SÜPER Lig geliyor. Şunun şurasında ne kaldı ki. Ama bir dakika orada durun. Bu yılki ligin geçenlerden farkı çok önemli. Süper Lig ile birlikte Trabzonspor da geliyor.
Diyeceksiniz ki: "Bugüne kadar neredeydi?" Vallahi orasını ne siz sorun, ne biz söyleyelim. Türk futbolunun dördüncü büyüğü, "Bu kadar hasret bitsin" dedi ve yola çıktı. Bu kadar üzüntü de hem ona, hem de taraftarına yeter. Az bekletmediler, çok oldi!
Geçtiğimiz günlerde hastanede, bir Trabzon taraftarı karşıma çıktı. Delikanlının içi yanıyordu: "Abey, ben bugüne kadar hiç şampiyonluk görmedim." Bir şeyler daha söylemek istedi, yutkunuyordu adeta. Trabzon’da doğmuş, Trabzon’da büyümüş, İstanbul’da iş bulmuş, fakat kaç yıldır Trabzon’u bulamıyordu. Tekrarladı vura vura, "Abey, bugüne kadar ben hiç şampiyonluk görmedim."
Hüseyin Kol, sonra bir açıldı pir açıldı, içinde ne varsa döktü. Eee kolay değil, sadece Hüseyin’in değil, Mehmet’lerin, Ahmet’lerin, Temel’lerin içi yanıyor. Şampiyonluk görmeden yaşlanıvermek ne demek, onu gidin de Trabzonlular’ın yüreğine sorun. Bu kadar özlem de hem Trabzonsporlulara hem de bütün sevenlerine yeter.
Dönüşü bir bayramdır
Gözünüz aydın, Trabzonspor geliyor. Topuyla, tankıyla en has futbolcularıyla vallahi geliyor. Artık bu devi sahalarda gol koştururken, kupa ararken göreceğiz. Nereli olursak olalım, Trabzonspor’un dönüşü bir bayramdır. Çünkü nasıl ki, Türk futbolu Fenerbahçesiz, Beşiktaşsız, Galatasaraysız olmazsa Trabzonsuz da olmaz. Bu kadar hasret dağdaki çobanı bile Avni Aker’e götürür. Hadi yolunuz açık ola. O Trabzon ki, dördüncü büyük olarak yola çıkmıştı, aynı yerden başlıyor.
Dünler, bugünler ve yarınlar
Bu buluşmada her şey var. Trabzonspor’un soyağacında çok kupa, çok şampiyonluk, çok zafer var. 1975’ten 1984’e kadar 6 Türkiye şampiyonluğu, 7 Türkiye Kupası, 7 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 5 Başbakanlık KupasıÖ Nice ulusal sevinçler. Trabzonspor’un tarihi gerçekten unutulmayacak zaferlerle doludur. Hem de o kadar kısa zamana sığmıştır ki; önce Avrupalı rakipleri şaşırmıştır. Ne kadar yazsak anlatamayız. Şimdi artık hem gelmişi, hem geçmişi onlardan gözleyeceğiz. Biz o tarihi yaşayanlar, heyecanlarımızı sunmakta haksız mıyız? Açılın Trabzonspor geliyor.
Bu takımın Süper Lig’e çok yakışacağına inanıyorum. Çünkü iddialı geliyor. Önünde bir yığın tarih sayfası, hani geline sormuşlar, "Yerim dar demiş." Bir zamanlar başkan Sadri Şener’in bir telefon konuşmasını hatırlıyorum, "Artık beklemeyeceğiz, Trabzonspor koşmaya hazır" diyordu. Sadri Şener ve yönetimi Trabzonspor’un kimliğini bir kez daha sunuyor. Bütün yönetim ve milyonlarca taraftar ve koca bir kent Trabzonspor’un başarısına susamış. Trabzonspor’un dönüşü Türk futbolu için mutlu olaydır. Bir de şu transfer listesine bakınca bordo mavili takımın koşuya ne kadar hazır olduğu belli. Trabzonspor başarılara imza atmaya alışkın bir kulüp. Gol kralları, yerli yabancı yıldızlar, gençler aldı. Bütün bunların gerekçesi şu; Trabzonspor eski şanlı geçmişini yeniden arıyor.
Görülen lüzum üzerine işte yeni sezonun yıldızları ve geldikleri kulüpler: Egemen Korkmaz (Bursa), Giray Kaçar (G.Birliği OFTAŞ), Gökhan Ünal (Kayseri), Selçuk İnan (Manisa), Ceyhun Gülselam (Unterhaching), Gustavo Colman (G.Beerschot), Hrvoje Cale (D.Zagreb), Yakup Bugun (Altınordu), İsmail Özeren, Buğra Erdoğan (Ç.Dardanel), Necdet Kaba (A.Sebat), Selçuk Yıldırım, Mustafa Yumlu (Arsin), Eren Görür, Abdülaziz Solmaz (Pazar), Rigobert Song (G.Saray), Tony Sylva (Lille), Fatih Altundağ (Hamburg), Christian Brüls (Maastricht), Proomise İsaac (G.Birliği).
Peki bu yıldızlar topluluğunun teknik direktörü kim? Ersun Yanal Yetmez mi?