Emre Belözoğlu, Mehmet Topal ve son olarak Salih Uçan’ın sakatlığıyla orta sahada alternatifsiz kalan Fenerbahçe, oyunun ilk 35 dakikasında kanatları neredeyse hiç kullanamadı.
‘DOĞRU’ GOLÜ GETİRDİ
Senegalli golcü Sow oyuna sol kanat yerine Alex’in pozisyonunda başlayınca, sarı lacivertli ekip üretkenlikten uzak bir tablo çizdi. Saman alevi gibi parlayıp sönen baskı ise diri oyunculardan kurulu Akhisar Belediyespor’u fazla zorlamadı.
Teknik direktör Aykut Kocaman’ın yanlışından dönmesi ise 35. dakika sonunda gerçekleşti. Sow’u ideal yeri olan sol tarafa çeken Kocaman, son 10 dakikada Fenerbahçe’nin daha ofansif oynamasını sağladı ancak Senegalli’nin çizgiyi geçen şutu hakem tarafından geçerlilik görmedi.
MEIRELES VE BARONİ
İKİNCİ yarıya doğrularla başlayan Fenerbahçe aradığı golü ilk atakta Webo ile buldu. Taktik hatasını düzelten Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin daha pozitif futbol oynamasını sağlarken, skor tabelasında üstünlüğü ele geçirdi. Fenerbahçe orta sahasının iki ismi Meireles ve Baroni öne doğru oynamak konusunda sorumluluk almaktan sürekli kaçması golden sonra oyundaki düşüşün en büyük nedenlerinden biriydi. Emre’nin olmayışı bu iki oyuncunun yapamadıklarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererken, Kuyt’un 70. dakikada yaptığı uyarı da bu durumu özetliyordu.
F.Bahçe’nin en büyük zaaflarından biri de topu sürekli olarak enine oynaması. Topla dripling yapma kabiliyeti olan oyuncular bile sorumluluk almaktan çok yana oynamayı tercih etti. Bu noktada orta saha oyundan çabuk düştüğü gibi ileri uç oyuncuları da beklenen pasları zamanında alamadı.
Sneijder ve Drogba, hücumdaki efektif futbollarına, kalitelerini de ekleyince Cimbom golleri kolay buldu.
Sneijder’in topla yaptığı dönüşler Xavi-Iniesta ikilisinin görsel şovunu akıllara getirirken, Drogba’nın oyun zekasını Burak’a adapte etmesi birbirinden iki güzel golün gelmesini sağladı.
Süper transferler Drogba ve Sneijder hem Süper Lig’e hem de takıma ayrı bir hava getirdi. Top onların ayağındayken, tüm futbolcular nereye gideceğini bildiği gibi daha özgüvenli oynuyor. Ve tabii ki Burak Yılmaz... “Mükemmel bir zamanda, mükemmel bir kulüpteki, mükemmel oyuncu.” Ferguson, Cantona’yı bu sözlerle tanımlıyordu. Cantona’nın ManU futboluna getirdiği düzeni ve katkıyı bu kısa cümleye sığdırıyordu.
O Cantona, futbolu bırakıp, diyar diyar gezerek, yeşil sahaların öykülerine ses vermeye başladığı bir dönemde Arena’nın yıldızı Burak’ı izliyor ve kendi gençliğine benzetiyordu. Kim bilir Ferguson’un kendisine ithaf ettiği bu unutulmaz cümleyi içten içe Burak için söylüyordu.
Tabii ki Cantona sadece sahada değil dışarda da bir sanatçıydı. Dünyaya bakış açısı ve sanata duyduğu ilgi bir tabloya tav olup neredeyse başka bir kulübe imza atacak kadar naifti.
Peki, ya Burak... Golcülüğüne bir sözüm yok ancak özgün olmayan gol sevinçleri, o ruhu yakalamak için önünde uzun bir zaman olduğunu gösteriyor. Yine de son 10 yılın en iyi zamanını yaşayan, Devler Ligi’nde çeyrek finale kadar yükselen G.Saray’ın en iyi oyuncusu olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.
Otoritenin adı Terim
Kenar yönetim deyince akla gelen ilk isim şüphesiz Fatih Terim. Jest ve mimikleriyle her zaman ilgiyi üzerine çekmeyi başaran Terim, yıldız oyuncular üzerindeki otoritesini bu maçta bir kez daha gözler önüne serdi. Sneijder’in oyundan çıktıktan sonra hocasından izin isteyerek soyunma odasına gitmesi, Drogba’nın direktifleri alıp sahada arkadaşlarına aktarması, Terim imparatorluğunun gücünün ne kadar baskın olduğunun bir ifadesiydi.
Brad Friedel, kariyerini sonlandırmaya hazırlanan İngiltere futbolunun altın çocuğu Michael Owen’ı bu sözlerle tanımlıyor... Vedasını “Kariyerime perde indirmek için doğru zaman olduğunu hissettim” sözleriyle açıklayan Owen, kendisine yardımcı olan eşi Louise, ailesi, çalıştığı teknik direktörler, takım arkadaşları ve taraftarlara da teşekkür etmeyi ihmal etmedi...
Altın çocuk doğuyor
OWEN için futbol, aileden gelen bir kültür. Babası Terry Owen’ın yeşil sahalara damga vurduğu yıllar boyunca futbolun tüm güzelliklerini soludu. Tıpkı babası gibi doğduğu günden itibaren Everton renklerine âşıktı. Babasının da en büyük hayali büyük bir golcü olmasıydı ve Owen hayalini kurduğu yolda ilerlemeye başladı.
Doğduğu yerin takımı olan Chester’ın formasını 24 maçta 34 gol atan Owen, bir maçta attığı 9 golle Terry Owen’ın oğlu olduğunu İngiltere’ye duyurdu.
Tek bir krampon kaderini değiştirdi
ADA basınının manşetlerinden düşmeyen Owen, 14 yaşına geldiğinde önemli bir karar vermek zorundaydı. Kendisini o kadar çok isteyen takım vardı ki, âşık olduğu Everton bile onu almak için her şeyi yapmaya hazırdı. Manchester United, Arsenal ve Everton’un tüm çabaları tek bir krampona yenik düştü. Evet, sadece tek bir krampon…
Owen’ı keşfeden isimlerden “Big Bamber” lakaplı Steve Heighway, genç futbolcuya hediye ettiği kramponlarla transferi bitiren isim oldu. Golcü oyuncu çocukluk hayallerini bile geride bırakarak geleceğini Liverpool üzerine kurmaya karar verdiğinde ise Anfield Road tribünlerini dolduran on binlerce taraftar bu yeni kahramanı karşılamaya hazırlanıyordu.
Liverpool tarihi böylesini görmedi
İşte, bu noktada Salih Uçan gençliği ve futbol zekasıyla oyunu farklı bir boyuta taşımayı başarırken, Fenerbahçe'nin rakip alana daha hızlı gitmesini sağlıyor.
Salih o kadar sade ve net oynuyor ki akıllara Johan Cruyff'un "futbol basit bir oyundur, zor olan ise basit futbol oynamaktır" sözünü getiriyor. Topu alıp tek pas yapması, ardından topu beklemek yerine dripling yapıp tekrar topu alması ve attığı çapraz toplar...
Her zaman topu kime atacağının farkında. Oyun zekası o kadar gelişmiş ki topu ayağında tutmak yerine onu özlemeyi tercih ediyor.
Salih'in en başarılı olduğu alanlardan biri de top çalmak. Hamle zamanlaması onu rakiplerinden bir adım öne çıkarıyor. Fenerbahçe'nin ilk golünde de hamle zamanlaması ile rakibinden önce davranarak topa vurması da bu özelliğinin en güzel örneklerinden biri oldu.
Rakamlarla ifade edecek olursak Fenerbahçe'nin kaptığı 14 topun 4'ünde Salih Uçan imzası vardı.
Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale giden yolda Galatasaray ve Schalke açısından iki önemli ismin maça damga vurması beklenebilir. Alman temsilcisi adına 19 yaşındaki yıldız Draxler ve sarı kırmızılılar için gol yükünü çeken Burak Yılmaz. Son haftalarda performansını arttıran genç Alman, Huntelaar’ın yokluğunda Madencilerin kuşkusuz ki ayağına en çok bakacakları oyuncu olacak. Zira ceza alanına yaptığı sürpriz driplinglerle dikkat çeken Draxler’in ilginç önemli özelliklerinden biri de uzaktan attığı şutlar.
Schalke savunmasının çok genç ve tecrübesiz olması ise Devler Ligi’nde maç başına 1 gol atan Burak’ın parlaması için uygun bir ortam hazırlıyor. Gol krallığında Ronaldo ile çekişen milli oyuncunun en büyük handikapı ise defans arasına yaptığı koşularda ofsaytta kalıp kalmadığına dikkat etmemesi.
Maestro Draxler
Schalke’nin Hollandalı yıldızı Huntelaar’ın yokluğunda genç oyuncu, takımının hücumlarında inisiyatifi alma görevini de üstlenecek.
YAŞI DAHA 19
Ayrıca sarı kırmızılılar, 19 yaşındaki oyuncunun pas koordinasyonunu durdurursa tura bir adım daha yaklaşır.
HUNTELAAR’SIZ AMA TEHLİKELİ
Devler Ligi’nde yaklaşık 10 yıl aranın ardından son 16 takım arasına katılan Galatasaray, ilk maçta 1–1 berabere kaldığı Schalke 04 ile rövanş mücadelesinde Veltins Arena’da çeyrek final arayacak. Peki kimdir Schalke? Hangi oyuncularına dikkat etmek gerekir?