Paylaş
Anlamıyorum görmüyorlar mı ki, vatandaş hem ibadetini etmek, hem de yılbaşını gönlünce kutlamak istiyor. Neden karışıyorlar ki?
Geçtiğimiz cuma Ankara’daki camilerde okutulan hutbede yılbaşı kutlamalarının ahlaki yozlaşmaya, kültürel tahribata, gelenek ve göreneklerimizin bozulmasına neden olduğu anlatılmış.
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinin söylediğine göre yeni Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in hutbelerin içeriğinden haberi olmuyormuş.
Olsa ne yazar...
Aklı selim insanlar, din adamlarının, liderlerin her açıklamasını dikkate alsa halimiz nice olurdu?
Papa’yı düşünün...
“Naziler’in dini terk etmesinin Yahudi soykırımına neden olduğunu” söylemesini mi istersiniz...
“Prezervatif AIDS’e çare değil” diyerek onyıllardır yürütülen halkı bilinçlendirme çabalarını buruşturup atmasını mı alırsınız...
Ki eklemeye gerek var mı bilmem... Bu açıklaması dini liderin cehaletini tüm güzelliğiyle ortaya koyuyordu. Nitekim kısa süre sonra kendisi de bunun farkına varıp lafından döndü ve “prezervatifin belli durumlarda kullanılabileceğini” belirtti.
Aynı Papa eşcinselliğin insanlığı küresel ısınmayla eşit derecede tehdit ettiği görüşündeydi.
Ne yapacaktı? Birileri bir yerlerde hayatını yağmur ormanlarını kurtarmaya adamışken...
Papa da o koltuğa insanlığı yozlaşmadan kurtarmak için oturtulmuştu.
Aslında bize uzak temalar değil.
Bizim toplumda da liderler zaman zaman benzer tuhaflıkta açıklamalar yapıyor. Eşcinselliğin hastalık olduğunu söyleyen bir Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanımız var mesela.
Ya da Ankara’daki susuzluk nedeniyle eleştirilince “Allah’ın işi. Herkes tatile çıksın” diyen bir belediye başkanımız...
Öyle ki hepsini art arda sahneye çıkarıp bu repliklerini söyletseniz
stand-up olur.
O kadar komik.
Atalarımız boşuna dememiş, “Gırtlak dokuz boğum, sekizini yut birini söyle” diye...
Bunu beceren beceriyor.
Görmez’in selefi Ali Bardakoğlu yeni yıl kutlamalarının dinle, dindarlıkla bir ilgisi olmadığının farkındaydı. Ona göre yeni yıl kutlamaları evrensel kültürün bir parçasıydı, bütün insanlığa mâl olmuş ‘olumlu bir davranış biçimiydi.’
Gerçekten böyle düşünürdü, düşünmezdi, bilemem.
Ama şunu söyleyecek kadar zeka gösterebiliyordu.
Yılbaşını dinden bağımsız düşünerek kutlamayı adet edinmiş Müslümanlar’ı da dinden soğutmaksa amacınız, doğru yoldasınız, böyle devam.
Bilmeyenler için yılbaşı nedir?
Cuma akşamüstü Abdi İpekçi Caddesi’nde hoparlörlerden “Jingle Bells” yankılanıyordu.
Halbuki “Jingle Bells” bir Noel şarkısı.
Ama fark etmiyor çünkü Noel şarkıları, yılbaşı ağacı veya Noel Baba kılıkları bizim toplum için işin eğlencesi, yılbaşının süsü. Kimsenin bu sembollerin içini doldurmak veya din değiştirmek gibi bir niyeti yok. Endişelenmek yersiz.
Kutlamalara gelirsek...
Dinler tarihini benden kat kat iyi bilen din adamlarına ders vermek haddim değil. Ama...
25 Aralık’ta Hıristiyanlar İsa’nın doğumunu, Noel’i kutlar. Yılbaşında ise tüm dünya...
Yeni yılın başlangıcını.
Paylaş