Allah beterinden saklasın…

Ramazan geldi, hoş geldi… Bu hayırlı ayda, yeni evimden ilk yazımı yazmaya çalışacağım. Ramazanı elimden geldiğince oruçlu geçirmeyi istiyorum; Allah rızası için. Nefsimse kısıtlanmaktan hoşlanmıyor, arıza çıkarabiliyor

Haberin Devamı

Ramazanın 3’üncü günü; perşembe… Şimdilik nefsime karşı 2-1 önde gibiyim. Bugün kendi kaleme ilk golü attım. Arz edeyim:
Kaç gecedir uykusuzum. Taşınmadan dolayı evin işleri çok, kolilerin arasında yavaş yavaş ortalığı düzene koymaya uğraşıyorum. Ev eski, her köşeden iş çıkıyor. Mal sahibi banyoyu yaptırmayı kabul etmişti. Halloldu. Doğalgazı da bağlattık. Evvelsi gün açıldı. Ve evde ilk iftarımı yaptım. Hamd’olsun! Yeni evim Roman mahallesinin ortasında. Hayat sokakta. Curcuna… Gürültüye alışmam lazım. Kesik kesik bir uyku ve yine yoğun bir gün derken ertesi gece ‘karınca istilası’ hasıl oldu. O sırada dışarıdaydım. Evde misafir ettiğim arkadaşım basmış ilacı, fakire süpürmesi kaldı. Köşe bucak ölü karınca. Başka türlü olabilirdi… Heyhat artık yorgunum, iyi bir uykuya ihtiyacım var. Sahurdan sonra önümüzdeki günü de oruçlu geçirmeye niyet edip sabaha karşı yattım.
Perşembe sabah erken… Yatalı birkaç saat olmuş. Kapı çalıyor. Kapıyı açıyorum kimse yok! Bir, iki derken yakaladım bacaksızı; 3-4 yaşında bir yaramaz. “Evladım, yapma!” Annesi de diyor; “Taam aabi ben veririm terbiyesini!” Ne yapayım? Zamanla oturacak ilişkiler rayına, böyle böyle tanışacağız. İyi örnek olmam lazım, mahalleye “Musa Dede” gelmiş… Bari banyoya gireyim; sonunda banyomda ılık bir duş alabileceğimi zannediyorum ama gün o gün değilmiş. Suyun ısınmasıyla elektrik çarpmaya başlıyor. Kendimi zor atıyorum dışarı. Hemen mal sahibinin ev işlerini yaptırdığı elektrikçiyi bulmaca, o da bunun nasıl olduğunu anlamamaca. Fakir ufak ufak celallenmeye meyil etmece… Bu arada duşu açıp elektrik çarpıyor mu diye denerken banyo giderinin meğer tıkanık olduğunun anlaşılması, banyoyu su basmaca. Hoop. İşleme ara verile! Banyonun tesisatını yapan sözde usta aranır. Tabii ki meşguldur ve “Allah, Allah, öyle olmaması gerekirdi” der. Galiba banyonun tekrar kırılıp dökülmesi gerekecek. “Hay Allah!” Bu sabah da Evliya’dan bir ‘veli’ olarak uyanamamışım.
Sakinleşmeme fırsat kalmadan mahallenin çocuk çetesi eylemlerine başladı. Uzun süredir böyle galiz küfürler duymamışım. Bağır-çağır… Yorgun, oruçlu ve sinirliyim. Yazıma başlayamamışım, halim de yok. Allah rızası için orucumu tutup bir sevap kazanmaya gayret ederken kendimi kaldırmakta zorlandığım bir yükün altında beli bükük, öfkelenip isyan etmeye ramak kalmış buldum. Sevap bir yana, günaha girmek üzereyim. Ramazanın haleti ruhiyesinden uzağım. Güç bela Allah’a sığınmayı akıl edebildim; “Ey Yüce Rabbim, sen halden anlayansın, affetmeyi seversin, bugün beni orucumdan affet, korkarım ki sevap kazanayım derken nefsim fakiri daha büyük bir günaha sokmasın, isyan edenlerden olmayayım, nefsime yenilip kendime yakışmayacak davranışlar içinde bulunmayayım, kalp kırmayayım, kimseyi incitmeyeyim, kendime de zulum etmeyeyim. Kitabında oruç tutamayanın bir başka gün kaza edebileceğini bildirmiş, bizim için kolaylıklar lütfetmişsin. Bu fakir karşında aciz ve zelildir. Senin yolunda ‘Eyvallah’ diyenlerden olmaya çalışıyorum ama bugün “İllallah”… Halim budur. “Destur” dedim ve orucumu açtım saat 5 gibi, çocuk orucu tutmuş oldum. Telafisini yapabilirim inş’Allah, O’nun keremi boldur, kul hakkıyla gelmeyeyim de karşısına.Rabbim bizi “Es Samim” sıfatıyla sıfatlandırsın, kalplerimizi açsın, kapısından ayırmasın, hamdımızı arttırsın! Her gün haddimizi bilme yolunda yeni keşifler etmedeyiz. İçimizdeki ikiyüzlüye (münafık) fırsat vermemeli, küfür ehli olmamaya gayret etmeliyiz. Gücümüz yettiğince… Allah’ta zorluk yoktur. Kolay gelsin! Afiyet olsun!

Yazarın Tüm Yazıları