Paylaş
Ve kâbus bekleyenlerin eşiklerinde...
Herkes farklı bir hayalin peşinde at koşturuyor...
Duvarlara çarpan bir Türkiye beklentisiyle yaşayanlar sığındıkları mağaralarda yılanlara sarılarak yaşıyor...
*
Birileri, ABD seçimlerinde Trump’ın kaybedeceğini, Türkiye düşmanlığını çekinmeden ilan eden Biden’ın kazanmasını bekliyor...
Birileri, Biden’ın başkan seçilmesi halinde Türkiye yaptırımlarının ağırlaşacağını bekliyor...
Birileri, Putin’in Azerbaycan ve Ermenistan arasında süren savaşta Türkiye’yi köşeye sıkıştıracak bir tavır almasını bekliyor...
Birileri, Halkbank davasında Türkiye’nin yüklü bir miktarda para cezasını bekliyor...
Birileri Doğu Akdeniz’de Fransa, Yunanistan ve ABD ile savaşa girmemizi bekliyor...
Birileri, borsanın çökmesini, dövizlerin tırmanmasını bekliyor...
Birileri, Türkiye’nin IMF’nin kapısına gitmesini bekliyor...
Birileri, siyasi iktidarın dağınıklığını bekliyor...
Birileri, Anayasa Mahkemesi ile devletin diğer kurumlarının arasında ağır bir savaş bekliyor...
Ve birileri de sürekli felaket bekliyor...
Niye?
Siyasi iktidar çekip gitsin diye...
*
Nereden mi biliyoruz?
Sosyal medyanın adreslerinde sayısız birilerinin paylaştığı, yazdığı felaket senaryolarından biliyoruz...
Sosyal medya sorumsuzluklarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor...
Karalama stratejileriyle başarıyı yakaladıklarını zannedenler sanal kötülüklerinin öğütüldüğü yel değirmenlerine su taşıyor...
*
Uzun zamandan beri bir kenara koyulan eski politik patronajı keşfeden sosyal medya sorumsuzları bu ülkenin her kurumunu, her adresini terörize etmeye çalışıyor...
Yokluk, yoksulluk, felaket senaryolarını piyasalara sürenlerin tek derdi gemiyi batırmak...
Anlamsızlaştırıyorlar hayatı...
Acımasızlık birilerinin vazgeçilmezi olmuş...
*
Beklentilerini sıfıra indirmeyenlerin anlamsızlaştırmaya çalıştıkları hayatta anlamını yitiren nice hayatlar var...
Biliyor muyuz?
Bin yıldan beri bir arada yaşamayı keşfeden milletin birbirlerine düşman olabilmesi için ne kadar fay hattı varsa hepsini dillendirmenin ve altına dinamit yerleştirmenin kime ne faydası olacağını bilmiyoruz ama “Hepimiz aynı gemideyiz” gerçeğinin hâlâ anlaşılmadığını biliyoruz...
*
Hayatın tüm alanını rakamlara dönüştürerek sessizliği velveleye dönüştürmenin kimseye bir faydası olmayacak...
Çatışma, savaş ve büyük felaketleri oturup bekleyeceğimize barış içerisinde bir arada yaşatmanın asgari müştereklerini yeniden keşfetmemiz gerekiyor...
Çünkü, beklentilerin kıyılarında bizi bekleyen başka bir gemi yok artık...
Paylaş