Yeşil yapraklı sebzeler: Araştırmacılar, günde bir veya iki porsiyon kadar bile olsa yeşil yapraklı sebze tüketmenin bilişsel gerileme oranlarında çok büyük azalma sağladığını gösteriyor. Yeşillik tüketmek 11 yaşa kadar genç kalmayı sağlıyor. Önerilen miktarsa haftada altı porsiyon.
Kümes hayvanları: MIND Diyeti’ne göre kümes hayvanları da beyin dostu beslenme planının bir parçası. Önerilen porsiyon miktarı haftada iki veya daha fazla. Eğer çok fazla kırmızı et tüketen biriyseniz kırmızı eti haftada birle sınırlayarak hindi, tavuk gibi kümes hayvanlarıyla ikame edin.
Balık: Somon ve uskumru gibi soğuk su balıkları kalp dostu omega-3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin ve beyni genç ve zinde tutmak için gereken DHA’nın çoğuna sahip. Alzheimer riskine karşı haftada en az bir porsiyon öneriliyor.
Orman meyveleri: Haftada yalnızca iki porsiyon yabanmersini veya çilek tüketmek kadınlarda bilişsel gerilemeyi iki buçuk yıla kadar yavaşlatıyor.
1-ÖĞÜNLERİNİZİ ÖNCEDEN HAZIRLAYIN
İşe giderken yemeklerinizi yanınızda götürmek sizi hazır yiyeceklere mecbur kalmaktan kurtararak daha güzel beslenmenize yardımcı olur. Eğer öğünleriniz arasında atıştırma ihtiyacı hissediyorsanız yanınızda götürmek üzere minik doğranmış sebze-meyveler ve çiğ kuruyemiş gibi ara öğünler hazırlayın.
2-VİTAMİNLERİNİZİ ALIN
Bu zararlı alışkanlıklardan kurtularak yeni alışkanlıklar edinin. Yeni bir gece rutini oluşturun, daha mutlu uyanın ve genç görünün!
UYKUDAN ÖNCE ÜÇ SAAT İÇİNDE KAFEİN TÜKETMEYİN
Kafein vücut sisteminizde sizin hissettiğinizden çok daha fazla kalabilir. Bu yüzden kahvenizi sabah, en geç öğlen içmeye çalışın. Hatta uyumadan önce altı saat içinde içmezseniz bu en ideali olur.
‘BEYAZ GÜRÜLTÜ’ MAKİNESİNİ DENEYİN
Sokaktan geçen bir araba veya gece sessizliğinde çalışan bir klima sesi çok rahatsız edici olabilir. Tamamen sessiz bir ortam en ideali olsa da bunu sağlamak çok kolay olmayabilir. Rüzgâr, dalga, şelale, okyanus sesleri gibi uğultulu ses frekansı veya sinyaller olan beyaz gürültülerin insanı rahatlatma özelliği vardır. Yatağa girdiğinizde kısık seste açarak bu seslerle rahatlamaya çalışın.
DAHA FAZLA MEYVE YİYİN
Tatlı krizlerinizi elma, armut, şeftali veya nektarinle yatıştırın. Meyveler, lif, gerekli vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengindir. Her gün çeşitli meyve tüketmek yemek borusu kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
SOĞAN VE SARMISAK TÜKETİN
Soğan ve sarmısağı bol bol öğünlerinize ekleyin. Bu şekilde gastrik, kolon, prostat, özofagel, gırtlak, yumurtalık ve renal hücreli (böbrek) kanseri risklerini azaltmaya yardımcı olursunuz.
ÇOK MU HIZLI YİYORSUNUZ?
Acıktığınız zaman bir an önce doymak için bir lokmada önünüzdekileri mideye indirmeye kalkışabilirsiniz. Ancak yemeğinizi yeteri kadar çiğnemediğinizde bu, sindiriminizi yavaşlatır. Midedeki enzimler de büyük lokmaları o kadar hızlı parçalayamaz. Bu da hem sindirim sürecini azaltır hem de yediğinizden aldığınız besin değerini düşürür.
EN AZ 20 KERE ÇİĞNE!
Yemek yerken yavaş olmak hem siz hem de sindiriminiz için oldukça faydalıdır. Lokmanızı 25 – 50 defa çiğnemek sindiriminize yardımcı olabilir. Çok çiğnediğiniz zaman lokmanız iyice küçük parçalara ayrılmış olur ve mideniz tarafından çok daha kolay emilir.
TANSİYON
Kalp hastalığı dünyada bir numaralı ölüm nedeni. Yüksek tansiyon ise sağlığa olumsuz katkıda bulunan en büyük etmenlerden biri. Sorun şu ki, yüksek tansiyon, organlara zarar verdikten sonra kendini gösteren sinsi bir hastalıktır. Neyse ki, hem tansiyonunuzu ölçmek hem de bunları doktor randevunuzda beraberinizde götürmek oldukça kolay. Eğer tansiyonunuzu bilmiyorsanız veya son bir sene içinde ölçmediyseniz ölçtürmek için bir randevu almanın zamanı gelmiş demektir.
OTURMAK
Oturmak bir sağlık problemi gibi görünmeyebilir. Tabii bu ne kadar oturduğunuza göre değişir! Televizyon izlerken, işten eve araba kullanırken, masa başında çalışırken bu süreyi çok daha fazla uzatıyoruz. Bütün gün oturmak sizi birçok hastalık riskine sokar ve hatta ölüm riskinizi bile artırabilir. Belli aralıklarla kalkıp yürüyerek oturmaya ara vermelisiniz.
SUSUZLUK
Açlığın tersine susuzluk hemen kendini belli etmez, gizlice yanaşır. Özellikle havaların daha sıcak olduğu aylarda kaybettiğiniz suyu yerine koymazsanız, vücudunuz susuz kalabilir. Soğuk aylarda bile kahvaltıda bir fincan sıcak kahveyle güne başlayıp günün geri kalanında sıvı almayı unutabiliyoruz. Dehidrasyon yani susuzluk, zamanla böbreklerinize zarar verebilir, yorgun hissetmenize ve baş ağrılarına sebep olabilir. İleri seviye dehidrasyon, tıbbi bir acil durumdur. İdrarınızın rengini kontrol ederek açık sarı olmasına dikkat etmelisiniz.
KOLONOSKOPİ
Kolon kanseri, kadınlarda üçüncü en yaygın ölüm nedenidir ancak insanların çoğu kolonoskopiden kaçıyor. Aslında kolon kanseri büyük ölçüde önlenebilir, bunun için de erken tanı gerekir. Neyse ki birkaç tane görüntüleme yöntemi bulunmakta ve kolonoskopi bunlardan yalnızca biri. Eğer kontrolünüzü erteliyorsanız, doktorunuzla konuşarak başka bir görüntüleme yöntemi olup olmadığını sorabilirsiniz. Bunu yapmak hayatınızı kurtarabilir.
Güzellik kavramı, yüz güzelliğinden çok daha fazlası demek elbet. Dış görünüşünüz yalnızca, olabileceğiniz en iyi halde görünmeniz için bir fırsat değil, aynı zamanda sağlığınıza açılan bir pencere gibidir. Işıldayan bir cilt, sağlıklı ve besleyici bir beslenme biçiminin yansımasıdır. Etkileyici bir gülüş, sağlıklı ve dinç bir bedenin özgüvenini ortaya çıkarabilir. İçten dışa, en güzel halinizi keşfetmek için aşağıdaki önerilere bir göz atın.
GÜZEL BESLENİN
Güzellik içten gelir. Bu yüzden daha güzel bir ‘siz’ için daha güzel beslenin. Gülüşünüz çilekle parlasın. Çilek, dişlerinizdeki yüzeysel lekelerin giderilmesine yardımcı olan astrenjan ve plakları yok etmeye yardımcı C vitamini içerir. Güçlü tırnaklar, saçların uzaması ve cilt hücreleri yenilenmesini destekleyen biyotin içinse ceviz ve yumurta tüketin. Işıl ışıl ve genç bir cilt için haftada 2-3 defa somon veya halibut gibi balıklar, keten tohumu ve kenevir gibi tohumlar yemelisiniz. Bu besinler enflamasyonu azaltıp hücre çeperlerinin daha fazla su tutmalarını ve böylece daha pürüzsüz ve yumuşak bir cilt elde edilmesini sağlayan omega-3 yağ asitlerini içerir.
IŞILDAYAN BİR CİLT İÇİN YEŞİL İÇECEK
HAREKETLENİN
Eklemleriniz için yapabileceğiniz en iyi şey fiziksel aktivite. Yaygın inanışın aksine, yapılan çalışmalar daha fazla egzersiz yapan kişilerin yaşları ilerledikçe daha sağlıklı eklemlere sahip olduğunu gösterdi. Aynı şey osteoartrit için bile geçerli. Fakat arada ufak bir fark var. Fiziksel aktivite bir şekilde ağrı veriyor olsa da yapılan egzersizler eklem etrafındaki kasları güçlendirir ve kemiklerin üzerindeki baskıyı azaltır. Yüzme veya bisiklet gibi vücudu fazla etkilemeyen aktivitelerle başlamak daha az ağrıyla yürümenize hatta daha uzun mesafelerde yürüyüş yapmanıza yardımcı olabilir.
TERS HAREKETLERDEN KAÇININ
Fiziksel açıdan aktif olmak eklemleriniz için faydalı ancak bazı hareketler incinmelere yol açabilir. Ani yön değiştirme, ani dönme, kendi etrafında dönme gibi veya eklemlere direkt etki eden herhangi bir hareket hasara neden olabilir ve eklem yapısını bozabilir. Koşu, yüzme veya bisiklet gibi aktivitelere sadık kalarak basketbol veya futbol gibi aktivitelerden uzak durun.