Paylaş
Bu kaçıncı eylem bilmiyorum ama bir yaz mevsimi daha konuyla ilgili en ufak bir ilerleme kaydedilemeden geçti.
Yine atlar çatlayarak, işkenceden tükenerek öldü; fiziksel şiddet sistematik şekilde yürüdü ve rant çarkı tıkır tıkır döndü.
Bundan 6 yıl önce Sabah gazetesi adına Büyükada’ya giden Neslihan Tunç, “Fayton sefasının perde arkasındaki dram” başlıklı haberinde korkunç detaylara yer veriyordu:
“Seyis tarafından yumrukla, sopayla dövülen, dili kesilen, bıçaklanan atlar...
Atlara zulmün dışında ada sakinlerine saldıran, hatta işi ölümle tehdit etmeye kadar ileri götüren faytoncular...
4 kişilik faytonlara 5-6 kişi alanlar, tarifenin üstünde para isteyenler...”
O haberin üstünden çok zaman geçti ama ne derece ilerleme kaydedildi acaba?
Daha geçen hafta yol kenarında kemikleri sayılacak derecede zayıflamış vaziyette can çekişen atın haberini gördüğümüze göre...
Eylemler azalmadığına hatta çoğaldığına göre...
Herhalde bir arpa boyu yol alınamamış...
Bu arada Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 Haziran 2018’deki İstanbul mitinginde “Biliyorsunuz Adalar’da faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanı yaralayan görüntülere şahit oluyoruz. Bu konuda gerekli kararı aldık. Atları faytonların boyunduruğundan kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yapıyoruz. Biz hayvanlar için vakıf kurmuş, kuş evleri yapmış, peygamberi kedisi ölen bir çocuğa başsağlığına gitmiş bir medeniyetin çocuklarıyız” demiş olduğunu da hatırda tutmak gerek.
Artık nasıl bir sistem kurulmuşsa koca yaz boyunca zerrece değişiklik olmadı. Bunca eyleme, hatta devletin en üst katlarından gelen desteğe rağmen.
Adalar’da büyük bölümü Büyükada’da çalışan 270’den fazla fayton için 1000’den fazla at çalıştırılıyor.
Çoğunun bakımları yapılmıyor, yeterli beslenmiyor; “vicdan bağlansa durulmayacak” ahırlarda süründürülüyor.
Para hırsıyla, kâr hırsıyla, dayakla, saatlerce aralıksız yokuşlarda, asfalt yollarda tükenene kadar çalıştırılıyor.
Çoğu hastalıktan veya zulme dayanamayıp çatlayarak, korkunç şekilde ölüyor.
Ada civarında deniz altında at cesetleri görülüyor, ölenleri denize atıp “kurtuluyorlar” çoğu zaman...
Oysa elektrikli fayton gibi hem daha ekonomik hem daha çevre dostu hem de vicdanları yaralamayacak pratik bir öneri masadayken yaşanıyor bunlar...
Bu kadar ayıp yeter artık; kim girecekse devreye girsin ve bitsin bu zulüm.
Paylaş