Paylaş
Butik yapısıyla dikkat çeken ve yıllarca bölgenin önde gelen liselerine öğrenci gönderen Ekin Koleji, şimdi de kendi lisesini kurmak için hareket geçti. Ekin Koleji, 2019’da lisesini açmayı planlıyor.
EKİN Koleji... 90’lı yıllarda eğitim sektörünün yapısını sorgulayan bir veli hassasiyetiyle kurulmuş olan bir kurum. Ekin Koleji, sadece sınava endeksli bir okul olmak yerine, öğrencinin yaşayarak öğrenmesini kendine felsefe edinmiş durumda. Bilgi toplumu okulu hedefiyle faaliyet gösterdiklerini aktaran Ekin Koleji’nin kurucu genel müdürü Yasemin Reşitoğlu, hem kuruluş öyküsünü hem sınav sistemini hem de gelecek planlarını anlattı.
O SORULARA YANIT ARARKEN
Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji mezunu olan ve eğitim yönetimi ile denetimi alanında yüksek lisans yapan Yasemin Reşitoğlu, yaklaşık 11 yıl sağlık sektöründe çalıştığını söyleyerek, özel eğitim kurumlarının bu kadar çok olmadığı ve tam olarak da nasıl olduğunun bilinmediği dönemde başlayan macerasını şöyle aktardı:
“Aslında her şeyi çocuğumun okula başlaması tetikledi. Çocuğunuz okula gidince bazı sıkıntılar da beraberinde başlıyor. Bugün birçok velinin yaptığı gibi ben de eğitimle ilgili sorulara yanıt aramaya başladım. ‘Nasıl bir okul’, ‘çocuğumuzu geleceğe nasıl hazırlayacağız’, ‘okullar bu isteklere nasıl cevap veriyor’, ‘çocuğum okulunda mutlu mu’, ‘öğrendiğini hayatta kullanabilir mi’ gibi birçok soru. İşte bu sorular beni eğitim sektörüne yöneltti. Ve kendimi sektörün içinde buldum.”
54 ÖĞRENCİYLE ZİL ÇALDI
Kuruluş çalışmalarının 1996’da başladığını anlatan Yasemin Reşitoğlu, bu aşamada başta İskandinav ülkeleri olmak üzere eğitimde başarılı oldukları kabul edilen ülkelerin eğitim model ve sistemleri, okul türleri ve yapılarını incelediğini ifade etti. Reşitoğlu, “Uzun süren bir araştırma ve analizden sonra ülkemiz eğitim sistemine entegre edilebilecek eğitim ve öğretim anlayışını benimsedik. 1998’de Seyrek’te ilköğretim 1, 2 ve 3’üncü sınıflarda 54 öğrenciyle eğitim-öğretim hayatına başladık. O günden bu yana da kademeli olarak büyüdük” diyerek, bugün Seyrek ve Ataşehir kampüslerinde butik konseptleriyle yollarına devam ettiklerini aktardı.
HAYATTA KARŞILIĞI VAR
Eğitim dünyasında öğrencinin en yaygın kullandığı söylemin ‘bu benim ne işime yaracak’ olduğunu hatırlatan Yasemin Reşitoğlu, bunun sorulmaması gerektiğini belirtti. “Biz öğrettiğimiz her bilginin hayatta bir karşılığının olduğunu göstermek için yola çıktık” diyen Reşitoğlu, eğitim alanındaki farkındalıklarını şöyle özetledi:
“Hem, hem de dediğimiz bir yola girdik. Çocukları sınavdan bağımsız kılmadık ama sadece sınava endeksli eğitim veren bir okul da olmayalım dedik. Sosyal, bilişsel ve duygusal yönü önemli. Bunu geliştiriyoruz. Hem evrensel hem de ülke değerlerini, ilkelerini benimsemelerin sağlıyoruz. Dersi öğrencinin yaşayarak deneyimlemesini istiyoruz. Yabancı dil olmazsa olmazımız. Derslerimizi zenginleştirerek yol alıyoruz. Matematiği somutlaştırıyoruz. Feni eğlenceli bilimle öğretiyoruz. Öz değerler programlarımız var. Her şeyin hayatta bir karşılığının olduğu gösteriyoruz.”
YAPILIŞ ŞEKLİ ÖNEMLİ
YASEMİN Reşitoğlu, bir süredir gündemde yer alan sınav sistemiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Reşitoğlu, her yıl eğitim sistemine 1.5 milyon öğrencinin girdiğine dikkat çekerek, “Bunların bir üst eğitim kurumuna taşınması noktasında deneme sınama olması gerekiyor. Sınava karşı değiliz ama bunun yapılış şekli önemli” diyor.
DIŞARIDAN ÖĞRENCİ
ALMAK OLMAZDI
YILLARDIR bilinçli olarak lise açmadıklarını dile getiren Yasemin Reşitoğlu, bunun nedeni şöyle anlattı:
“Biz çok iddialı yola çıktık. Verdiğimiz eğitimle çocuklarımızı bir üst eğitim kurumuna hazırlıyoruz. Bizim çocuklarımızda ortaokul sonunda sınav alanında elde ettikleri başarılarla çok iyi Anadolu ya da fen liselerine gidiyor. Böyle olunca da bize pek öğrenci kalmıyordu. Dışarıdan da öğrenci almak olmazdı. Onun için lise kısmını yıllardır askıda tutuyorduk. Ama şimdi liselerin yapısında değişiklikler var. Bu ortamda mezun verdiğimiz öğrenciler tekrar bizde devam etmek isteyecek. Biz de bunu düşünerek 30 dönüm içinde kurulu olan Seyrek Kampüsü’ne liseyi de eklemek için yatırım kararı aldık. 2019’de eğitim hayatına başlayacak. Orada da butik kalacağız. Üç sınıf şeklinde düşünüyoruz. 240 öğrenciyi geçmeyeceğiz.”
MUTLU OLSUNLAR DİYE
‘MUTLU çocuk, daha kolay başarılı olur’ anlayışını benimsediklerini ifade eden Yasemin Reşitoğlu, “Sanatı ve sporu yaşamın ayrılmaz bir parçası yapmaya yönelik etkinliklerimiz oluyor. 1’inci sınıftan 3’ün sonuna kadar uygulanan zorunlu piyano eğitimi veriyoruz. Doğayla mücadele değil, onun bir parçası olduğunu anlatmak için de tarım bahçelerimizde uygulamalar yaptırıyoruz. Bir biberin yetişme serüvenini anlatırken hem matematiği öğretiyoruz hem emeğin değerini anlatıyoruz. ‘Yemeğini yemezsen arkandan ağlar’ demek yerine onun arkasındaki emeği gösteriyoruz ” diyor.
Paylaş