1) Yurtdışı borçlanması için 31 Temmuz tarihi neden önemli?
Bu tarihe kadar başvuranlar, yurtdışı borçlanmalarını eski sisteme göre yapabilecek ve hem daha düşük prim ödeyerek, hem de daha kısa sürede borçlanma şartlarından yararlanarak, emekli olabilecek.
2) 31 Temmuz’dan önce borçlanma şartları neydi?
Bugün için yurtdışı borçlanması yapanlar SSK, Bağ-Kur üzerinden, yani istedikleri kurum üzerinden emeklilik hakkı elde edebiliyorlar. Borçlanma süresi ise, asgari borçlanma gün sayısı 3.600 ve 5.000 gün olarak gerçekleşiyor. Borçlanma tutarı ise bugün için, yani 31 Temmuz’a kadar asgari ücretin yüzde 32’si.
3) 31 Temmuz’a kadar başvuranlar hangi haklardan yararlanacak?
Bu tarihe kadar yurtdışı borçlanması için başvuranlar eski sistem üzerinden borçlanarak, emekli olmaya hak kazanacak. SSK, diğer adıyla da 4/A üzerinden borçlanıp, emekli olabilecekler. Asgari borçlanma gün sayısı 3.600 gün ve 5.000 gün olacak. Ve en düşük asgari ücretin günlük yüzde 32’si üzerinden borçlanabilecekler. Buna göre de günlük 27.29 lira üzerinden borçlanma imkanları olacak. Bu da şu anlama geliyor, 3.600 gün üzerinden borçlanma yapacak olan bir gurbetçi vatandaşımız, 98.244 lira yatırarak, emekli olabilecek. Ya da 5.000 gün üzerinden borçlanacak bir gurbetçimiz 4) 31 Temmuz tarihine kadar başvurursa, 136.450 lira yatırarak, emeklilik hakkını elde edebilecek.
4) 1 Temmuz’dan sonra ne olacak?
SANAYİ DESTEKLENECEK
Öncelikle 2017’de başlayan ve tüm çalışanların BES’e girişine imkan sağlayan otomatik katılım uygulaması zorunlu hale getirilecek ve kişilerin kazançlarına göre; az geliri olandan az, çok geliri olandan daha çok maaşlardan kesinti yapılacak. Yeni sisteme işveren de katılacak ki, bugünkü mevcut uygulamada işveren katkısı bulunmuyor; sadece çalışanın maaşından kesinti yapılıyor. Bu sistemle birlikte kıdem tazminatı reformu da gerçekleştirilecek –ki, kıdem tazminatı reformu hem Yeni Ekonomi Programında hem de 11. Kalkınma Planında da yer alıyor- ve işverenden, çalışandan yapılan kesintiler BES ile entegre edilerek, kıdem tazminatı fonu, ya da bir başka adıyla emeklilik fonu oluşturulacak. Bu değişiklik, 2020 yılında yapılacak. Daha açık bir anlatımla yeni oluşturulacak fon, 2020 yılında hayata geçecek.
Peki, ne kadarlık bir fondan bahsediliyor? Bu değişiklikle birlikte 2020 yılından 2025 yılına kadar emeklilik fonunda biriken tutarın, milli gelirin yüzde 10’unu aşacağı tahmin ediliyor ki, bu da yaklaşık 400 milyar lira anlamına geliyor. Yani, 2025 yılında 400 milyar liralık emeklilik fonumuz olacak. Bugün için 100 milyar lirası gönüllü BES’te, 6.5 milyar lirası da otomatik BES’te olmak üzere emeklilik fonları toplamı 106 milyar liranın üzerinde. Bunun 400 milyar liraya çıkması ile ülke olarak tasarruf oranımız artacak. Ama daha da önemlisi, -11. Kalkınma Planında yer aldı- emeklilik fonlarında oluşan kaynak, sanayinin büyümesi için kullanılacak. Bir anlamda emeklilik fonunda oluşan birikimler ile sanayi kesimi desteklenecek.
KREDİ YERİNE BES
BES’te bu büyüklüklere ulaşmak için yapılacak değişiklikleri de madde madde anlatayım. Öncelikle, gençler için sistem cazip hale getirilecek. Bunun için de mevcut devlet destekleri yaşa göre değiştirilecek. Mevcut uygulamada yaşa bakılmadan devlet, sisteme tüm girenlere yüzde 25 katkı yapıyor. Değişlikle birlikte yaşa göre devlet desteği de değişecek. Örneğin, 20 yaşında BES’e girene devlet daha fazla destek olacak.
İkinci önemli değişiklik ise kişilerin, kısa vadeli nakit ihtiyaçları nedeniyle BES’ten çıkışlarını engellemek için birikimlerinin bir kısmını çekme hakkı tanınacak olması. Bugün içi katılımcılara bu hak tanınmıyor. O nedenle kişiler birikimlerinin tamamını alıp sistemden ayrılmak durumunda kalıyor, bu durumda da devlet katkısındaki birikimlerini yakıyor. Yapılacak değişiklikle sistemdeki katılımcılar sağlık, evlilik, eğitim, mülk sahibi olma gibi ihtiyaçları nedeniyle BES’teki birikimlerini bir kısmını kullanabilecek; böylece hem sistemden çıkmak zorunda kalmayacak hem de devlet katkısındaki birikimlerini de yakmayacak.
MECLİS’ten geçen ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk kalkınma planı olan 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı kapsamında 2023’e kadar tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek. Bahsedilen tamamlayıcı emeklilik, benzerlik gösterse de Bireysel Emeklilik Sisteminden (BES) farklı bir sistem. 11. Kalkınma Planında bu konuda iki önemli adım atılacak. Birincisi, sosyal tarafların mutabakatıyla kıdem tazminatı reformu gerçekleştirilecek ve kıdem tazminatında fonlu sisteme geçilecek.
İkincisi ve daha önemlisi ise kişilerin emeklilik gelirlerinin artırılması için kamu emeklilik sistemi dışındaki diğer emeklilik sistemlerine katılımın teşvik edilecek olması. Bu kapsamda da tamamlayıcı emeklilik kurumlarının kapsamı genişletilerek; sektör, işkolu veya meslek esaslı tamamlayıcı emeklilik kurumları güçlendirilecek. Bu yapılırken de işkolu veya meslek esaslı tamamlayıcı emeklilik kurumları arasında başarılı olmuş modeller örnek alınacak.
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK
Peki, nedir mesleki emeklilik modeli? Aslında tamamlayıcı emeklilik konusu bir süredir gündemde. Hatta 2017’de çalışanların BES’e girişine imkan sağlayan otomatik katılım uygulaması ile tamamlayıcı emekliliğe ilk adım atıldı ve otomatik BES’in daha da gelişmesi için sene sonuna kadar yeni değişiklikler de yapılacak. Ancak 11. Kalkınma Planında bahsedilen işkolu ve meslek esaslı tamamlayıcı emeklilik BES’ten farklı bir uygulama olacak. Mesleki emeklilik dünyanın birçok ülkesinde riskli, yıpranma payı yüksek olan mesleklere yönelik uygulanan bir model ve kimi ülkelerde zorunlu, kimi ülkelerde ise isteğe bağlı sisteme giriliyor.
Öğrendiğime göre bizde de madencilik, kimya, demir-çelik, çimento, alüminyum gibi yıpranma payı yüksek sektörlere yönelik; hem çalışanın hem de işverenin ortaklaşa primlere katılacağı mesleki emeklilik sistemi geliştirilmesi planlanıyor. Model geliştirilip, uygulama başladıktan sonra bu mesleklerde çalışanların, emekliliklerinde aktif çalıştıkları dönemde aldıkları maaş kadar maaş alması sağlanmış olacak. Yine öğrendiğime göre mesleki emeklilik sistemine devlet de bir ölçüde destek olacak. Ancak henüz modelin içeriği, hangi meslek grubundan başlanacağı ve devlet desteğinin kapsamı net değil.
ÖRNEK, OYAK MODELİ Mİ?
Yeri gelmişken mesleki emeklilik sisteminde başarılı olmuş modellerden biri Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK). Nitekim 11. Kalkınma Planında da işkolu veya meslek esaslı tamamlayıcı emeklilik kurumlarının iyi uygulama örnekleri doğrultusunda geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması öngörülüyor. OYAK ise, üyelerine emeklilik, vefat, maluliyet konularında ek destek sağlamak üzere yıllar önce kurulmuş ve başarıyla yürütülen tamamlayıcı mesleki emeklilik modeli.
Önce trafik sigortasında hasarsızlık indirimi nedir, nasıl uygulanır; kısaca bilgi vereyim ki, değişiklik daha iyi anlaşılsın. Trafik sigortasında, sürücülerin hasar geçmişine göre 7 ayrı kategori (buna basamak da diyebiliriz) bulunuyor ve prim artırım-indirimleri bu basamaklara göre belirleniyor. İlk kez sigorta yaptıracaklar, trafik sigortası sistemine 4. kademeden giriyor. Hasarsız geçen her yıl bir kademe artıyor ve 7. kademeye kadar çıkılıyor, primler de ona göre azalıyor. Hasar yapıldığı her yıl için de kademe düşerek, 1. kademeye kadar iniliyor ve fiyat da artıyor. 7. basamak, hasarsız sürücülerin olduğu grup ve düşük prim ödüyorlar. 1-2-3’üncü basamak ise sürekli hasar yapan, riskli grup ve haliyle yüksek prim ödüyorlar.
ARAÇ ALACAKLAR DİKKAT!
Gelelim, yapılan değişikliğe. Trafik sigortasına göre; araç sahipleri, aracını satıp yeni bir araç aldığında, yeni araca ilişkin bilgileri trafik sigortasını yaptırdığı şirkete bildirmek zorunda. Bu durumda araç sahibinin geçmişten gelen hasarsızlık indirim hakkı aynı türdeki araçlar için devam ediyor. Ancak sürücü sattığı araç türünden farklı bir araç alırsa ve geçmişten gelen bir hasarsızlık indirimi varsa ilk kez sigorta yaptırıyormuş gibi 4. kademeden poliçe düzenleniyor. Ama yok, hasarlı sürücüyse, kullandığı araçtan farklı bir araç türü de alsa trafik sigortasına kaldığı yerden, yani zamlı primden, devam ediyor.
Daha açık şöyle anlatayım. Diyelim ki, kamyonunuz var ve hasarlı sürücüsünüz, trafik sigortasında 1. basamaktasınız, bunun için de yüksek prim ödüyorsunuz. Kamyonu sattınız, otomobil aldınız. Sigorta şirketi, yeni araç için sigortayı da 1. basamaktan yapıyor ve siz yüksek prim ödemeye devam ediyorsunuz. Farklı bir örnek daha vereyim. Otomobiliniz var ve hasarsız sürücüsünüz; dolayısıyla da trafik sigortasında 7. basamaktasınız. Otomobili satıp, kamyon aldınız. Bu durumda da sigorta şirketi size ilk kez sigorta yaptırıyormuş gibi 4. kademeden poliçe düzenliyor. Mevcut uygulama böyle.
UYGULAMA KALDIRILDI
İşte, geçen hafta yapılan değişiklikle trafik sigortasındaki bu uygulama kaldırıldı. 1 Eylül’den itibaren, artık trafik sigortasında böyle bir uygulama yapılmayacak; o tarihe kadar da mevcut durum devam edecek. Peki, 1 Eylül’den sonra ne olacak? Orası henüz net değil ama yeni bir düzenleme yapılacak. Buna göre; aynı araç gurubundaki sürücünün hasarsızlık indirimi devam edecek ya da hasarlı sürücüyse yüksek prim uygulanacak. Diyelim ki, 7. basamaktasınız ve otomobilinizi satıp yeni otomobil aldınız, trafik poliçeniz yine 7. basamaktan yapılacak. Aynı şekilde çok hasar yapan sürücüsünüz ve otomobilinizi satıp yeni otomobil aldınız, poliçeniz geçmişte olduğu gibi 1. basamaktan yenilecek. Eğer başka bir araç alırsanız; örneğin, kamyon bu sefer ilk kez trafik sigortası yaptırıyormuş gibi, 4. basamaktan poliçe düzenlenecek.
AÇIKLANAN ocak-haziran dönemi enflasyonu ile birlikte SSK, Bağ-Kur, memur emeklileri ile görevdeki memurların maaşları artarken buna bağlı olarak çalışanların hem sosyal hem mali hakları 2019’un ikinci yarısında değişiyor. Bu değişikliklerden biri de işçilerin alacakları kıdem tazminatı. Kıdem tazminatı tutarı ocak-temmuz ve temmuz-aralık olmak üzere senede iki kere değişiyor ve bu değişikliği de Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklıyor. 2019’un ocak ayında tazminat tutarı 6.017,60 lira olarak açıklanmıştı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2019’un temmuz-aralık dönemini kapsayan yeni kıdem tazminatı tutarını açıkladı. Buna göre, yılın ikinci yarısında işçilerin kıdem tazminatı tavanı yüzde 6 artarak, 6 bin 17 liradan, 6 bin 379 liraya çıktı.
KIDEM TAZMİNATI ARTTI
Kıdem tazminatı, giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanıyor ve çalışılan yıl ile çarpılarak, toplam tazminata ulaşılıyor. Giydirilmiş ücret; aylık brüt maaş, ikramiye, prim, yol ve yakacak yardımı gibi ödemeleri içeriyor. Kıdem tazminatında da bu ödemelerin tamamı hesaba katılıyor. Bu kapsamda işveren, her bir yıl için aylık brüt ücret üzerinden tazminatı hesaplayıp, çalışana ödüyor. Diyelim ki, asgari ücret alıyorsunuz ve işyerinde de 10 yıldır çalışıyorsunuz. Bu yıl asgari ücret brüt 2.558,40 lira olduğuna göre, işten çıkarıldığınızda işverenin size ödeyeceği kıdem tazminatı 25 bin 584 lira. Eğer 2019’un ikinci yarısında kıdem tazminatı alacaksınız, tazminat tavanı 6 bin 379 liradan daha yüksek olamayacak. Daha açık bir anlatımla maaşınız ne kadar yüksek olursa olsun işveren size 6 bin 379 lira üzerinden tazminat ödeyecek.
Tazminat alabilmek için çalışanın işveren tarafından işten çıkarılmış olması ve işyerinde bir yıldan az çalışmamış olması gerekiyor. Kendi isteği ile işten çıkanlar ve işyerinde bir yıldan az çalışanların tazminat hakkı bulunmuyor. Ayrıca gerekli yaş ve prim ödeme gün sayısını doldurup emekli olanlar da kıdem tazminatı alabiliyor. Bunlara ek olarak erkek çalışanlar askerlik nedeniyle; kadın çalışanlar da evlendikten sonra bir yıl için kendi isteği ile işten ayrıldığında tazminata hak kazanabiliyor. Bir istisnai durum daha var; o da, 15 yıllık sigortalılık süresini dolduran ve 3600 prim ödeyen de kıdem tazminatı alabiliyor. Bu durumların dışında kıdem tazminatı ödenmiyor.
YAŞLILIK AYLIĞI 637 LİRA
Temmuz ayı ile birlikte yaşlılık, engelli maaşı ve evde bakım parası da zamlandı. 65 yaşını doldurmuş geliri olmayandan engellilere, engelli yakını olanlardan evde bakıma kadar hem ihtiyacı hem de yeterli geliri olmayan birçok kişiye destek veriliyor. 65 yaşını doldurmuş, sosyal güvencesi ve geliri olmayanlara devlet aylık ödüyor. 65 yaş aylığı memur maaş katsayısındaki artışa göre her yıl ocak ve temmuz ayında yeniden belirleniyor. Bu yılın ocak ayında yaşlılık aylığı 601 lira olarak belirlendi. Şimdi ise temmuz ayında 65 yaş aylığı yüzde 6 artarak, 637.79 liraya çıktı. 65 yaş aylığı alabilmenin ilk şartı ise kişinin kendisinin ve eşinin kişi başına düşen ortalama aylık gelirinin asgari ücretin aylık net tutarının üçte birinden az olması gerekiyor. Buna göre de bu yıl için aylık geliri 609.67 liranın altında olanlar 65 yaş aylığı alabilecek.
Senenin ikinci yarısında engellilere ödenen maaş da zamlandı. Devlet, yüzde 40-69 arası engeli olanlara ve yüzde 70 ve üzeri engeli olanlara maaş ödemesi yapıyor. Engelli yardımından yararlanmak için 18 yaşında büyük, 65 yaşından küçük olmak ve sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmamak ve hiçbir gelire sahip olmamak gerekiyor. Temmuz ayından itibaren yüzde 40-69 arası engelli olanlara ödenen aylık maaş 480 liradan 509.12 liraya, yüzde 70 ve üzeri engelli olanlara ödenen maaş 720 liradan 763.70 liraya, 18 yaş altı engelli yakını olanlara ödenen maaş da 480 liradan 509.12 liraya çıktı. Yeni dönemde en az yüzde 50 engelli ve ağır engelli olanlara ödenen evde bakım yardımı da zamlandı. Bu yılın ocak ayında evde bakım yardımı adı altında devlet her ay 1.306 lira ödüyordu. Temmuz ayından itibaren ödeme tutarı 1.384 liraya çıktı.
Buna göre dul ve yetimler temmuz ayında maaşlarını yüzde 5.01 zamlı alacak. Zamlı maaşın üzerine ek ödeme de eklendiğinde ölüm aylıkları artacak. Yüzde 25 hisse oranına göre en düşük ölüm aylığı ek ödeme ile birlikte 363 lira olurken, en yüksek ölüm aylığı ise 4.263 lira olacak. Bu yılın ocak ayında ise ölüm aylığı alanlar maaşlarını yüzde 10.19 zamlı almışlardı. Böylece 2019 yılı için top zam oranı yüzde 15.2 oldu. Ölüm aylığından, vefat eden sigortalının eşi, çocukları ve bazı şartlara göre de anne ve babası yararlanabiliyor. Vefat eden sigortalının dul eşine yüzde 50 oranında aylık bağlanırken, sigortalının çocuğu yoksa ve eşine kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ya da aylık bağlanmamışsa yüzde 75’i oranında ölüm aylığı bağlanıyor. Çalışmayan ya da kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde de 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara maaşın yüzde 25 oranında aylık bağlanıyor.
Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirip, malul olanlar da yüzde 25 oranında maaş alabiliyor. Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızların her birine de yüzde 25 oranında maaş bağlanıyor. Memurlarda ise sigortalının ölümü durumunda eşe yüzde 60, çocuğa da yüzde 30 oranında aylık bağlanır.
YÜZDE 6.01 ZAM
Toplu sözleşmeye göre kamu görevlileri 2019 Temmuz-Aralık döneminde yüzde 5 zam alacaklar. Toplu sözleşmeye göre de 2019 Ocak-Haziran dönemine ait, altı aylık enflasyon yüzde 4’ü aşarsa aradaki fark da maaşlara zam olarak yansıtılacak. TÜİK, emeklilerin maaş zammını belirleyen enflasyon rakamını açıkladı. Buna göre 2019’un ocak-haziran dönemi enflasyonu yüzde 5.01 olarak gerçekleşti. Böylece yüzde 1.01’lik enflasyon farkı da oluştu. Toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 5 zammın üzerine yüzde 1.01’lik enflasyon farkı da eklendiğinde; temmuz ayında görevdeki memurlar maaşlarını yüzde 6.01 zamlı alacak. Görevdeki memurlar 2019’un ocak ayında ise yüzde 4’ü toplu sözleşmeden, yüzde 6.73’ü de enflasyon farkı olmak üzere maaşlarını yüzde 10.73 zamlı almıştı. 2018 yılında ise ocak ve temmuz döneminde memurlara yüzde 14.36 zam yapılmıştı.
AİLE YARDIM ÖDENEĞİ ARTTI
Yeni zamla birlikte en düşük memur maaşı, aile yardım ödeneği hariç 3.723 liraya çıkacak. Kamuda çalışan genel müdürün maaşı ise 12 bin 98 liraya, 1’inci derecede 4’üncü kademede şube müdürünün maaşı 6 bin 220 liraya yükselecek. Bu rakamlar aile yardım ödeneği hariç maaşlar. Yeni zamlarla birlikte memurların alacağı aile yardımı da arttı. Buna göre çalışmayan eş için ödenen aile yardım ödeneği 278.69 liradan 295.47 liraya yükseldi. Çocuk için aile yardım ödeneği de arttı. Bir çocuk için 34.62 lira, iki çocuk için 69.23 lira, üç çocuk için 103.84 lira, dört çocuk için 138.49 lira çocuk yardımı ödenecek.
YARIN: DUL VE YETİM TEMMUZ ZAMLI MAAŞLARI
Yeni zamlarla birlikte ister SSK, Bağ-Kur emeklisi olsun isterse de memur emeklisi olsun tüm emeklilerin aldıkları ek ödemeler de arttı. Ocak ve Temmuz olmak üzere senede iki kere maaşlar zamlandıkça, alınacak ek ödeme tutarı da artıyor. 2006 yılında vergi iadesi kaldırılarak, yerine ek ödeme uygulamasına geçildi. Halen halk arasında vergi iadesi deniyor ama doğrusu ek ödeme. Maaşın yüzde 4’ü, ek ödeme adı altında tüm emeklilerin her ay hesabına yatırılıyor. Yüzde 4’lük ek ödeme emekliden emekliye değişmiyor ama maaşı yüksek olan daha yüksek, düşük olan daha az alıyor.
NASIL HESAPLANIYOR?
Ek ödeme konusu genelde emeklilerde kafa karışıklığı yaratıyor. Nasıl hesaplandığını kısaca anlatayım. Ek ödeme net maaş üzerinden hesaplanıyor. Örneğin, ocak ayında elinize geçen tutar 2.500 lira diyelim. Bunun içinde ek ödeme de var. Aslında maaşınız, 2.403 lira, 97 lira ise ek ödeme tutarınız. Temmuz ayında memurlar için zam oranı yüzde 6.01. Zam oranını 2.403 lira maaşınız üzerinden hesaplayacaksınız, böylece maaşınız 144.4 liralık zam ile birlikte 2.547 lira olacak. Ek ödemenizi bunun üzerinden alacaksınız ve 101.8 liralık ek ödeme de eklendiğinde temmuz ayında elinize 2.648.8 lira geçecek.