Paylaş
Salı ve çarşamba günü yapılan çalıştayda ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner ve ekibinin imzasını taşıyan planın ekonomik ayağı açıklandı. Plan özetle, bağışçı ülkeler ve yatırımcıların desteğiyle Filistin ve komşu Arap ülkelerinin ekonomilerine 50 milyar dolarlık yatırım yapılarak bölge refahının arttırılması hedefleniyor. ABD’ye göre plan güvenlik ve zenginlik vaat ediyor.
NEDEN ŞÜPHE ÇEKİYOR
KUSHNER’in ‘Yüzyılın Fırsatı’ diye andığı plan, şimdilik Filistinlileri ikna etmişe benzemiyor. Çünkü ABD yönetiminin bu planı İsrail lehine attığı önemli adımlar sonrasına denk geldi. Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesi, Filistinlilere yapılan yardımların kesilmesi gibi kararlar sonrasında gelen bu girişim haliyle Filistinliler tarafından şüpheyle karşılanıyor.
Ayrıca ABD’nin planının siyasi ayağıyla ilgili sızan bazı iddialar ve açıklamalar bu kuşkuyu daha da arttırıyor.
Nitekim Kushner’in Al Jazeera kanalına verdiği röportajda ABD’nin planının Arap Barış İnisyatifini izlemeyeceğini söylemesi önemli bir açıklama. Çünkü Arap İnisyatifi 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını öngörüyor. Kushner, ABD’nin iki devletli bir çözümü destekleyip desteklemediği konusuna da açıklık getirmiyor.
FİLİSTİN’İN İTİRAZI
Hem Batı Şeria’daki Filistin yönetimi, hem Gazze’de hakim olan Hamas ve İslami Cihad gibi gruplar aralarındaki görüş ayrılıklarına rağmen plana karşı çıktılar. Filistin tarafları, bölgedeki yoksulluğun nedeni olarak İsrail’in işgali ve ablukasına işaret ediyor.
Filistin’in İsrail işgali altındaki Batı Şeria’daki Filistin yöneticilerinden Hanan Aşravi, ABD planını ‘zekamıza hakaret’ ve ‘gerçekten kopuk’ diye niteliyor. Aşravi, esas sorunun İsrail işgalinin ta kendisi olduğunu belirterek bunun çalıştayda bir kez bile dillendirilmediğine işaret ediyor.
İSRAİL’İN YAKLAŞIMI
ÇALIŞTAY, İsrail’de eylül ayındaki erken seçim hazırlığı ve Batı Şeria’nın kısmen ilhak edilebileceğinin konuşulduğu bir dönemde yapıldı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, geçen pazar günü bizzat Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı Batı Şeria’da yer alan Ürdün Vadisi’ne götürerek olası bir barış planında burasının İsrail’e verilmesi için lobi yaptı. 65 bin Filistinli ile 10 bin yerleşimcinin yaşadığı Filistin toprağı önemli bir tarım bölgesi. Kalkınma planlarıyla bölgede refah seviyesinin yükselebileceği, tarafların karşılıklı işbirliğiyle burada güvenliği arttırabileceği konuşulanlar arasında.
Kushner, İsrail’de erken seçimlerin iptal edilmesi halinde sonbaharda planın siyasi ayağının da açıklanacağını söylüyor.
İRAN’A KARŞI CEPHE
Çalıştayın bir diğer boyutu ise İran’a karşı İsrail’e yakın çevrelerle Arapları bir araya getirmesi oldu. Nitekim İsrail Ekonomi Bakanı Eli Cohen de bunu doğruluyor.
Arap heyetlerinin, karşılıklı ticaret ve ortak düşman karşısında safları güçlendirme fırsatı bulduğuna işaret eden Cohen, “Aslında bu İran’a karşı bölgesel bir zirveydi. Ortadoğu’da bir koalisyon görüyoruz... (Araplar) güvenlik tehdidinin İran olduğunu görüyor” diyor.
Manama çalıştayından arta kalanlar özetle böyle. Ve görülen o ki, ikna edici ve kalıcı bir planın siyasi ayağı şimdilik eksik ve Filistinlilerin sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.
Paylaş