Paylaş
Dünya basınında AKP’nin seçim zaferinin Türkiye’nin geleceğini nasıl şekillendireceği soru işaretlerine yol açarken AB ve ABD’den gelen kutlamalardaki ortak bir vurgu da dikkat çekiciydi.
*
AB Dışişleri Temsilcisi Federica Mogherini ve AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, ortak açıklamalarında sandığa yüksek katılım oranını övdüler.
7 Haziran seçimlerinden sonraki açıklamalarında da katılımı benzer ifadelerle kutlamışlardı.
Haziranda ‘Yeni dönemin AB-Türkiye ortaklığını arttırmak için fırsatlar’ sunduğu belirtilirken son açıklamada daha rutin bir ton vardı.
Ancak iki açıklamada da 2011 haziran seçimleri sonrasında AB Komisyonu ve AB Konseyi Başkanı adına yayınlanan bildiride olmayan bir atıf söz konusuydu.
O da Türkiye’deki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) bağlı uluslararası seçim gözlemcilerinden gelecek ön değerlendirme raporunun beklendiği şeklindeki ifadeydi.
*
VE seçimlerden bir gün sonra AB temsilcilerinin söz ettiği AGİT raporu yayınlandı. Belgedeki vurgular özetle şöyleydi:
1 Kasım seçimlerinde, seçmene tercih yapması için çeşitlilik sağlandı.
Zorlu seçim ortamı; özellikle de güneydoğuda parti üyelerine, merkezlerine, kampanya çalışanlarına yönelik saldırılar, serbest kampanya yapma imkânını etkiledi.
Medya özgürlüğü ciddi bir endişe kaynağı, gazetecilere açılan soruşturmalar, medya kurumlarının kapatılması, seçmenin fikir ve bilgi çeşitliliğine ulaşmasını azalttı.
Ankara saldırısı gibi şiddet olayları, kampanya ortamını lekeledi.
*
AB üst düzey temsilcilerinin kutlama mesajları işte AGİT’in bu ön raporundan sonra geldi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Başbakan Davutoğlu’na yönelik tebrik mektubunda AGİT’in saptamalarında da yararlanarak şu açıklamayı yaptı:
“Seçimler zorlu bir güvenlik ortamında yapılmış olsa da, arka planda giderek artan kısıtlayıcı bir medya durumu yer alsa da rekabetçi ve güvenilir siyasi alternatifler arasında gerçek bir tercih imkânı verilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyorum.”
Tusk’un mülteci krizinde ortak çalışma için yakında bir araya gelmeyi umduğunu belirtmesi de dikkat çekiciydi.
Nitekim AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de tebrik mesajında mülteciler konusundaki eylem planında ilerleme sağlanmasını sabırsızlıkla beklediğini vurguluyordu.
Yıllardır Türkiye’nin AB rotasından uzaklaşmasına izin veren Brüksel, mülteci krizinin çözümü için yeniden yakınlaşmaya başladığı Ankara’dan beklentileri olduğunu gizlemiyordu.
*
ABD’ye gelince. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Türk halkını seçimlere katılımlarından ötürü tebrik ettiklerini söyledi.
Earnest’ün açıklamasında yine AGİT’in raporuna yönelik gönderme vardı.
Muhalefeti zayıflatmak manasında medya kurumları ve hükümete eleştirel gazetecilerin, kampanya sırasında baskı ve hakarete uğramasından derin endişe duyduklarını belirtti.
Baktım.
ABD’nin 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasındaki kutlama mesajında da AGİT gözlemcilerinin ön raporuna atıfta bulunulmuş.
O açıklamada ABD Dışişleri sözcülerinden Jeff Rathke, AGİT raporundan seçimlerde genel olarak temel özgürlüklere uyulduğunu anladığını söylemiş.
Geçen cuma ise gazeteciler ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby’ye sordu. “Türkiye’deki (1 Kasım) seçimler adil miydi” diye.
Kirby, AGİT’in ön raporunu hatırlattı, daha fazla yorum yapmayacağını söyledi.
AGİT’in önümüzdeki haftalarda nihai raporu açıklayacağını, o zaman konuşabileceklerini de ekledi.
*
AB’nin ardından Washington’tan da gelen bu AGİT raporu vurgusundan sonra ABD’nin 12 Haziran 2011 seçimlerinden sonraki açıklamasını baktım.
Sandıktan hemen bir gün sonra dönemin Dışişleri sözcülerinden Mark Toner, coşkulu bir seçim kutlaması yayınlamış.
Müttefik Türkiye’nin adil, özgür ve şeffaf seçimleri alkışlanıyor; güçlü ortak, NATO müttefiki ile birlikte çalışmayı sürdürme taahhüdü vurgulanıyor.
Ne ‘AGİT raporu yayınlasın da bir bakalım’ tonu ne de olumsuz algılanabilecek bir yorum söz konusu.
Tabi dönem farklı. Kürt meselesine yönelik Oslo açılımı sürüyor, güneydoğuda terör hortlamamış.
Libya’da Kaddafi devrilmek üzere.
Suriye savaşı yeni başlamış.
IŞİD diye bir tehdit yok.
Mısır’da Mübarek yeni devrilmiş, Müslüman Kardeşler destekli Mursi henüz iktidara gelmemiş.
Türkiye model ülke...
Ve dörtbuçuk yıl sonra.
Türkiye ile ilgili seçim açıklamalarında dikkat çeken AGİT raporu vurgusu.
1 Kasım’da sandığa yüksek katılımı alkışlayan Batı, yoksa seçimlerin yapıldığı atmosferi yeterince adil ve özgür bulmuyor mu?
Paylaş