Nedim Şener

Karlov suikastçısı polis, Garson’un listesinde FETÖ’nün sadık üyesi çıktı

10 Temmuz 2023
Fetullahçı Terör Örgütü mensubu polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından 19 Aralık 2016 günü öldürülen Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov cinayetiyle ilgili Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin 21 Haziran 2023 tarihli kararında, suikastın amacı ayrıntıları ile anlatıldı.

Karara göre; 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin başarısız olması üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından mensuplarının dağılmasını engellemek ve darbe girişimine imkân sağlamak amacıyla eylem gerçekleştirildi.

Eylemin hedefinin ise, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması nedeniyle FETÖ’nün Türkiye-Rusya ilişkilerini savaş düzeyine getirerek yeni bir darbe girişimine zemin hazırlama olduğu anlatıldı.

Cinayet, 19 Aralık 2016 tarihinde Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Fikret Mualla Sergi Salonu’nda düzenlenen “Gezgin Gözüyle Kaliningrad’tan Kamçatka’ya Rusya” konulu fotoğraf sergisinin açılış kokteylinde, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Gennadiyeviç Karlov’un FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mensubu olan terörist Mevlüt Mert Altıntaş tarafından konuşma yaptığı sırada sırtından vurularak gerçekleştirildi.

 

FETÖ’NÜN EYLEMİ

Yargıtay kararında eylemle ilgili olarak şu hüküm yer aldı: “Anayasal düzeni ne şekilde olursa olsun ortadan kaldırmak olduğu, işbölümü çerçevesinde gerçekleşen bu örgütsel organizasyonun FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün vahim eylem niteliğindeki terör eylemi olduğu konusunda kuşku bulunmadığı ve cinayet eylemine dair yapılan tespitlerin de tesadüfle açıklanmasının mümkün olmadığı, cinayetin gerçekleşmesine giden sürecin tasarlanması suretiyle neticenin gerçekleşmesinin sağlandığı, bu itibarla tasarlama konusunda yapılan hukuki açıklamalar ve dosya kapsamındaki bilgi, belge, beyan ve diğer deliller kapsamında Rus Büyükelçi Andrey Gennadiyeviç Karlov’un öldürülmesi olayında örgüt tarafından şartsız ve koşulsuz şekilde öldürme kararı alındığı anlaşılmıştır.”

RENKLENDİRME: EL NUSRACI

Yazının Devamını Oku

Kaybedilecek yerel seçim üzerinden tasfiye ve kazanma taktikleri

7 Temmuz 2023
CUMHURİYET Halk Partisi’nde, “değişim” başlıklı “koltuk kavgası” İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun siyasi hamleleri ile ilginç bir hale geliyor.

Bir türlü açıkça söylemese de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda gözü olan CHP’li İmamoğlu kurduğu internet sitesiyle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa taleplerine direnişini kırmak için medya kampanyası başlattı.

Öyle görünüyor ki bu savaşın sonunda ya Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu siyaseten tasfiye edilecek. CHP’deki delege seçimleri ve 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler süreci bu tasfiye savaşında dönüm noktası olacak gibi görünüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu - Ekrem İmamoğlu

KAYBEDEREK KAZANMA PLANI

Başta şu tespiti yapmak gerekiyor: Şu an itibarıyla PKK’nın siyasi kolu HDP ile İYİ Parti yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini açıkladılar. Bu durumda, Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, Yeniden Refah Partisi’nden oluşan Cumhur İttifakı’nın çıkaracağı tek adayın İstanbul seçimlerini kazanma olasılığı yüksek. Böyle bir durumda hem Kılıçdaroğlu hem de İmamoğlu seçimin kaybedileceğini tahmin ediyor. Basına yansıyanlardan yola çıkarak şunu söylemek mümkün: İkisinden birisi kaybedilen seçim sonucunda CHP koltuğunu kazanacak.

İMAMOĞLU ADAY GÖSTERİLMEK İSTEMİYOR MU

Tuhaf geldiğini biliyorum ama siyaset böyle bir şey, her ikisi de şimdiden kaybedilecek seçimin faturasını diğerine çıkarmak için açıklamalar yapıyorlar. İmamoğlu, Kurultay’da aday olmamasını istediği Kılıçdaroğlu’na “Değişimi yapmazsak yerel seçimleri kaybederiz. Kaybetmek istemiyorsak değişimi en kısa sürede yapmamız lazım” derken, Kılıçdaroğlu İstanbul’u kaybetmemek için İmamoğlu’ndan yerel seçimlere odaklanmasını istiyor.

İmamoğlu

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’na ‘altın vuruşu’ işbirliği yaptığı FETÖ yapacak

5 Temmuz 2023
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun 2010’dan bu yana en yakınında olan ve 13 seçim başarısızlığının birinci dereceden ortağı olan Özgür Özel ile Bülent Tezcan’ın “değişim” korosuna katılması oldukça ilginç.

Seçimden hemen sonra, “Sosyal medyada Kılıçdaroğlu istifa etsin diyenlerin altını kazıyın, ya AK Partili ya Cumhur İttifakı trolü çıkar” diyen Özgür Özel’in değişimin önünü kimsenin kapatmaması gerektiğini söyleyip CHP Genel Başkanlığı’na aday olabileceğini söylemesinin üzerinde özellikle durmak gerekiyor.

Bülent Tezcan da CHP’deki değişim tartışmalarının nereye varacağının kokusunu almış olmalı ki o da “Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil” dedi.

Bunda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim sonrası başlattığı değişim tartışmalarının rol oynadığı açık.

KONTROL ELİNDE

CHP içindeki bu ekibin çabalarından sonuç alması ise Kurultay sonucuna bağlı. Ancak Kılıçdaroğlu koltuğu bırakmamakta kararlı ve değişim korosuna tepkisini, partiyi kongreye götürmesi ve aday olmaması gerektiğini savunan parti içi eğitim sorumlusu Aytuğ Atıcı’yı görevden alarak verdi.

İstifa taleplerine sert bir şekilde direnen, parti yönetimindeki kontrolünü sıkı tutan ve delege üzerindeki etkisi büyük olan Kılıçdaroğlu’nun yıpratılması için kendi deyimiyle “satılık kalemler” üzerinden özellikle medya aracılığıyla faaliyetler etkili bir şekilde devam ediyor.

Eğer Fetullahçı Terör Örgütü’nü birazcık tanıyorsam Kılıçdaroğlu’nu istifaya götürecek “altın vuruş” 2012’den beri ilişki içinde olduğu Fetullahçı Terör Örgütü tarafından yapılacaktır.

Çünkü FETÖ demek arşiv demektir ve örgüt dışından herkesle yaptığı görüşmeyi sesli ye de görüntülü kaydeder.

Yazının Devamını Oku

Soruşturma, Muharrem İnce’ye FETÖ kumpasını ‘Ruslara’ yıkan Kılıçdaroğlu’na dayanacak mı

26 Haziran 2023
MEMLEKET Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin sahte dekont, iftira ve montaj görüntülerle cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylıktan çekilmesiyle ilgili soruşturmada ilk iddianame tamamlandı.

Sahte dekont ve montaj görüntüleri WhatsApp üzerinden yayan beş kişi hakkında ceza davası açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konudaki terör soruşturmaları ise devam ediyor.

Çünkü savcılık yürüttüğü geniş kapsamlı soruşturmada, elde edilen delillere ve tüm dosya kapsamına göre; eylemin seçim sürecinde olan bir cumhurbaşkanı adayını ve bir siyasi partinin genel başkanını olumsuz yönde etkilemek üzere, iştirak halinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında ve toplu halde işlenmiş olabileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgu, emare ve delillerin bulunduğunu tespit etti.

FETÖ YAPTI

İddianamede, sahte dekont ve montaj görüntülerin Fetullahçı Terör örgütü üyeleri tarafından oluşturularak yayıldığı şöyle anlatıldı:

Eldeki iş bu soruşturma dosyası kapsamında; söz konusu FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir kişiler tarafından hazırlanarak internet ve sosyal medya mecralarında yayılan, müştekinin görseli montajlanmak suretiyle hazırlanan sahte pornografik video ve fotoğraflar yine internet ve sosyal medya mecralarında hukuka aykırı olarak ele geçirilen eldeki bu dosyadaki şüpheliler tarafından aynı yollarla hukuka aykırı olarak yayılarak ifşa edilmiş, bu yolla müştekinin toplum ve kamuoyu nezdindeki şeref, onur ve saygınlığı, aile hayatı, cinsel dokunulmazlığı, kişilik hakları, siyasi kişiliği ve Anayasal demokratik seçim sürecindeki adaylık statüsü olumsuz yönde etkilenmiş ve bu olaylar dizisi sonucunda müşteki cumhurbaşkanı adaylığından çekilmek zorunda kalmıştır.”

İKİ AYRI SORUŞTURMA 

Sahte ve montaj içerikleri hazırlayan ve yayan FETÖ mensupları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, 2023/140607 soruşturma numaralı dosya üzerinden kapsamlı bir şekilde soruşturmaya devam ediyor.

Yazının Devamını Oku

Tarih yazamadı tarih olacak mı

21 Haziran 2023
14 Mayıs’ta yapılan seçimde Millet İttifakı’nı oluşturan 6 parti ile PKK’nın siyasi kolu HDP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu sağlayamamasında ve 28 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilememesinde payı olanlardan birisi de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’dir.

Sürekli “kazanacak aday” vurgusu yaparak Kılıçdaroğlu’nun adaylığına üstü örtülü karşı çıkan, Ankara milletvekili İbrahim Halil Oral’ın Alevi olduğu için seçilemeyeceğine dair sözlerine yeterli tepkiyi vermeyen, buna karşın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na karşı yine CHP’nin iki belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı öne süren Akşener, 3 Mart akşamı yaptığı açıklamadaki şu sözlerle 6’lı Masa’ya “altın vuruş” yaptı:

“... 5 siyasi parti tek bir ismi dile getirerek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yönünde görüşlerini beyan ettiler. Bu vesileyle anlamış olduk ki şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir.

Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz son noktada dün itibarıyla Altılı Masa, artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiş, tüm alternatiflerin kara listeye alınarak tek bir adayın tasdiki için çalışan bir noter masasına dönüşmüştür. Ancak ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olacağız.

Ezcümle ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız.”

KALKTIĞI MASAYA DÖNDÜ

Bu sözleri eden Meral Akşener, özellikle masa ortağı CHP’ye yakın ünlü ünsüz kişiler, trol ağları tarafından sosyal medyada öylesine ağır hakaretlere uğradı ki üç gün sonra 6 Mart’ta masaya geri döndü. Üç gün önce “Kazanamayacak aday” dediği Kılıçdaroğlu için “Yüzde 100 kazanacak” demeye başladı.

Masadan kalkması, sonra da hakaretlere boyun eğerek geri dönmesi kendi seçmen tabanında bile karşılık görmedi. Meral Akşener unutmuş görünse de seçmenleri bunu unutmadı. Meral Akşener’in de karşı olduğu Kılıçdaroğlu’na yeterli desteği vermedi.

SÖZLERİ DOĞRULANDI

Yazının Devamını Oku

Yenilginin Anatomisi: İmamoğlu’nun raporunda,  CHP ile FETÖ ve PKK/HDP ayrıntısı

19 Haziran 2023
14 Mayıs gecesi Mansur Yavaş ile dört kez açıklama yaparak, “Seçimi kazanıyoruz, öndeyiz” diyerek seçmeni aldatan, o gece Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü Cumhurbaşkanı ilan eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir ay sonra, “Seçimi kaybettik. İttifak olarak başta Kılıçdaroğlu olmak üzere hepimizin şapkamızı önümüze koymamız lazım” dedi.

Kılıçdaroğlu seçilse cumhurbaşkanı yardımcısı olacak İmamoğlu, sadece “Kaybettik” demekle yetinmedi, bir de “Yenilginin Anatomisi” başlıklı rapor hazırlattı. Raporu Cumhuriyet gazetesinden Barış Terkoğlu, Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin köşelerine taşıdılar. Öyle bir rapor ki, sadece yenilginin sebepleri ortaya konmakla kalmamış, İmamoğlu’nun koltuğunda gözü olan Kılıçdaroğlu da açık açık hedef alınmış. Basına sızdırılan rapor, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu çekişmesinin de bir parçası olarak okunabilir.

MUHALEFETİN YARATTIĞI KAYGI

Rapor, yıllardır Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı üyelerinin izledikleri politikalardaki yanlışlığın, bu köşeden de yıllardır yaptığım eleştirilerin seçmen nezdinde ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Özellikle, PKK’nın siyasi kolu HDP ile girilen işbirliği hatta Kılıçdaroğlu’nun “amaç birliğinin” net olarak görüldüğü ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün desteğinin yarattığı sonuçlar ortaya koyuyor. İmamoğlu tarafından hazırlatılan raporda “Seçimleri neden Erdoğan ve Cumhur İttifakı kazandı?” başlığı altında yenilginin sebepleri sıralanırken, muhalefetin seçmende yarattığı kaygı şöyle anlatılıyor: “İktidar kanadının muhalefete dönük ‘Yönetemezler, dağınıklar, tutarlı değiller, kaos çıkarırlar’ ve ‘Terörle işbirliği yapıyorlar, güvenlik krizi yaratırlar’ eleştirileri karşılık buldu. İktidar, seçmeni ‘Vatan mı soğan mı?’ ve ‘İstikrar mı kaos mu?’ soruları etrafında karar vermeye ikna etti. Muhalefet ne bunlara karşılık verebildi ne de kendi gündemini seçmen gündemi haline getirebildi.”

PKK/HDP İLE İŞBİRLİĞİ

Raporda, Millet İttifakı’nın ve Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın siyasi kolu HDP ile girdiği ilişkinin seçmende yarattığı endişeyi muhalefetin hafife aldığı şöyle analiz ediliyor: “Muhalefet, iktidarın terör bağlamında topluma derinden hissettirdiği güvenlik talebini hafife aldı, güvenlik-demokrasi/özgürlük dengesi etrafında ikna edici bir gündem oluşturamadı. CHP-HDP koalisyonu söylemi etkili oldu, karşılık verilemedi. Altılı Masa’nın kurulduğu günden itibaren, Cumhur İttifakı’nın öncelikli kampanya konularından biri Altılı Masa’nın HDP ile ilişkileri ve HDP’nin aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi oldu. HDP ile resmi görüşmelerin yapıldığı tarihten itibaren bu ilişkiye dair suçlamaların dozu giderek arttı. Cumhur İttifakı seçimin son haftasını ise neredeyse yalnızca bu konuya ayırdı. Sonuçlar, bu söylemin etkili olduğunu gösteriyor. Mitingdeki sahte videolarla ilgili, iktidar söyleminin dışında hiçbir şekilde muhalefeti takip etmeyen seçmene sahada birebir iletişim yapılmadı. Kürt seçmeni incitmeden milliyetçi seçmenin yatıştırılması da mümkündü. Ancak kampanya güvenlik talebini önce görmezden gelip sonra da aşırı yatırım yapınca tutarsızlık daha da belirginleşti.”

FETÖ DESTEĞİ ALEYHE OLDU

Raporda, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin Kılıçdaroğlu’na verdiği destekten de söz ediliyor. Ancak “iktidarın söylemi” gibi yansıtılan FETÖ ilişkisi, Muharrem İnce’ye karşı yürütülen linç kampanyası ile zirveye çıkmıştı. Nitekim bu durum raporda şöyle anlatılıyor: “FETÖ İlişkisi: FETÖ destekliyor söylemini ve FETÖ’cülerin manipülasyonlarını boşa çıkaran etkili bir karşıt söylem geliştirilemedi. Özellikle Muharrem İnce kaset vakasının, FETÖ ve CHP’nin, özellikle Kılıçdaroğlu’nun işbirliği ile yapıldığı iddiası boşa çıkarılamadı ve etkili oldu. CHP kampanya ekibinin Meral Akşener’e ve İmamoğlu’na yönelik, daha önceki aşağılayıcı linç kampanyaları da bu iddianın aksini savunma motivasyonlarını düşürdü. Müttefikleri ve destekçileri bastırma girişimleri kampanyanın normali olarak görüldü. Kaset vakası bu örneklerden dolayı da Kılıçdaroğlu’na yakıştırıldı.”

Yani,

Yazının Devamını Oku

Ya Brütüs ya ‘tavşan aday’

16 Haziran 2023
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı hayal ederken, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri yenilgisinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki genel başkanlık koltuğu da sallantıda.

O ise “Kaptan olarak gemiyi sağlam limana götüreceğim” diyerek aslında bireysel kurtuluşunu amaçlayan, “gemisini kurtaran kaptan” rolünü oynamaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nu en zorlayan ise içi boş bir “değişim” çağrısıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.

İmamoğlu “geminin dümenini” almaya hazırlanırken, CHP’li Özgür Özel kendisini ortaya atarak çıktı, “Genel Başkanlığa adayım, hazırım” dedi.

İlginç olanı ise İmamoğlu’nun ortaya attığı “değişim” kavramına da sahip çıkarak, “Değişime ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Değişim konusunda cesur, kararlı ve vefalı olacağım. Değişimin sadece şahıslar üzerinden okunması doğru değil...” açıklaması yaptı.

Özgür Özel’in “Değişime ihtiyaç var” dedikten sonra kendisini CHP Genel Başkanlığı için aday olarak ilan etmesi iki şeyi akıllara getirdi: Bugüne kadar CHP’deki tüm başarısızlıkların ortağı olan Özgür Özel ya liderini arkadan hançerleyen Brütüs ya da ‘tavşan aday’...

SEZAR’I HANÇERLEYEN BRÜTÜS

Önce, “Özgür Özel Brütüs mü?” ona bakalım.

“Brütüs” siyasi tarihe ihanet ile geçmiş bir Romalı askerdir. Milattan önce (M.Ö.) 85 ve 42 yıllarında yaşayan Marcus Junius Brütüs Roma Cumhuriyeti diktatörü Julius Sezar’ın oğludur. Roma Senatosu’nda M.Ö. 44’te Sezar’a karşı yapılan suikasta bizzat katılır ve öz babasının sırtına kılıcını saplar. Sezar’ın, diğer senatörlerin yanında kendisini arkadan vuran oğlunu görünce, “Sen de mi Brütüs?” dediği rivayet edilir.

Özgür Özel

Yazının Devamını Oku

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan ne kadar ‘değişik’

14 Haziran 2023
28 Mayıs akşamı yanında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile tam dört kez ekranlara çıkarak, “Kazanıyoruz, öndeyiz” diye yalan söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, en son saat 23.35’te “Göreceksiniz, biz inanıyoruz ki elimizdeki veriler, istatistik bilgimiz, sonuçlara dönük süreç, tüm milletimiz sabahleyin Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu önde görecektir” açıklamasını yaptı.

Geceyi Erdoğan yüzde 52.18 oy ile önde bitirdi.

Ekrem İmamoğlu ise geceden “zafer masallarıyla” uyuttuğu seçmenler henüz uyanmadan 29 Mayıs sabahı kamera karşısına geçti. Kampanya boyunca desteklediği, “Cumhurbaşkanım” diye hitap ettiği Kılıçdaroğlu’na karşı şu sözlerle cephe açtı: “Kimse endişe etmesin, her şey yeniden başlıyor. Unutmayın; ‘Değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada, her ortamda değişim. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç asla beklemeyeceğiz artık.”

KAZANSA YARDIMCISI OLACAKTI

Kılıçdaroğlu’nun seçilmesiyle “cumhurbaşkanı yardımcısı” koltuğunda oturma hayali kuran İmamoğlu, şimdi Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlık koltuğuna gözü dikmiş durumda. Bunun için de ortaya attığı kavram: DEĞİŞİM...

Seçim sonrası CHP tabanında ve parti teşkilatında Kılıçdaroğlu’na karşı oluşan tepkiyi kendisi için fırsata çevirmeye çalışan İmamoğlu, son yaptığı açıklamada “Değişim konusundaki fikrimde net olarak kararlıyım. Menzile yürüme hususunda net olarak kararlıyım. Asla kişilere bağlı bir düzenin değil, kalıcı bir demokrasi düzeninin bu ülkede var olması için, bunun partimizde de var olması yönünde kararlıyım” dedi.

KOLTUKTA DEĞİŞİM

Elbette “değişim” derken herkes neyi kastettiğini soruyor. Aynı zamanda herkes biliyor, “değişim” derken “Kılıçdaroğlu gitsin ben geleyim” mesajı veriyor.

CHP Genel Başkanlığı hedefini sadece

Yazının Devamını Oku