları sona eren kişilerin, zorunlu genel sağlık sigortası kapsamı içinde olmaları gerekiyor. Örneğin, sosyal güvencesi olmayanlar, herhangi bir sosyal güvenlik sistemine tabi olarak çalışmayanlar, emekliliği gelip de yaşı bekleyen ama çalışmayanlar; primlerini kendileri ödeyerek, genel sağlık sigortası kapsamı içinde olmaları gerekiyor. İşte bu kişilerin bazıları prim ödemediklerinden ve genel sağlık sigortası kapsamına girmediklerinden hem devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanamıyor hem de sistem zorunlu olduğundan borçlu gözüküyorlar, prim borcunun üzerine de gecikme zammı ve cezası ekleniyor.
Son yapılandırma kapsamında da bu kişilere prim borçlarını yapılandırma hakkı tanındı. Buna göre genel sağlık sigortası prim borcu olanlar 31 Aralık tarihine kadar sadece prim borçlarını ödemeleri halinde gecikme cezası ve zammın tamamı silinecek. Prim borcu olanların tek yapması gereken -SGK zaten borcu otomatik yapılandırdığından- sene sonuna kadar ödemeyi yapmaları. Örnekle anlatayım. Diyelim ki, prim borcunuz 7 bin lira ve gecikme cezası, gecikme zammı ile toplam borcunuz 10 bin lira oluyor. Bu yılın sonuna kadar 7 bin lirayı yatırırsanız borcunuzun tamamı siliniyor.
Bazı okuyucular, ‘prim borcunu illa peşin ödemek zorunda mıyız?’ diye soruyor. Peşin ödeme zorunluluğunuz yok, isterseniz borcunuzu taksitlendirebilirsiniz; ancak gecikme faizi ve cezasını ödemek istemiyorsanız, 31 Aralık tarihine kadar peşin ödeme yapmak durumundasınız.
BORCUN TAMAMI SİLİNECEK
Kimi okuyucular, ‘gelirim yok, borcu ödeyemeyeceğim, ne yapmak lazım?’ diye de soruyor. Bu konuda da tren kaçmış değil. Bugüne kadar gelir testi yaptırmamış olanlar kasım ayının sonuna kadar gelir testine başvurabilecek. Eğer hane içindeki gelirlerinin asgari ücretin brüt tutarının üçte birinden az olduğu tespit edilirse, bugüne kadarki genel sağlık sigortası prim borçlarının tamamı silinecek ve bundan sonra da sağlık primlerini devlet karşılayacak. Yani, gelir testine girdiniz, gelirinizin aylık 1.192 liranın altında olduğu tespit edilirse geçmişe yönelik borcunuz silinecek, bundan sonra da genel sağlık sigortasına hiçbir ödeme yapmadan devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanacaksınız.
YILLIK 1.284 LİRA ÖDENECEK
Cevap: İlk kez sigortalı olduğu tarih, 8 Eylül 1999 tarihinden önce olanlar 15 yılı doldurup, 3 bin 600 prim gün sayısını tamamladıklarında işyerinden ayrılarak kıdem tazminatı alabiliyor. 1991 yılından beri aralıksız çalışıyorsanız ve 15 yıl ile 3600 prim günü doldurduysanız tazminat alabilirsiniz. Bunun için de SGK’ya başvurup, aldığınız kağıdı işvereninize vermeniz gerekiyor.
YETİM AYLIĞI ALAMAZSINIZ
Soru: SSK’dan emekliyim. Emekli olduktan sonra engelli oldum. Babam emekli sandığı emeklisiydi vefat etti, babamdan dolayı yetim aylığı alabilir miyim? Mehmet S.
Cevap: Erkek yetimler 18 yaşına kadar, öğrenciler ise 20, üniversitede eğitim görüyorlarsa 25 yaşına kadar aylık alabiliyor. Bu durumda babanızdan yetim aylığı alamazsınız.
KISA ÇALIŞMA YILLIK İZNİ ENGELLEMEZ
Soru: Salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağında kapalı kaldık. Kısıtlamalarda ise kısa çalışma ödeneğinden yararlanarak yarı zamanlı çalıştık. Personele verilecek izinlerde, çalışılan günlerimi yoksa tam yılı mı esas alacağız? İşten çıkarılacak elamanlara verilecek kıdem tazminatında çalışılmayan ve kısa çalışmada geçen günler alınacak mı, yoksa sadece sigorta primi yatan günleri mi alacağız? Ahmet S.
Cevap: Kısa çalışma ödeneğinden yararlanılan süreler yıllık ücretli izin uygulamasında çalışma süresinden kabul edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla tam yılı esas alacaksınız. Kıdem tazminatında ise kısa çalışma süresinin kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınmayacağı yönünde görüş ağırlık basıyor.
EMEKLİ MAAŞINIZ DÜŞMEZ
Bundan sonra emeklilik şirketleri BES ile birlikte sağlık sigortalarını ya da hayat sigorta ürünlerini aynı plan içinde sunabilecek. Böylece tüketici özel emeklilik sistemine girerken sağlık, hayat gibi sigortaları da aynı anda ve aynı şirketten yaptırabilecek. Peki, BES’te yeni dönem nasıl olacak, kimler bu haktan yararlanacak, mevcutta BES’te olan katılımcılar ne yapacak?
1. BES’te ne değişiklik yapıldı?
Sigorta ürünleri BES’e entegre edildi. Emeklilik şirketleri artık bireysel emeklilik sistemine giren ya da sistemde olan katılımcılara BES’in de içinde olduğu bütünleşik paketler sunabilecek.
2. BES’in içinde hangi ürünler olacak?
Emeklilik şirketleri; özel sağlık, tamamlayıcı sağlık, ferdi kaza, hayat sigortaları, seyahat sağlık sigortalarından en az birini BES ile bütünleşik olarak sunabilecek. Örneğin, BES’e girdiniz, aynı zamanda özel sağlık sigortası da yaptıracaksınız; emeklilik şirketi hem emeklilik için BES planı sunacak hem de size özel sağlık sigortası yapacak.
3. Mevcut durumda her iki ürün birden alınamıyor muydu?
Alınamıyordu. Emeklilik şirketi üzerinden BES planı yaptırıyordunuz, özel sağlık sigortası için ya emeklilik şirketinden ya da başka bir sigorta şirketinden ayrıca poliçe yaptırıyordunuz. Yeni dönemde emeklilik şirketinden hem BES planınız olacak hem de özel sağlık sigortanız. Böylece BES’i ve özel sağlık sigortasını kapsayan tek bir ürün almış olacaksınız. Yine mevcut durumda kişi birikim yapmak için BES’e girerken, vefat halinde geride kalanların toplu tazminat alabilmesi için ayrıca hayat sigortası yaptırıyordu. Yeni düzenleme ile kişi aynı plan içinde hem BES hem de hayat sigortasını yaptırabilecek. Vefat ettiğinde de yakınları BES’teki birikimleri alırken, hayat sigortası sayesinde de tazminat alabilecek.
4. Emeklilik planında değişiklik olacak mı?
Cevap: Öncelikle borcunuz silinmiyor, yeniden yapılandırılıyor. Ayrıca ana prim borcunuza uygulanacak gecikme cezası ve gecikme zammı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranı ile güncelleniyor. Yapılandırma için başvurup, borcunuzun hesaplanması gerekiyor. Bugün akşama da kadar da başvuru yapmalısınız. Taksitle öderseniz belirli bir katsayı uygulanıyor. 18 taksit için uygulanacak katsayı, 1.27. Örneğin, toplam borcunuz 10 bin lira çıktı, 12 taksit katsayısına göre borcunuz 12.700 lira olacak ve bunu da 12 taksitte ödeyebileceksiniz.
DURDURULAN SÜRELER EMEKLİLİĞE SAYILACAK
Soru: Bağ-Kurluyum ve 2018’de prim borçlarım silindi ve hizmet sürem durduruldu. Yapılandırmadan yararlanırsam geçmişte durdurulan sürelerimi geri kazanacak mıyım? Muhittin B.
Cevap: Yapılandırma için başvurmanız halinde daha önceki kanunlar nedeniyle hizmet süreleri durdurulan Bağ-Kurlular, yapılandırma yaptıklarında durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarlarını hesaplattırıp, borçlarını ödemeleri halinde, sigortalılıkları durdurulmamış sayılacak ve bu süreler sigortalılık süresinden sayılacak. Bu imkandan yararlanmak için 1 Kasım’a kadar müracaat edip, 30 Kasım’a kadar da bu borcunuzu tek seferde ödemeniz gerekiyor.
SAĞLIK PRİM BORCUNU YAPILANDIRABİLİRSİNİZ
Soru: Bugüne kadar genel sağlık sigortası için başvuruda bulunmadım. Aktif çalışmıyorum, sigortam yok. Tedavilerimi özel hastanede oluyorum. Özel sağlık sigortam var. Genel sağlık sigortasına girmek istiyorum. Yapılandırmadan yararlanabilir miyim? Ne yapmam lazım? Geçmiş borçlarımın tamamını ödeyecek miyim? Suna P.
Cevap: Yapılandırmadan yararlanabiliyorsunuz. Genel sağlık sigortası prim borçları için yapılandırmanız için başvuru yapmanıza gerek yok SGK tarafından otomatik olarak yapılandırılıyor. 30 Nisan 2021’den öncesine ait genel sağlık sigortası prim borcunuzu 31 Aralık tarihine kadar anaparasını öderseniz geçmiş borcunuz için faiz alınmayacak, faizin tamamı silinecek.
GELİR TESTİNE GİRMENİZ GEREKİYOR
Son günler yaklaştıkça da okuyuculardan, ‘uzatma olur mu, yeni bir yapılandırma daha çıkartılır mı?’ sorularını çokça alıyorum. Yapılandırmadan yararlanmak için 31 Ağustos, son başvuru tarihiydi ve bir ay uzatılarak, 30 Eylül’e ertelendi. Bugüne kadar da bir milyon kişi başvurdu ve 51 milyon liralık yapılandırma yapıldı. Yeniden uzatma olur mu? Uzatılacağını sanmıyorum. Yeni bir yapılandırma daha çıkar mı? Kısa vadede yeni bir yapılandırma da olmayacak. O nedenle, borçlarını yapılandıracak olanların 30 Eylül tarihine kadar başvurması gerekiyor.
HANGİ BORÇLARI KAPSIYOR
Peki, hangi borçlar yapılandırılacak? Bu yılın nisan ayı ve öncesi döneme ait; sigorta primleri, genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, sosyal güvenlik destek primi, ödeme imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı, idari para cezaları, iş kazası, meslek hastalığı ve vazife malullüğü sonucunda doğan rücu alacakları, yersiz ödenen gelir ve aylıklardan doğan alacaklar, Bağ-Kur sigortalılarının daha önce dondurulan hizmet sürelerinin ihyası halinde doğacak alacaklar yapılandırılabilecek.
YÜZDE 90’I SİLİNECEK
Yapılandırma kapsamındaki alacaklar, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Değişim Oranı) üzerinden hesaplanıyor. Bu hesaplama üzerinden peşin ödeme yapılırsa gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde 90’ı siliniyor. Yok, iki taksitle borç ödenirse, bu sefer Yİ-ÜFE üzerinden hesaplanan ceza ve zammın yüzde 50’si siliniyor. Bundan yararlanmak için de ilk taksitin 30 Kasım’da ödenmesi gerekiyor.Örnekle anlatayım. Borcunuzu yapılandırdınız ve borcunuzun aslı 20 bin lira; Yİ-ÜFE üzerinden hesaplanan gecikme cezası ve zammı da 5 bin lira. Peşin ödemeyi tercih ederseniz, 5 bin liranın yüzde 90’ını, yani 4 bin 500 lirası, silinecek; toplam ödeyeceğiniz borcunuz 20 bin 500 lira olacak. İki taksitle ödemek isterseniz de borcunuz 22 bin 500 lira olacak. Eğer peşin ödeme gücünüz yoksa sosyal güvenlik borcunuzu yapılandırarak, taksitler halinde de ödeyebiliyorsunuz. Bu durumda da borcunuzu ikişer aylık dönemler halinde 6-9-12-18 taksitte ödeyebileceksiniz. İki ayda bir ödeyeceğiniz için de 6 aylık taksiti seçerseniz borcunuzu 12 ayda; 18 ayı seçerseniz de 36 ayda ödeme imkânınız olacak. Taksit seçeneğini seçenler için de taksit sayısına göre belirli oranlarda katsayı uygulanacak.
BAĞ-KUR’LUYA ERKEN EMEKLİLİK
Sosyal güvenlik borcunu yapılandıranlara bazı avantajlar da sunuluyor. Yapılandırmadan önce uygulanan hacizler kaldırılacak. Yapılandırılan borçlardan dolayı icra takibi ve haciz işlemleri yapılmayacak. Yapılandırmada ilk taksitin süresinde ve tam olarak ödenmesi halinde de borcu yoktur yazısı alınabilecek. Yapılandırma sonrası borçların süresinde ödenmesi halinde de işverenler sigorta primi teşvik uygulamalarından yararlanabilecek. Borç yapılandırması tüm borcu olanlar için avantaj ama Bağ-Kur’lular için ayrıca avantajlı. Şöyle ki, Bağ-Kur’lara, daha önce durdurulan hizmet sürelerini canlandırma imkânı tanınıyor ki, bu da erken emeklilik anlamına geliyor. Daha önceki kanunlar nedeniyle hizmet süreleri durdurulan Bağ-Kur’lular, yapılandırma yaptıklarında durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarlarını hesaplattırıp, borçlarını ödemeleri halinde, sigortalılıkları durdurulmamış sayılacak ve bu süreler sigortalılık süresinden sayılacak, emeklilikte hesaba katılacak. Prim borcu nedeniyle hizmet süreleri durdurulan ve bu nedenle de emekli olamayan Bağ-Kur’lular, yapılandırmadan yararlandıklarında emekli olabilecek. Emekliliğine daha süre olanlar da geçmişte durdurulan sürelerini yeniden canlandırabileceklerinden emeklilikleri uzamayacak. Bu imkândan yararlanmak için de Bağ-Kur’luların, 1 Kasıma kadar müracaat etmeleri ve 30 Kasıma kadar da borçlarını tek seferde ödemeleri gerekiyor.
SİGORTALILIK SÜRESİ
Çok iyi hatırlıyorum, geçen senin mart ayında, salgının ilk başladığı günlerde, sigortalılarda, ‘özel sigortadan tedavi olabilecek miyiz?’; sigorta şirketlerinde de ‘salgın özel sigortanın kapsamında değil, biz şimdi ne yapacağız,’ endişesi vardı. Sigortacılar ani ve ortak bir kararla, COVID-19 tedavisini hem özel sağlık hem de tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamına aldılar ve tüm tedavi giderlerini ödemeye başladılar. Halen de uygulama devam ediyor ve devam edecek de.
50 BİN KİŞİ TEDAVİ OLDU
Biraz araştırma yaptım. Bugüne kadar özel sağlık sigortası olan 50 bin kişi özel hastanelerde COVID-19 tedavisi oldu. Bu 50 bin kişi için de sigorta şirketleri, özel hastanelere toplam 356 milyon lira ödeme yaptı. Bu kişilerin 27 bine yakını özel sağlık sigortalısı, 23 bin 121 kişisi de tamamlayıcı sağlık sigortası olanlar. Sigortacılar, salgın başladığından bu yana da özel sağlık sigortası olan vatandaşlar için 312.2 milyon, tamamlayıcı sağlık sigortası olan vatandaşlar için de 43.1 milyon lira özel hastanelere ödeme gerçekleştirdi.
Dikkatinizi çekmiştir, tamamlayıcı sağlık sigortası için ödenen tedavi ücreti düşük. Neden? Çünkü, tamamlayıcı sağlık sigortası; SGK ile anlaşmalı özel hastanelerin ayakta ve yatarak tedavilerde talep edeceği her türlü fark ücretini karşılıyor, bir anlamda devletin ödediğinin üzerine tamamlıyor da ondan. Tedavinin belirli miktarını SGK karşıladığından, sigorta şirketlerinin kasasından daha az para çıkıyor. Bu nedenle tamamlayıcı sağlık sigortasının fiyatı özel sağlık sigortasının neredeyse yarısından daha düşük.
ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI
Özel sağlık sigortası olup da kimler tedavi görmüş diye biraz daha araştırdım. Sonuçlar ilginç. Tedavi gören 50 bin sigortalının 21 bine yakını kadın sigortalılardan, 29 bini de erkek sigortalılardan oluşuyor. Mesela, virüse yakalanıp da tedavi gören 0-19 yaş arasındaki sigortalılar yüzde 77’i ayakta, yüzde 23’ü ise yoğun bakımda tedavi olmuş. 20-39 yaş arası özel sağlık sigortalılarında da oranlar üç aşağı beş yukarı aynı. Ancak, 60-79 yaş arası sigortalılara gelince iş değişiyor. Bu kişilerin yüzde 32’si tedavisini ayakta geçirirken, yüzde 62’si yatarak tedavi olmuş ve bunların yüzde 6’sı da yoğun bakım hastaları. En çok tedavi gören sigortalı grup ise 20-39 yaş arası ki; özel sağlık sigortası olan ve virüse yakalanarak tedavi görenlerin yüzde 46’sı bu yaş gurubundan oluşuyor.
FİYATLAR ARTACAK MI?
Gelelim, kritik soruya; salgının, sağlık sigortası kapsamına alınması fiyatlarda bir artışa neden oldu mu? Bu konuda özellikle bir süredir okuyuculardan çokça soru ve yorum alıyorum. Kimileri, ‘sigortamızın yenilemesi geldi fiyat arttı mı?’ diye soruyor, kimileri de ciddi fiyat artışlarından şikayet ediyor. Peki, özel sağlık sigortasında fiyatlar çok mu arttı? Kendimden örnek vereyim. Geçen hafta benim ve ailemin sağlık sigortasının yenilemesi geldi ve yüzde 34 artışla poliçeleri yaptırdım. Bu kadar yüksek artışın nedeni ise benim sene başında ciddi bir ameliyat geçirmem.
1)Emeklilik başvurusunu sene sonuna kadar mı, yoksa yeni senenin başında mı yapmak daha avantajlı?
2021’in sonuna kadar emekli olmakla, 2022’nin ocak ayında başvuru yapmak arasında emekli maaşı açasından belirli bir fark var. Sene sonuna kadar başvuruda bulunursanız bu yılın ocak ve temmuz emekli zamları emekli maaşınızı eklenecek, 2022’nin başında başvurursanız sadece yeni senenin ocak ayında zam tutarı aylığınıza eklenecek. Ayrıca emekli maaşının belirlenmesinde de fark olacak.
2) Emekli maaşı nasıl belirleniyor?
İlk sigortalı olduğu tarih 2000 yılı öncesi ile 2000-2008 arası olanlar ve 2008 sonrası sigorta girişi olanların emeklilik maaşları farklı hesaplanıyor. En basit haliyle, yatırılan prim gün sayısı, aylık ortalama kazanç, enflasyon, büyüme hızı gibi faktörlere göre emekli aylığı hesaplanıyor. Ortalama aylık kazancın, prim gün sayısına göre hesaplanan aylık bağlama oranı ile çarpılması sonucu emekli aylığı tutarı belirleniyor. Ortalama aylık kazanç da dönemsel tüketici enflasyonuna göre hesaplanıyor ve büyüme hızının yüzde 30’u üzerine ekleniyor. Güncellenmiş aylık kazanç ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucu emekli maaşı belirleniyor, bu maaş da geçmiş enflasyon oranında artırılıyor.
OLUMLU ETKİLİYOR
3) İlk işe başlama tarihi önemli mi?
Önemli. Şöyle ki; 2000 yılından önce, SSK’lı girişi olanların emekli aylıkları kat sayı, aylık bağlama oranı ve gösterge rakamına göre hesaplanıyor. Aylık bağlama oranının da yüzde 60’ı, katsayı için de 12000 alınıyor. 2000-2008 arası ilk sigorta girişi olanlarda ise hesap değişiyor ve gösterge rakamı yerine güncelleme katsayısı kullanılıyor, büyüme rakamları ve TÜFE hesaba katılıyor. 2008 yılından sonra sigortalı olanlarda ise yine emekli maaşı formülü değişiyor ve aylık kazancın ortalamasına, güncelleme katsayısına, TÜFE oranına bakılıp hesaplama yapılıyor, aylık bağlama oranı yüzde 40 olarak ele alınıyor. 2021’de emekli olacaksınız, 2020 yılındaki güncelleme katsayısı baz alınıyor, 2022’de emekli olunacaksa 2021 yılının güncelleme katsayısına göre maaş hesaplanıyor. Ayrıca enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde emeklilik dilekçesinin yılbaşından sonra verilmesi daha avantajlı, enflasyonun düşük olduğu dönemlerde ise sene sonuna kadar emeklilik dilekçesi verilmesi daha avantajlı. Tabi burada büyüme hızının yüksek olması da emekli maaşını olumlu etkileyen faktör.