İnsanın çirkinleşmesi

KURAN’da eski kavimlerden, peygamberlerinin lanetine uğrayanların hayvana dönüştürüldüklerinden söz edilmektedir.

Buna ‘mesğ’ edilmek, yani kötü bir değişime uğrayarak çirkinleşmek denir. Ben bu insanların fiziki olarak değiştiklerinden ziyade manevi ve ruhi açıdan hayvanlaştıkları ve çirkinleştikleri kanaatindeyim.

İnsanın şahsiyetini meydana getiren unsurlar, şüphesiz onun ahlaki ve manevi yapısıdır. Kalıba asalet kazandıran yapı da bu yapıdır. Bu ahlaki ve manevi değerlerden yoksun olan, insanlık ruhunu yitirip yırtıcı canavarlara has özellikler kazanmış olur ki bu da insanın çirkinleşmesi ve manen hayvana dönüşmesi demektir.

* * *

Gazali, insanın şuur altında kendisinin bile farkında olmadığı birtakım fenalıkların ve çirkinliklerin yattığını kaydetmektedir. Bu iç şuurdaki gizli eğilimler harekete geçirici bir müsait ortam oluştuğunda hemen açığa çıkıverirler. Mevlana yılan benzetmesinde bu gerçeği ne güzel tasvir eder: ‘Yılan kış mevsiminde cansız hale gelir, adeta donar, öyle ki dokunsanız kıpırdamayacaktır. Bir çocuk bile onunla oynayabilir. Ancak gün ışığında şöyle bir ısınmaya görsün, bütünüyle değişir ve ejderhalığını gösterir.’

Yine ‘Mesnevi’de Mevlana; insandaki gizli eğilimlerden söz ederken çağımızın psikoloji uzmanlarını geride bırakan şu tespitte bulunur: ‘Eğilimler, köpekler gibi uyumuştur. Hayır ile şer içlerinde gömülüdür. Güçleri kalmadığından uyumuşlardır böyle. Tıpkı kütük gibi cansız bir halde, fakat bir leş kokusu gelmeye görsün hırs ‘sur’u üfürülüverir, yüzlerce uyumuş köpeği uyandırır uykudan. Evet öylesine kuzu kuzu uyumuş olan bu köpeklerin uyanması için bir leş kokusu yeterlidir. Seyret didişmeleri, gürültüleri!’

Gizli kapalı hırslar, bilinmedik eğilimler ortaya çıkıverir ansızın. Her köpek kılına kadar diş kesiliverir de hileyle kuyruğunu oynatıp durmaya başlar. Ey insan! ’Yüzlerce böyle köpek uyur senin vücudunda, av olmadığındadır bu uykuları.’

Bu av yüzünden insanlar, birbirlerine hep endişe verdiler, eziyet ettiler, acı çektirdiler, bir parçacık hayatı hem kendilerine ve hem de başkalarına zehir ettiler.

* * *

Çare nedir? Çare her şeyden önce bütün olumsuzluklara karşı insan ruhunu derin kırılmalardan ve acılardan koruyabilmek için büyük ölçüde ‘iç gözlem’e ihtiyaç vardır. İnsan ihtirasları, saldırganlıkları, çirkinlik ve kötülüklerinin altında yatan tek sebep, iç gözlemden uzaklaşması ve kendi kendini keşfedememesidir. Bu konuyu ilerde daha geniş bir şekilde ele alacağım.

Son olarak şunu ifade edeyim ki; nefis ejderhasını zaptetmek pek kolay değildir. Ejderha nefsin donmuş bir halde iken selamettesin, kendine gelirse ona lokma olursun, onu mat et ki sen ona mat olmayasın. İslam mantığı içerisinde nefisle savaş edip onu öldürmek değil, ıslah etmek gerekir.

SORALIM ÖĞRENELİM

Bir zat ‘Çiftçiler káfirdir’ dedi, şaşırdım. Bu ne demek açıklar mısınız?

Halil Atasoy

BURSA

Káfir, sözlükte örten manasına gelir. Çiftçi tohumunu toprağa atıp üstünü kapattığı için örten manasında bu kelime kullanılmıştır. Hadid suresi 20. ayette de bu manada kullanmıştır. Dini terimde káfir, Allah’ı inkár eden, nankörlük eden kişi için kullanılmıştır.


Nafile namaz denilince lüzumsuz namaz akla geliyor, açıklar mısınız?

Musa Aksakal

İSTANBUL

Nafile, lüzumsuz anlamına gelmez; farz ve vacip olmayan, sünnet anlamında kullanılır. Yerine getirildiği takdirde sevap kazanılır.


Gördüğüm rüyalar aynen çıkıyor. Bu durumu açıklar mısınız?

Yusuf Yıl

KOCAELİ

Kuran’da yedi yerde rüyadan bahsedilir. Mahiyeti kesin olarak bilinmemekle beraber dinimiz rüya gerçeğini kabul eder. Hz. Aişe’den gelen bir hadiste ‘Peygamberimiz hiçbir rüya görmezdi ki sabah aydınlığı gibi çıkmasın’ denilmektedir. Peygamberlere ait bu rüyalar vahyin bir çeşididir. İyi görülen rüyalar Allah’tandır. Kötü görülen rüyalar şeytandır. Güzel rüya görürseniz Allah’a şükredin, kötü rüya görürseniz Allah’a sığının.


Bazı kimseler konuşmalarında yarattık, yaratacağız diyorlar. Bu dini yönden yanlış değil mi?

Bilal Hazar

İSTANBUL

Kuran’da ‘Allah, yaratanların en güzelidir’ denilmektedir. Yaratma Arapça’da ‘halk’ kelimesinin karşılığıdır. Bunun iki anlamı vardır. Birincisi, bir şeyi örneksiz icat etmek. Yani bir örneği olmadan yoktan var etmektir. İşte bu yaratma Allah’a has bir özelliktir. İkincisi, bir nesneden bir nesneyi meydana getirmek, yani vardan var etmektir. Bu yaratma mecazidir, yapma manasındadır. Var olan malzemelerden bir şey meydana getirmek gibi...
Yazarın Tüm Yazıları