İsminin açıklanmasını istemeyen kaynakların verdiği bilgilere göre, sürecin özellikle son aşamaları doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kontrolünde ilerledi.
Rusya ile 24 Kasım 2015’te Suriye sınırını ihlal eden Rus jetinin düşürülmesinden bu yana krize giren ilişkilerin düzeltilmesi için hem resmi, hem de gayrı resmi kanallar kullanıldı; bu çerçevede iş dünyasının kilit katkısı oldu.
Rusya ile enerji, turizm, inşaat, tekstil, gıda, perakende gibi alanlarda bağlantısı olan etkili iş adamları ve Rus muhatapları da devreye girerek yumuşama sağlamaya çalıştı.
Edinilen bilgiye göre, bu iş adamları arasında özellikle kamuoyunca tanınan bir iş adamının çabaları, Erdoğan’ın Putin’e yazdığı 24 Haziran tarihli mektubun iletilmesinde önemli pay sahibi oldu. Mayıs başlarından itibaren Erdoğan’ın yeşil ışığıyla devreye giren iş adamı Ankara ile Moskova arasında mekik dokudu. Dün itibarıyla ismi açıklanmayan, Rusya’da güçlü bağlantıları bulunan iş adamının daha önce de devlet işlerine yardımcı olan işadamları arasında olduğu belirtiliyor.
Gerçi İsrail ile anlaşmanın dün başbakanlar tarafından açıklanacağı 26 Haziran Pazar günü Roma’da, Boscolo Exedra otelinde yapılan gizli görüşme ardından basına verilmişti.
Hatta Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile İsrailli özel temsilci Joseph Ciechanover’in 26 Haziran Pazar günü yapacakları görüşmenin, iki ülke arasındaki krize son verecek son görüşme olması da bekleniyordu.
Nitekim Başbakan Binali Yıldırım ve İsrailli muhatabı Binyamin Netenyahu dün aynı saatte, saat 13:00’te Ankara ve Kudüs’te yaptılar açıklamayı.
Türkiye’nin normalleşme için ilk şartı 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara’da 9 vatandaşın öldürülmesi nedeniyle özür dilenmesiydi. Bu şart ABD Başkanı Barack Obama’nın zorlamasıyla 2013’te yerine gelmişti.
Türk Dışişleri Müsteşeri Feridun Sinirlioğlu ve İsrail’in bu konudaki özel temsilcisi Joseph Ciechanover o gün İtalya’nın başkenti Roma’da Boscola Exedra otelinde buluştular ve akşamına da açıklama geldi.
Bugün saat 13.00’te anlaşma Başbakan Binali, Yıldırım ve İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu tarafından aynı anda açıklandı.
Türkiye ve İsrail arasında 30 Mayıs 2010’da İsrail komandolarının Gazze üzerindeki ambargoya aldırmadan Filistinlilere yardım taşıyan Mavi
Marmara gemisini basıp 9 Türk vatandaşını öldürmesiyle başlayan kriz, 6 yıl ve 27 gün ardından sona ermişti.
Ancak dün sabah saatlerinde diplomatik kulis bir başka haber daha düştü: Sadece İsrail değil, Rusya ile de yakınlaşma söz konusuydu.
Bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın özel bilgisi altında, resmi ve resmi olmayan kanallar üzerinden, iş çevrelerinin de katkısıyla bir diplomasi yürütülüyordu.
Önümüzdeki günlerde atılması muhtemel daha önemli bir adıma girizgâh olmak üzere bugün öğleden sonra Moskova’dan bir açıklama beklenebilirdi.
Bu açıklamanın gelmesi, iki ülke arasında 24 Kasım 2015’te bir Rus jetinin Suriye ile sınırı geçtikten sonra Türk jetlerince düşürülmesinden bu yana yaşanan krizin aşılacağı umutlarını artıracaktı.
Önce bir soru.
İngiltere'de AB'den çıkış sonrası yaşanan pişmanlığa ne denir?
İngilizce bilenler için bir de ipucu: AB'den çıkış, yani Exit isteyenler, Britanya ile bir araya getirip 'Brexit' demişlerdi kampanyalarına.
Evet, doğru bildiniz. Şimdi de pişmanlık anlamındaki 'Regret' ile birleştirip 'Bregret' sözcüğü kazandırdılar zengin lisanlarına.
AB yönetimi Brüksel saatiyle 8'e kriz toplantısı koydu, öğle saatlerine de liderler zirvesi.
Masada tek konu var: İngiltere'nin çıkışıyla AB dağılır mı?
Bu soruya verilebilecek en hafif cevap, İngiltere'nin ayrılmasıyla AB'nin artık mevcut güç ve etkisinde olmayacağı.
Doğru, Londra AB'ye tam olarak eklemlenmedi hiç. Mesela para birimi Sterlin'i korudu, Avro'ya geçmedi. Mesela Schengen vize birliğine girmedi, 'Adalı' mesafesini hep korudu. Ama İngiltere'nin siyasi ve ekonomik ağırlığı AB'nin gücünü ve etkisini artıran bir unsur oldu.
Farkında mısınız? İngiltere'de bir oylama yapılacak, gelecek hafta 23 Haziran'da.
İngiliz vatandaşları Avrupa Birliği'nde (AB) kalıp kalmamayı oylayacaklar.
Çok sert bir referandum kampanyası var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP eş-başkanı Selahattin Demirtaş aleyhine toplam 11 dosya…
Belli ki devamı gelecek, toplam 787 dosya var 148 vekil aleyhine.
Aynı gün HDP’nin diğer eş-başkanı Figen Yüksakdağ’ın evine dayandı İstanbul polisi. Hayır dokunulmazlık dosyasıyla ilgili değildi, hayır Yüksekdağ evde yoktu, eşi vardı, ama polis milletvekilinin evinde aramayı yaptı.
Yüksekdağ’un “haydutluk” Dün bu aramanın terörle mücadele operasyonu çerçevesinde yapıldığı açıklandı polis tarafından, aradıkları kişiye ait pasaport bulmuşlardı, orada barındığının kanıtıydı bu, mahkeme kararı sonradan da gelebilirdi.
Tıpkı başka ülkelerin milli gününde olduğu gibi, Rusya’ya da her sene hemen hemen aynı mesaj gönderiliyordu.
Ama bu sene durum başkaydı. Türk Hava Kuvvetleri’nin Suriye sınırını ihlal eden Rus jetini 24 Kasım 2015’te düşürmesinden, iki pilotun da ölümünden bu yana Ankara-Moskova ilişkileri görülmemiş ölçüde diplerde seyrediyordu.
Dolayısıyla mesajı göndermemek de bir seçenek olarak masadaydı; uluslararası siyasette bu davranışın da bir karşılığı vardı.
Aslında o olaydan daha on gün kadar önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin G-20 Zirvesi sırasında Antalya’da görüşmüşlerdi.