Devlette devamlılık esas diye çevre talanı mı sürecek CHP?

SEÇMEN, partilerin seçim vaatlerinde kendi dertlerinin peşinde.

Haberin Devamı

Demokrasi, özgürlük, hak, hukuk başlıklarıyla HDP’nin kalabalıkları coşturması, insanlara yeniden hayal kurdurtabilmesi önemli.
CHP’nin soğuk bir kalkınma yaklaşımından ziyade yoksulları, emekliyi, işçiyi kucaklaması kayda değer.
MHP’nin kadına şiddete odaklanması takdire şayan.
Peki ya çevre?


*


Son yıllarda hem yerel hem de ulusal çapta üzüntüye, tepkiye yol açan çevre katliamları hiç mi siyasi partilerin umurunda değil?
HDP’yi ayrı tutuyorum; çevreye diğer partilere göre daha fazla eğildiğini, nükleer santrala mesela net bir şekilde “Hayır” dediğini görüyoruz.
Ama CHP şaşırtıyor.
CHP, nükleer santrala kategorik olarak karşı olmadığını söylüyor. Riskli santralların ise kısa vadede Türkiye’de kurulmasına izin vermeyeceklermiş.
CHP’de nükleer santral konusunda uzmanlaşmış biri olduğundan şüpheliyim. Çünkü en basitinden bilmeleri gerekir ki, ‘riski sıfırlanmış nükleer santral’ diye bir şey yok. Dünya üzerinde bugüne kadar kurulan nükleer santralların tümü riskliydi, bunu bile bile, göze alarak bu santrallar kuruldu. Bazıları da patladı işte.
Ayrıca “Nükleer santrala kategorik olarak karşı değiliz” demek, bu santralların doğada milyon yılda yok olmayan atıkları başta olmak üzere, deniz suyunu ısıtması, balıkların ölümüne neden olması gibi çok ciddi çevre sorunlarına da eyvallah demek anlamına geliyor.
“En çevreci biziz” diyenlerle dalga geçiyoruz da...
Hem onları çevre katliamlarıyla suçlayıp hem de nükleer santrala açık kapı bırakanlar da az komik değil hani.


*

Haberin Devamı


3. havalimanı ve 3. köprü gibi projelere ise Kılıçdaroğlu “Devlette devamlılık esastır” diyerek devam edilebileceğini söylüyor. İktidara gelirlerse her iki projenin de çevreye zararını azaltmanın yollarını ararlarmış.
Yahu zaten hem 3. köprü hem de 3. havalimanı inşaatı için çevrenin canına okundu, geçmiş olsun. Göçmen kuşlar telef oldu, çöplüklerde konaklar oldu.
Çevreye daha fazla zarar vermemenin tek yolu bu projeleri durdurmaktır!
3. havalimanı projesini durdurursunuz, Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen’e ikişer milyar dolar maliyetle birer paralel pist yapar, 120 milyonun üzerindeki yıllık yolcu talebini karşılarsınız.
“Devlette devamlılık esastır” diyerek bu projeleri sürdürürseniz çevre talanına devam edersiniz. Zira, hem bu havalimanının hem de 3. köprünün çevredeki diğer inşaat etkinliklerini tetikleyeceği, altyapı/ulaşım gereksinimleri doğuracağı ortada.


*

Haberin Devamı


Bu projeleri devam ettirirseniz İstanbul’un en değerli ekolojik sistemlerini barındıran, kentin yaşam damarı olan Kuzey Ormanları’nı yağma projelerine açmış olursunuz.
Hadi siz açmadınız diyelim –ki bu hayalcilik olur- sizden sonraki iktidarlar için bunun yolunu yapmış olursunuz.
3. havalimanı, Kemerburgaz’dan Hadımköy’e kadar alanda imar projelerini tetikleyecek. Çevre arazileri projelere açılarak İstanbul’un son yeşil alanları talan edilecek.
3. havalimanının dolgu malzemesi nereden gelecek, biliyor musun CHP?
Cevaplayayım: Kentsel dönüşümden. İstanbul’u acımasızca tahrip eden kentsel dönüşümden.
Buna razı mısın CHP?


*


CHP’nin kömüre, nükleer santrala ve büyük projelere net bir dille karşı olmaması ya bilgisizlikten kaynaklanıyor...
Ya da büyük yatırımları seven seçmenin oylarını almak istiyor. Ama bu arada çevre hassasiyeti yüksek genç seçmenin oyları kaçıyor.
Eğer bu ikisi de değise ve CHP samimiyetle bu projelere inanıyorsa, AKP’den bir farkı kalmıyor.

Yazarın Tüm Yazıları