‘17 yaşıma dönseydim’ kutusu

Hep hayalimdi. Yılın sonunda, yeni yıla heyecanla başlatacak bir yazılar derlemesi ya da bir ajanda yayınlamak.

Haberin Devamı

Geçen sene denedim, olmadı.
Dedim her gün bir cümle yazsam...
Koronaydı, yetişmedi, zamanı değilmiş dedik.
Bu sene daha da güzel, hayalimden taşan bir şey yaptık.
52 haftaya 52 kartpostal!
Birbirinden değerli illüstratörler cümleleri yorumladı ve ortaya bir yerde rastlasam her arkadaşıma hediye etmek isteyeceğim güzellikte, sihirli bir kutu çıktı.
Peki ne yazıyor bu kartpostallarda?
“Gençliğime sevgilerimle” yazısıyla çıktım yola.
Belki biliyorsunuzdur şarkılı videosu da var.
Oradaki cümlelerden bir derleme yaptım. 21 tane çıktı. Ben 52 olsun istiyordum. Oturdum yazdım.
“17 yaşıma dönseydim kendime şunları söylerdim” yazıları.
Hemencecik 52 oldu.
Benim kendi gençliğime söyleyecek ne çok şeyim varmış meğer!
Konuştukça konuştum, tembihledikçe tembihledim, uyardıkça uyardım.
Oldu size 52 minik öğüt. Yolda öğrendiklerim hepsi. En kısa, özet halleriyle.
Kimisi, “Her gün oku, her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır, Van Gogh olmak nasıldır, İkinci Dünya Savaşı’na katılmış olmak nasıldır, öğren! Bir gün hepsi yapboz gibi birleşip, sana inanılmaz gerçekleri gösterecek” diyor.
Bir başkası, “Kaldıramadığın şeylere gülebilmeyi dene. Gülünce hafiflemeyen çok az şey var. Her şeyin komik, en azından trajikomik bir yanı var. Bir şeyin esprisini yapabiliyorsan, geride bırakabiliyorsun. Mizah en büyük pansuman. İçinden kıkırdamayı bileni, hiçbir şey alt edemez” diyor.
Her birinin inanılmaz güzellikte görselleri var.
Ben bu kutuyu gerçekleştirdiğimize inanamıyorum hâlâ.
Her şey gibi bu da büyük, kocaman bir ekiple mümkün oldu.
“Kitap yapmayın, bir kutu kartpostal yapın, her birini başka bir illüstratör desenlesin” diyen Serdar’dı.
“Tamam o zaman başlayalım, şu isimlerle, şu tasarımda yapalım” diyenler Uğurcan Ataoğlu ve Zeynep Oray’dı.
“Tamam varız, biz çizeriz” diyenler arasında Türkiye’nin en önemli illüstratörlerinden genç yeteneklere çok değerli kişiler var.
Her şeyi birbirine bağlayan ve mümkün kılan tabii her zamanki gibi Gülin Sarpel’di.
“Biz basarız bu kartpostal kutusunu ve gelirini TEV Nil’in Kızları fonuna aktarırız” diyen Doğan Kitap’tı.
Cümlelerimi editleyen, her zamanki tatlı editörüm Handan Akdemir’di.
Hepinize teşekkürüm sonsuz.
Dilerim bu sihirli kutu, benim gibi sizi de heyecanlandırır da sadece kendinize almakla kalmaz, eşe dosta da yeni yıl hediyesi olarak alırsınız.
Siz aldıkça, TEV Nil’in Kızları fonundan daha çok genç kız okula gider.
İyi gelen cümleler, kızların yoluna ışık olur.
İnsan tek başına yapayalnız bir ada. Beraber güçlüyüz. El ele ısınıyoruz.
Birbirimize söylediklerimizle iyileşiyoruz.
Her bir parçası başkasında olan yapbozlar gibi.
Bir gün biri bir parçayla çıkageliyor. En büyük temennim bu kutunun, girdiği evlere neşe ve ilham getirmesidir.
Zor iki yıl geçirdik. Belki bu yıl da kolay olmaz.
Ama bu kutuyla her şey biraz daha kolay olacak eminim.
Ayrıca 11 Aralık’ta, uzun zaman sonra İzmir’e konsere gidiyorum.
Saat 19:00’da Mavibahçe Kent Meydanı’nda buluşalım.
İple çekiyorum. İzmir’i çok özledim.

‘17 yaşıma dönseydim’ kutusu

Yazarın Tüm Yazıları