Paylaş
Evet, CHP’li tüm belediye başkanlarının gelecek yerel seçimde çok, ama çok dikkat olması gerek. Hele hele, kazanmaları garanti değilse, kendilerine güvenmiyorlarsa bir kez daha aday olmayı bile çok iyi düşünsünler. Artık anketler mi yaptırırlar, başka yöntemler mi bulurlar, bilemem. İnanın gerçekten zor bu iş. Neden mi? Bir bakalım.
Türel’e adaylık kıyamet kopardı
Efendim, Antalya Büyükşehir eski Belediye Başkanı Menderes Türel şimdi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı. Ve de, yerel seçimlerin Ekim 2013’e alınacağı konuşulmaya başlandığında, sürekli aday adları üretilir ya... Türel’in adı da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçmeye başladı. Eeee, eşi de İzmirli, belediye deneyimi de var, daha ne olsundu. Yakıştırmalar sürdü gitti... Türel de ne yapsındı, kendisine böyle bir görev biçilmesini, “Şeref sayarım” diye karşıladı. Ancak AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı gibi önemli bir görev üstlendiğini, bu sorumluluğu yürüteceğini söyledi. Açıkçası, bana da normal bir açıklama gibi geldi. Adam, sonuç olarak İzmir’e yakıştırılmayı şeref saydığını söylemişti.
İkinci adamdan çok sert yanıt
Veee CHP’nin tepesinden çok sert bir yanıt geldi. Yılların politikacısı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Türel’in İzmir adaylığıyla ilgili, “şeref sayarım” açıklamasına köpürdü adeta. “Siz gidin şerefinizi, itibarınızı kaybettiğiniz yerde arayın” gibilerden bir açıklama yaptı. Böylece İzmir politikasında, “şeref tartışması” da yerini almış oldu. Aldı da ne oldu,
yakıştı mı? Üstelik Deniz Baykal döneminde de CHP’nin genel sekreterliğini yapan, bir süre nadasta kaldıktan sonra parlamentoya dönen, partinin ikinci adamlığına seçilen, deneyimiyle örnek olması gereken Keskin, belki de espri yaptığını falan söyler ama, bence geç. O laf ağzından çıktı bir kere. Ya çıkıp, “Şunu ya da bunu demek istemiştim, ama amaç aşıldı” demesi gerek, ya da bu laf insana yapışır kalır.
Ama Adnan Abi haksız mıyım
Tabii ki seçim kaybıyla ilgili yazdıklarım, işin şaka yanı. Ayrıca bu konuyu gündeme neden geç getirdiğimi düşünenler olabilir. Ancak, bunun nedeni yalnızca yazı günüm. Yoksa siyasette bu tür üslubun çok, ama çok gereksiz olduğunu düşünenlerdenim. Bana göre, CHP’nin, politikanın ‘Adnan Abi’sinin çok dikkatli olması gerek. Çünkü o ve onun gibiler örnek olmakla yükümlüdür. Bana göre ‘Adnan Abi’ medya huzurundaki örgüt denetimlerinde, rakiplerine bu tür çakmak yerine, amaçlarını, hedeflerini anlatmalıdır. Örneğin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin evlere süt dağıtım projesini ele almalı... Bu tür projelerin her bölgede yaygınlaşmasına çalışılacağını anlatmalıdır. Örgütün nasıl el ele, omuz omuza kenetleneceğinin formülünü anlatmalıdır. Tabii ki benim görüşümdür, ama soruyorum...Haksız mıyım Adnan Abi?
Sahi bugün de Dikili’de belediye başkan seçimi var değil mi? Adnan Abi
Seçim kaybedenin şerefle imtihanı (!)
Yukarıda CHP’li belediye başkanlarını uyarmıştım ya. Düz mantıkla bakarsak, nedeni belli değil mi? Partinin en üst düzey yöneticilerinden birine göre, “Seçim kaybetmek bir tür şerefsizlik” sayılmıyor mu? Seçim kaybeden bir CHP’li başkana, “Keskin bakışı” nasıl olur? Olası bir yenik başkan, Keskin’e hangi yüzle bakabilir? Başını, omuzunu eğip ortalıktan yok olmaktan başka bir
şey yapabilir mi? Ya da, “Keskin’i ikna edecek” bir dizi mazeret üretmeleri gerekmez mi
Paylaş