Mezar taşları

Ve oyunun oyununu oynuyor diyoruz...

Türkiye’ye ağır bir bedel ödetmek istediklerini de...

*

Çelişkili tweet’leriyle diplomasiyi yok eden Başkan Trump’ın tek başına ABD’yi yönetmediğinden ve kendisine dayatılan projelerin bir parçası olduğundan da artık şüphemiz yok...

Şimdi de kendi azil süreciyle uğraşıyor artık.

Rusya ile anlaşarak her geçen gün biraz daha Ortadoğu’ya yerleşen ABD, YPG/PYD gibi terör örgütlerini kendisine müttefik seçti...

Irak’ın kuzeyinde Barzani ve Talabani’yi seçip yıllarca kullandığı gibi...

*

Soğuk Savaş’ın bitmesiyle gerçek yüzünü bize gösteren ABD’nin ne kadar müttefikimiz olduğunu da her gün biraz daha anlıyoruz...

61 ve 80 askeri darbelerinde ve 71 askeri muhtırasında parmak izlerinin olduğunu da...

Dost yüzlü müttefik maskesini takanların her gün gerçek yüzlerini gördükçe dünyayı maskeli baloya nasıl çevirdiklerini de izliyoruz.

*

Ve son çirkin oyunu da bunu gösteriyor...

Cemil Meriç’in de söylediği gibi, Fransızların “mezar taşları gibi yalan söylemek” sözü aklımıza geldikçe ABD’nin yaptıklarına ne kadar da uyuyor demekten kendimizi alamıyoruz.

Sisler içinde pis oyunların ortasında kalmışız gibi...

ABD Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamada, Suriye’nin kuzeyine yönelik harekât nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanması ve 1915 olaylarının “soykırım” sayılmasını öngören tasarılar kabul edildi.

Kararın 29 Ekim gününe denk getirilmesi ise dikkat çekici...

Ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım’da ABD’ye yapacağı ziyaretine günler kala gelmesi de...

*

16 “Hayır” oyuna karşı 403 “Evet” ile kabul edilen ilk tasarı, Türkiye’ye birçok alanda yaptırımlar getiriyor.

Ve 1915 olaylarının sözde “Ermeni soykırımı” olarak kabul edilmesini öngören karar tasarısı, 11’e karşı 405 oyla meclisten geçti.

Bu kararın onaylanmasıyla birlikte ilk kez ABD Kongresi’nin bir kanadı 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemiş oldu.

Temsilciler Meclisi’nin kararlarının bir bağlayıcılığı bulunmuyor ama dünya kamuoyuna karşı Türkiye’nin imajına zarar vermek istendiği bir gerçek.

*

Türkiye’nin harekâtına karşıtlığıyla öne çıkan isimlerden Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham’ın “Senatonun bu işi devam ettirmesinden yana olduğunu” belirtiyor ve�“Kararın, Türkiye’nin bize ve müttefiklerimize sorun çıkartırken ABD’nin kenarda oturmayacağını görmesini sağlamasını bekliyorum” diyerek terör örgütlerini müttefik olarak gördüklerini itiraf etmiş oluyor...

*

ABD Temsilciler Meclisi’nin kararına ilişkin konuşan emekli Orgeneral İlker Başbuğ diyor ki:

Soykırım deme konusuna tek yetkili mahkemelerdir.

Bu konuda “Siz yetkili değilsiniz” diye bağırmamız lazım.

Osmanlı döneminde yaşananlar soykırım değil tehcirdir. Burada özel bir kasıt var. Bu olayın soykırım olduğunu iddia eden devletin ortaya belge koyması lazım. Bu Ermeniler yıllardır araştırıyor. Bulsalar ortaya koymazlar mıydı?

*

Ve TBMM ise ortak bir tezkere ile alınan kararları kınayarak şu açıklamayı yaptı:

ABD ile Türkiye arasında uzun yıllara dayalı stratejik müttefikliğin, dostluğun, teröre karşı işbirliğinin kimi siyasetçiler eliyle sistematik bir şekilde tahrip ve yok edilme girişimlerine karşı Türkiye’de artık bıçak kemiğe dayandı...

Kısacası, dünyayı kasıp kavuran, istediği yere savaş açan, milyonlarca insanı öldüren ABD’nin bize insanlık dersi vermesi gülünç...

Mezar taşları gibi yalan söylemeye strateji, politika ve siyaset dedikleri günden beri bu komedi filmi izleniyor işte...

*

Türkiye mezar taşı gibi yalan söylemez ama gerektiğinde ölme pahasına mezar taşı gibi dik durur...

Bunu göremiyorlar işte...