Paylaş
Thomas Edward Lawrence. Arap kültürüne, toplumuna özel ilgi duyan İngiliz arkeolog. Birinci Dünya Savaş 1914’te patladığı sırada, o zamanlar Osmanlı idaresinde olan Cerablus civarında kazı çalışmasında imiş.
Sonra, İttihat ve Terakki hükümeti Türkiye’yi Almanya safında savaşa sokunca 1915 yılında İngilizler Kahire Merkezli bir Arap Bürosu kurdu. Bu bir askeri istihbarat ve gizli operasyon bürosuydu. Başında da, bu operasyonun fikir babası olan Tuğgeneral Gilbert Clayton vardı. Arap yarımadası ve Mezopotamya’daki zengin petrol yataklarını Türklerin elinden almak için Vahabi Arap aşiretleriyle anlaşıp, silahlandırıp eğiterek Türklerle savaştırmak fikrinin sahibi de bu Clayton’du.
Clayton önce Kahire’de güçlü bir karargâh kurdu. Örneğin Türk imparatorluğunun dağıtılması ardından İngiliz, Fransız ve Rus kontrol bölgelerine bölüştürülmesini öngören gizli Sykes-Picot anlaşmasının yazıcılarından Yarbay Mark Sykes, Clayton’un kurmay heyetindeki subaylardan birisiydi.
Clayton aynı zamanda bölgeyi iyi bilen sivilleri de askeri istihbarat ve gizli operasyonlara devşirmeye başladı. Bu çerçevede işe aldığı kişilerden birisi –arkadaş kurbanı dansöz Mata Hari’nin adı çıkmış ama- gelmiş geçmiş en becerikli kadın casuslar arasında sayılan İngiliz arkeolog, dil bilimci ve maceracı Gertrude Bell’di. Bir başkası da işte bizim “Arabistanlı Lawrence” olarak tanıdığımız Thomas Edward Lawrence idi.
Lawrence hiçbir zaman beyin takımından olmadı. Ama kendisine verilen Arap aşiretlerini ayaklandırma görevini fazlasıyla yaptı, istihbarat toplamanın ötesinde Türk hedeflerine yapılan saldırılara bizzat, en ön safta katıldı.
1916 ortalarında Mekke Şerifi Hüseyin’in komutasında, Lawrence’ın kışkırtıcılığında Kızıl Deniz kıyısında Akabe’deki Türk birliklerine saldırılarla başlayan Arap Ayaklanması, 1 Ekim 1918’de Şam’ın Türklerden alınmasıyla sona erdi. Aynı ayın sonunda, 30 Ekim 1918’de Osmanlı Mondros Mütarekesi ile yenilgiyi kabul etti.
Bugünkü Suudi Arabistan, Suriye, Mısır, Ürdün, Yemen, Kuveyt, Katar, Bahreyn ve diğer Arap ülkelerinin sınırları böylece çölde düz çizgiler halinde çizilmeye başladı.
Yüz yıl sonra bu çizgileri silip yeniden çizmek isteyenler var. Evet, bu o kadar kolay değil, ama bunu isteyenler var ve ilk akla gelen de bir Kürt devleti oluyor. Suriye iç savaşında ortaya çıkan IŞİD’e karşı mücadelede ABD’nin Türkiye’nin itirazına karşın PKK/YPG kuvvetlerini Amerikan Merkezi Komutanlığına (CENTCOM) bağlı kara birliği olarak kullanıyor olması bu isteği güçlendiriyor.
Brett McGurk, ABD Başkanının IŞİD’e karşı küresel mücadele koordinatörü. Dün, 30 Haziran’da artık tesadüf mü, planlı mı bilemiyoruz, çünkü açıklanmadı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinden birkaç saat önce Ankara’ya geldi.
Dışişleri ve Savunma makamlarıyla görüştükten sonra da, IŞİD’e karşı mücadele üzerine çok memnun kaldığı temaslar yaptığı yolunda alelusul bir demeç verdi.
Oysa 28-29 Haziran’da Suriye’de, ana gövdesini YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) birliklerinin Rakka ve Tabka civarındaki birliklerini teftiş ettikten sonra gayet somut bir şey söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığının bilgi notundan aynen aktarıyorum: “[McGurk] Koalisyonun bütün üyelerini Temmuz ayı içinde siyasi direktörler düzeyinde toplanarak [IŞİD’e karşı] küresel kampanyanın bir sonraki aşamasını organize ve koordine etmek üzere Washington’da ağırlamayı” arzuluyormuş.
Şimdi, Türkiye de bu Koalisyonun üyesi, İncirlik, Diyarbakır ve Batman hava üsleri bu amaçla kullanılıyor. Öte yandan YPG de SDG dolayısıyla bu koalisyonun bir üyesi. Bu ay içinde Washington’da siyasi düzeyde bir toplantıda “Koalisyonun bütün üyelerini” Washington’a davet edeceklerini söylüyor McGurk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin bu beyandan memnun olduğunu düşünmek çok zor. O halde McGurk Ankara’daki temaslarının hangi bölümünden memnun oldu?
McGurk’ün Ankara’da pek seveni yok. Devlet yapısı içinde McGurk’ün bugün oynadığı rolün yüz yıl kadar önce Arabistanlı Lawrence’ın oynadığı role benzetilmesi de şaşırtıcı değil. Dolayısıyla McGurk’ün bir tür “Kürdistanlı Lawrence” olarak görülmesi de.
Paylaş