Paylaş
Bunların en önemlileri ise ABD’de.
1.872 resmi düşünce kuruluşu bulunuyor.
ABD’den sonra 512 düşünce kuruluşuyla ikinci sırayı da Çin alıyor...
Ya diğerleri?
İngiltere 444
Hindistan 293
Almanya 225
Fransa 197
Arjantin 146
Japonya 116
Rusya 103
Kanada 100
Ve Türkiye:
- 46.
*
Bu düşünce kuruluşları ne iş yapıyor?
Ülkenin geleceğine yön veren ya da verecek olan gelişmeleri takip ediyor veya projelendiriyor...
Devletin hedeflerini, yapılandırmasını sürekli güncelliyor...
Teknolojisini, enerji kaynaklarını, dostlarını ve düşmanlarını da...
Hayalden uzak gerçekçi senaryolarıyla uzun vadeli projeleri planlayan düşünce kuruluşları toplumu da bu gelişmelere hazırlıyor...
Her ülkeden bilgi akışını, gelişmeleri ya da yönlendirilmesi için görevlendirdikleri kişiler de var...
Aslında başka bir anlamda devletin aklı, hafızası, gözü veya kulağı olabiliyorlar...
Ve hatta açık ya da kapalı istihbarat kuruluşları da...
*
Yani, düşünmek bedava...
Haliyle herkesi düşünmeye, bir şeyler bulmaya yönlendiriyorlar...
50 yıl sonra ABD nerede olmalı?
Enerji kaynaklarını nasıl çeşitlendirmeli?
İçerideki farklı milletlerin güçlenmesi nasıl önlenmeli?
Ve tehlikeli bir duruma varır mı?
İşsizlik ve kıtlık olabilir mi?
Uzayda yeni arayışlar ne olmalı?
Yapay zekâ, siber saldırılar, dijital dünya, açık pazar ülkeleri vs...
*
Yoksul ülkelerde ise parasız kimse düşünmüyor bile...
Fazla düşündüklerinde ise aklını kaybedebiliyorlar...
Yazdıkları teorilere ve düşüncelere de kendilerini fazla kaptırıyorlar...
Daha da ötesi üzerinde iki dakika düşündüğü düşüncesini bir dakika sonra kamuoyuna açıklayabiliyorlar...
Düşüncesiz düşüncelerin arasında çıkan çatışmalarla, tartışmalarla toplumun aklını karıştırıyorlar...
Her akşam TV programlarında insanlar tartışıyor...
Lakin hiçbirinin konular hakkında derin bir düşüncesi veya çalışması yok...
*
Bizdeki düşünce kuruluşlarının çoğu halka açık sempozyum, konferans, zirve düzenleyerek durumu geçiştiriyor...
Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forum Toplantısı’na alternatif yığınla proje hayata geçirildi ama hiçbiri tutmadı...
*
Çünkü, bizdekiler ülkenin geleceğine dair düşünmek yerine günlük siyasi konuların algı operasyonlarıyla meşgul...
Bazıları da düşkünler yurdu gibi...
Propagandist yetiştirmekle uğraşıyor.
Devletin her yerinde kadrolaşma ya da yeni statülerin peşinde koşturuyor...
Ödenek, fon, sponsor, bina ve prestij kapabilme derdine düşmüşler...
Düşünce sahibi olamayan düşkünler düşünce kuruluşlarını da piar ajanslarına çevirmiş durumda.
*
Her ilde sempozyum, konferans, festival, konser ve sayısız etkinlik çalışmalarıyla kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz...
Haliyle de kendimiz düşünüyor, kendimiz söylüyor ve kendimiz inanıyoruz...
ABD’deki düşünce kuruluşları ülkenin geleceğine dair proje sunuyor ve hayata geçiriyor.
Bizdekiler ise medyada haber olabilme derdine düşmüş...
Ya da bir yere kapağı atabilmenin, daha fazla para kazanabilmenin...
Düşünmenin çok uzağında gezinenler, geçinenler sadece düşüncesizce konuşuyor...
Ya da yazıyor...
Diyecek başka şey kalmıyor...
Kriz olunca kriz masasını kuranlar bu yüzden sürekli hüsrana uğruyor...
Yani, düştükten sonra oturup yüksek sesle düşünüyor...
*
Sözde Ermeni soykırımı tarihi belge ve gerçekler ışığında dünyaya anlatılamadı.
Filistin’e destek duruşumuzun nedenleri de...
Kırk yıldan beri kırk bin insanımızı öldüren, şehit eden PKK’nın terör örgütü oluşu da...
Ve daha sayamayacağımız kadar konu başlıkları var...
Bu yüzden bir daha gerçekleri önümüze koyup düşünmeliyiz...
Sürekli dünü düşünüyoruz ama yarınları düşünmüyor gibiyiz...
Paylaş