Paylaş
Daha doğrusu yönetimlere kadın eli değdikçe işler başka türlü, daha doğru, daha adil ve daha canlı bir mecrada akmaya başladı sanki.
Bildiğimiz tarih, biraz daha zorlarsak 10 bin yıl geriye gidiyor.
Bu 10 bin yılda bütün iktidar ilişkilerini, mülkiyet ilişkilerini, ruhani ilişkileri, aile ilişkilerini, bilgi üretimini, felsefi üretimi, sanatı ve hatta mutfağı olmasa da mutfağın nasıl olması gerektiği kültürünü bile erkekler üretti.
ERKEK EGEMEN OLMAYAN BİR DÜNYA DAHA YAŞANILASI OLUR MUYDU?
Bugün teknolojik gelişmelerle övünüyoruz, uzaya filan çıkıyor kimilerimiz, insan hayatı uzuyor ama acaba daha yaşanılası bir dünyada mı uzuyor?
Erkek egemen olmayan bir dünya daha yaşanılası olur muydu?
Bilmem. Varsayımla sorulan geçmişe dair sorulara sağlıklı yanıt bulmak zor.
Hürriyet’in düzenlediği Kadının Gücü Konferansı’nda harika bir sunum yapan genç bilim kadını Gözde Durmuş, kadınların Ortaçağ karanlığını bırakalım bir yana, Taliban kafasını bırakalım bir yana, ileri demokrasi sayılan ABD’nin en gözde eğitim kurumlarında dahi nasıl engellenmeye, caydırılmaya çalışıldığını anlattı bize.
Kadınlar bilimde, sanatta, mülkiyet ve iktidar ilişkilerinde, ailevi ve ruhani ilişkilerde binlerce yıldır engellenmeseydi, acaba bilim ve teknoloji, sanat ve toplum, adalet ve özgürlüğün durumu bugünden daha iyi olur muydu?
Bugünden çok farklı olacağı kesin.
Kadın, binlerce yıldır güçsüzleştirildi.
Erkekler tarafından demekten çok, erkeğin egemen olduğu üretim ve yönetim ilişkileri tarafından demek daha doğru.
Kadının toplum ve iş hayatında yer tutmaya başlamasında iki dünya savaşında onlarca milyon erkeğin cephelerde öldürülmüş olmasının doğurduğu işgücü ve akıl açığı rol oynadı.
İnternet ve dijital teknoloji bilgi ve sanayi üretimini merkezi olma zorunluluğundan kurtardıkça kadın güçlenmeye başladı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı duyulmaya, yayılmaya başladı.
KOŞMAK iSTiYORUZ AMA DAHA EMEKLiYORUZ
Yeter mi? Yetmez, daha başındayız. Kadının güçlenmesi için ne yapması lazım?
Evet, pek çok cevabınız var ama bence bir de antrenman yapması lazım...
Binlerce yıldır hamlamış vücutlardan, köreltilmeye çalışılmış zihinlerden söz ediyoruz.
Antrenmana her alanda ihtiyaç var.
Yasaklanan, caydırılan, girilemeyeceği var sayılan ya da imkan verilmeyen alanlara bir şekilde girmesi gerekiyor, orada çalışması gerekiyor kadınların.
Kadının Gücü Konferansı’nda güzel bir sohbet yaptığımız www.hepsiburada.com alışveriş sitesinin Girişimci Kadınlara Teknolojinin Gücü Program Koordinatörü Duygu Aktaş, “Daha emekliyoruz” dedi; “Koşmak istiyoruz, ama daha emekliyoruz.”
Çalıştıkları alan, üretim imkânı olan kadınlara sitelerinde ücretsiz pazarlama imkânı sunmak.
İnternet ve dijital teknoloji, şehir-kır ayrımını ortadan kaldırıyor, ondan yararlanmışlar.
Ağrı’daki kadın üretici de, İzmir’deki de ürününü siteye giren milyonlarca kullanıcıya tanıtabiliyor; yenilikçi bir yaklaşım.
Onlar kadının güçlendirme işinin kendi üstlerine düşen internet ticareti kısmına el atmışlar.
VİCDAN SAHİBİ ERKEKLERE ÖNEMLİ ROL DÜŞÜYOR
Gözde Durmuş bilim alanına el atmış; kendi acı deneyiminden yola çıkarak şimdi oluşturduğu araştırma ekiplerinde erkek ve kadın araştırmacı dengesini gözettiğini söylüyor. Çok da iyi ediyor.
Bu noktada “Ama sırf kadın diye alınır mı?” itirazlarını duyar gibiyim.
Daha çok da cinsiyet eşitliğinin her alanda olmasını savunan bizler gibi erkeklere geliyor bu itirazlar.
Peki, kadın araştırmacılara, okumak isteyen kız öğrencilere tanındı mı ki o fırsat eşitliği, onların yapıp yapamayacakları üzerine ahkâm kesiliyor?
Aynı şey siyaset için de geçerli. Siyasette kadın kotasına karşı çıkanlar, yeterince nitelikli kadın siyasetçi olmadığını öne sürüyor.
Birincisi, şans tanındı da yetişmedi mi?
İkincisi, erkek siyasetçilerin -bütün dünya için söylüyorum- ne kadar nitelikli olduğu ve dünyayı ne hale getirdiğini görüyoruz.
Kadının güçlenmesi aslında erkeğe de iyi gelecek; aklı ve vicdanı başında olanlarımız bu ceberrut rolden çok sıkıldık artık.
Vuslat Doğan Sabancı, Kadının Gücü Konferansı açılışında çok önemli bir şey söyledi:
Kadına ve çocuğa şiddet önlenecekse, kadının iş hayatında daha üretken ve etkili olması sağlanacaksa, daha adil bir topluma doğru cinsiyet eşitliği için çalışılacaksa, kadın ve erkeğin yan yana durması, birlikte çalışması gerekiyor.
Bunun için özgürlükçü, eşitlikçi, vicdan sahibi erkeklere önemli rol düşüyor, artık gücünün farkına varan kadınların yanında bizlerin de sesini yükseltmesi gerekiyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş