Tabii başlığın, yerli film kategorisini kapsadığını ve seks filmlerinin kulvar dışı olduğunu belirtmekte de fayda var.
Efendim, "Vicdan" filminden bahsediyorum. Nurgül Yeşilçay ve Murat Han’ın arabadaki sevişme sahnesinde çıplaklık söz konusu değil, erotizm de yok. Ancak son damlasına kadar gerçekçi. Sanat için sevişme bu olsa gerek.
Ben buna benzer gerçekçi bir sevişme sahnesini en son "Kesişen Yollar" filminde izlemiştim. Halle Berry, gözyaşları içerisinde sevişiyordu, sonra da Oscar’ı kaptı.
Diğer filmleri izlemeden gözüm kapalı "Nurgül Yeşilçay da Altın Portakal’ı hak ediyor" diyorum.
Sadece bu sahne için değil, filmin bütünündeki performansı için... Jüride olsam sadece bu sevişme sahnesi için bile Altın Portakal’ı Nurgül’e verirdim. Kim ne derse desin...
Böyle sahneleri oynamak çok zordur, hele hele kalburüstü bir oyuncuysanız ve de bir anneyseniz.
Peki, ya film...
Bu gerçekçi sevişme sahnesiyle gündeme gelme ihtiyacı duymayacak kadar sağlam bir film. Erden Kıral, bazı karakterleri havada bırakma pahasına fazla söze gerek duymadan, hızlı bir kurguyla filmini kotarmış.
Kıral tutkulu bir aşkın özelinde sağlam bir sistem eleştirisine de soyunuyor. Ama yine de tutku başköşeye oturuyor. Filmden çıkarken midenize yumruk yemiş gibi hissediyorsunuz ve başlıyorsunuz yoruma açık finali düşünmeye. Atilla Dorsay’ın dediği gibi "Vicdan" ’mini bir başyapıt’ olmuş.
Bu arada Tülin Özen’in olağanüstü performansını da unutmayalım. Bazı sahnelerde Nurgül’ü bile ezip geçiyor. Tülin de Altın Portakal’da Yardımcı Kadın Oyuncu dalında favorim.
Fenerbahçe’yi İspanyol basınından takip et
Maç sonlarında "İyi oynadık, kazandık"vari klişe açıklamaların dışında Fenerbahçeli futbolcuların basına konuştuğunu göreniniz var mı? Yok...
Çünkü futbolcuların, Türk basınına konuşması yasak. Sadece Aziz Yıldırım konuşuyor, biz de paşa paşa dinliyoruz.
Hooijdonk, Kezman ve Anelka gibi dünya starlarını bile Türkiye’de işleri bittikten sonra dinleme fırsatı bulduk.
Ne gariptir ki, Yıldırım’ın bu yasağı İspanyol basınına işlemiyor.
Bilmem farkında mısınız, Fenerbahçe’nin gündemini son birkaç aydır İspanyol gazeteleri Marca ve As belirliyor. Roberto Carlos, Güiza ve Luis Aragones, hemen hemen her hafta bu gazetelere demeç veriyor, doğal olarak bizimkiler de bu haberleri çevirtip kullanıyor.
Bunun en son örneğini Akşam gazetesinde okuduk. Matador gazetesinden Javier Gomez Matallanas’ın "Kebap Luis Aragones" başlıklı köşe yazısında Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’deki kötü gidişata el atmak adına soyunma odasına girmeye başladığını ve Aragones’in bundan büyük rahatsızlık duyduğunu yazdı. Akşam gazetesi de bunu yarım sayfa haber yaptı.
Yakında Fenerbahçe muhabirleri İspanyolca kurslarına gitmeye başlarlarsa şaşırmam.
Hele hele Güiza’yı, Aragones’i "Merhaba ben Marca’dan arıyorum" deyip konuşturan zarfçı muhabirler çıkarsa hiç şaşırmam.
Cem Özer olgun davranmış
Yapımcılar ne kadar basına sızdırmamak konusunda dikkatli davransalar da "Vicdan" filmi, uzun süre sevişme sahnesiyle gündemde kalacak gibi. Medyanın ve doğanın kanunu bu, kaçmak imkansız.
Hadi ilk kurşunu ben atayım!
Usta yönetmen Sam Mendes, yeni filmi "Revolutionary Road"da eşi Kate Winslet’in Leonardo DiCaprio ile olan sevişme sahnelerini çektiği için Türkiye’de bile tartışılmış, İsmail Hacıoğlu’nun densiz açıklamalarına meze olmuştu.
Mendes, "İnsanın eşine, başka birisiyle nasıl sevişmesi gerektiğini söylemesi gerçekten çok kötü bir duygu ama işim bu" demişti.
Cem Özer de "Vicdan" filminin uygulayıcı yapımcısı. Cem Özer büyük bir olgunluk örneği göstermiş, en az Nurgül Yeşilçay kadar alkışı hak ediyor. Umarım basın, Cem Özer’i bu konuda fazla bunaltmaz.