Paylaş
İnanın, okuldan daha derinden çocuğunuzu etkileyecek şey o olacak.
Evdeki değerler.
Yazılmamış ev anayasası.
Hepimiz iki insanın patron olduğu bir eve doğuyoruz bir nevi.
Anne ve baba.
Onların kuralları.
Onların birbirleriyle ilişkileri.
Onların dış dünyayla ilişkileri.
Parayla pulla, işiyle gücüyle, dedikoduyla, televizyondakiyle, yan komşuyla, kardeşleri ve akrabalarıyla...
En önemlisi de hayatla ilişkileri.
Bu ilişkilerin hepsi görünmez değer kaideleri üzerinde yükseliyor.
Yani her şeyin başı sonu değerlerimiz.
O gün eve gittiğimizde oturup, yazmaya başladık. Henüz bitmedi.
Bu evin atmosferindeki değerler neler?
Bu evde dürüstlükten, başarıdan, adaletten nasıl bahsedilir?
Arkadaşlarla aramız iyi midir?
Birbirimize hoşgörülü ve saygılı mıyız?
Başkalarına güvenir miyiz?
Evde pişeni, fazla geleni, bizden taşanları paylaştırır mıyız, katlayıp kilere mi saklarız?
Kimsenin bilmediği sırrımız, anlatmadığımız yaramız, dokununca kanayan yerimiz neresidir?
İşte çocuk, dili, matematiği, okumayı filan değil, asıl bunları sünger gibi içine çeker.
Evdeki değerleri içselleştirir.
Ve bunlar onun ruhunun havada yazılı anayasası olur.
Bu konu beni meşgul ederken, Begümhan Doğan Faralyalı’dan Ortak Değerler Hareketi maili geldi.
“Bizim ortaklarımız, ayrı gayrılarımızdan çoktur” diye yola çıkmışlar.
KONDA araştırma şirketi Genel müdürü Bekir Ağırdır’la Türkiye’ye karış karış soruyorlar, “en önemli değeriniz nedir, neden” diye...
Bu konudaki bulguları bizimle paylaşmak için “İşte Değerlerimiz” konferansı yaptılar geçen pazartesi.
Konferans sonrasında, mensubu olduğum bütün WhatsApp gruplarına sordum: En önem verdiğin değer hangisi? Çocuğunuzun kuzeyi hangi değer olsun?
Adalet, ahlak, aile, hoşgörü, dürüstlük, saygı, namus, güven, arkadaşlık, merhamet...
Hangisi?
Aslında soru basit bence, bunlardan hangisi altınızdan çekilince düşüyorsunuz?
Çocuğunuz, kendini bunlardan hangisi ya da hangileri üzerine inşa etsin dilersiniz?
Dilersiniz diyorum çünkü, eğer sizin inşaatın harcında bunlar yoksa, zor.
Ayrıca, kendini kar etmek değil de değerler üzerine kuran şirketler de diğerlerine göre avantajlı.
Herkesin sırtını dayayacağı bir koltuk sırtlığı gibi bir şey bu.
Sokaktaki bir çocuğa ‘evladım’, bir yaşlı kadına ‘teyze’ ve adama ‘amca’ denilen, sokağı abi ve ablalarla dolu koca bir aile toplumuyuz biz.
Kıymetini mi bilsek, napsak?
Paylaş