Paylaş
“Muhammet Bey. Bursa Şehir Hastanesi’nde Covit-19 testi yaptırdım. Daha test sonuçları çıkmadan günde 18 tane yutmamız tavsiye edilen Favira ilacını verdiler. Neymiş efendim, sonuç pozitif çıkarsa ilaçları kullanacakmışım. Pozitif çıkamazsa ilaçlar promosyon! 83 milyon kişinin üzerinde hakkı olduğu bir ilaç. İLAÇ bu, asla heder ettirilmemeli. Neyse, test sonucum pozitif çıktı. Yani üzerinde 83 milyon kişinin hakkı olan promosyonu kaptım! İster iç, ister hap yap parayı kap! Daha önce adını duyduğum bu yeni sürüm ilacı araştırayım dedim. İlaç kutusunu üzerindeki kare kodunu telefonumda yüklü bulunan ilaç takip sisteminden sorgulattım. Sorgu sonrasında ilacın kullanım süresinin geçtiğini öğrendim. Şahsım olarak veterinerimiz SKT’si geçmiş ilacı verse ve evimizin bireyi olan köpeğimize ‘bunu kullanın’ dese inanın kıyameti kopartırdık… Bir de şimdi içinde bulunduğumuz duruma bakın! Derhal 184 Sağlık Bakanlığı Şikâyet Hattı’nı aradık. Beni dinleyen yetkili “Sizi bekleteyim. Konu hakkında hekimle görüşeyim. Daha sonra size döneceğim…” dedi ve beş dakika sonra dönüş yaptı. İlaçlar uygun şartlarda saklandıysa bir şey olamazmış! Ahaaa! Yani SKT mühim değilmiş. Ben bunu anladım… Böyle bir açıklamamı mı olur Allah aşkına. Sonra Favira ilaç kutusundaki SKT (Son kullanma tarihi) yazılı olan etiketi söktüğümde altıda SKT’sinin Nisan 2021 olduğunu görünce şoke oldum. Bu hilekârlıktır dolayısıyla da suçtur. Şayet suç değilse market ürünleri için de bu uygulama geçerli olsun! Böylece hiçbir ürün israf olmaz. Nasıl olsa hepsi uygun şartlarda saklanıyor!” Hiçbir izahatı olmaması gereken bir yanlış bu…
Bakalım izahatsız yanlış hakkında İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz bir açıklama yapacak mı?
HAZIR PTT AYAĞINIZA GELMİŞKEN…
Emekli tarih öğretmeni Tuncer Gökhan, özetimle bakınız ne diyor: “Beş gün önce Osmangazi ilçesi Santral Garaj Mahallesi İstanbul Caddesi üzerinde açılışı yapılan Gençosman PTT Müdürlüğü hizmet binası karşısından bulunan kaldırımdaki darmadağın alanın onarılması hususunda kime gideceğiz? Sorunu belediyedeki ilgili yetkililere aktardım. Kendimce o kadar da uğraştım. Ama sesimi duyuramadım! Bizlere de bir tavsiyeniz olur mu acaba Muhammet Bey?”
Tuncer öğretmenim, aksaklığı benimsemeniz için teşekkür ediyorum öncelikle. Tavsiyem şu yönde olabilir. Sektöründe yurdumuzda rakibi olmayan şube ağları da bulunan PTT hizmet binası ayağınıza gelmişken talebinizi kargoyla gönderebilir ya da telgraf çekerek iletebilirsiniz? Bir de böyle deneyin derim!
EFSUNLU MU YOKSA OKUNMUŞ MU?
Hürriyet Bursa gazetesi okurlarımızdan Fevzi Çakmak Caddesi esnafı Ahmet Keskin tehlikeli bir durumu bildiriyor: “Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde hizmete açılan şık mı şık olan Diyanet Vakfı Bursa Şubesi duvarına bırakılmış (Böyle bir iş asla kabul edilemez) camlar ve aynalar aylar oldu orada duruyor. Hemen yanı başında oturma bankları var ve o banklarda da gündüz her saniye vatandaşlarımız oturuyor. Bu camların geçtiğimiz haftalarda esen sert rüzgârda bile devrilmemiş olması özetle birilerimizin canını yakmamış olması aklıma şunu getiriyor. O camlar ya efsunlu ya da okunmuş!”
SALDIK ÇAYIRA MEVLA’M KAYIRA
Hürriyet Bursa gazetesi okuru Osman Kırgız bakınız ne diyor: “Sorumluluğu ve işletmesi BURULAŞ’a ait olan ‘Kent Meydanı 1’ tanımlı belediye otobüs durağı önündeki kaldırımda bulunan kesiklik kişilerin ciddi ziyanlar görmelerine sebep olacak boyuttadır. Bunu böyle bırakan ekipte vicdan yok mu? Denetçileri uyuyor mu?” Osman Kırgız, saldık çayıra gidiyoruz Mevla’m kayıra, gidiyoruz yuvarlana yuvarlana…
Paylaş