Pazardan kuruyemiş zincirine

Bu yıl mağaza sayısı 70’in üzerine çıkacak olan Tuğba Kuruyemiş, yurtdışına açılıyor. İlk mağaza Azerbaycan’a.

BİR dönem tavukçuluk sektöründe çalıştı. Herkes gibi onun da hayali, kendi işini kurmaktı. Askerde bolca düşündü ve döndüğünde kardeşiyle kuruyemiş sektörüne adım attı. Hem toptan, hem de pazarda kuruyemiş sattı. 1988’de Aydın’da ilk mağazasını açtı. Ailede kimsenin adı olmasa da O, ‘en iyi ve güzel’ anlamına gelen Tuğba’yı marka olarak seçti. Lüks tasarlanan ve kuyumcu olacağı sanılan o ilk mağaza için, ‘Burada çerezci mi olur’ denilmesine aldırmadı. Bugün 52 mağazalık zincir kurdu. 750 kişi çalışan ve franchise vermeden büyüyen Tuğba Kuruyemiş’in patronu Ahmet Tonkul’un gözü şimdi yurtdışında. İlk durak Azerbaycan...

Burada çerezci mi olur

Tuğba Kuruyemiş’in kurucularından yönetim kurulu başkanı Ahmet Tonkul’la markanın çıkış öyküsünü ve gelecek hedeflerini konuştuk. 1980’li yıllarda kuruyemiş sektörüne Lezzet Kuruyemişleri ile adım atan Tonkul, toptan satış yaparken, pazarlara da çıktıklarını paylaşıyor. Tonkul, bazı yerel pazarlarda satışın sürdüğünü aktarıyor. Zamanla mağaza açma fikri geliştiğini belirten Tonkul, öykünün devamını şöyle anlattı:
“1988’de ilk mağazamızı Aydın’da açtık. Mağazayı çok lüks tasarladık, kent çalkalandı. Olmayan bir şey yaptık. Herkes altın satacağımızı sandı. Hatta, ‘burada çerezci mi olur’ diyen oldu. Ama çerezci mantığının dışına çıkıp yeni konsept yarattık. ‘En iyi ve güzel anlamı’ taşıyan Tuğba’yı markamız seçtik. Hedefimiz bu işte en iyisini yapmaktı, başardığımızı düşünüyorum. O zamana kadar ailede Tuğba adı yoktu ama şimdi kızımınki Tuğba.”

MAĞAZA SAYISI 70’İ AŞACAK

Bugüne kadar franchise vermeden büyüyen Tuğba’nın 11 şehirde 52 mağazası var. Bu yılsa hedef 70’in üzerine çıkmak. Ahmet Tonkul, neden bayilik vermediklerini de şöyle anlatıyor: “Yoğun bayilik talebi var. Sadece internet üzerinden 4 yılda gelen talep, bin 500’den fazla. Bunun yanında her gün Aydın’daki fabrikaya en az 8-10 kişi telefon açıyor. Mağazaya gelenler de cabası. Ayrıca, Antalya ve olmadığımız şehirlerden de sürekli arayıp, o şehre mağaza isteyen var. Bizim için uygun lokasyonları araştırıp, fotoğraflarını paylaşan bile oluyor. Bu talepleri kırmadan geri çeviriyoruz. Bizim çok açılmak gibi niyetimiz yok. Daha kontrollü büyümek istiyoruz. Bayilik vereceğimiz kişinin bu kaliteyi muhafaza edip etmeyeceğinin garantisi yok. Onun için bayilik vermiyoruz. Toptan satışımız da yok. Mağazanın yanı sıra online satışımız bulunuyor.”

İLK ADIM AZERBAYCAN’A

Tuğba Kuruyemiş, yurtdışından da talep alıyor. Azerbaycan ile görüştüklerini ve bu yıl içinde bu ülkeye bir mağaza açacaklarını ifade eden Tonkul, “Azerbaycan bildiğimiz bir coğrafya. İlk yurtdışı deneyimimizi burada yapacağız. Daha sonra Hollanda, Japonya ve Almanya’dan talep var,z değerlendireceğiz” bilgisini verdi.

LOJMAN BİLE YAPTI
Tuğba Kuruyemiş’in bugünkü başarısında en önemli pay hiç kuşkusuz sürekli gülümseyen personel. Bu denli mutlu olmalarının nedeniyse patronları Ahmet Tonkul... Yaklaşık 750 personelinin her birini tanıyor. Onları çalışan değil ortak gibi görüyor. Doğum günlerini kutluyor ve hediyelerini eksik etmiyor. Hatta bekarlar için lojman bile yapmış. Tonkul’un gündeminde Kuşadası’nda bir otel alıp, yazları personelinin tatil yapmasını sağlamak, kışları tesiste paneller düzenlemek var. Personel eğitimine de ayrı önem veriyor. Bu eğitimlerin farklı bir boyutu ise ‘Sürekli İyileştirme Sonsuz Geliştirme Ekibi’ (SİSGE) adlı çalışma grubu. Ahmet Tonkul, “SİSGE, 60 kişiyle her pazartesi öğleden sonra Aydın’daki fabrikada toplanıyor. Burada, incir ayıklayan da var, çay ocağında çalışan da. Saçma da olsa şey konuşuluyor” diyor.

ZEYTİNYAĞIYLA BAHARAT EKLENDİ

Gelen her müşterinin mağazalardan mutlu ayrılmasını isteyen Ahmet Tonkul, “Biz fındık, fıstık, lokum satmıyoruz. Güler yüz ve mutluluk satıyoruz” diyor. Tonkul, kuruyemişin yanında baharata da girdiklerini, iki ay önce de zeytinyağı satışına başladıklarını aktarıyor. Zeytinyağında da İzmir’in simgesi Saat Kulesi simgeli şişe büyük ilgi görüyormuş.

MUTLULUK KAYNAĞI ÇİĞDEM

Bugün 52 mağazaya bütün ürünler Aydın’daki tesisten gidiyor. 3 günde bir her mağazaya ürün gönderiliyor. ‘Müşterimize taze ürün sunmak için zor olanı seçtik’ diyen Ahmet Tonkul, Egeli’nin en fazla ay çekirdeği, yani çiğdem tükettiğine dikkat çekiyor. Ege insanının rahat görüntüsünün altında bunun yattığını düşünen Ahmet Tonkul, “Çiğdemde selenyum var. Bu madde stresi azaltıyor. Mutluluk hormonu gibi bir şey” diyor.