Paylaş
Amatör liglerde maçlar, hem yaşanan saldırılar hem de hakem yetersizliğinden oynanamıyor! Siyasi güç gösterisinden öteye gitmeyen süs derneğe sahip hakemlik mesleğinin geleceği tehlike altında. Hakemliğin lokomotifi İstanbul’daki durumu İl Hakem Kurulu Başkanı Orhan Erdemir’in mesajı gayet net anlatıyor:
7 ARALIKTA'Kİ MAÇLAR HAKEM YOKLUĞUNDAN OYNANAMADI
“Değerli Hakem ve Gözlemci Arkadaşlar, Camiamızda yaşanan üzücü olay sonrası amatör kümelerde görev yapan hakem kardeşlerimizden görev almak istemeyenlerin sayısında artış meydana gelmiş olup, motivasyon kaybı yaşanmıştır. Birlikteliğimizi artırmak adına kıdemli hakem ve gözlemcilerin desteğine ihtiyacımız bulunmaktadır. MHK Başkanımız Sabri Çelik ve Bölge Sorumlumuz Bülent Gökçü hocalarımızın daha önce vermiş olduğu talimatı hatırlatma gereği duyuyor, profesyonel liglerde görevi olmayan tecrübeli hakem ve gözlemci arkadaşlarımızın günlerini açmalarını rica ediyorum.” TFF İstanbul İl Temsilciliği’nin 2 Aralık tarihli açıklaması ise vahametin mühürü: “7 Aralık Çarşamba günü oynanacağı açıklanan müsabakalar hakem ataması yapılamamasından dolayı ertelenmiş olup...”
YAKIN GELECEKTE TÜRKİYE'DE HAKEM KALMAYACAK
Hakemlikte kalite sorunu Avrupa’da da yaşanıyor lakin o diyarlarda spora bakış ve futbol kültürü üst düzeyde, federasyon yaptırımları da gayet sert. Bizdeki yapı fecaat. Futbolu hakemden ibaret sanan bir kültür, demeç kavgaları, saldırılar, aldatan futbolcular, tribünlerde galiz küfürler, olaylar, göstermelik güvenlik önlemleri, medyada taraftarı kışkırtıp hakeme güveni zedeleyen birtakım holigan yazarlar derken elimizde hakem kalmayacak. Peki ana sorunlar neler?
1- Hakemliğin kamuoyundaki algısı, “art niyetli, kasıtlı, satılmış” yaftalarının fütursuzca yapıştırılması.
2- Pandemide amatör ve bölgesel liglerin 2 yıla yakın oynanamaması, birçok hakemin motivasyon kaybı, yükselememe kaygısıyla hakemliği bırakması.
3- Ücretlerin düşük olması, %100 zamla ancak 100 TL civarlarına gelmesi, TFF’nin “amatörde maç sayısı çok olduğundan yükü fazla” minvalinde açıklaması.
4- 8 Mart darbesi sonrası Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus gibi marka değeri yüksek hakemlere yapılanları gören genç neslin sisteme güveninin kalmaması.
5- Terfi/tenzil süreçlerinin her geçen gün adaletsiz hale geldiğini gören genç hakemlerin “yol yakınken biz bu işi bırakalım” yaklaşımı.
6- Oyuncak hale getirilen MHK Talimatı’nın tecrübe yılı ve yaş konularında uçuk değerlerle donatılması, kişiye özel hissiyatı vermesi.
7- Siyasi etkiler, ağabey baskıları, camia eskilerinin bitmek bilmeyen hırsları.
8- Dört büyük maçlarında düdük çalmayı hayal eden gençlerin, bu takımlardan korkar hale getirilmesi.
ALMANYA'DA HAKEM OLMAK İÇİN BİR KULÜBE ÜYE OLMAK GEREKİYOR
Nitelik olarak iyi hakem yetiştirmekten vazgeçtim, yeterli hakem bulunamayacak günler geldi de geçiyor. Avrupa’ya hakem dilenmeye gitmektense, iki futbol devi Almanya ve İngiltere’nin alt yapı modelini uygularsanız “unutulmazlar” arasına girersiniz sayın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi.
İŞTE ALMANYA'DAKİ SİSTEM
1- Hakem olmak için bir kulübe üye olmak gerekiyor.
2- Hakemin masrafları kulübü tarafından karşılanıyor. Polar saatinden formasına, seminerdeki yol parasına kadar ödeniyor.
3- Kulüp bünyesindeki hakem sayısı, kulübün futbol takımı sayısıyla orantılı olarak federasyon tarafından belirleniyor. Sayı yetersizse puan silmeye kadar giden cezalar uygulanıyor. Kulüpler arasında hakem transferi olabiliyor.
4- Eyaletlerde, 16-25 yaş aralığında “gelecek vadaden hakem kategorisi” mevcut. 4-5 senelik periyotta klasman yükselmeleri bekleniyor.
5- Terfi listeleri şeffaf. Maç sayısı, gözlemci notu, sınav notu, kurul kanaati puanlarını herkes görebiliyor (Kurul kanaati etkisi bizde %99, Almanya’da ağırlığı düşük).
HAKEMLER KENDİ TAKIMLARINI KURABİLİYOR
6- Amatör liglerde dahi hakemler kendi takımını kurabiliyor. Yani Cüney Çakır-Bahattin Duran-Tarık Ongun, Fırat Aydınus-Aleks Taşçıoğlu-Serkan Ok gibi. Maç tebligatı yapıldığında otomatik olarak ekibe maç gelmiş oluyor. Çekirdekten yetişiyor.
7- Hakem atamaları haftalık değil, en az 2 aylık yapılıyor. Bu sayede her hakem hayatını, işini, eşini, özel gününü planlayabiliyor. Sezon başında yıl boyunca katılacakları eğitimler programlanıyor.
8- Maçların %90’ı ev sahibinin tesislerinde oynandığından Türkiye’deki gibi bir amatör sahada sabah 9’dan 15’e kadar arka arkaya müsabaka olmuyor. Ev sahibi takım, maçtan sonra hakemleri geleneksel olarak tesislerinde ikramlarla ağırlıyor.
9- Hakemler, Bundesliga dahil istediği ligde ücretsiz maç izleme hakkına sahip.
4 BÜYÜKLERİ DEĞİL TÜRK HAKEMLİĞİNİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜN
Medeniyetten amatör hakem manzaraları böyle sayın Mehmet Büyükekşi. Hakemlik danışmanlarınız, ilk 10’a girmeyecek konularda sizi yönlendirme konusunda muazzam iş (!) başardılar. MHK’yı zaten dikkate almıyorsunuz. TV gözlemcisi, VAR kadrolaşması, AVAR’ın maç süresini tutması, yapay zeka hakem ataması gibi kararlarınız aşikar. Hakemliğin temelinin kurtarılmaya, yapılanmaya ve kalite için adımlara ihtiyacı var. Oğuz Sarvan yönetiminde bir akademi kurulması güzel düşünce ancak 365 gün hakemlere saldıran kulüpleri de Almanya ve İngiltere modellerindeki gibi maddi/manevi bu işe ortak ediniz. 4 büyükleri değil, Türk hakemliğinin geleceğini mutlu etmenin yollarını arayınız.
Paylaş