Paylaş
GEÇEN salı günü bir doktor annesinin, “Ölmeyi Hak Ediyorsunuz” başlıklı bir mektubuna yer vermiştim. Bu mektuba gelen bazı mesajları iletiyorum:
Hekime şiddete dikkat çekip kamuoyu oluşturmada desteğe en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde yayınladığınız yazı için teşekkür ederim.
Dr. Selamet GÜNDOĞDU-Aile Hekimi
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi
Hürriyet Gazetesi’nin Ege ekindeki köşenizde, “Ölmeyi Hak Ediyorsunuz” başlığı altında sağlık çalışanlarının sorunlarına eğildiğiniz için tüm meslektaşlarım adına teşekkür ederim.
Prof. Dr. Abdullah Taşyurt
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi
Tek diyeceğim şey, “Sağolun, madalyonun gösterilmeyen yüzünü kısmen de olsa gösteren o mektubu yayınladığınız için...” Tüm hekimler adına ben de teşekkür ediyorum.
Dr. Ufuk Ergün
VE YORUMLAR
(İnanın gözlerim dolarak okudum. Benim de doktor olmak için geçirdiğim zorluklarla dolu, aileden ayrı okuduğum, onları nazıl özlediğim günler aklıma geldi.)
(Saygıdeğer annenin ellerinden öpüyorum, kalemine, yüreğine sağlık. Saldırana değil, saldırtana bakmak lazım, çok güzel dile getirmişsin, berrak ve duru.)
(Bundan on yıl sonra vatandaş kaliteli hekim bulamayacak. Dahası kibar ve sakin hekimler bulamayacak. Tıp fakültelerinden salddırgan ve acımasız, bilgisi çok zayıf hekimler çıkacak.)
(Yazıyı yazanın eline sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş. Ancak bu yazılar çalışan ve emekli hekimlerin derdine çare olmaz.)
(Bir doktor ve bir tanecik kız evladını doktor olsun diye başka şehirlere gönderen bir anne olarak sizi çok iyi anlıyorum.)
(Biz hekimler zaten ruhen ölmüşüz, bedenimiz ortalıkta dolaşıyor. Çevrenize bir bakın, mutulu bir hekim, mühendis, öğretmen, işçi, öğrenci, dilenci var mı?)
(Yaşadıklarımızı bir annenin ağzından okuyunca, ne kadar acıklı olduğunu tekrar anlıyoruz. Ben ve eşim de yıllardır bu mücadelenin içindeyiz.)
(Ellerinize sağlık. Hepimiz, ailelerimiz bu yollardan geçti. Ama elimizde ne var? Koca bir hiç. Uzmanım ve mecburi hizmetimi bitiremediğim için şu an bir diplomam bile yok...)
(Ellerinizden öpüyorum anneciğim. Hepimizin annelerinin çektiklerini ne güzel anlatmışsınız.)
(“Ölmeyi hak ediyorsunuz” lafını eden kişi, kamu görevi yapan kişiyi ölümle tehdit ettiği için, canını yakacak bir ceza alsa, buna benzer olayların önü kesilir.)
(Ellerine yüreğine sağlık annem. Bütün annelerin ve babaların feryadı aynen böyle ortak. Doktor yakını olmayanın halimizden anlaması zor.)
EVET, doktorlar dolu, dertli, kızgın, bezgin...Her şeye rağmen, hepsine kolay gelsin, iyilikler...
EGİAD’da seçim öncesi siyasi baskı mı vardı
BU soruyu 4 Aralık’ta sormuştum. Ege Genç İşadamları Derneği’nin (EGİAD) genel kurulu yeni gerçekleşmişti. Seçim ertesi gazetelerde, yeni başkan seçilen Seda Kaya’nın şu sözleri yer almıştı:
“Üyelerimizi dinledik, önceliklerini, kaygılarını, bakış açılarını en yalın haliyle ifade edebilir hale gelmelerine uğraştık. ‘Projelerimiz, hedeflerimiz sizin hedeflerinizdir’ diyerek doğrudan bağlantı kurduk. Hiçbir siyası parti veya projeyle bağlantı kurmadık. Üyemize dış kaynaklardan baskı yapmanın saygısızlık olduğuna inandık. Hiçbir iradeye gönül borcumuz yoktur. Sorumlu olduğumuz tek merci EGİAD Genel Kurulu’dur.”
Merak ediyorum
Ben de, “Herhangi bir siyasi parti veya projeyle bağlantı kuran mı oldu? Ya da kurmak isteyen? Bu konuda öneri mi vardı? Üyelere dış kaynaklardan baskı mı geldi? Geldiği için mi, baskının saygısızlık olduğuna inanıldı?” diye sormuştum. Ve kimseden herhangi bir yanıt gelmedi. Kaya’nın dün bir gazetedeki röportajını görünce aklıma geldi. (Orada da bu konuda bir yorum yok.) Yineliyorum, asla EGİAD’ın genel kurulunu, yeni yönetimin başarısını gölgelemek gibi bir amacım yok, olamaz da. Sadece merak ettim. Kaya ve yönetimine başarı dileklerimi de yineliyorum.
Paylaş