Erdoğan, tehlikeli sulara giriyor…

Başbakan’ın İsrail’e yönelik eleştirileri, ilk günlerde fazla bir tepki bulmamış, bunun geçici bir gerilim olduğu sanılmıştı. Ancak Erdoğan’ın tempoyu arttırması ve fırsat buldukça İsrail’i terslemesi, İran gezisi ve Tahran’da yaptığı açıklamalar, yavaş yavaş bazı çevrelerde kaşların kalkmasına ve soruların sorulmaya başlamasına yol açıyor. Türkiye’deki Yahudi cemaatinden başlayıp, Washington’a kadar uzanan bu sorgulama, Erdoğan ile ilgili soru işaretlerini yeniden arttırıyor.

Haberin Devamı

Her şey önce Davos’ta başlamıştı.

 

Başbakan Erdoğan’ın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile katıldığı toplantıdaki, ünlüone minute” çıkışı herkesi şaşırtmıştı. Zira Türkiye’den ilk defa böylesine farklı bir tepki görülüyordu.

          

Erdoğan, hem kendi kamu oyunda, hem de Arap dünyasında alkış toplamıştı. Ancak Başbakan, aldığı tüm alkış ve övgüye rağmen, Davos krizini kısa sürede söndürmesini bildi. Olayın üstünde çok durmadı. Davos fatihi muamelesi yapılmasına izin vermedi.

          

İsrail de olayı germedi.

          

Haberin Devamı

İki dost arasında bir anlaşmazlık yaşanmış ve geçmiş, muamelesi yapıldı.

          

Ancak, tam Davos fırtınası sönüyordu ki, bu defa ardı ardına yeni gelişmeler yaşandı.Hem de, Türkiye’nin Suriye ile sınırını kaldırması ile ilgili muhteşem bir tören yapılırken , ardından Bağdat’a yapılan büyük çıkarmanın yaşandığı günlerde, İsrail ile ortak NATO manevrasının iptali ve TRT’deki AYRILIŞ dizisinin yarattığı gerilim, işin çığrından çıkmasını sağladı.

          

Aslında bir dizi rastlantının iç içe girmesi, çok farklı yorumlara yol açmıştı ve kolaylıkla kontrol altında tutulabilecekken, bu defa İsrail’li yetkililerin de söylemlerini sertleştirmeleri, Türkiye’den de hemen karşılık bulmaları ayarı tümüyle bozdu.

          

Hadi , iş orada kalsa dahi, ilişkilerdeki gerginlik, yine de belli oranda durdurulabilirdi.

 

Olmadı.

 

Türkiye Başbakanı, sanki her bulduğu fırsatta İsrail’i dövmek istiyormuş gibi bir tutuma girdi. O konuştukça İsrail yanıt verdi ve işin ucu tümüyle kaçtı.

 

Haberin Devamı

Ya bu defaki kriz iyi yönetilemediğinden bu noktaya geldik veya Başbakan gerçekten İsrail’in yeni hükümetini dövmek istediği için, açtı ağzını yumdu gözünü.

 

Hala da aynı sertliği sürdürüyor.

 

TÜRKİYE’NİN İSRAİL POLİTİKASI SORGULANIYOR

 

Ancak bugünkü durum, artık iki ülke arasındaki yanlış anlamaların veya basit bir görüş ayrılığının ötesine geçmeye başladı.Öncelerinde, Türkiye’ninkısa vadeli taktik bir tutumla yetineceği ve bir süre sonra tonunu hafifleteceği ve ilişkilerin eksiki kadar çok iyi olmasa dahi, yeniden rayına oturtacağı sanılıyordu. Ancak, şimdi Başbakan’ın son açıklamaları, İran’daki yaklaşımı bir arayakonuluyor ve Ankara’nın genelolarak, bölge ile ilgilidış politikasının yönünü değiştirdiği, İsrail ile ilişkilerini daha da gereceği, hatta koparma noktasına kadar götürebileceği dahi konuşuluyor.

Haberin Devamı

          

Washington da, bu gelişmeden son derece rahatsız.

                      

Sık sık “Türkiye’ye ne oldu ?” sorusu soruluyor.

          

Erdoğan’ın, İsrail’e sert çıkarak Araplar arasındaki popülaritesini arttırmak, İslam dünyasında prestij kazanmak isteyip istemediği dahi sorgulanıyor.

          

Ankara’nın yaklaşımı anlaşılamıyor.

          

7 aralıktaki Beyaz Saray görüşmesinde, İsrail ile ilişkilerin ele alınacağını şimdiden tahmin edebiliriz. Tabii, ogüne kadar yeni gelişmeler ve sürprizlerle karşılaşılmazsa.

 

İSRAİL İLE KÖTÜ İLİŞKİ TÜRKİYE’NİN İŞİNE YARAMAZ Kİ…

          

Başbakan ve Dışişleri Bakanının kafalarında bir oyun planı var mı, yok mu bilemiyoruz. Ancak bilinen bir gerçek var. O da, Türkiye’nin şimdiye kadarki ağırlığı, hem Araplarla yakınlığı, hem İsrail ile konuşabilmesinden kaynaklanıyordu.

Haberin Devamı

          

İsrail ile kavgalı, ilişkileri bozulmuş bir Türkiye, Araplardan belki alkış alır, ancak hiçbir zaman “ağırlıklı bir ülke “olmaz.

          

Türkiye bugüne kadar hep bu dengeyi korumuştur.

          

Acaba şimdi bu denge bozulmak mı isteniyor ?

          

Bizlerin de tam anlayamadığımız, yanıtını tam bulamadığımız bu soruyu herkes soruyor.

          

Neresinden bakılırsa bakılsın, nereye gidilmek istendiği de pek belli değil.

          

İsrail’e sırt dönerek, bölgede oynanmak istenen rol kaybediliyor ve Türkiye bir yerde diğer kavgacı ülkelerden farkı kalmıyor.

          

Nereye gidiyoruz dersiniz ?                                                            

Haberin Devamı

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları