Sinema oyuncusu Catherine Zeta-Jones cesur bir çıkış yaptı, “Ben bipolar bozukluk tedavisi görüyorum” dedi. Bipolar bozukluk pek çok ünlünün derdi. Üçü de intihar eden Marilyn Monroe, Sylvia Plath ve Kurt Cobain’in bipolar bozukluk hastası olduğu biliniyor. Sinead O’Connor ve Britney Spears hatta kimilerine göre Lady Diana da aynı sorundan mustaripti
Bipolar bozukluğun eski adı manik-depresif hastalık. Birbirine zıt, iki ayrı hastalık döneminden oluşuyor. Taşkınlık (mani) ve çökkünlük (depresyon). Dolasıyla hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyrediyor. Hastalık dönemleri dışındaysa tamamen normale dönülüyor. Bazı hastalarda, günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler sürüyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Duygudurum Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Ömer Aydemir’in verdiği bilgiye göre, her yüz kişiden 2-3’ü bipolar bozukluk hastası. Erkek ve kadınlarda görülme oranı aynı ve ortalama başlangıç yaşı 20-25.
EN YÜKSEĞE ÇIKIP, DİBE VURUYOR
Hastalığın mani veya taşkınlık döneminde, hasta aşırı coşkulu oluyor. Abartılı önemli düşünceler veya ayağı yere basmayan projeler üretiyor. Kendini olduğundan çok daha yüksekte hissediyor, düşünceleri zihninde adeta yarışıyor. Aşırı enerjik hissediyor. Uyku gereksinimi azalıyor hatta uykuyu inkar ediyor. Sonuçlarını düşünmeden; fazla para harcama ve aşırı hızla araba kullanma gibi heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışıyor. Depresyon veya çökkünlük dönemindeyse; mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüven azalması, değersizlik hissi, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri ve nedeni açıklanamayan ağrılar hissediyor.
YAZIN MANİK, KIŞIN DEPRESİF
İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden biri, mevsimsellik göstermesi. Hastalar ilkbahar-yaz aylarında taşkınlık ve coşkunluk yaşarken, sonbahar-kış aylarında çökkünlük ve durgunluk içine giriyor. Prof. Dr. Aydemir, “Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş, hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem. Yaklaşık dörtte biri, bu mevsimsel özellik nedeniyle ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşir” diyor. Kötüleşme yaşanan günlerde dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artış, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma azımsanmayacak oranda. Ayrıca zaman zaman intihar eğilimi, daha doğrusu kendine zarar verme davranışı da görülebiliyor. İntihar bu dönemde çok yüksek oranlarda olmasa bile, artan risk yönünden dikkatli olmakta yarar var. Prof. Dr. Aydemir, “Bu mevsimde hastaların dikkatleri daha bozuk oluyor. Hastalanma eşikleri de göreceli olarak düşüyor. Buna bağlı olarak da, kendilerine ve çevresindekilere zarar verebilecek davranışlar gösterme riski taşıyorlar” diyor.
STRES VEYA TRAVMA BAŞLATABİLİR
Catherine Zeta-Jones, hastalığınının ortaya çıkmasında eşi Michael Douglas’ın kanser olmasıyla yaşadığı stresin etkili olduğunu söylemişti. Prof. Dr. Aydemir, “Hastalığın nedenleri arasında genetik etkenler azımsanmayacak oranda (ortalama 2/3). Bir diğer nedense beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerindeki değişiklikler beyinde düşünce, bellek, öğrenme ve duygudurumun düzenlenmesini etkiler. Ancak stresli veya travmatik olaylar da (ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma) iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin çıkmasına neden olabilir veya tetikleyebilir” diyor. İlaç tedavileri önemli yere sahip. Ayrıca yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme, alkol ve madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olunması da baş etmek için öneriliyor.
Beslenmeye Karatay bakışı ŞİFA KÜTÜPHANESİ
İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, ‘Karatay Diyeti’ kitabının önsözünde, “Klasik bir diyet kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlıklı kalmak için yeni görüşlere yer veren, doğru beslenme biçimi edinme amacına yönelik, yol gösterici bir kılavuz” diyor. Hayy kitap, 12 lira.
Detoks niyetine TAMAMLAYICI TIP
Uyanınca bir bardak ılık su veya bitki çayı için. Çünkü, organizma gece boyunca toksin ve artık maddeler üretiyor. Uykuda sıvı kaybı devam ederken, sıvı alımımız duruyor. Bu maddelerin vücuttan atılımını kolaylaştırmak ve vücudun ısı mekanizmasını gün boyunca dengelemek için sabah erken saatlerinde sıvı almak çok yararlı. Oda ısısında bekletilmiş bir bardak su içmek böbrek ve bağırsakların işlevini artırarak, vücudu toksin ve artıklardan temizliyor. Cilde pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. İçtiğiniz ılık suya birkaç damla limon suyu veya greyfurt suyu damlatabilirsiniz. Bitkisel çay için de iki çay kaşığı ince doğranmış maydanozu bir çay fincanı kaynar suda 15 dakika bekletip süzün. Çayı ılık için. Bir diğer alternatif, yeşil çay olabilir.
Ayşe Özyılmazel SAĞLIĞIM İÇİN
MUTLAKA YAPARIM: Haftada beş gün pilates yapıyorum. Alkolden mümkün olduğunca uzak duruyorum. Uykuma dikkat etmeye çalışıyorum. Çocukluğumdan beri neredeyse her akşamüstü bir saat kestiririm. Haftada 4-5 kere akşam yemeğinde ızgara somon yiyorum. Bol su içiyorum, bitki çaylarını seviyorum. Her ay bir otelin SPA’sına gidiyorum. Tabii akıl sağlığım için de enerjimi emen insanlardan uzak duruyorum. Komik gelebilir ama ayda bir kurşun döktürüyorum. Müzik dinliyor, tatile çıkıyorum. ASLA YAPMAM: Kendimi fazla hırpalamamaya çalışırım. İstemediğim ortamlarda bulunmam. Kızartma yemem de sevmem de. Hazır meyve sularından içmem. Kendimi aç bırakmam çünkü hipoglisemim var. Ağır diyetler uygulamam. Şerbetli tatlılar yemem. İçkinin yanına abur cubur eklemem. Beyaz ekmek, tereyağ, margarin kullanmam. Yemeklere tuz atmam. Gazlı içeceklerden kaçarım. Yağlı süt içmem. MUTLAKA YAPACAĞIM: İlk fırsatta bir ay bir sahil kasabasına yerleşip ruhumu dinlendirmek istiyorum. Bakımlı ve sağlıklı olmaya çalışmak da yoran bir mesaimiz var. Bazen her şeyi akışına bırakıp, hiçbir şey yapmadan durmak da en büyük detokstur değil mi?
UZUN LAFIN KISASI YANLIŞ: Mastürbasyon çok zararlı ve kesinlikle yapmamak lazım. Cinsel güce zarar verir. DOĞRU: Cinsel, fiziksel, psikolojik sağlığa hiçbir zararı yok. Tersine, cinsel yaşamın bir parçası.