10-14 Haziran tarihleri arasında Dünya Faktoring Organizasyonu’nun (FCI) Amsterdam’daki 50. Yıl Toplantısı’na katıldım ve Türk faktoring şirketlerinin dünyadaki başarısını izleme fırsatı buldum. Sizinle de paylaşayım, ama önce FCI, hakkında kısa bir bilgi vereyim.
Faktoring ve alacak finansmanı sektörlerinin temsil edildiği global bir organizasyon olan FCI’ın, 90 ülkede 400’e yakın üyesi bulunuyor. Dünya ticaretinin finansmanına destek olan ve 2,6 trilyon Euro iş hacmine sahip faktoring pazarının, 1,6 trilyon Euro’su FCI üyeleri tarafından gerçekleştiriliyor. 19 Türk şirketi de FCI üyesi. Dünya Faktoring Organizasyonu’nun Başkanlığını ise bir Türk yürütüyor; TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar. Baydar, aynı zamanda Finansal Kurumlar Birliği’nin de (FKB) Başkan Vekili. Çağatay Baydar, ikinci kez FCI’ya Başkanlık yapıyor. FCI, 10-14 Haziran’da da, 50. Kuruluş Yıldönümünü -ki buna Altın Yıldönümü deniyor- Amsterdam’da kutladı. FCI’ın davetlisi olarak toplantıyı izledim. Dünyanın finans devlerinin CEO’larının tamamına yakını oradaydı ve faktoring pazarının geçmiş 50 yılı konuşuldu, gelecek 50 yıla yönelik de projeksiyonlar çizildi.
GARANTİ, TEB, YAPI KREDİ
Ama asıl önemli olan dört günlük toplantıya kelimenin tam anlamıyla Türk faktoring şirketlerinin damga vurması. FCI, yıllık toplantılarında dünyanın en iyi ilk üç ihracat faktoringi şirketini seçiyor ve bu şirketleri de ödüllendiriyor. Bu yıl ödüllerin üçü de üç Türk şirketine gitti. Garanti Faktoring, 100 tam puanla dünyanın en iyi ihracat faktoringi şirketi seçildi. İkinciliği ise TEB Faktoring alırken, üçüncü Yapı Kredi Faktoring oldu. Daha açık bir anlatımla dünyadaki 400 faktoring şirketi arasında üç Türk şirketi en başarılı şirket oldular.
TEMMUZ zammıyla birlikte SSK ve Bağ-Kur ölüm aylıkları da arttı. 2018’in ocak-haziran dönemi, altı aylık enflasyon, yüzde 9.17 olarak gerçekleşti ve hem SSK, Bağ-Kur emeklileri hem de ölüm aylığı alanların maaşları yüzde 9.17 arttı. Böylece, yüzde 25 oranında en düşük ölüm aylığı alanların maaşı yeni zamla birlikte 302 liraya çıkarken, en yüksek ölüm aylığı ise 3.684 yükseldi. 2018’in ocak ayında ölüm aylıklarına yüzde 5.69 zam yapılmıştı. Geçen sene ise ölüm aylığı alanlar maaşlarını ocak-temmuz döneminde yüzde 4.73, temmuz-aralık döneminde de yüzde 5.89 zamlı almıştı.
KİMLER YARARLANIYOR?
Ölüm aylığından, vefat eden sigortalının eşi, çocukları ve bazı şartlara göre de anne ve babası yararlanabiliyor. Vefat eden sigortalının dul eşine yüzde 50 oranında aylık bağlanırken, sigortalının çocuğu yoksa ve eşine kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ya da aylık bağlanmamışsa yüzde 75’i oranında ölüm aylığı bağlanıyor. Çalışmayan ya da kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde de 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara maaşın yüzde 25 oranında aylık bağlanıyor.
ÖLÜM AYLIĞI ORANLARI
Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirip, malul olanlar da yüzde 25 oranında maaş alabiliyor. Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızların her birine de yüzde 25 oranında maaş bağlanıyor.
İSTANBUL’DAKİ son fabrika yangını sonrası, ‘işyeri sahipleri sigortadan para almak için kasten mi yangın çıkarıyor?’ diye hem söylentiler hem de şüpheler artmaya başladı. Şüphenin nedeni, son yıllarda fabrika yangınlarındaki artış. Biraz araştırma yaptım. Mesela, İstanbul İtfaiyesi’nin istatistiklerine göre, sadece bu yılın 6 aylık döneminde İstanbul’da 78 fabrika yangını çıkmış. Son 5 yıla bakıldığında ise 836 fabrika yanmış. Bu sadece İstanbul’daki fabrika yangınları. Kimya Mühendisleri Odası’nın rakamlarına göre de sadece 2017 yılında Türkiye genelinde 182 fabrikada yangın çıkmış ya da patlama yaşanmış. Yangınların 48’i tekstil, 36’sı plastik, 30’u gıda, 24’ü boya ve petrokimya fabrikalarında yaşanmış.
BELLİ DÖNEMLERDE ARTIYOR
Hal böyle olunca da fabrikalarda bu kadar çok yangın çıkması ve bu yangınların sayısının da her sene artması ister istemez, ‘sigortadan para almak için mi yangın çıkarıyorlar?’ şüphesi uyandırıyor. Doğruluk payı var mı diye, sigortacılarla konuştum. Öncelikle şunu belirteyim, kimseyi zan altında bırakma ya da suçlama gibi bir niyetim yok. Ortada bir şüphe ve bu şüphenin de yarattığı bir söylenti var; amacım buna açıklık getirmek.
Konuştuğum tüm sigortacılar, ‘evet, doğrudur’ da demedi, ‘mümkün değil, sahtecilik yok’ da demedi. Peki, ne söylediler? Ekonomide sıkıntıların yaşandığı dönemlerde fabrika ve depo yangınlarında artış gözlemlediklerini söylediler. Malını satamayan, malı uzun süre elinde kalan işyeri sahiplerinin kasten yangın çıkararak, sigortadan para alma yoluna gittiklerinden bahsettiler. Darboğaza giren ve tesisine alıcı bulamayanların son çare olarak, ‘kaybedecek bir şeyim kalmadı’ deyip, sigortadan para almak için sahte hasar yoluna başvurduklarını da anlattılar.
SİGORTACILAR NE DİYOR?
Sadece bu kadarla da sınırlı değil; sigortacılardan, devlet denetiminden kaçmak için sigortalı deposunu yakan işyeri sahipleri olduğu gibi, işyeri sahibine kızıp da çalıştığı tesiste yangın çıkaran işçiler olduğunu da öğrendim. Ancak bu tür olayların tespiti zor olduğun için sigorta şirketleri hasarın tamamını karşılıyor. Sigortacılar, bir tespitte daha bulunuyor; özellikle ekonomideki daralma dönemlerinde birçok konuda tasarrufa giden işyeri sahiplerinin sigortalarını eksiksiz yaptığını belirtiyorlar.
İSPATI MÜMKÜN DEĞİL
KAMU görevlileri temmuzda maaşlarını yüzde 8.65 zamlı alacak. Görevdeki memurların da emekliler gibi iki yılda bir imzalanan toplu sözleşmeye göre maaşları tespit ediliyor ve ocak, temmuz olmak üzere de senede iki kere maaş zammı alıyorlar. Zam dönemi öncesi 6 aydaki enflasyon da toplu sözleşmede belirlenen oranı aşarsa, aradaki fark maaşlara zam olarak yansıyor. 2018-2019 dönemini kapsayan toplu sözleşmeye göre görevdeki memurlara da emekliler gibi 2018’in temmuz-aralık döneminde yüzde 3.5 zam öngörüldü. Bu yılın ocak-haziran döneminde, 6 ayda TÜFE’de gerçekleşen ve TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yüzde 9.17 oldu. Toplu sözleşmeye göre de enflasyonun yüzde 4’ün üzerine çıkması halinde aradaki fark maaşlara yansıtılacaktı. Açıklanan enflasyona göre de temmuzda yüzde 5.17’lik fark oluştu. Yüzde 3.5’luk zam üzerine yüzde 5.17’lik enflasyon farkı da eklendiğinde zam oranı yüzde 8.67 oldu. Maliye Bakanlığı ise kamu görevlilerinin temmuz zammını yüzde 8.65 olarak açıkladı. Daha açık bir anlatımla, görevdeki memurlar, temmuz maaşlarını yüzde 8,65 zamlı alacak.
EN DÜŞÜK MAAŞ 2893 LİRA
Bu yılın ocak ayında ise yüzde 4’lük zam üzerine yüzde 1.69’luk enflasyon farkı eklenince memurlar ocak-haziran maaşlarını yüzde 5.69 zamlı almıştı. Temmuz zammıyla birlikte de kamu görevlilerinin 2018 toplam maaş zamları 14.34 olarak gerçekleşti.
Temmuz maaş artışıyla birlikte yardım ödeneği dahil en düşük memur maaşı 2.893 TL’den 3.133 TL’ye yükseldi. Müsteşar maaşı 11.978 lira, genel müdür maaşı 10.507 lira, kaymakam maaşı 9.651 lira, baş komiser maaşı 5.516 lira, üniversite mezunu hemşire maaşı 4.124 liraya, profesör maaşı 9.089 liraya ve polis maaşı 4.823 liraya çıktı.
TABLOYU NASIL OKUYACAKSINIZ
Tabloda; 1/1-1/4-4/1-3/3-5/4-6/4-2/4 derece ve kademesine göre görevdeki öğretim görevlisi, öğretmen, profesör, araştırma görevlisi, polis memuru, hemşire, il müdürü, baş komiser, genel müdür, genel sekreter, hukuk müşaviri, araştırmacı, avukat, memur, asistan, daire başkanı, denetmen, eğitim görevlisi, ekonomist, gelir uzmanı, hizmetli, idare memuru, işletme müdürü, itfaiyeci, güvenlik görevlisi, müfettiş, mühendis, sağlık memuru, doktor, şoför, tekniker, teknisyen, uzman ve zabıta memurlarının 2018 Temmuz zamları yer alıyor. Tablodaki maaşlara aile yardım ödeneği ve
memurların bulundukları illere göre aldıkları ücret farkları dahil değildir.
OKUYUCULARDAN çokça soru geliyor; kimileri, emekli maaşının nasıl hesaplandığını soruyor, kimilerinin ise ek ödeme konusunda kafası karışık. Öncelikle şunu belirteyim, hem memur emeklilerinin alacakları yüzde 8.65 hem de SSK, Bağ-Kur emeklilerinin alacakları yüzde 9.17 temmuz zammıyla birlikte ek ödemeleri de arttı.
Daha önceki yazılarımda da değindim, bir kere daha tekrarlayayım; 2006 yılında vergi iadesinin yerini ek ödeme aldı ve tüm emeklilerin maaşının yüzde 4’ü ek ödeme olarak her ay maaş hesaplarına yatırılıyor. Yüzde 4’lük oran emekliden emekliye değişmiyor ama tahmin edeceğiniz gibi yüksek emekli maaşı alanların ek ödemeleri de yüksek oluyor.
NASIL HESAPLANIYOR?
Hem maaş hesabının nasıl yapıldığını hem de ek ödemelerin hesaplamasını anlatayım. Memur emeklisiyseniz ve ocak-temmuzda bankadaki hesabınıza 3.500 lira yatıyorsa, bu sizin net maaşınız değildir. Çünkü o maaşın içinde ek ödemeniz de var. Maaşınız aslında 3.365,4 lira. Bunun üzerine her ay aldığınız yüzde 4’lük ek ödeme geliyor, böylece elinize 3.500 lira geçiyor. Yani, net maaş 3.365,4 TL.
Temmuz ayında da yüzde 8.65 zam alacaksınız. Eğer, elinize geçen 3.500 lira üzerinden hesaplarsanız, temmuz ayında zamlı maaşınız 3.802,75 lira olur; üzerine bir de yüzde 4’lük ek ödemeyi koyarsanız, elinize 3.954,86 lira geçeceği sonucuna varırsınız ki, işte bu hesap yanlış. Doğrusu, net maaşınız olan 3.365,4 lira üzerine yüzde 8.65 zam alacaksınız ki, o zaman zamlı maaşınız 3.656,50 lira olur, bunun üzerine yüzde 4’lük ek ödemeyi ekleyeceksiniz. Temmuz ayında elinize geçecek rakam 3.802,76 liradır. Yanlış yapılan hesapla, doğru hesap arasında 152 liralık bir fark oluşuyor. İşte, emeklilerimizin, yanlış hesap yapıp, ‘eksik maaş yatıyor’ dedikleri de bu.
Başta da belirttiğim gibi Temmuz zammıyla emeklilerin ek ödeme adı altında aldıkları tutar da arttı. Yeni zamla 585 lira ile 85 lira arasında emeklilere ek ödeme yapılacak.
EMEKLİYE AĞUSTOSTA 1000 LİRA BAYRAM İKRAMİYESİ
GÖREVDEKİ memurlar ve emeklileri bu temmuzda maaşlarını yüzde 8.65 zamlı alacak. Memur ve emeklileri iki yılda bir imzalanan toplu sözleşmeye göre ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere maaşlarını zamlı alıyor. Yine toplusözleşmeye göre de geçmiş altı aya ait enflasyon farkı oluşursa bu fark da maaşlara yansıtılıyor.
ENFLASYON FARKI
2018-2019 yılını kapsayan toplu sözleşmeye göre de görevdeki memurlar ile emeklilerinin 2018’in ocak-temmuz döneminde yüzde 4, temmuz-aralık döneminde de yüzde 3.5 zam alması öngörüldü. Enflasyondan kaynaklı bir fark oluşursa da bu fark maaşlara eklenecekti. Bu yılın ocak ayında toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 4’lük zammın üzerine yüzde 1.69 da enflasyon farkı eklendi ve görevdeki memurlar ve emeklileri maaşlarını toplam yüzde 5.69 zamlı aldı. 2017 yılında ise zam oranları ocak ayında yüzde 3, temmuz ayında yüzde 6.89 olmak üzere toplam yüzde 9.89 oldu.
2018’in temmuz ayında ise toplu sözleşme çerçevesinde yüzde 3.5 zam öngörüldü. Ayrıca geçen, yani Ocak-Haziran, dönemine ait 6 aylık enflasyonun yüzde 4’ü aşması halinde de aşan tutar kadar fark alacaklardı. 2018’in ilk altı ayında TÜFE’de gerçekleşen ve TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yüzde 9.17 olarak gerçekleşti. Böylece memur ve emeklilerine yüzde 5.17’lik enflasyon farkı alma hakkı doğdu. Toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkı ile birlikte zam oranı yüzde 8.67 oldu. Ancak Maliye Bakanlığı, ilave enflasyon farkıyla birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde temmuz ayından geçerli olmak üzere toplamda yüzde 8.65 oranında artış yapıldığını açıkladı. Özetle, kamu görevlileri ve memur emeklileri bu temmuzda maaşlarını yüzde 8.65 zamlı alacak. Bu zamla birlikte de kamu görevlileri ve emeklileri 2018 yılında toplam 14.34 zam almış olacaklar. Böylece, temmuz-aralık döneminde en düşük memur emekli aylığı 1.978 liradan 2.149 liraya yükselecek.
Tabloda; 4 kademinin 1. derecesi ve ek göstergesi 9000 ila 6000 arasındaki memurların 30-25 hizmet yılına göre ve 40-50 hizmet yılına göre 1/4 bazı memur emeklilerinin temmuz zamlı maaşları yer alıyor. 2018 Ocak maaşı, elinize geçen tutar değil vergi iadesi hariç maaştır.
YARIN: ÖĞRETMEN, AKADEMİSYEN, POLİS VE DİĞER KAMU ÇALIŞANLARININ ZAMLI MAAŞLARI
EMEKLİLERİN maaş zamları için beklediği haziran ayı enflasyonu açıklandı ve hem görevdeki memurlar hem memur emeklileri hem de SSK, Bağ-Kur ve Bağ-Kur tarım emeklilerinin maaş zam oranları da belli oldu. Bugünden itibaren tüm emeklilerin zamlı maaşlarını, ek ödemelerini ve temmuz ayında eline geçecek maaş tutarını kuruşu kuruşa yayımlayacağız.
Önce, SSK, Bağ-Kur ve Bağ-Kur tarım emeklilerinden başlıyoruz. 2018’in ocak-haziran dönemi, altı aylık enflasyon, yüzde 9.17 olarak gerçekleşti. SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklileri de temmuz ayında maaşlarını yüzde 9.17 zamlı alacak.
Sayıları 10 milyonu bulan SSK, Bağ-Kur, tarım çalışanı emeklileri, ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere ve bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranına göre maaşlarını zamlı alıyor. Bu yılın ocak ayında ise emekliler maaşlarını yüzde 5.69 zamlı almışlardı.
2018’in ilk 6 aylık tüketici enflasyonuna (TÜFE) göre emekliler maaşlarını yüzde 9.17 zamlı alacaklar. Böylece temmuz ayında emekli olduğu yıla göre en düşük SSK emeklisinin aylığı 1.714 liraya, en düşük Bağ-Kur emeklisinin aylığı 1.533,8 liraya, en düşük tarım emeklisinin maaşı da 1.164 liraya yükselecek. Zamlarla birlikte emeklilerin her ay aldığı ek ödeme ya da bir başka adıyla vergi iadesi de artacak. Emekliler maaşına göre 46 lira ila 231 lira arasında değişen rakamlarda ek ikramiye alacak.
Temmuz zammından SSK emeklileri, SSK tarım emeklileri, Bağ-Kur emeklileri, Bağ-Kur tarım emeklileri, özel sigorta emeklileri, banka emeklileri, iş kazasından dolayı aylık maaş alanlar, iş hastalıklarından dolayı aylık maaş alanlar ve iş kazası ve meslek hastalığından dolayı ölüm aylığı alanların eş, çocukları yararlanacak.
OKUYUCULARDAN hemen hemen her gün yüksek emekli maaşı almanın yolları hakkında onlarca soru geliyor. Kimi, emekliliğinin geldiğini ancak yüksek emekli maaşı almak için bir süre daha çalışmanın faydası olup olmayacağını soruyor, kimileri senenin ilk yarısında emekli olmakla ikinci yarısında olmak arasındaki farkı merak ediyor, kimileri de sene başında emekli olmanın daha avantajlı olup olmadığını soruyor.
MAAŞ NASIL ARTAR?
Emekli maaşı sigorta başlangıç tarihine göre farklı hesaplanıyor. 2000 yılında önce sigortalı olanlar için farklı, 2000 ila 2008 arası sigortalı olanlar için farklı, 2008 sonrası işe başlayanlar için daha farklı. En temel husus ise çalışılan gün ve ödenen prim miktarı. En basit anlatımıyla da aylık bağlama oranının, ortalama aylık kazanç ile çarpılması sonucu emekli aylığı belirleniyor diyebiliriz. 2008 yılından önce işe başlayanlar için ödenen son 7 yıl önemli. 2000 yılı önce işe başlanmışsa da 10 yıllık ortalamaya bakılıyor. Memurlarda ise memur maaş katsayısı, gösterge katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı sonucu emekli aylığı belirleniyor. Emekli aylığının nasıl hesaplandığına bir başka yazımda detaylı değinirim. Gelelim, okuyuculardan gelen soruların cevaplarına. Madde madde anlatayım.
Emeklilik için gerekli şartlar yerine getirilmişse, yani prim gün sayısı, sigortalılık süresi ve yaş şartları sağlanmışsa, emekli olunmalıdır.