Paylaş
Türkiye turizminin amiral gemisi Antalya da bir rekora imza atmış. Ülkeye gelen toplam turistin yüzde 30’unu, yaklaşık 14.2 milyon kişiyi ağırlamış. Bu rakamın yarıdan fazlasını Rusya ve Almanya’dan gelen turistler oluşturuyor.
Ardından Ukrayna, İngiltere ve Polonya geliyor.
Antalya 2018 yılında dünyada en fazla turist ağırlayan ilk 10 destinasyonun içinde.
2019 beklentisi ilk beşte yer alması. Özellikle yüksek sezonda doluluklar en önemli rakip destinasyonların başında yer alan İspanya’yı geçmiş. Bir diğer güzel haber de Antalyalı turizmcilerin yıllardır dile getirdiği THY tarifeli direkt uçuşlarının nisan ayında başlayacak olması. Tabii bu gelişmede sektörden gelen ve tüm sorunlarına vakıf Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un katkısı büyük.
Bu bilgiler, Özaltın Holding kurucusu, merhum Nuri Özaltın adına bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Golf Turnuvası sırasında konuştuğumuz ailenin üçüncü kuşağı, Gloria Sports Arena’nın başında olan Elif Özdemir’den.
Elif Özdemir, “Doluluklarda artık belli bir çizgi yakaladığımızı da göz önünde bulundurarak bundan sonrası için istikrarlı ve hatta en önemlisi sürdürülebilir bir nitelik-nicelik sağlamamız gerekiyor” diyor.
Gloria Resort otellerinin ilki Golf Resort 22 yıl önce açılmış.
Ardından 2001’de Verde, 2007’de de Serenity gelmiş. Tüm oteller her şey dahil hizmet veriyor.
Bu konsepte her zaman karşı olduğumu, büyük bir israf olarak gördüğümü söylerim.
İsrafın yanı sıra her şey dahil açık büfelerin kalitesizliği de ayrı bir sorundur. Ama Gloria Serenity Resort gibi bu işi mükemmel biçimde yapan yerler de var.
Serenity’de açık büfe genel bir restoranın yanı sıra akşam servis veren Japon, Fransız ve Steak olmak üzere üç alakart restoran bulunuyor. Her birinde malzeme kalitesi, yemeklerin lezzeti, servis ve sunum çok başarılı.
Gloria Resort’ların pazarlamasına, organik tarıma ve yiyecek-içecek bölümlerine danışmanlık hizmeti veren Melis Özaltın da bu yaz Yunan ve Hint restoranı açmayı planladıklarını söylüyor. Benim önerim ise beyaz masa örtülü Türk mutfağı servisi olan bir lokanta.
Gerçek Türk mutfağını dünyaya tanıtmak için bu tarz kalite çıtası yüksek tesislerin önemi büyük.
Biz Başka Yerde
Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi, bu yıl 11 Mayıs–24 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve Fiat sponsorluğunda gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu’nda, sanatçı İnci Eviner’in Biz, Başka Yerde başlıklı yapıtı sergilenecek.
Venedik Bienali’nin ana mekânlarından Arsenale’de yer alan Türkiye Pavyonu’ndaki serginin küratörlüğünü Zeynep Öz üstleniyor. Biz, Başka Yerde, toplu yer değiştirmelerin sonucunda ortaya çıkan mekânlara dair bir yapıt. Eviner, Alman siyaset bilimci Hannah Arendt’in 1943 yılında kaleme aldığı Biz Mülteciler adlı metinde bahsettiği mücadelelere gönderme yapıyor.
Eviner, “Yarım kalmış öyküler nereye varacak göreceğiz. Bu çalışmanın hem içindeyim hem dışındayım. Büyük bir ekip var bu çalışmanın ardında” diyor. İnci Eviner’in metaforlarla yüklü görsel dilinden etkilenmemek çok zor. İnanıyorum ki çalışması, Venedik Bienali sergilerinin gündemi en iyi yakalayan ve izleyeni en çok sarsan işlerinden biri olacak...
GOOD4TRUST
Doğaya zarar vermeden yaşam mümkün mü?
Dürüst olmak gerekirse o kadar da kolay değil. Her geçen gün dünyanın geleceğine dair umutlarımız azalıyor. Huzur ve sağlıkla yaşadığımız, göçlerin, savaşların olmadığı insan haklarının gözetildiği bir dünya özlemi içinde olanların sayısı da her geçen gün artıyor.
Doğayı koruyalım, adil olalım, iyilikleri paylaşalım güven içinde yaşayalım, istiyoruz.
‘Good4Trust.org’ işte bu arayışta olanların bir araya gelerek kurduğu bir oluşum. Amacı iyiliklerin, güvenin, ekolojik ve sosyal açıdan adaletli ilişkilerin paylaşılarak çoğalması. Hafta içinde kurucu başkanı Uygar Özesmi ile buluştuk.
Uygar Özesmi, Türkiye’nin yetiştirdiği sosyal sorumluluk, sivil toplum bilinci gelişmiş özel insanlarından biri. Greenpeace Akdeniz Genel Direktörlüğü, TEMA Vakfı Genel Müdürlüğü dönemlerinden bu yana tanıyorum.
Sivil toplumda görev almadan önce Devlet Bakanı Adnan Kahveci’nin danışmanlığını, Erciyes Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü kuruculuğunu yapmış.
New York’ta Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında Çevre Uzmanı olarak çalışmış. Şimdi de aynı zamanda change.org Doğu Avrupa ve Batı Asya Direktörü ve CIVICUS - Sivil Katılım için Küresel Birlik Yönetim Kurulu üyesi.
‘Good4Trust.org’, kâr amacı gütmeyen bir sosyal girişim. Doğaya zarar vermeden üretim yapan ve türeten insanların bir araya gelmesiyle ekolojik ve ekonomik açıdan adil yeni bir sistem, makro bazda döngüsel ekonomi hedefiyle kurulmuş.
12 kişilik yönetim ekibinin yanı sıra, danışmanlık veren aralarında Defne Koryürek, Oya Ayman ve Serhan Süzer gibi isimlerin yer aldığı 7’ler Konseyi ve gönüllü destekçileri var. Sistem ise iki temel üzerine oturuyor. Üreticiler ve türeticiler.
Üreticilerden beklenen insan, toplum ve doğanın haklarına üretim ve ticari faaliyetlerini yaparken saygı göstermeleri.
Türeticiler de (özellikle tüketici denmiyor) bu tarz ürünleri tercih eden, güven dolu ilişkilerin kurulmasına, sistemin sürdürülebilirliğine katkı veren bireyler.
‘Good4Trust.org’ tüm üyelerinden kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa öyle davranmalarını bekliyor. Şimdilik 73 kayıtlı üretici ve 11737 türetici bulunuyor. Üye olmak da çok kolay...
Paylaş