ÖNEMLİ SU TASARRUFU
* Şahyar bölgesinde 60 hektarlık alanda; bağlardaki ürün kalitesinin, verimin ve çiftçinin gelirinin artırılması amacıyla damla sulama yapılabilecek altyapı oluşturuldu. Katılmak isteyen her çiftçiye açık olan projeyle kullanılan su miktarında yaklaşık yüzde 50 tasarruf sağlandı. 15 bin 192 metreküp su geri kazanıldı. Gelecek yılın hedefi 40 bin metreküp. Geri kazanılacak toplam su miktarı yaklaşık 16,2 olimpik havuzun hacmine eşit olacak.
EN BÜYÜK FABRİKA
* Alaşehir fabrikasındaki mikro tesiste Türkiye’nin ilk kraft rakılarının formülleri geliştirildi. Bilgi, ustalık ve sabır isteyen üretim süreçlerinden geçen ürünleri tanımlamak için kullanılan kraft, ilk kez rakı dalında hayat buldu.
* Yeni Yolculuk Projesi, Alaşehir fabrikasında, rakının tarihi, üretim süreci Yenilikhane ve kraft üretim faaliyetleri ile Rakı Duyusal Çemberi ve aroma profillerinin anlatıldığı özel bir tadımı kapsıyor.
* Rakının 500 yıllık yolculuğunu gelecek kuşaklara aktarmak için yatırım yapan Mey-Diageo, Yenilikhane’deki 500’er litrelik iki bakır imbikle, yeni ürün formüllerini geliştiriyor. İmbikler, şirketin inovasyon ve kaliteden sorumlu ekip liderlerinin annelerinin isimlerini taşıyor. Saadet ve Reyhan.
DAHA ÇOK ÜRETİM
“Onardığımız eski Küçükköy Hizmet Binası’nda profesyonel malzemelerle kurulan mutfakta kadınlarımızın kışın tüketilmek üzere hazırladıkları ürünler kooperatif aracılığıyla satılıyor. Ve geleneksel lezzetler hem üretimdeki kadınlar, hem de kooperatif için gelire dönüşüyor. Kadınlarımız için yarattığımız bu kooperatif çatısı gün geçtikçe büyüyor. Evlerin kışlık ihtiyaçları kooperatif mağazalarında vatandaşlarımızla buluşacak. Kadınlarımız ürettiği ürünlerin karşılığını aldığı zaman daha da çok üretecekler ve bu bizim için mutluluk kaynağı.”
--------------
BAŞKAN’DAN DESTEK ÇAĞRISI
“Temmuz ayında tedavi bekleyen SMA’lı çocuklarla onlara yardım etmek isteyenleri ‘bizizmir.com’ üzerinden buluşturan bir kampanya başlattık. ‘Umut Ol Hayat Ol’ sayfası açtık. Bu konser de farklı. Çünkü müzik bu kez hem ruhumuzu, hem de SMA hastası çocuklarımızı iyileştirecek. Konserin geliri İzmir’deki SMA hastalarının tedavisi için harcanacak. Konsere gitmeseniz de SMA hastalarına destek için bilet alabilirsiniz. Bu yüzden bu konseri izlemekle kalmayalım, konser biletlerini eşimize, dostumuza da hediye edelim. SMA hastası çocuklarımıza umut olalım.”
İŞTE BAĞIŞ SEÇENEKLERİ
Konser için koltuk seçilebilen biletler 200, seçilemeyen de 50 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Etkinlik için katılımsız bilet seçeneği de bulunuyor. Etkinliğe katılım sağlamayıp destekte bulunmak isteyenler bu bilet seçeneğini satın alabilir. Ayrıntılı bilgi için www.izmir.art adresi ziyaret edilebilir.
---------------
YALNIZ ÇEŞME VE ADA’DA
“Sakız ağacı dünyada sadece Çeşme’nin Sakız’a, adanın da Çeşme’ye bakan yüzünde yetişiyor. Ağaç 10 yaşına kadar ortalama 200 gram ürün veriyor, rakam 400’e çıkabiliyor. Sakız, yüzyıllarca sağlıkta kullanılmış. Ülkemizde daha çok gastronomide kullanılıyor. Sakızlı kurabiye, muhallebi, dondurma, çaylar, kahveler, şekerleme ürünleri gibi.
MİLLİ MESELEMİZDİR
Turizm Bakanlığı Çeşme’de tarıma izin vermiyor. Biz de tarımı turizmle birleştirmeye çabalıyoruz. Sakıza milli mesele olarak bakıyoruz.20 bin fidanımız var. Her sene 10 bin fidan üretebiliyoruz. Ama dikecek toprak yok. Devletin her yıl 100-150 dönüm yer ayırması lazım. Beş senede sakızda söz sahibi olmaya başlarız. Çeşme’de arazi fiyatları çok pahalı… Ancak devlet desteğiyle bu tarım yapılabilir, ülke ekonomisine önemli katkı sağlanır.
HEDEF 5 BİN ÇİFTÇİ YARATMAK
Aile işletmeleri harekete geçirilirse proje hızla büyür. 5 binin üzerinde sakız çiftçisi yaratma hedefimiz var. Arazisini bize açacak ve 5 yıl sonra şimdiki tarım kazancından kat be kat yüksek gelir elde edecek aileleri arıyoruz. Euroyla alım garantili sözleşme yapacağız. Başka tarım yapılamayan topraklarda yetişen sakız gübre, su istemez, bakım maliyeti neredeyse sıfır. Hasadı da aile kendisi yapabiliyor.
UZUN yıllar birlikte çalıştığım İbrahim Irmak, yerine konulamayacak bir fidanını yitirdi... Oğlu Çağlayan’ı... Acıya tuz basar gibi, adını yaşatmak için, “Aydınlanma yolunda sen de bir mum yak” dedi, özellikle köylerde kütüphaneler kurmayı amaç edindi. Söz İbrahim Irmak’ta:
BİLGİ TOPLUMUYLA
MUTLULUK GELİR
“Gazetecilikteki 49 yıllık deneyimim mutlu insanlar ülkesinin ‘Bilgi Toplumu’ oluşturmakla sağlanabileceğini fısıldıyor. Sokrates, ‘Sadece bir iyi vardır, bilgi; Ve sadece bir kötü vardır, cehalet’ diyor. O zaman hepimize bir görev düşüyor. Çocuklarımızı bilgili yetiştirmek. O da okumakla/okutmakla olacağına göre bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak zorundayız.
UNUTULAMAZ KUTLAMA
Son dönemde kurtuluşun 100’ncü yıldönümü kutlamalarıyla gündeme geldi. Çeşitli etkinlikler, havada ve karadaki gösteriler Tarkan konseriyle taçlandı, adeta yer yerinden oynadı, tarih yazıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in belleklerde yer eden konuşması da gündem yarattı, hedef alan da oldu, destekleyen de. Bu arada 91. İzmir Enternasyonal Fuarı geldi, geçti. Üstelik dünyanın en büyük uluslararası gastronomi fuarı Terra Madre’ye ev sahipliği yaparak.
LİDERDEN İÇE SESLENME
Ve son olarak Başkan Soyer’e destek amacıyla CHP’nin TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nın, onun önceki görev yeri Seferihisar’da yapılmasını kararlaştırıldı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, önceden hazırladığı konuşmasındaki, “Şunu da artık bilmek zorundayım... Siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verelim. Benimleyseniz benimle olduğunuzu artık hissetmek istiyorum, sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” sözleriyle farklı gündem yarattı.
SORULAR UZAR GİDER
Kılıçdaroğlu kendi kurmaylarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına, il ve ilçe yöneticilerine seslenip güven mi tazelemek istedi? Bu seslenişi neden kapalı bir toplantıda değil de açıkça yaptı? Parti içinde kendisine karşı gelen var da, kulak mı çekmek istedi? 6’lı masadaki diğer liderlere mesaj mı veriyor? Cumhurbaşkanı adaylığı için farklı bir isim otaya atılacak, ya da düşünülüyor da, zemin mi hazırlıyor? Cumhurbaşkanı adaylığını mı ilan etti?
KAMU YARARI GEREKÇESİYLE
Konumuz yine zeytin ve zeytinlikler… Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, geçen Mart ayında Maden Yönetmeliği’nde bir değişiklik yaptı. Özetlersek, elektrik üreticilerinin kömür çıkardığı alanda zeytinlik yer alırsa, çalışma durmayacak. Zeytinliklerde de çalışma sürecek, kamu yararı dikkate alınarak geçici tesisler yapılabilecek. Yönetmelik tepki çekti, yürütmenin durdurulması ve iptali için yargıya başvuruldu.
YASAYA AYKIRI BULUNDU
Bakanlıktan açıklama geldi: “ Sahadaki zeytin ağaçları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izni ve görüşüyle, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükteki yeni bölgeye taşınacaktır. Zeytin ağaçlarının kesilmesi söz konusu değildir.” Tepkiler dinmedi, birkaç kuruluşun başvurduğu Danıştay 8. Dairesi, değişikliğin yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Düzenlemenin, Zeytinciliğin Islahı Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğu gerekçe gösterildi. İptal istemi değerlendirilinceye kadar yönetmelik hükümleri uygulanamayacak, zeytin alanlarında madencilik yapılamayacaktı.
YİNE DURDURMA KARARI
Ancak, bakanlık Haziran ayında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda (DİDDK) 8’nci Daire’nin kararına itiraz etti. DİDDK, yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı. Zeytinliklerin yok olma kabusu yine başlarken Danıştay’dan bir iyi haber daha geldi. İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, yönetmeliğe karşı Danıştay’da açtığı davaya bakan 8. Daire’nin, 13 Eylül’de yine yürütmeyi durdurduğunu duyurdu:
ENERJİ DE ETKİLENİYOR
“Dünyada 2020 sonrası için kuraklık uyarıları vardı. Özellikle Avrupa’da beklenen oldu. 2021’de sıcaklığın ortalama altında olduğu mart ayı ile yağış azaldı, tarımda verim ciddi düştü. Nehirlerde su azalınca HES barajları boşaldı, enerji krizine girildi. Türkiye, elektriğinin yaklaşık yüzde 26’sını HES’lerden sağlarken, 2021’de oran yüzde 10’lara düştü. Enerji açığı ithal kömür ve doğalgazla kapatıldı. İthalat, enerji fiyatlarına zamla yansıdı.
EKONOMİDE DE OLUMSUZLUK
Kuraklık tarım ve enerjiyi olumsuz etkileyince, dünyada son yılların en şiddetli ekonomik krizine girildi. Son 60 yılın en soğuk üçüncü kışının yaşandığı 2008’de de kuraklık yüzünden dünya gıda indeksi rekor kırarken kömür fiyatları 200, petrol 170 dolarlara fırlamıştı. Bugün çok daha şiddetli ekonomik kriz yaşanırken gıda ve kömür fiyatları tüm zamanların rekorunu kırmaya devam etmektedir. Isınmadan değil, soğumadan korkmamız gerektiği ispatlanmaktadır.
DÜNYA NELER YAPIYOR
Dünyada çok sıkı önlemler alınıyor. ABD’de başta Kaliforniya olmak üzere, çim dikmek, sulamak gibi çok su isteyen aktiviteler yasaklandı. Avrupa, bahçe sulamadan yüzme havuzlarına kadar sert su önlemleri uyguluyor. Gelişmiş ülkeler, kuraklık yıllarında kullanılması gereken yeraltı suları önlemlerini uzun yıllar önce almıştır.