Mete Tamer Omur

Avrupa kapısının anahtarı İzmir’de Asya’nın anahtarı Hong Kong’da

28 Mart 2025
HKETO Avrupa Birliği Nezdindeki Özel Temsilci Vekili Grace Lı, Hong Kong’un Egeli firmalar için önemli bir pazar olduğunu söylüyor, “Gıda, makine, bilişim, tarımsal ürünler için Hong Kong önemli bir pazar olabilir. Hong Kong ithalatçı bir ülke. Bu yönüyle de önemli fırsatlar sunuyoruz” diyor.

 

SON dönemde Hong Kong ismini sık duymaya başladık. Serbest bölge konumundaki Hong Kong, sunduğu birçok fırsatla yabancı şirketler için anakara Çin’e açılan bir kapı olarak görülüyor. Çevresindeki Ege kentleriyle birlikte sahip olduğu birçok zenginlikle bugün onlarca sektörde önemli bir aktör olan İzmir de bazı başlıklarda Hong Kong’la benzerlikler gösteriyor. Çin öncülüğünde hayata geçirilen ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesinde İzmir’in Batı’ya açılan kapı olması hedefleniyor. Yani; Asya kapısının anahtarı Hong Kong’da, Avrupa’nın anahtarı da İzmir’de… Hal böyle olunca Hong Kong’un odağında Türkiye özelinde İzmir var. Geçtiğimiz hafta İzmir Ticaret Odası’nda yapılan ‘Hong Kong İş ve Yatırım Fırsatları Günü Toplantısı’ öncesinde Hong Kong Ekonomi ve Ticaret Ofisi (HKETO) Avrupa Birliği Nezdindeki Özel Temsilci Vekili Grace Lı ile bir araya geldik. Lı ile İzmir’e bakışlarından fırsatlara birçok başlığı konuştuk.

SIÇRAMA TAHTASI

Temel amaçlarının Türkiye’nin de içinde olduğu Avrupa ülkelerinden Hong Kong’a yatırımcı çekmek ve ticari ilişikleri geliştirmek olduğunu söylüyor Lı… Hong Kong’u hem Çin hem de Asya pazarına sıçrama tahtasına benzeten Lı, “Bir giriş kapısı. Hong Kong, savunma ve dış ilişkiler alanında Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı. ‘Tek ülke, iki sistem’ anlayışıyla yönetilen, ekonomik açıdan serbest pazar ekonomisi kurallarının dünyada en etkin olarak uygulandığı özel yönetim bölgesi niteliği taşımasıyla dikkat çekiyor. Ayrı hükümet, para birim ve hukuk sistemimiz var. Paranın transferi serbest. Vergi avantajı var. Hizmet odaklı güçlü bir ekonomiye sahibiz" diyor.

YENİ ODAK TÜRKİYE

Güney Çin’de dokuz şehir ve iki özel idari bölgeden oluşan Büyük Körfez Bölgesi’ne de dikkat çekiyor Grace Lı… Hong Kong’un da bu bölgede yer aldığını ve Çin’en en zengin bölgesi olduğunu söyleyip ekliyor:

Yazının Devamını Oku

Atölyeden sanayi devine

23 Mart 2025
Temelleri 1968’de küçük bir atölyede atılan ve bugün adını Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listene yazdıran Kardemir Çelik Sanayi A.Ş., 2 ve 3’üncü kuşağın yönetimiyle büyüme yolculuğunu sürdürüyor. Erkek egemen sektörde kadın olarak işini başarıyla yürüten Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Bakırel, gündemlerinde halka arz ve kurumsallaşma olduğunu söylüyor, “Önemli yatırım planlarımız bulunuyor” diyor.

 

ŞU bir gerçek ki tüm dünyada olduğu gibi bizde de kadınların iş gücüne katılım oranı çok düşük. Rakamları tekrar tekrar yazmaya gerek. Ama bazı sektörlerde oranlar çok daha aşağılarda. Demir çelik bunlardan biri… Tabii bu tabloyu tersine çevirenler de yok değil. Özlem Bakırel de bunlardan biri. Kardemir Çelik’in ikinci kuşak temsilcilerinden Bakırel, erkek egemen sektöre kadının ismini ‘çelik’ gibi yazdıran biri… Bir yandan şirketin büyümesi için emek veren bir yandan da demir çelik sektöründe ‘kadının’ görünürlüğünde rol model olan Özlem Bakırel’le Kardemir Çelik Sanayi A.Ş.’nin hikayesinden kendi kariyer yolculuğuna, sektörel gelişmelerden gelecek planlarına birçok konuyu konuştuk.

ŞEKERDEN DEMİR ÇELİĞE

1945’te orta halli bir ailenin 6’ncı ve en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Nevzat Karalp, 1960’ların başında baba mesleği olan şeker-lokum imalatı ve ticaretine yönelmiş. Ama tarihler 1968’i gösterdiğinde radikal bir kararla ticaret hayatında değişme gitmiş. Hiç bilmediği bir konu ve apayrı bir dal olmasına rağmen demir-çelik sektörüne rotasını çevirmiş. Denizli’de günde 2 ton kapasiteli küçük bir işletmede yeni bir süreç başlamış. Özlem Bakırel, hikayenin devamını şöyle anlatıyor:

10 KİŞİ 2 BİN KİŞİYE DÖNÜŞTÜ

Yazının Devamını Oku

Girişimcilik gençlerin en güçlü kası

19 Mart 2025
İzmir’in girişimcilerin ruhunu besleyen bir kent haline geldiğini söylüyor EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı… Gençlerin en önemli kası olarak girişimciliği gören Özhelvcı, İzmir’de girişimcilik açısından ise bilişim, tarım teknolojileri, yenilenebilir enerji, yaratıcı endüstriler, turizm, lojistik ve sağlık teknolojileri sektörlerinin ön plana çıktığını paylaşıyor.

 

 

BAŞTA İzmir olmak üzere Ege, sahip olduğu birçok zenginlikle bugün onlarca sektörde önemli bir aktör. Çeşitli kurum-kuruluş ya da kişiler de onlarca avantajla Ege kentlerini son dönemde ‘girişimci üssü’ haline getirmek adına yoğun bir mesai harcıyor. Bölgede girişimcilik ekosistemini büyüten kurumlardan biri de Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD)… Gençler, hem EGİAD Melek Yatırım Ağı’yla hem de destek verdikleri çeşitli oluşumlarla ‘girişimciliğin başkenti’ söylemlerinin gerçekleşmesi adına emek veriyor. Yakın zamanda EGİAD’ın 18’inci dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Kaan Özhelvacı’yla yeni dönem projelerinden girişimciliğe, İzmir’in yatırımın ikliminden gelecekte öne çıkacak sektörlere birçok konuyu konuştuk.

TİCARET KÖPRÜSÜ KURACAKLAR

EGİAD Başkanı Özhelvacı, gençlerin en güçlü kası olarak girişimciliği görüyor. Egeli gençler, bu kası daha da güçlendirmek için de yoğun bir çaba içerisinde. Öyle ki EGİAD, bu yıl girişimcilik ve teknoloji odaklı yurtdışında 4 fuara katılma planı yapıyor. Amerika, Fransa, Finlandiya ile İngiltere ya da Portekiz’de yapılacak fuarlar gençlerin gündeminde… Özhelvacı, bu ziyaretler sırasında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na akredite olarak 2015’te kurulan EGİAD Melek Yatırım Ağını tanıtacaklarını, o ülkedeki iş insanlarıyla bir araya gelerek ticaret köprüleri kurmayı hedeflediklerini, tesisleri gezerek de bilgi-birikim paylaşımında bulunmayı amaçladıklarını söylüyor.

Kaan Özhelvacı, “yaratıcı yıkım” olarak adlandırılan sürecin hızlandığını, ekonomilerde ve iş dünyasında, eski ve verimsiz sistemlerin, iş modellerinin, teknolojilerin veya mesleklerin yerini hızla daha yenilikçi ve verimli olanların alacağını söylüyor, “Bu sürece hazırlıklı olunması gerekiyor. Gençlerimizi buna hazırlamalıyız” diyor.

 

Yazının Devamını Oku

Okyanus balığı olmayı seçti şimdi dijitalde devrim yapıyor

16 Mart 2025
Üniversite öğrencisiyken başlayan ve satış direktörlüğüne kadar yükseldiği profesyonel iş hayatındaki deneyimlerini kendi işine aktaran Aysu Bilgin, “Akvaryum yerine okyanus balığı olmayı” seçtim diyerek dijital dönüşümle iş dünyasında devrim yaratma hedefiyle çalışıyor. LinkedIn profesyoneli Bilgin’in gündeminde ise büyümek ve daha fazla değer yaratmak var.

ÖZELLİKLE pandemi döneminde sıkça duyduğumuz bir kavram oldu dijital dönüşüm… Artık iş yapış şekilleri hızla değişiyor. Birçok yapı da dijitalle odaklı stratejiler geliştiriyor. Aysu Bilgin de bunlardan biri. Kurumsal hayatın ardından kendi hikayesini yazma yoluna giden ve Suit Your Job’u kuran Bilgin, bugün dünyada 1 milyardan, Türkiye’de ise 18 milyondan fazla kullanıcıya sahip LinkedIn platformunda kurum ve kişilerin dijital kimliğini güçlendiriyor. LinkedIn profesyoneli Aysu Bilgin, iş dünyasına yönelik dijital dünyada değer yaratıyor. Suit Your Job’un kurucusu Bilgin’le kariyer yolculuğundan dijital dünyaya ve gelecek planlarına kadar birçok konuyu konuştuk.

İFLAS İŞİN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Aysu Bilgin, mücadeleci ve vizyon sahibi bir babanın evladı olarak 1981’de İzmir’de dünyaya gelmiş. Başarılı bir iş insanı olan babanın farklı bir iş koluna yaptığı yatırımın sonu pek de iyi sonuçlanmamış. Yaşanan büyük iflas işin seyrini de değiştirmiş. O dönem Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde iktisat okuyan Bilgin, 3’üncü sınıfta çalışma hayatına ilk adımını atmış. Her ne kadar küçük yaşta ‘meraktan’ Hatay Perşembe Pazarı’nda su satışı yapsa da Aysu Bilgin, bu kez ekonomik gerekçelerle bir mücadelenin içine girmiş. Bir GSM operatörünün çağrı merkezinde 2002’de yarı zamanlı çalışmaya başlayan Bilgin, kariyerinde basamakları birer birer çıkmış. Aysu Bilgin, o süreci şöyle anlatıyor:

18 YILIN ARDINDAN AYRILIK

“Okulun ardından birçok arkadaşım, bankacılık ya da ilaç mümessilliği alanında kariyerine yön vermeyi seçiyordu. Ben de bir bankanın sınavına girdim ve kazandım. Ama tam o süreçte çalıştığım kurumda önemli bir terfi aldım. Bir süre sonra da kurumun saha ekiplerini kurma görevini üstlendim. Profesyonel kariyerim boyunca bu şirkette müşteri yöneticisi, satış müdürü, bölge satış müdürü görevlerinde bulundum. 2010’de en genç bölge satış müdürlerinden biri oldum. Bu kurumda 18 yıl çalıştım. Bu, benim için önemli bir deneyim oldu. Bu süreçte de Bahçeşehir Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı da yaptım. Satış rekorları kırdım. İzmir’den Antalya’ya kadar olan bölgeyi yönetiyordum. Ama 2017’de şirket benimle yol ayrımına gitti.”

PLATFORMLA YENİ BİR HAYAT

Yazının Devamını Oku

Egeli şirketler doğuya baksın

9 Şubat 2025
HKTDC Avrupa Bölge Direktörü Chris Lo, Türkiye ile Hong Kong’un 2014-2023 arası ticaret hacminin yüzde 60 arttığını söylüyor, “Egeli kurumlar doğuya bakmalı artık. Çünkü 2025’te de de Hong Kong büyümeye ve değişmeye devam edecek” diyor. HKETO Özel Temsilci Vekili Grace Li de Hong Kong’un şarap ithalatındaki vergiyi indirdiğini aktarıyor, bunun şarap alanında önemli üretici olan Ege’deki şirketler için büyük bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor.

ÇİN’in geleneksel ‘12 Hayvanlı Ay Takvimi'ne göre ‘Ejderha Yılı’ geride bırakılarak ‘Yılan Yılı’na girildi. UNESCO’nun ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne dahil ettiği ‘Çin Yeni Yılı’, hem Çin Halk Cumhuriyeti’nde hem de dünyanın dört bir yanında düzenlenen birçok organizasyonla kutlanıyor. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de BM’nin ‘uluslararası bir bayram’ ilan ettiği şu günlerde ‘Çin Yeni Yılı’ kapsamda çeşitli programlar yapılıyor. Hong Kong Ticaret Geliştirme Konseyi (HKTDC) ile Hong Kong Ekonomi ve Ticaret İşleri (HKETO) Avrupa Birliği de geçtiğimiz hafta ‘Çin Yeni Yılı’nı kutlamak amacıyla İzmir’de özel bir etkinlik düzenledi. Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden iş insanlarına seçkin bir kitlenin davetli olduğu organizasyonda ben de yerimi aldım.

Resmi verilere göre; bu yıl 14 Ocak-22 Şubat tarihlerini kapsayan 40 günlük Bahar Bayramı tatili döneminde Çin Halk Cumhuriyeti içinde yaklaşık 9 milyar seyahat yapılması bekleniyor.

 

İZMİR’E AYRI BİR ÖNEM

Küresel ekonominin önemli aktörlerinden, Asya Kıtası’na açılan kapı olarak gösterilen Hong Kong’un İzmir başta olmak üzere Ege’ye olana ilgisini daha önce yazmıştım. Bu davetin de ev sahiplerinden olan Hong Kong Ticaret Geliştirme Konseyi Avrupa Bölge Direktörü Chris Lo da geçen yıl göreve atandıktan sonra Türkiye’de İstanbul’un ardından ikinci ziyaretini İzmir’e yapmıştı. Invest Hong Kong (InvestHK) da 2025’in başında İzmir'de danışmanlık ofisi açmıştı. ‘Çin Yeni Yılı’ etkinliğinde ise hem Hong Kong’un sunduğu fırsatlar hem de Ege’nin potansiyeli konuşuldu.

DAHA FAZLA AKIL İSTİYOR

Yazının Devamını Oku

Avrupa’nın kapılarını ‘Altın Vize’ açıyor

2 Şubat 2025
Yunanistan merkezli Oikos’un kurucu ortağı ikizler Sofia ile Marianna Erotokritou, ülkelerinin mülk edinen Türk vatandaşlara ‘Golden Visa’ alanında önemli fırsatlar sunduğunu söylüyor. Erotokritou kardeşler, “2024 sonu itibariyle Çinlilerden sonra en çok Türk yatırımcıya oturma izni verildi” diyor.

 

 

TATİL planı yapandan Avrupa’da düzenlenen fuarlara katılmak isteyene, eğitim için yurtdışına gitmeyi düşünenden yaşamayı hedefleyene birçok Türk vatandaşının son yıllarda hep karşısına ‘vize sorunu’ çıkıyor. Tatilcisinden öğrencisine ya da ihracatçısına birçok kişi, Avrupa ülkelerinden vize alma noktasında ciddi problemler yaşıyor. 2024 rakamları henüz netleşmedi ama 2023’te Türk vatandaşları 1 milyonu aşkın Schengen Vizesi için başvurusu yapmış. Schengen ülkeleri, Türk vatandaşlarının vize başvurularının yaklaşık yüzde 22’sini reddetmiş. Hal böyle olunca Türk vatandaşları Avrupa’daki Schengen ülkelerine gitmek için farklı arayışlara girdi. Bu seçeneklerden biri de ‘Golden Visa’…

YUNAN TURİZMİNİN ELÇİSİ İKİZLER

Yunanistan merkezli Oikos Property Developments’ın kurucu ortakları Sofia Erotokritou ile Marianna Erotokritou da ‘Golden Visa’ alanında Türk vatandaşlara farklı bir seçenek sunmak için çalışıyor. Şu anda Yunan turizminin elçisi olarak görev yapan ikiz kardeşler Sofia ile Marianna, ülkelerinde uluslararası ilişkiler ve turizm alanında önde gelen bir figür olarak tanınıyor. Liseden sonra Çin'de uluslararası işletme, ekonomi ve uluslararası ticaret alanlarında eğitim görmüş. Marianna ve Sofia Erotokritou kardeşler, 2014‘ten bu yana ise Yunanistan’da gayrimenkul ve göçmenlik sektöründe çalışıyor. Sofia Erotokritou, ‘Golden Visa’ uygulamasının 2013’te başladığını hatırlatıyor ve ekliyor:

EŞİK DEĞİŞTİ AMA AÇIK KAPI BIRAKILDI

"Eylül 2023’te uygulamada değişikliğe gidildi. Yatırım eşiği 250 bin eurodan 800 bin euroya yükseltildi. Kırsal kesimde ise 400 bin euro oldu. Bu eşik başlangıçta Avrupa'daki en düşük seviyelerden biri olarak belirlenmişti. Bu da Yunanistan'ı yabancı yatırımcılar için cazip bir yer haline getirmişti. Tabii son güncelleme sonrası bir açık kapı bırakıldı. Atina’da kullanılmayan çok ticari yapı var. Bunların inşaat firmaları tarafından konuta çevrilmesi suretiyle 250 bin euroyla ‘Golden Visa’ imkanı sunulmaya devam ediliyor. Bu hak ise sadece inşaat firmalarına verildi. Gayrimenkul üzerinden verilen ‘Golden Visa’, geçmişte birçok Avrupa ülkesinde vardı ama çoğu kapatıldı. Tek Golden Visa veren ülke Yunanistan… Yunanistan üzerinde de büyük bir baskı var. O nedenle şimdilik önemli bir fırsat sunuyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Türkiye-Çin kültür köprüsü yatırım ve ihracata dönüşüyor

27 Ocak 2025
İzmir Çinliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Vang, 2015’ten bu yana iki ülke arasında güçlü bir kültür köprüsü kurmak için çalıştıklarını söyledi, “Bu köprü gelecekte hem ticaret hacmi hem de yatırımlar anlamında daha güçlü bağlar kurulmasını sağlayacak” dedi.

 

SON dönemde Çinli yatırımcıların Türkiye’ye ve Ege’ye ilgisinde ciddi artış var. Hatta bu ilgi artık yatırımlara da dönmüş durumda. Bunlardan en somutu ise elektrikli otomotiv sektörünün önemli aktörlerinden BYD’nin Manisa’ya yaptığı 1 milyar dolarlık yatırım. İki ülke arasındaki ticaret de güç kazanıyor. Çin ile Türkiye arasındaki ticari iş birliğinin hızla gelişmesiyle ticaret hacmi 2024’te 48 milyar dolara ulaştı. Çin’den 44.9 milyar dolar ithalata karşılık bu ülkeye 3.1 milyar dolar ihracatımız söz konusu.

O DERNEĞİN PAYI BÜYÜK
Türkiye Çin’e madencilik ürünlerinden kimyevi maddeler ve mamullerine, demir ve demir dışı metallerden tekstil ve hammaddelerine, gemi yat ve hizmetlerinden zeytin ve zeytinyağına birçok ürün ihraç ediyor. Enerjiden sağlığa birçok başlıkta iş birlikleri var. Her iki tarafta da kamudan yerel yönetimlere, şirketlerden oda ve birliklere birçok kesim de iki ülke arasındaki hem ticari ilişkilerin artması hem de yatırımlar yapılması adına yoğun mesai harcıyor. Tabii iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi için emek veren bir kurum daha var: İzmir Çinliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği.

NEFES KESEN GÖSTERİ
Dernek, ticaretin yanı sıra kültürel etkinliklerle Çin ile Türkiye arasındaki bağın daha da güçlenmesi adına çalışıyor. 2015’te kurulan ve bugün 70 üyesi bulunan İzmir Çinliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 18 Ocak Cumartesi akşamı ‘2025 Çin Yeni Yılı Kültürel Etkinlikleri’ ismiyle önemli bir organizasyon gerçekleştirdi.

Yazının Devamını Oku

Tarım elektroniğinin zihin savaşçıları

26 Ocak 2025
Üniversite yıllarında başlayan arkadaşlıklarını süreç içinde ortaklıkla taçlandıran Murat Varlıklı ve Enver Özgeday, tarım araçlarına ekledikleri elektronik parçalarla katma değer yaratıyor. Star Wars hayranlığıyla ‘zihin savaşçıları’ndan esinlenerek şirketin ismini de CEDAY olarak belirleyen ikili, bugün 8 ülkeye ihracat yapıyor. Geliştirdikleri ürünlerle hem tarımda verimliliği arttıran hem de ithalatın önüne geçen Varlıklı ve Özgeday’ın hedefinde ise daha fazla ülkeye ihracat yapmak var.


 

HEM dünyada hem de Türkiye’de tarım makineleri sektörü büyümesini sürdürüyor. Milyarlarca dolarlık bir ekonominin döndüğü sektör, sürekli gelişen teknoloji ve yeniliklerle de bir dönüşüm içinde. İzmirli CEDAY Bilişim Teknolojileri de tarım makineleri sektörünün büyümesi için emek verenlerden... Üniversite döneminde başlayan arkadaşlıklarını zamanla girişime dönüştüren Murat Varlıklı ile Enver Özgeday’ın kurduğu CEDAY, bugün tarım makineleri için yüksek teknoloji elektronik, sensör ile hassas ekim bileşenlerinde kullanılan kontrol ve izleme cihazları üretiyor. CEDAY Bilişim Teknolojileri’nin kurucu ortağı Murat Varlıklı ile şirketin kuruluş hikayesinden yarınlara dair planlarına birçok konuyu konuştuk.

YOLLARI ÜNİVERSİTEDE KESİŞTİ

İşçi bir anne ve babanın evladı olarak 1975’te Almanya’da dünyaya gelmiş Murat Varlık… 1984’te ailesiyle birlikte Mersin’e kesin dönüş yapmış. Babasının, ‘hayatı öğrenin’ sözüyle küçük yaşta sokakta insanların kilosunu tartmış. Kuyumcu yanında başlayan çıraklık ise kalfalığa kadar yükselmiş. Bilgisayar üzerine okuma hedefiyle 1994’te üniversite eğitimi için İzmir’e gelmiş. Ege Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı’nı kazanmış. Bu süreçte yolu kendisi gibi mücadele dolu bir yaşamdan gelen Enver Özgeday’la kesişmiş. İkisi de bir yandan okumuş öte yandan çalışmış. Üniversitenin ardından Enver Özgeday özel bir şirkette, Murat Varlıklı ise Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda profesyonel iş hayatına ilk adımı atmış. Murat Varlıklı, hikâyenin devamını şöyle anlatıyor:

ARTAN TALEP GİRİŞİME DÖNÜŞTÜ

Yazının Devamını Oku