Tartışacaksak rintler gibi tartışalım

TARTIŞACAK konu başlıklarına kıran girmiş gibi bir de Adana’daki Dünya Rakı Günü girdi devreye.

Haberin Devamı

 

 



Haberlere yansıdığı kadarıyla Yeşilay (ki misyonu budur; amenna), Diyanet’le bağlantılı dernek ve sendikalar ile iddialara göre aralarında Hizbullah ve radikal İslamcı bazı web sayfalarının hedef göstermesi neticesinde tartışılmaya başlandı bu etkinlik.
Sonunda Vali Mustafa Büyük “İzin vermemiz mümkün değil” demiş ki, valinin geçen sene bu konuda herhangi bir itirazının bulunmadığı da haberlerde dikkat çeken bir nokta.


*


Neresinden tutup düzelteceğimi bilemesem de konuyla ilgili birkaç not düşmek mümkün...
Dünya Rakı Haftası veya Rakı Günü, 2006 yılının Aralık ayının ilk cumartesi akşamı Beyoğlu Balık Pazarı’nın namlı ve köklü meyhanelerinden Cumhuriyet’te başlamıştı.
Bir tür promosyon amaçlı başlayan hareket sosyal medyada bulduğu destekle genişledi, bir tür eğlence aracına dönüştü.


*

Haberin Devamı


Rakının ansiklopedisini yazmış olan üstat Vefa Zat, aralık ayının ilk cumartesi gününün seçilmesini bu başlıktaki maddede şöyle açıklar:
“Aralık ayında güneşin rakı burcuna girdiği düşünülebilir; çünkü kış geldiğinden rakının içimizi ısıtmasına daha çok ihtiyaç duymaya başlarız.
Üstelik ‘aralık’, içindeki harflerle rakı yazılabilen tek aydır!
Ama bunların hepsini geride bırakan bir sebep var ki, bütün rakı tiryakilerini daima saygıyla gülümsetir.
Rivayete göre pirimiz Bekri Mustafa aralık ayının ilk cumartesi günü doğmuştur...”
Adana’da rakı sevilir, içilir; bilmeyen yoktur.
Belli ki Adanalı dostlarımız bu etkinliği herkesten daha fazla sahiplenmiş, il dışında yaşayanların bile gelip hasret giderdiği bir eğlenceye çevirmiş. Geçen sene 20 bin kişinin katıldığı söyleniyor.


*


Konuyu “Vay efendim rakıyı yasaklıyormuş vali” diye tartışmak da mümkün tabii ama hem gerçeği yansıtmaz hem de rakı seven adama yakışan bir tavır olmaz.
Vali belli ki “konjonktürel hassasiyet” ile geçen sene gık etmediği etkinliğe bu sene gık etmek zorunda hissetmiş kendisini.
Ortada resmi bir yasaklama yok; sadece “İsteyen izin verilen yerlerde içsin ama beni bu web sayfalarına malzeme etmeyin, koltuğumu yemeyin” çıkışı var.
Rakı seven “rindan” takımından Adanalılar ne yapacaklarını, nasıl içeceklerini, nasıl kutlayacaklarını bilir ve tatsızlık da çıkmaz diye iyimser bir düşünce içindeyim ki haksız çıkacağımı da sanmam.


*

Haberin Devamı


Yılın bu zamanlarında bir “rakı yazısı” yazmanın da kendi açımdan tuhaf bir şekilde gelenekselleştiğini fark ettim bu arada.
Geçen yıl, kabaca yine bu zamanlarda Kemal Kılıçdaroğlu “Rakı sofrasında memleket kurtaranları partiden ayıklayacağım” dediğinde yazmıştım mesela.
Yazıdan bir bölümü minik bir değişiklikle aktarayım:
“Yahya Kemal’in ‘İşrette keder bahsini açmaz bir rind/ İçmez beşerin zehri katılmış bâde’ mısralarını düstur edinmiş biri zaten oturup günlük siyaset konuşmayı sevmez sofrada.
‘Kalender kişi içki sofrasında üzüntülü, sıkıntılı konulara yer açmaz, insanoğlunun zehrini bulaştırmaz içkisine’ manasına gelen bu mısraları ‘İşrette keder bahsi olmaz’ diye kısaltarak (Hadsizlik işte!) yıllardır kullanırım.
Çilingiri çağırıp sofrayı kurdurtarak muhabbete oturan dostların muhabbetinde ne işi var siyasetin?..”


*

Haberin Devamı


Eğer isterseniz bayram beklemeden için, kararında için, Ahmet Rasim’e aile büyüğünün tavsiye ettiği gibi “Her kadehe el attığında ‘Aman yarabbi beniz rezil etme’ diyerek...” için, sağlığa zararını da bilerek için.

 

(Not: Pazar günü için izninizi istiyorum. Küçük bir seyahat, dönüş yolu vesaire... Saygılar, sevgiler...)

Yazarın Tüm Yazıları