Araplar...
Ermeniler...
Kürtler...
Rumlar...
Yunanlar...
Vs...
Tarihi gerçekleri çarpıtarak ders kitaplarına yazdıkları yalanlarla yetinmeyenler, şimdi de yalan rüzgârı gibi diziler çekmeye, çektirmeye başladılar...
Üç Arap ülkesi, MBC televizyonunda Arap halkına Osmanlı ile ilgili yalan rüzgârı dizileri seyrettiriyor...
Bu ülkelerin ve dizinin arkasından İngiltere’nin çıkmasına ise hiç şaşırmadık...
Yüz yıl önce Osmanlı’yı müttefikleriyle birlikte tasfiye eden İngiltere, yüz yıldan beri İslam coğrafyasını dizayn operasyonlarının arkasında durmaya devam ediyor...
*
Bu gelişmeler bizlere Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen 150 bin askerimizin dramını, Karamanlı Yedek Subay Ahmet Altınay’ın ‘Katran Kazanında Sterilize/Bir Türk Subayının İngiliz Esir Kampında Üç Yılı’ adlı günlüğünü hatırlatıyor...
1918 yılıdır...
Filistin Cephesi’nde 16. tümenin 48. alayına bağlı Osmanlı askerleri, İngilizlere esir düşer.
Esir düşen 150 bin askerimizden bazıları Mısır’ın İskenderiye şehrindeki Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Useray-ı Harbiye Kampı’na hapsedilir...
Ve 12 Haziran 1920’ye kadar bu kamplarda tutulurlar...
Birleşik Arap Emirlikleri, S. Arabistan ve Mısır bir araya gelip 40 milyon dolar bütçeli bir dizi yaptırmış...
Basında çıkan haberlere göre MBC’de yayınlanan dizi de Osmanlı Devleti işgalci olarak gösteriliyormuş...
*
‘Ateş Krallıkları’ adlı dizinin ilk bölümü 17 Kasım’da yayınlanmış. Osmanlı düşmanlığı üzerine kurgulanan dizinin sloganı ise “Bir imparatorluk kanlı bir hukukla yönetiliyor. Bu onların laneti oldu” imiş...
Dizinin senaryosunu Mısırlı Muhammed Süleyman yazıyormuş.
‘Hannibal Doğuyor’ filminin yönetmeni İngiliz Peter Webber’in yönetmen oluşu ise daha ilginç...
*
Yüz üç yıl önce İngiliz casusu
Kazanabilmek uğruna dipsiz kuyulara düşülüyor...
Ve uçurumların kenarlarında dolaşılıyor hâlâ...
*
Her gün işlenen suçların hikâyelerini okuyor, izliyor ve bir seyirci olmaya mahkûm edildiğimizi anladığımızda ise yaşamaktan utanıyoruz.
Kardeşlik türkülerini yeryüzünde bizden daha fazla söyleyen kimse yok.
Buna rağmen İslam coğrafyası yüzyıllardan beri kan revan içinde...
Sorgulayan, anlamaya çalışan, düzeltmek isteyen yok...
*
Ve geldiğimiz noktada ise şehirlerin sayısı gittikçe artmış...
Büyük kalabalıkların mutsuzluğu dünyanın hemen her yerinde öfkeye dönüşüyor diye aylardan beri yazıyoruz...
*
İran’ın Tahran ve sekiz şehrinde bankalar, dükkânlar yakılıyor ve sokaklara dökülen üniversite öğrencilerinin isyanlarını ABD desteklediğini açıklıyor...
Tiflis’te muhaliflerin parlamento binasına kilit vuran çadır kurma eylemleri hâlâ sürüyor...
Bolivya’da ise sular durulmuyor...
Irak’ın birçok kentinde işsizlik ve yolsuzluklara karşı eylemler devam ediyor...
Ve kana bulanan, halkının can derdine düştüğü sahipsiz bir Suriye...
Çünkü mevcut düzen de hiç kimseyi mutlu edemiyor...
Ve her ülkenin büyük kalabalıkları şu soruların da cevabını arıyor...
Yani liberalizmin mağlubiyeti mi başlıyor?
Ya da Soğuk Savaş’ın galibiyeti de buraya kadar mıydı?
*
Soğuk Savaş günlerinin bittiği günleri hatırlayalım...
Bir günde ‘izm’ler iflas etmiş ve o büyük boşluğu liberalizm doldurmuş gibiydi...
Ve
Ve umutsuz insanların sayısı büyük bir kalabalığa dönüşüyor...
Herkes sanki bir uçurumun kenarında yürüyor.
Pamuk ipliğine bağlı yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu günü kurtarmaya çalışıyor dünyanın hemen her ülkesinde...
*
Küresel ekonomi diye başlayan şarkının son durağı ise yoksulluğun gittikçe artması...
Güney Amerika, Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinde yanardağ gibi büyük bir kalabalığın öfkesi birikiyor...
Ve bu ülkelerin hemen hepsinde işsizlik, yoksulluk gittikçe artıyor...
Küresel güçler bu yanardağı soğutacaklarına daha da alevlendiriyor...
Ve Suriye ile Kıbrıs üzerinden ülkeyi karıştırabilecek yeni gerekçeler uyduruyorlar...
*
Suriye’de petrol...
Kıbrıs’ın Rum kesiminde İsrail ile birlikte gaz ve petrol sondajlarıyla rant peşine düşen Batılı ülkeler, Türkiye’nin Akdeniz’deki gaz ve petrol arayışından ise rahatsız...
Kendileri arayınca sorun yok, Türkiye aradığında ise dertleri çok...
*
Küresel güçler kurdukları yeni ittifaklar ile yeni açık pazar ülkeleri arıyor...
Bunun için de Bolivya, Venezuela, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Lübnan gibi ülkeleri karıştırmakla meşgul olan küresel güçler, her geçen gün yeni bir stratejiyi hayata geçirmeye çalışıyor...