Paylaş
Fotoğrafta, Victoria’s Secret modelleri ile Dove kampanyasının modelleri alt alta gösteriliyordu.
Yayın tartışma yarattı.
67 bin kez paylaşıldı. 139 bin 114 kişi “like” etti. Fotoğraflara 17 binin üzerinde yorum yapıldı.
Blogun Facebook sayfasında kadınların vücut tiplerine yönelik düşmanca yorumlar şaşırtıcıydı.
Azımsanamayacak sayıda kişi Dove modellerini “çirkin ve şişman” diye nitelerken kimileri de Victoria’s Secret modellerinin “açlıktan ölmek üzere gibi göründüğünü” yazdı.
Dantel külotları ve seksi pozlarıyla Victoria’s Secret modellerinin seksapel yayması bekleniyordu. Ancak modellerin 7’si de çok benzer vücut tiplerine sahipti.
Ve mesaj şuydu: Kusursuz görünebilir ve hissedebilirsiniz. Ama ancak sıfır bedenseniz.
Dove’un ortalama bedendeki kadınları ise sade beyaz iç çamaşırlar giymişti.
Ve Victoria’s Secret kampanyasıyla kıyasladığınızda, o kadar çekici ve arzulanabilir olmadıkları mesajını veriyorlardı.
İki çekim arasındaki çekişme adil değildi. Net.
Adil çekişme nasıl olurdu?
Ancak aynı frekansta bir çekimle.
Healthy is the New Skinny blogu bir çekim organize etti.
Kadının güzelliğini bedeninin belirlemediğine inanan blogun bu çekimle amacı, farklı bedenlerde (34–44) bir grup kadını aynı cazibeye ve seksapele sahip şekilde göstermekti.
Fotoşopsuz, bedenlerini inceltmeden ya da düzeltmeden.
Yeni bir reklam trendi yaratmaya oynayan bu fotoğrafın sırrı ÇEŞİTLİLİK idi.
Victoria’s Secret fotoğrafının altına bunu koyup tüketicinin beğenisine sundular.
Bakalım insanlar Victoria’s Secret kampanyasıyla aynı kalite ve güzellikte hazırlanmış ama kadın bedenlerinde “çeşitlilik” sunan diğer bir kampanyaya nasıl tepki verecek?
Victoria’s Secret’ın fotoğrafının prodüksiyon maliyeti 500 bin dolardı.
Healthy is the New Skinny blogunun kampanyasının maliyeti ise 45 dolarlık pizza. “Sağlıklı bir tasarruf!”
Sektör o bir dolu 500 bin doları çeşitlilik içeren vücut tiplerinin reklamına harcasa, inanın her tipte kadın gözümüze güzel görünürdü.
Artık düzen eski düzen değil. Alanı ne olursa olsun şirketlerin, sektörlerin tüketiciye kendi dünyalarını, bakışlarını dayatamayacakları bir çağa girdik.
İnternet, sosyal medya derken, tüketiciler seslerini çıkarmak bir yana, bağırıyorlar. Ve bu çığlıklar yeni dünyada sansürlenemiyor.
Şirketler, sektörler her meseleye “sorumlulukla” yaklaşmak ve davranmak zorundalar.
Tektipleştirme arzusu boşa.
Diktatörlüklerin devrildiği günlerdeyiz.
Güzellik ve reklam sektörlerinin de kadınlara dikte etme dönemi kapanıyor.
Sektörler tüketiciyi değil, tüketici sektörleri yönetmeye başladı.
Ve şirketler batmak istemiyorlarsa, sorumluluk almak zorundalar.
Artık ideal bedeni kadına onlar dayatamayacak...
Kadınlar gerçeği onlara dayatacak.
Paylaş