Mehmet Öz

Koronavirüsün hasar bırakabileceği 3 organ

14 Mart 2021
COVID-19’u hafif atlatsanız bile etkileri ömür boyu sürebilir. Birçok kişi ‘COVID sonrası sendrom’ yaşıyor. Doktorlar için de bu konu çok yeni; hâlâ üzerinde çalışıyorlar. Yeri gelmişken salgın boyunca büyük fedakârlıkla gece gündüz emek veren tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlarım.

BEYİNDEKİ DAMARLAR SIZDIRABİLİR

Uzmanlar aylar boyunca beyin sisi, yorgunluk ve hatta felç gibi semptomlardan dolayı COVID-19’un beyni etkilediğinden şüphelendi. Yapılan yeni çalışmalarsa enfeksiyonun beyindeki kan damarlarının sızdırmasına sebep olduğuna dair kanıtlar gösteriyor. Sızıntı gerçekleştiğindeyse normal beyin fonksiyonları engellenmiş oluyor. Bu da hastaların tat ve koku kaybı bildirmelerinin sebebi olabileceğini gösteriyor. Virüs, vücuttaki koku alma sistemini istila edebiliyor ki bu sistem doğrudan beyinle bağlantılı… İyi haber şu: Birçok kişi beyin sisi ve koku kaybının sonunda geçtiğini bildiriyor. Damarlar yenilenebiliyor ve organlar iyileşebiliyor. Ancak bazıları için bu çok hızlı gerçekleşmeyebiliyor. Bu nedenle doktorlar insanların bu sendromu ciddiye almalarını ve enfeksiyonu atlatan kişilerde hasar bırakabileceğini bilmelerini istiyor.

KALPTEKİ HASARIN NE KADAR SÜRECEĞİNİ BİLMİYORUZ

Bir kardiyotorasik (göğüs ve kalp-damar) cerrahı olarak kalpte gördüğüm inflamasyonlar beni endişelendiriyor. COVID-19’a yakalandığınızda kalp kası hücreleriniz hasar görebilir. Kalp de atış hızını arttırarak vücudunuza oksijenli kan pompalayabilmek için daha fazla efor sarf eder. Bunu yaparken genişleyebilir ve güçsüzleşebilir. Bu da ciğerlerde sıvı birikmesine ve nefes almanın daha da zorlaşmasına sebep olur. Doktorlar halen bu kalp inflamasyonunun hastalığı hem şiddetli hem de hafif geçiren kişilerde ne kadar yaygın olduğunu anlamaya çalışıyor. Hasarınsa ne kadar sürebileceğini bilmiyor. Semptomların bazıları haftalar veya aylarca sürüyor gibi gözükse de kalpte kalıcı hasar veya kalp ritminde anormallik gibi uzun vadeli etkilerin oluşma ihtimali de var.

EN ÇOK AKCİĞERLER ETKİLENİYOR

Yazının Devamını Oku

COVID-19’a rağmen yapabileceğimiz üç aktivite

7 Mart 2021
Yaklaşık bir yıldır pandemiyle uğraşıyoruz. Karantinalar, sosyal mesafeler, maskeler… Ancak hâlâ ortalıkta birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Yalan yanlış haberlerin peşine takılmadan sizi hasta olmaktan gerçekten koruyan şeylere odaklanmalısınız. Bu süreçte korkmanıza gerek olmadan yapabileceğiniz şeyler de var.

PARKTA HAVA ALMAK

Açık havaya çıkmak zihin sağlığınızı desteklemek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Hastalığın bulaşma riski açık havada daha düşük olduğu için mümkün olduğu zamanlarda mahallenizin parkına çıkabilirsiniz. Mesai saati dışında, yoğun olmayan zamanlarda gidip sosyal mesafenize dikkat edin. Ortak tuvaletleri veya muslukları kullanmayın, kişisel ihtiyaçlarınızı kendiniz götürün.

ALIŞVERİŞ YAPMAK

Pandeminin ilk zamanları birçoğumuz virüsler yüzeylerde kısa süre de olsa yaşayabildiği için, eğer dokunursak enfekte olabiliriz diye marketten aldıklarımızı yerleştirmeden önce dezenfekte ediyorduk. Ancak artık COVID-19 bulaşları hakkında çok daha fazla şey biliyoruz; ağırlıklı olarak kişiden kişiye havadaki damlacıklar yoluyla geçiyor. Yüzeye temas yoluyla bulaşma riski, marketten aldıklarımız da dahil olmak üzere, oldukça düşük... Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), gıda veya gıda ambalajı yoluyla COVID-19 bulaşmasıyla ilgili herhangi bir kanıt olmadığını söylüyor.

DOKTORA GİTMEK

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Amerikalıların yüzde 41’inin pandemi nedeniyle hastalık kontrol veya tedavilerine gitmediklerini ya da ertelediklerini söylüyor. Sağlık kontrollerini aksatmanın da sağlığınızı başka yönden riske attığını unutmayın. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre ertelenen sağlık taramaları önümüzdeki 10 yılda erken teşhisle önlenebilecek olan kanserle ilişkili binlerce ölüme yol açabilir. Sağlığınız için sağlık merkezlerinde birçok önlem alınıyor ve randevular sağlığınız gözetilerek veriliyor.

Yazının Devamını Oku

Kendimize vakit ayırmak aslında çok kolay

28 Şubat 2021
Daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ihtiyaçlarımıza, kendimize zaman ayırmak bazen zor geliyor ama aslında etkili ve masrafsız kişisel zaman aktivitesi o kadar çok ki...Birçoğu 10 dakikadan az zaman alıyor ve hepsi çok basit...

Pek çok insan daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için kendine daha çok vakit ayırmak istiyor ama başaramıyor. Üstelik kişisel vakit yaratmanın pahalı olduğuna inanıyor. Bu doğru değil. Çünkü gün içinde sadece 10 dakikada, para harcamadan yapabileceğiniz kişisel rutinler, aktiviteler var. Daha az stresli bir yaşam için öneriler sunan ‘Listful Living: A List-Making Journey to a Less Stressed You’ (Listeli Yaşam: Daha Az Stresli Bir Siz İçin  Liste Yapma Yolculuğu) adlı kitabın yazarı Paula Rizzo ile kendine vakit ayırmanın kolay yollarını konuştum.

Bu aktivitelere geçmeden önce kendine vakit ayırma konusunu yeniden çerçevelendirelim. İnsanlar bunun pahalı bir masaj yaptırmak veya tatile çıkmak olduğunu sanıyor. Forbes’un açıklamalarına göre 2019’da 4.2 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşan ‘sağlıklı yaşam’ endüstrisi bunu empoze etse de aslında kendine vakit ayırmakla para arasında yakın bir ilişki yok. Zira kişisel aktiviteler, gün içinde tazelenmek için kendinize ayırdığınız kısa zaman dilimleri olarak açıklanıyor. Asıl hedef zihniniz ve bedeninize dönüp bakmak için zaman yaratıp size keyif veren şeyleri belirleyebilmek...

Rahatlatıcı bir banyo veya duş seansı

Başta bahsettiğimiz kitabın yazarı Rizzo, planlamaya gerçekten size iyi gelen şeyleri listeleyerek başlamayı öneriyor. Ve gün içinde bunlara yer açmanın yolunu bulmayı... Örneğin, sakin bir ana ihtiyaç duyuyorsanız, alarmınızı uyuma saatinizden 5-10 dakika erkene kurun, dinginliğin tadını çıkarın.

Bir film seyretmek

Yazının Devamını Oku

Evden çalışanlar için 5 sağlıklı beslenme önerisi

21 Şubat 2021
Neredeyse hepimiz salgın nedeniyle ‘ev kuşu’ olduk. Evde kendinizi devamlı abur cubur yerken veya sağlıksız alışkanlıklara yönelirken bulmanız çok muhtemel. Bu zorluğu aşabilmeniz için bazı ipuçları ve öneriler hazırladım.

MASUM ATIŞTIRMALIKLAR HAZIR OLSUN

Kilo almaktan kaçınmak için aldığınız besin maddelerine dikkat edin. Meyve, sebze, çiğ kuruyemişler, çekirdekler, yağsız protein, sağlıklı yağ ve kompleks karbonhidratlar gibi besinlere yönelin. Size enerji ve besini sağlayacaklar. Doğranmış sebze ve humus ya da elmayla badem ve fıstık ezmesi gibi atıştırmalıkları hazır edin, ihtiyaç anında tüketin. 

BESLENME PLANI UYGULAYIN

Gün içinde önünüze gelen abur cuburları tıkınıp sonra da olmadık saatlerde yemek yemeniz çok olası. Bilinçsiz ve kontrolsüzce yemeyi kesmek adına yemek ve atıştırmalıklar için zaman belirleyin. 12.00’de öğlen yemeği, 15.00’te ara öğün gibi... Bu sayede gereksiz kalorilerden kaçınabilirsiniz. Öğünler arasında, hele ki öğünlerden önce su içmek de sizi aşırı yemekten ve susuz kalmaktan koruyacak.

EGZERSİZ YAPMAYI DENEYİN

Spor, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmanıza yardım edebilir. Teksas Üniversitesi’ndeki araştırma görevlileri düzenli egzersiz yapmaya başlayan kişilerin daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edindiğini ispatladı. Eğer nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız çevrimiçi katılabileceğiniz sınıfları araştırın. Egzersize uzun bir zaman ayıramıyorsanız da endişe etmeyin. Sadece 5-15 dakika arası bir egzersizle serotonin gibi iyi hissettiren mutluluk hormonları salgılayabilirsiniz.

SEPETİNİZ KONTROLDEN ÇIKMASIN

Yazının Devamını Oku

İnflamasyonu azaltmanın 4 doğal yolu

14 Şubat 2021
Yangı ve iltihaplanma olarak da anılan inflamasyon bağışıklık sistemimiz için hayati. Ancak bazen bize yardımcı olamıyor, zarar veriyor. Oysa inflamasyonu azaltarak sağlığımızı desteklemek elimizde...

İnflamasyon, yaralanma veya enfeksiyon sonrası vücudumuzun, zedelenmiş dokuların iyileşmesine yardımcı olmak veya yabancı istilacılara saldırmak için çeşitli maddeler salgılamasıdır. Ancak inflamasyon vücudunuza her zaman yardımcı olmaz. Bazen vücut kendi hücrelerine saldırarak artirit (eklem iltihabı) ve ülseratif kolit gibi otoimmün hastalıklara neden olur.

Bazı kişiler çok ciddi geçirirken bazı kişilerin neden COVID-19’u semptom göstermeden veya hafif geçirdiklerinin cevabı da inflamasyon olabilir. George Washington Üniversitesi’nden biliminsanları koronavirüslü hastaların kanında inflamasyonla bağlantılı beş farklı göstergeyi yakın takibe aldı. Çalışma sonunda inflamasyon seviyesinin yükselmesiyle yoğun bakıma kaldırılma veya solunum cihazı ihtiyacı riski arasında bağlantı buldular. Uzmanlara göre virüs, vücudunda inflamasyon olan bir insana bulaştığında yaşananlar ateşe benzin dökmeye benziyor. Vücudun kendi doku ve hücrelerine saldırmasıyla meydana gelen ‘sitokin fırtınası’ olarak bilinen inflamasyon patlaması, hastaneye kaldırılma, yoğun bakıma yatırılma, solunum cihazı kullanımı ve ölüme sebep olan başlıca etkenlerden...

D vitamini takviyesi alın

Şikago Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma D vitamini eksikliği yaşayan kişilerin COVID-19’a yakalanma risklerinin neredeyse iki kat fazla olduğunu ortaya çıkardı. Virüse yakalandıktan sonra D vitamini desteğine başlasanız bile yoğun bakıma alınma riskiniz yüzde 93’e kadar azalıyor. Bu konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekmek isterim. Ancak karantinada ya da karanlık kış günlerinde yeteri kadar D vitamini üretilemeyeceği açık. Çok fazla besinde bulunmadığı için takviye almak gerekebilir. Uzmanlar günlük 1000 ile 4000 IU arası D vitamini almayı ve özellikle D3 vitamini içeren takviyeleri tercih etmenizi öneriyor.  

Şekerden uzak durun

İnflamasyonu azaltmak için şekerden uzak durun. Şekere alışkınsanız yemek istediğiniz tatlı veya şekerli içecekleri biraz badem ve üç parça bitter çikolatayla yer değiştirin. Bir hafta sonra bademinizi üç yerine iki parça çikolatayla tüketin. Bir hafta sonra bir parçaya düşürün. Bitter çikolata kalp dostudur. Kakao miktarı yüksek, kaliteli bir bitter çikolatayı bir-iki parça şeklinde, ölçülü olarak tüketebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

Akdeniz esintili yeni bir sistem

7 Şubat 2021
Tüm bedeninizin sağlığı için Akdeniz’den esinlenerek hazırladığım aralıklı oruç diyetini baz alan Sistem 21 hakkında bilmeniz gereken her şey... Olmazsa olmazlar, alışveriş ve atıştırmalık listeleri... Bu yıl önceliğiniz sağlığınız olmalı.

Sistem 21, iyi bir yıl geçirmeniz için hazırladığımız kolay ve eğlenceli bir program... Akdeniz’den esinlenerek hazırlandı, kilo verme ve sağlık hedeflerinize daha hızlı ulaşmanız için aralıklı oruç ve sabah egzersizleri içeriyor.

Besin, egzersiz ve zindelik programlarını günlük olarak uygulamak kilo vermenize ve kan basıncınızı, açlık şekerinizi ve kötü kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olacak.

Günlük rutininiz biraz değişecek. Öğünlerinizi daha farklı saatlerde yiyecek, sosyal medyayı daha erken kapatacaksınız. Ancak biz bu yolun her adımında sizinle birlikte olacağız!

Yepyeni bir video platformu

OzTube adlı yepyeni ve ücretsiz dijital bir video platformu kurduk (oztube.com). Burada sağlık, zindelik, meditasyon, yemek, egzersiz, ilişkiler, güzellik, zihin ve beden konularında alanında uzman kişilerin özel içeriklerini bulabilecek ve Sistem 21  konusunda bizimle birlikte ilerleyebileceksiniz.

ARALIKLI ORUÇ PLANI

PLANLI YAŞAYIN

Yazının Devamını Oku

Soğuk havada da spor yapılır!

24 Ocak 2021
Havanın soğuk olması antrenmanlara ara vermeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Egzersiz öncesi iyice ısındığınızdan, sıkıca giyindiğinizden ve tavsiyelerimize uyduğunuzdan emin olmanız yeterli.

HAVA DURUMUNU MUTLAKA TAKİP EDİN

İki faktör çok önemli: Rüzgârın soğukluğu ve dışarıda kalmayı planladığınız süre... Rüzgârın soğutma etkisi - 7 derecenin altına düştüğünde dışarıda geçireceğiniz süre kısa bile olsa cildinizin açıkta kalan kısımları soğuk ısırığı (soğuk yanması) riski altında olacak. Rüzgârın soğutma etkisi düştükçe bu risk artar. Hava sıcaklığı -17 derecenin altındaysa ya da rüzgârın soğutma etkisi aşırıysa antrenmanı iptal edin.

ISINMA SÜRENİZİ ARTTIRIN

Soğuk havalarda egzersize başlamadan önce ısınmak bildiğiniz ısınma hareketlerinden biraz daha farklı. Isınma hareketlerinin amacı yoğun antrenman öncesi kaslarınızın iç sıcaklığını arttırmaktır. Kış aylarında düşük sıcaklıklar kaslarınızın normalden daha katı halde olmasını sağlar. Bu nedenle sakatlık riskiniz daha yüksektir. Temel kural soğuk havalarda ısınma süresini iki katına çıkarmak. Isınmanın ardından kıyafetlerinizi değiştirin.

DOĞRU ŞEKİLDE KAT KAT GİYİNİN

Havalar soğukken kat kat giyinmek çok cazip olabilir. Ancak bunu doğru yapmak için belli yollar var. Öncelikle teninize en yakın kat, nemi cildinizden uzak tutmak için polyester veya polipropilen olmalı. Böylece vücudunuzun tehlikeli şekilde ısı kaybetmesini önlersiniz. Asla pamuklu bir kıyafet seçmeyin. Pamuklular nemi cildinize yakın tutar. İkinci katı ‘yalıtkan kat’ olarak düşünün. Hava geçirgenliğine elverişli olduğu sürece yün ve polyester muflon iyi seçim olur. Üçüncü katsa rüzgâr ve yağmur geçirmez olmalı.

BAŞINIZI KAPATMAYI UNUTMAYIN

Yazının Devamını Oku

Hastalık önleyici 4 sağlık randevusu

17 Ocak 2021
COVID-19 sebebiyle günlük yaşamımızın büyük kısmı durma noktasına gelmiş olsa da önleyici sağlık, aşı ve tarama randevularına devam etmeniz çok önemli. Eğer tedirginseniz gitmeden önce hastanenizi ya da doktorunuzun muayenehanesini arayarak sosyal mesafe uygulamaları ve aldıkları diğer önlemler hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Meme kanseri taraması: Meme kanseri gibi istilacı kanser türlerinin yüzde 14’ü, 40-49 yaşları arasında ortaya çıkıyor ve erken yapılan taramalar hastalığın seyri konusunda avantaj yaratıyor. Eğer genetik veya aile öyküsü faktörlerinden dolayı yüksek risk grubundaysanız, 30 yaş itibariyle her sene mamogram ve göğüs MR’ı çektirmeye özen gösterin. Virüs var diye meme kanseri yerinde durmuyor, siz de durmamalısınız!

Bağırsak kanseri taraması: Yine Amerikan Kanser Derneği kişilerin düzenli bağırsak taramalarına (her 10 yılda bir kolonoskopi veya her 1-3 yıl arasında dışkı testiyle) 45 yaşında başlamalarını tavsiye ediyor. Sizin için en uygun taramanın ne olduğunu belirlemek adına doktorunuzla görüşün. Benim ilk kolonoskopim hayatımı kurtarmış olabilir.

Diş sağlığı: Muhtemelen diş doktoruna gitmek şu sıralar aklınızdaki son şey. Ancak diş doktorları güvenli bir ortam için çok katı kurallar uyguluyor. Kendilerinin, çalışanlarının ve hastalarının korunduğundan emin olmak için en yüksek güvenliğe sahip maske, gözlük ve siperlik kullanıyorlar. Ağız sağlığı genel sağlık durumuyla direkt bağlantılıdır ve önleyici sağlık kontrolü yaptırılmadığında tedavi edilmeyen hastalıklar zamanla ilerleyerek karmaşıklaşır. Evinizde de ağız sağlığınıza öncelik vermeyi unutmayın ve doğru ekipmana sahip olduğunuzdan emin olun. Herkes diş ipi kullanmayı günlük rutininin bir parçası haline getirmelidir.

Aşılama: COVID-19 aşısının ilk serileri uygulanmaya başlarken kendiniz ve çocuklarınız için koruyucu aşıları da takip etmeniz gerek . Dünya Sağlık Örgütü’nün haziranda yaptığı bir ankete göre dünyada aşılama oranlarında çarpıcı bir düşüş gösterdi. Oysa çocukların aşılarının tamamlanmış olması kritik önem taşıyor. Eğer aşı takviminizin gerisinde kaldıysanız, doktorunuzdan randevu alarak birlikte bir telafi planı oluşturun.

Ağız sağlığı genel sağlık durumuyla direkt bağlantılıdır ve tedavi edilmeyen hastalıklar zamanla ilerleyerek karmaşıklaşır. İhmal etmeyin.

Yazının Devamını Oku