Paylaş
Erdoğan’ın Davos çıkışı alınacak derslerle dolu.
Türk kamuoyu, Başbakanı cesaretinden, İsrail-ABD ortaklığına kafa tutmasından, üzerine toz kondurmamasından dolayı alkışlıyor. AKP’ye düşman gözüyle bakanlar dahi, Erdoğan’a hak veriyorlar.
Özetle, Türkiye’nin önemli bir kesimi, Erdoğan ile gurur duyuyor.
Ancak bu alkışlar hiçbir zaman uzun sürmez. Önemli olan, bundan sonra Türkiye’nin atacağı adımlardır.
Başbakan ne yapacak? Anahtar, şu iki sorunun yanıtlarına bağlı:
Peres ile arasındaki tartışmayı Davos’ta mı bırakacak, yoksa sürdürecek mi?
Sözlü tartışma ile mi yetinecek, yoksa İsrail ile ilişkileri askıya alarak, işbirliği anlaşmalarını bozmaya götürecek mi?
Eğer önümüzdeki orta ve uzun vadede, bu iki soruya da EVET yanıtı çıkarsa o zaman faturanın ağır olabileceği ve bunun da Erdoğan’a ödetilebileceğini söyleyebiliriz.
Eğer, bu iki soruya HAYIR derseniz, Erdoğan alkışlarla yoluna devam eder. Önemli bir fatura çıkmaz ve Başbakan hem yerel seçimlerde oyunu arttırır, hem de İslam dünyasında çok farklı bir yere kavuşur...
Ankara Başsavcılığı doğrusunu yaptı...
Ermenilerden Özür kampanyası hakkında Ankara başsavcılığı “soruşturma yapma ve dava açmaya gerek olmadığı” kararı verdi.
Koskocaman bir bravo... Zira bu yaklaşımı, yargıdaki anlayışın yavaş yavaş değişmeye başladığını gösteriyor. Reform çabalarının yeşermesi ve meyva verecek uçların görülmesi anlamına geliyor.
Ermenilerden Özür , uygar demokrasilerde görülen, son derece doğal bir reflekstir. Fikir özgürlüğüdür. Böyle bir hareketin cezalandırılması ise bu ülkede demokrasinin hala olduğu yerde saydığı anlamına gelecektir.
Bu haberi okuduğumda ilk defa kendimi mutlu hissettim.
Anadolu araştırmaları tehlikede
Çok yazık olacak! Fransız hükümeti ekonomik kriz nedeniyle Türkiye ve Fransa arasında kültür köprüsü amacıyla kurulan Fransız Anadolu Araştırma Enstitüsünün (IFEA) faliyetlerini durdurmayı planlıyormuş.
Tam 80 yıldır araştırma ve kültür merkezi olarak çalışan entitü çok önemli bir işlevi yerine getiriyor. Fransız ve Türk araştırmacıları, akademisyenleri biraraya geliyor ve Anadolu ve Anadolu kültrünü konusunda araştırmalar yapıyor, bilmsel yayınlar yayınlıyor. Üniversiteler, araştırma kurumları ve kütüphanelerle birlikte sürdürülen çalışmaların sona ermesi Türk Fransız kültür işbirliğine büyük zarar verecek.
Fransız hükümetinin bu kararına karşı İlber Ortaylı, Nedim Gürsel ve Edhem Eldem'in de aralarında bulunduğu birçok Frasız ve Türk bilim adamı bir imza kampanyası başlatmış. Umarım kampanya başarılı olur ve Fransızlar bu kararlarından bira an önce vazgeçerler.
Bir yemek şöleni
Geçen Cuma inanılmaz bir geceye katıldım. Feriye Lokantası sahibi ve yönetici şefi Vedat Başaran Moda Deniz Kulübünde “Osmanlı mutfağı yorumları ve şarap uyumu” temalı çok özel bir gece düzenledi. Bu sadece bir damak ziyafeti değil aynı zamanda çok güzel hazırlanmış bir bilgilendirme gösterisiydi.
Osmanlı mutfağı uzmanı olan Vedat Başaran, hazırladığı muhteşem damak ziyafetinin yanı sıra Osmanlı mutfağının inceliklerini de anlattı, hazırladığı yemeklerin tariflerini verdi (muhtemelen bütün ünlü aşçılar gibi tüm ipuçlarını vermemiştir). Sunumunu özel koleksiyonunu olan 19 yüzyıl el yazması yemek kitaplarıyla renklendirdi. Gece boyunca bilmediğimiz birçok ilginç şey öğrendik.
7 çeşitten oluşan bu inanılmaz menüyü sizlerle paylaşmam gerekiyor. Şef öyle tadları yan yana getirmişti ki, gerçekten akıl almaz, bazılarının adını bile ilk defa duyuyor olabilirsiniz.
- Baklava yufkasında hamsi sarması
- Kuzu gerdaniye, badem sütlü ve safranlı soğan yakması
- Palamut turşusu, lüfer balığı dolması, zeytinyağlı gonca enginar
- Saray usulü kuzukulağı böreği, karidesli yağ mantısı, çam fıstığı taratoru
- Nar buzlaması
- Kuzu taraklık, tennuriye pekmezli, zencefilli ayva ve sade yağlı sakızlı çilav
- Fıstık katlaması, dondurma, ahududu ezmesi ve incir uyuşturması
Bu arada, menüyü evinizde tek başınıza hazırlayabileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Vedat Başaran bu menüyü Moda Deniz Kulübünün şefi Feyyaz usta ve Feriye’nin şefi Mehmet ustayla birlikte 20’den fazla aşçının yardımıyla hazırlandı.
Moda Deniz Kulübüne ve Vedat Başaran ekibine bir kez daha tebrikler.
Bardakçı'nın yeni bombası...
Murat Bardakçı kadar üretken bir araştırmacı var mıdır, bilemiyorum. Ancak, özellikle Osmanlı tarihini doğru bir şekilde öğrenmeye başladıksa, Bardakçı’nın sayesinde olmuştur. Kötü gözle bakıldığı dönemlerde dahi Bardakçı, Osmanlı hanedanını bize korkmadan tanıttı, onların ne kadar değerli olduklarını anlattı.
Son bombası, Everest yayınevinden çıkan “ Talat Paşa’nın Evrak-ı- Metrukesi” kitabı.
Ermeni tehcirinin planlayıcısı konumundaki, Talat Paşa’nın tamamen özel arşivine dayalı belgelerden hareket edilerek yazılmış bir kitap. Öylesine ilging ki, somut rakkamlar veriliyor. Tarihin karanlık bazı bölümleri aydınlanıyor. Israrla öneririm...
“İstihbarat Teorisi"
“İstihbarat” kelimesi, ilk duyulduğu anda çoğu insanı tedirgin eder.. Nedense istihbarat çalışmalarıyla ve bu işle uğraşanlarla ilgili olumsuz bir algı vardır.. Sanki hep karanlık ve kötü işlerle uğraşıyorlarmış gibi gelir.. Oysa bir ülkenin, bir milletin sağlam ve doğru bir milli güvenlik politikası geliştirmesi için istihbarat faaliyetlerinden de yararlanmak kaçınılmazdır.. Avrasya Stratejik Araşmalar Merkezi’nin kurucusu Prof. Ümit Özdağ, “İstihbarat Teorisi” kitabında konunun önemini tüm ayrıntılarıyla ortaya koymuş..Bu konuda yaptığı titiz ve uzun yıllara dayanan araştırmalarını akademik nitelikte bir çalışmaya dönüştürmüş.. Ama teorik bilgilerle yetinmemiş, istihbarat servislerinde görev yapanlar da kitaba katkıda bulunmuş.. Hem istihbarat faaliyetlerine ilgi duyanlar hem de üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyanlar için eşsiz bir kaynak ortaya çıkmış. Kitap Krypto Yayıncılık tarafından basılmış.. Tel: 0 312 432 19 23
Farklı bir Çiller
Eski Başbakan Tansu Çiller´in eşi Özer Uçuran Çiller, son yıllarda yaptığı çalışmalarla bambaşka bir alanda uzmanlaştı.. Biz onu genelde siyasi bir gözlükle tanırız. Oysa kendini bu kadar yenileyen ve eşinin siyasi gölgesinden bu kadar başarıyı biçimde kurtulan başka birine rastlamadım. Yeni kitabının adı, “Sırrın Sırrı”. “Olumlu düşün, her şey iyi olsun” sözünü bilirsiniz.. Yani iyi düşünce, iyi olayları çeker.. Bu sadece bir söz değil, uzmanların “çekim yasası” adını verdiği ve pek çok kişinin yaşam düsturu haline getirdiği bir yaklaşım.. İşte Özer Çiller’in bu kitabı, “çekim yasası”na bilimsel bir temelde yaklaşıyor.. İsteklerini ve ideallerini hayata geçirmek için bu yolu seçenlere ışık tutuyor.. Aslında bunun “açıklanamayan bir sır olmadığını” tam tersine bilimsel temelleri olduğunu savunuyor.. Doğan Kitap’tan çıkan “Sırrın Sırrı”, konuyla ilgilenenlere yeni ufuklar açacak bilgilerle dolu...
Paylaş