Paylaş
Ama bizi yüzde 50 artı 1’e dayalı seçim sistemi tartışmaları bu noktaya getirdi.
Elbette, Türkiye’deki her seçmenin oyuna talip olmak, her parti için hem hak hem de görevdir.
Peki, bizi adeta PKK/HDP ile HÜDA PAR arasında seçim yapmak zorunda bırakmadan seçimden çıkaracak bir formül yok mu?
Mesela Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın PKK/HDP ve HÜDA PAR ile kurumsal ilişki kurmadan, sadece seçmenine hitap ederek seçmeninin desteğine talip olması mümkün değil mi?
Bu ülkede kardeşçe beraber yaşamak isteyen sıradan insanlar olarak; neden sözde Marksist-Leninist bölücü terör örgütü PKK ile onun siyasi uzantısı HDP ve sözde İslamcı bölücü HÜDA PAR arasında kalalım.?
PARTİ PROGRAMINDAKİ BÖLÜCÜLÜK
“Ama o ikisi ayrı” diyenleri duyar gibiyim.
Öyle olup olmadığına karar vermek için HÜDA PAR’ın internet sitesindeki 64 sayfalık Parti Programı’na bakalım, HÜDA PAR’ın programında sözde Kürdistan tarifi şöyle yapılıyor: “Kürtler; doğuda Zağros Dağları’ndan batıda Toros Dağları’nın doğusuna, kuzeyde Karadeniz Dağları’nın güney kesiminden güneydoğuya doğru Basra Körfezi’nin kuzeyine yaklaşan, kuzeydoğuda Kafkasya içlerine uzanan, güneybatıda Halep’in kuzey hattını bulan Kürdistan diye adlandırılan coğrafyanın merkezinde yoğunlaşan, Kürtçe konuşan bir halktır.”
Konuya hâkim olanlar, bu tarifin PKK’nın yıllar önce yayınladığı sözde haritalarla aynı olduğunu bilir. Bunlara göre de Türkiye’nin üçte birinden fazlası sözde Kürdistan.
ANAYASA’YA AYKIRI TALEPLER
Peki HÜDA PAR’a göre “Vatandaşlık” tanımına bakalım: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilerek Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu halkları olarak kabul edilmelidir. Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Başta vatandaşlık tanımı olmak üzere, Anayasa ve sistemin bütün resmi literatürüne hâkim olan Türklük esaslı dışlayıcı ve ayrımcı söylem terk edilmelidir.”
Yani tıpkı PKK/HDP gibi Türklük tanımının Anayasa’dan çıkarılmasını, Kürt etnik kimliğinin Anayasa’ya işlenmesini, Kürtçenin eğitim dili olmasını istiyor.
Birazcık siyasetten, birazcık hukuktan anlayan birisi bunların Anayasa’ya aykırı olduğunu bilir.
Tek farkı, PKK bunu terör ve şiddetle, HÜDA PAR siyasetle yapmaya çalışıyor. HDP ile HÜDA PAR arasında ise sadece isim ve renk farkı var.
PKK/HDP’YE SUSAN UTANMAZLAR
Yıllardır, PKK terör örgütünün siyasi kolunun HDP ile ilişkisine gözlerini kapatanlar, tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçiminde de umudunu PKK terör örgütü HDP’nin desteğine bağlayanlar son birkaç gündür HÜDA PAR’ı keşfetti.
CHP başta olmak üzere Millet İttifakı’nın etrafındaki siyasetçiler, gazeteciler, televizyoncular HÜDA PAR’ın Hizbullah terör örgütüyle ilişkisini anlatıyor.
Böylesine büyük ikiyüzlülük görülmedi. İnsanların ölümüne sebep olan PKK/HDP’li Selahattin Demirtaş’ı öve öve bitiremeyenler, halen PKK elebaşı Öcalan’a özgürlük isteyen, özerklik, anadilde eğitim, hapisteki PKK’lıların salıverilmesi, PKK’ya yardım ve yataklık eden belediye başkanlıklarına kayyum atanmasına, PKK terör örgütüne yurtiçi ve yurtdışında operasyon yapılmasına son verilmesini talep eden HDP ile işbirliği yapılmasına ses çıkarmıyorlar. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK’nın siyasi şubesi HDP’nin ayağına gitmesine itirazı bırakın, gitmesinin demokrasi gereği olduğu propagandasını yapıyorlar.
MİLLET İTTİFAKI HÜDA PAR FOTOĞRAFLARI
İşin en mide bulandırıcı tarafı, HÜDA PAR’ın İstanbul İl Başkanı Erdal Elbüyük’ü kahve içmeye çağıran CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun mesajını, Millet İttifakı’nın diğer ortakları Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Meral Akşener’in HÜDA PAR eski Genel Başkanı İshak Sağlam ile görüşme ve fotoğraflarını, Temel Karamollaoğlu’nun Zekeriya Yapıcıoğlu ile fotoğraflarını görmüyorlar.
Çünkü hiç ama hiç utanmıyorlar.
Paylaş