Şansı bol olsun, başarılar dilerim. Nihat Özdemir TFF’sinin danışmanı David Elleray, “Türk hakemliğinin yaşam döngüsü size anlatıldı mı?” sorumu şaşkınlıkla karşılamış, aşağıdaki tabloya cevaben, “Bu yapıyı Avrupa standardına çevirmek için planlama yapacağız” mesajını vermişti. Yeni göreve gelen MHK’ların afili sözlerle dolu gelecek planlarına ‘bıyık altından gülen hakemler’ gibi bakmıştım Mr. Elleray’e.
MHK'LARIN DÖNGÜSÜ
· Ağustos: Kulüp başkanları yalandan centilmenlik pozu verir.
· Eylül: Lig ısınır, büyük hakem hatalarına homurtular başlar.
· Ekim: 4 büyüklerin ‘istemezük’ hakem listesi şekillenmeye başlar, demeçler manşetleri süsler.
· Kasım: Tüm kulüplerin “Üzerimize oyun oynanıyor” dediği isimlerin o takımlarla ilişiği kesilir.
· Aralık: “Bu hakemlerle lig bitmez” saldırısı karşısında TFF’ler kendi derdine düşer.
· Ocak:
“David Elleray Danışmanlığı Rehberi” adı altında koşulları sıraladı. Birkaçını paylaşalım:
1- Her kulübün maç başına en az 2 adet pozisyon hakkı olacak. î
2- Kulüpler maçın son düdüğünden itibaren 12 saat içerisinde pozisyonları kulüpler birliğine medya görüntü ve kayıtlarıyla e-posta olarak iletecektir.
3- Kulüplerin pozisyon ile detaylı bilgi sağlaması beklenmektedir. Özellikle maç tarihi, hakem kadrosu, pozisyonun dakikası-saniyesi ve video kaydının sunulması, David Elleray’in beklenen kalitede görüş vermesi için son derece önemli olacaktır.
4- David Elleray’in görüş ve yorumları yazılı olarak kulüp başkanlarına iletilecektir. Bu görüş ve yorumlar bilgi amaçlı olup, kamuoyu ile paylaşılmaması öngörülmüştür.
TFF TURİSTİK GEZİSİNDEN KULÜPLER BİRLİĞİ'NE TRANSFER
Elleray, önceki TFF’nin resmi danışmanıydı ve 91 maddelik çalışmasının Servet Yardımcı TFF’si tarafından paylaşılmadan yolların ayrılması kabul edilebilir bir durum değildi. TFF’den aylık 20 bin pound civarındaki danışmanlık ücreti bir yana, böyle bir dünya markasının hakemliğimize ve futbol iklimimize nasıl bir tablo çizdiğini halen bilmiyoruz. Gizemli(!) rapora erişemedik.
ORTAK AKILDA BULUŞULMASI GÜZEL
IFAB, Londra’da Wembley Stadyumu’nda düzenlenen ‘Yıllık Çalışma Toplantısı’nda Ekim 2022’de kurula önerilen tavsiyeleri görüştü ve oyunu hem daha adil hem de daha büyüleyici hale getirmek için alınabilecek kararları tartıştı.
1- Hakem ile VAR arasındaki konuşmalarda çıkan karar canlı yayınlanacak
Hakemlerin VAR ile yaptığı konuşmalar sonrası aldıkları karar canlı şekilde statta ve yayıncı kuruluşta yayınlanacak. Uluslararası turnuvalarda 12 ay süresince denenmeye başlayacak. 1 Şubat’ta Fas’ta başlayacak FIFA Kulüpler Dünya Kupası testlerin ilk yapılacağı turnuva olacak. Amerikan Futbolu (NFL)’ndaki gibi hakemlerin aralarında tartışmayı tamamladıktan sonra mikrofonu açarak kararı açıkladıkları bir format olacak gibi gözüküyor. Ancak hali hazırda TV ekranlarına ve skorboardlara zaten VAR incelemesinin nedeni ve sonucu gayet açık yazılıyordu. Hakemin sesinden dinlemenin nasıl bir esprisi olacağı tartışılır. Aksi durumda, yani hakemle VAR’ın pozisyonu tartıştıkları konuşmaların yayınlanması ise konuyu tehlikeli boyutlara taşır. Detayları bekleyip göreceğiz. Eğer sadece hakemin bir karar tebliği gelecek ise IFAB’ın gereksiz düzenlemelere zaman ayırmayı bırakıp, futbolun güzelleşmesine katkı sağlayacak yeniliklere kafa yormasında fayda var.
2- Ofsaytta ‘bilerek oynama’ ilgili yeni düzenlemeler yapılacak
Açık ofsayt pozisyonunda olan bir oyuncunun, rakibinin hareketlerinde veya topa temasındaki hangi durumlarda ofsayt olarak cezalandırılacağına dair yeni düzenlemeler gelecek. Katar’da test edilen yarı otomatik ofsayt sisteminin başarısı da toplantının konuları arasındaydı.
3- Katar Dünya Kupası’ndaki testler başarıyla sonuçlandı
Oyun süresinin hassas tutulması ve devre sonlarına eklenen uzatma sürelerinin çok olması dikkat çekmişti. Bu yaklaşım, sonuçları açısından olumlu karşılandı. Turnuvada takımlara adil şartlar yaratıldığının altı çizildi.
4- Geçici oyuncu değişiklikleri konusunda fikir birliği sağlanamadı
Son 1 haftada yaşananların etkisi ve puan tablosunda kritik pozisyona gelinmesinin ardından yapay zeka devre dışı bırakıldı ve doğal aday haline geldi.
TFF’nin “Yapay zeka ile atama yapıyoruz” söylemi, son 3 dev maçı da Meler’in yönetmesiyle anlamını yitirmiştir.
Yardımcıları yapay zekanın seçmesi ise yaman çelişkidir. Nadiren birlikte görev aldığı Süleyman Özay ile derbiye çıkacak olması hem Halil Umut’un konsantrasyonuna, hem de yıllardır Türkiye’de ve Avrupa’daki ideal ekibine ihanettir.
Atilla Karaoğlan ve Erkan Özdamar, FIFA kokartlarıyla ilk maçlarında direksiyonu göz göre göre şarampole kırdı. Karaoğlan, kokartı hak edenlerden ancak Gaziantep-Beşiktaş maçında VAR’ın uzattığı hayat eline rağmen N’Koudou’yu atmadı. Özdamar, SivassporGalatasaray karşılaşmasında skandal VAR müdahalesine “Dur” diyemedi, golü iptal etti.
FIFA kokartı bu işin nirvanası. Her yönüyle olgunlaşmadan, kalite ve tecrübeden geçer not almadan ulaşılamamalı. Her sene MHK değiştirmenin, TFF’lerin günü kurtarma politikalarının sonucudur temelin sağlam olmaması.
‘BiZiM ÇOCUK’ ÖZGÜÇ TÜRKALP
Son yıllarda VAR skandallarında zirvede iki isim var: Özgüç Türkalp ve Erkan Engin. Spor yazarı olan rahmetli babasına duyulan saygıyla ‘futbol dünyasının bizim çocuğu’ kontenjanındaki Türkalp’e artık teşekkür zamanı.
Erkan Engin mi? Yeni FIFA VAR kadrosunda ismini görünce “Nasıl olabilir!” şokuna “İngilizcesi iyi” yanıtını aldım. Mütercim ve tercümanlık bölümlerine ‘VAR hakemliği’ yan dalı ekleyelim öyleyse!
SiSTEME TEKNOLOJiYLE ÇOMAK SOKMAK
Halil Umut Meler, son derece önemli Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yönetti. Halihazırda ülkenin 1 numarası, 2024 Avrupa Şampiyonası ve 2026 Dünya Kupası için nadide adayımız. Yapay zeka sistemini yapılandıran hakemlikle yoğrulmuş(!) danışmanlar, kritik müsabakalarda ekibiyle birlikte görev alan Meler’in yardımcılarını Trabzon-Fenerbahçe maçında düdük çalarken Hanya’dan ve Konya’dan seçtirmeyi başardılar.
Avrupa’da işin temelinden ‘ekip oluşturma’ vizyonundan ve prensiplerinden de bahsetmiştik bu sütunlarda. İlla sisteme ‘teknolojik çomak’ sokma sevdalısıyız.
MHK’ların kriz dönemlerinin demirbaşı Sabri Çelik’in kaderinde gemiyi bir şekilde limana yanaştırdıktan sonra teşekkür edilip uğurlanmak olurdu. Mehmet Büyükekşi döneminde ise kadro kendisinin olmasa da sezona başlama fırsatı yakaladı. Lakin bu kez bambaşka bir sınavla karşı karşıya. TFF’nin basın toplantılarından görünen tablo net. Hakemlikle ilgili kararlarda ‘Fahri MHK Başkanı’ gibi davranan sayın TFF Başkanı’nın ve danışmanlarının yap-boz projelerinin onay makamı oldu. Camianın ağır ağabeylerinden biri olarak ne kadar tahammülü olacak merak ediyorum.
DÜNYADA BENZERİ OLMAYAN UYGULAMALARDAN 'U' DÖNÜŞÜ
· VAR kadrolaşması: Her hafta en üst 2 ligimizde 36 VAR/AVAR görev yapıyor. Aynı haftada birden çok görev alanları hesaba katarsak VAR’ın sağlıklı yürümesi adına en az 18 isime ihtiyaç hasılken 12’yle yola çıkıldı. Aynı isimler doğal olarak aynı takımlarla çok fazla haşır neşir oldu. Tartışmalar arttı.
· Yabancı VAR: “Saha ile VAR kadrosu ayrı olacak” inadının yanlış olduğu, yabancı VAR arayışından eli boş dönülünce anlaşıldı. FIFA VAR kadrosundaki Mete Kalkavan ve Abdulkadir Bitigen’in nihayet görev almalarına karar verildi. TFF 1’de de A klasmanı hakemlerden VAR atamaları yapılacak. Süper Lig VAR’ları artık haftada 1 kez görev alacak.
· Yabancı Hakem: Kulüplerin baskısına ve polemiklere dayanamayıp yabancı hakem sevdasıyla yola çıkıldı, “Erasmus” modeliyle hakem değişimi projesinden vazgeçildi, ülkelerden karşılık bulunamadı.
· TV Gözlemcisi: Avrupa kupalarındaki “evden” izleyen TV gözlemcisi uygulaması, Riva’da cep telefonları da ellerinden alınacak şekilde başlatıldı. Camiaya yıllarca hizmet eden isimlere güvensiz bir yaklaşım sergilendi. Ulaşım ve konaklama masrafı da cabası. Bu yanlıştan da dönüldü, evden yapılmasına karar verildi.
2 YENİ 'GERİ DÖNÜŞÜMLÜ' PROJE DAHA
· AVAR’a uzatma süresi tutturma: AVAR, VAR’ın yardımcısı. Kritik kararlar açısından izleyen 2. göz. Kritik pozisyon olursa, VAR tekrarını izlerken AVAR devam eden maçta yeni pozisyonları kaçırmamakla sorumludur. Protokoldeki ana amaç VAR ile birlikte açık ve bariz hatalardan maçı korumaktır. Bu odağı bırakıp AVAR’a süre tutturmak ancak bizde olur. Muhtemelen sayın başkanın danışmanları, “O kadar para kazanıyorlar, süreyi de tutuversinler” diye akıl vermiş olabilir. 1990’larda istatisyen hakem uygulaması vardı. Genelde amatör hakemlerden seçilir, Süper Lig maçlarına gider, hakem odasını ve maç atmosferini teneffüs eder, istatistik tutardı. Hem gelecekteki rüyasına hem maça katkısı olurdu. Dünyada benzeri olmayan AVAR’ın uzatma süresi belirleme işgüzarlığı yerine İstanbul’da alt liglerde bu işi yapabilecek çocuklara güzel motivasyon olur. Ligler bugün başlıyor. Uzatma sürelerinde hangi hassasiyetler olacağı ve nasıl hesaplanacağına dair bir kılavuz paylaşıldı mı? Hayır
Gruplarda Fransa-Danimarka ve son 16’da Arjantin-Avustralya olmak üzere 2 maçta düdük çalan Polonyalı Marciniak’ın Arjantin-Fransa finalinde boy gösterdiği turnuvayı geride bıraktık. Kariyerinde ne Şampiyonlar Ligi ne de Avrupa Ligi finali olan ‘Polonyalı Collina’, hem dünya hakemliğinin geldiği noktanın, hem de turnuvalardaki gidişatın sürpriz isimler çıkarabileceğinin kanıtı oldu. Bir yanıyla da üzüntüsüyle sevinciyle hayata dem vuruyordu: Kalp rahatsızlığı nedeniyle Euro 2020’ye ayak basamayan bir hakemin, “Mesleğe veda mı ediyorum” kâbusundan, Lusail Stadyumu’nda 90 bin futbolseverin önünde belki de en unutulmaz finalde göreve yükselişi. Messi’nin muazzam kariyerini taçlandırdığı finalin Marciniak açısından en kutsal tarafı finaldeki formasını FİFA Müzesi’ne hediye etmesiydi. Hakemlik mesleğine ve dev organizasyona saygısını bir insan daha nasıl gösterebilir ki! Ego esiri ülkemizin bir ferdi olarak ayakta alkışlıyorum!
Katar’da görevlendirilen hakemlere FİFA tarafından ödenen ‘hoş geldin’ bonusu 70 bin dolar olurken; maç başı ücretler gruplarda 3 bin, sonraki turlarda 10 bin dolar oldu. VAR, yardımcılar ve 4. hakemler ise hoş geldin ücreti 25’er bin dolar alırken, maç başı olarak gruplarda 2 bin 500, sonraki turlarda 5 bin dolar kazandılar.
Davet edilen 36 hakemden 29’u düdük çaldı, 7’si 4. hakem olarak görev yaptı. En çok (4) görev alan isimler Brezilyalı Sampaio ile Meksikalı Ramos oldu.
İspanya elenince finale beklediğim Lahoz, kartların uçuştuğu (17 sarı) Arjantin-Hollanda maçındaki başarısız yönetiminin ardından Madrid’e uçuruldu.
Taylor’un 2 maçla evine dönmesi şaşırtıcıydı.
ABD’li Elfath, sempatik tavırlarıyla ve başarısıyla dikkat çeken isim oldu. 3 maçta düdük çalarken, finalin 4. hakemi olarak ödüllendirildi. Gol sevincinde formasını çıkarıp 2.sarıyı hak eden Aboubakar’ı ihraç ederken tokalaşıp gülümseyerek uğurlama anı hafızalarda yer etti.
İran'lı Faghani başarısıyla finale aday isimlerdendi. Ancak Katarlı VAR Abdullah Al Marri’nin Portekiz-Uruguay maçındaki işgüzar davetine uyup skandal penaltıya imza atınca erken eve döndü.
Turnuva boyunca “Messi’nin Dünya Kupası’na kavuşması” futbolseverlerin evrene gönderdiği en büyük mesajdı. Bir kadın hakemin de ilk kez Dünya Kupası’nda maç yönetmesi de böyle bir duyguyla tanımlanabilir. Fransız Frappart, Kosta Rika-Almanya (2-4) maçıyla tarihteki yerini aldı.
Amatör liglerde maçlar, hem yaşanan saldırılar hem de hakem yetersizliğinden oynanamıyor! Siyasi güç gösterisinden öteye gitmeyen süs derneğe sahip hakemlik mesleğinin geleceği tehlike altında. Hakemliğin lokomotifi İstanbul’daki durumu İl Hakem Kurulu Başkanı Orhan Erdemir’in mesajı gayet net anlatıyor:
7 ARALIKTA'Kİ MAÇLAR HAKEM YOKLUĞUNDAN OYNANAMADI
“Değerli Hakem ve Gözlemci Arkadaşlar, Camiamızda yaşanan üzücü olay sonrası amatör kümelerde görev yapan hakem kardeşlerimizden görev almak istemeyenlerin sayısında artış meydana gelmiş olup, motivasyon kaybı yaşanmıştır. Birlikteliğimizi artırmak adına kıdemli hakem ve gözlemcilerin desteğine ihtiyacımız bulunmaktadır. MHK Başkanımız Sabri Çelik ve Bölge Sorumlumuz Bülent Gökçü hocalarımızın daha önce vermiş olduğu talimatı hatırlatma gereği duyuyor, profesyonel liglerde görevi olmayan tecrübeli hakem ve gözlemci arkadaşlarımızın günlerini açmalarını rica ediyorum.” TFF İstanbul İl Temsilciliği’nin 2 Aralık tarihli açıklaması ise vahametin mühürü: “7 Aralık Çarşamba günü oynanacağı açıklanan müsabakalar hakem ataması yapılamamasından dolayı ertelenmiş olup...”
YAKIN GELECEKTE TÜRKİYE'DE HAKEM KALMAYACAK
Hakemlikte kalite sorunu Avrupa’da da yaşanıyor lakin o diyarlarda spora bakış ve futbol kültürü üst düzeyde, federasyon yaptırımları da gayet sert. Bizdeki yapı fecaat. Futbolu hakemden ibaret sanan bir kültür, demeç kavgaları, saldırılar, aldatan futbolcular, tribünlerde galiz küfürler, olaylar, göstermelik güvenlik önlemleri, medyada taraftarı kışkırtıp hakeme güveni zedeleyen birtakım holigan yazarlar derken elimizde hakem kalmayacak. Peki ana sorunlar neler?
1- Hakemliğin kamuoyundaki algısı, “art niyetli, kasıtlı, satılmış” yaftalarının fütursuzca yapıştırılması.
2- Pandemide amatör ve bölgesel liglerin 2 yıla yakın oynanamaması, birçok hakemin motivasyon kaybı, yükselememe kaygısıyla hakemliği bırakması.
3-