Yazımıza suyla ilgili bilgilerimizi tazeleyerek başlayalım: Vücudumuzun yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Her gün tam 1400 litre su beynimizi, 1700 litresi ise böbreklerimizi yıkıyor.
Organizmanın depoladığı su miktarı ise bedenimizin yaşıyla doÄŸru orantılı. DoÄŸmamış bebeklerin vücudunun yüzde 94’ünü, 30’lu yaÅŸlardaki kiÅŸilerin vücudunun yüzde 70’ini ve 60’lı yaÅŸlarını sürenlerin vücudunun yüzde 60’ının su oluÅŸturuyor. Bu oranların azalması ise öncelikle cildi olumsuz etkiliyor; elastikiyetini ve gerginliÄŸini kaybetmesine yol açıyor. Bunun da ilk görünür iÅŸareti olarak yüzde ve göz kenarlarında ince kuruluk kırışıklıkları oluÅŸuyor. Cilt hassas ve donuk oluyor, boyun, dekolte ve ellerdeki doku kırışıyor. Tüm bu olumsuzluklara karşı ise tek yapılabilecek olan cilt hücrelerin kaybettiÄŸi nem rezervlerini yeniden doldurmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Â
İçten gelen güzellik
Suyun sadece cilt için değil tüm organizma için hayati bir değer taşıdığını biliyoruz. Eğer yeterli derecede su içmezsek vücudumuz hücrelerdeki depolanmış suyu kullanmaya başlıyor. Bunun sonucunda da hücreler zayıflıyor ve çeşitli hastalıklara varan sorunlara götürebiliyor. Sağlıklı kalmak için uzmanlar günde yaklaşık 1,5 litre su içmek gerektiğini belirtiyorlar.
Kozmetik endüstrisinin başarı formülü
Kozmetik markalarının tüm bu gelişmeler üzerine suyun güzellikteki anlamını yeniden keşfetmeleri bir mucize olmasa gerek. Nemlendirici kremlerin formülleri her geçen gün gelişirken, içerikleri de etkili bileşenlerle yoğunlaştırılıyor. Örneğin kaynak suları güzellik için önemli. İçeriğindeki bio-aktif maddeler, ışığa kavuşana ve bir yolunu bulup yüzeye çıkana dek yıllar boyunca yer kürenin kilometrelerce derinlikteki göletlerinde olgunlaşıyor. Yukarıya doğru kat ettiği uzun yıllar boyunca da değişik taş tabakalarından aldığı ve bağışıklık sistemini güçlendirerek yeni hücre oluşumunu tetikleyen mineral tuzlar ve potasyumlarla zenginleşiyor.
Tüm bunların üzerine yoğun aktif maddeler olan ve cilt yüzeyindeki enzimleri aktive eden kalsiyum, bakır, demir, kalsiyum, silisyum, sodyum ve selenyumla da buluşuyor.
Cilt uzmanları kaynak sularıyla beslenen cildin daha sağlıklı, dengeli, gergin olduğu ve buna karşın daha yavaş yaşlandığını belirtiyorlar.
Gece kremlerinin enerjisi
En gelişmiş bakım ürünlerinin eskisinden daha güçlü formülleriyle cilt üzerinde duble etkiye sahip olduklarını belirtmekte fayda var. Cildin koruma bariyerini güçlendirirken, en üst katmana nem de ulaştırıyorlar. Birçok markanın su bazlı ürünü derin etkili su ve magnezyum, kalsiyum gibi esansiyel minerallerden oluşuyor.
Bu ürünlerin tümü cildi 24 saat boyunca ekstra nemle şımartıyor. Peki, sadece nem yeterli mi? Kozmetik araştırmacıların en etkili su arayışları onları dünyanın en egzotik bölgelerine ulaştırdı. Örneğin, Estee Lauder’ın keşfettiği ve Hawaii sahillerine uzanan deniz suyu 600 metre derinlikten elde ediliyor. Lancaster’ın volkan kaynaklarından elde edilen ve deniz rezenesi ekstreleriyle kombine edilen suyu da ciltte kuruluktan dolayı oluşan ince kırışıklıkları önlüyor.
İhtişamlı tırnaklar yaratın
Modacılar kusursuz tasarımların altına imza atarken, kadınların en önemli silahları olan tırnaklar da makyaj trendlerinin gerisinde kalmıyor. Bu kış mor ve kırmızının her tonunu tırnaklarda görmek mümkün olacak.
Koyu asalet, mor
2009 modasının trend rengi sadece kıyafetlerde değil makyajda da kendini fazlasıyla öne çıkarıyor. Bunun için açık eflatun tonlarından güçlü menekşelere ve mistik erguvanlara kadar renk paletindeki zenginliği keşfetmek mümkün.
Mor renk özellikle siyah, gri ya da farklı menekşe tonlarındaki kıyafetlerle mükemmel bir uyum sergiliyor. Özellikle özel gecelerde altın ışıltı detaylarıyla oyunu başlatabilirsiniz. Ama bunun için birkaç küçük kurala uymalısınız.
Kullandığınız renk ne kadar dikkat çekici olursa tırnaklarınızın boyunun da o kadar kısa olmasına dikkat edin.
Tırnaklardaki güçlü renkler başka rakiplerden hoşlanmaz. Bu yüzden makyajınızın diğer detaylarının daha az dikkat çekici olmasında yarar var. Gözlerde siyah maskara, yanaklarda uçuk tonlarda bir allık ve dudaklarda parlatıcı yeterli.
Baştan çıkarıcı, kırmızı
Mercandan çilek tonlarına ve hatta yakuta kadar uzanan geniş bir renk skalası... Kırmızıya boyanmış tırnaklar her mekanda elleri öne çıkarır. Özellikle de ışıl ışıl parlıyorsa... Bu renkte de kusursuz bir manikür mutlaka olmalı. Ojenizi sürerken öncelikle tırnaklarınıza parlatıcı uygulamayı ihmal etmeyin. Bu uygulama tırnaklarınızın güçlü nüanslarda boyanmasını engelleyecektir. Ardından iki ince tabaka kırmızı renk uygulayın. Rengin tırnaklarınızın üzerinde daha kalıcı olmasını sağlamak için ojenizi sürdükten sonra bir kat daha parlatıcı sürmeyi ihmal etmeyin.